Dolar için yeni senaryolar
Burak Demirpehlivan / SAXO CAPİTAL MARKETS
Piyasalarda yükselen volatilitenin etkisi gelişmekte olan ülke para birimlerinde ciddi bir yansıma buldu. Türk Lirası dolar karşısında son üç ayda %9,26 değer kaybetti. Bu durum tek başına incelendiğinde politik belirsizlik ve jeopolitik gelişmeler ile birlikte makul bir sonuç gibi görünüyor. Ancak Türk Lirası buna rağmen %21,82 değer kaybeden Rus Rublesi veya %15,31 gerileyen Brezilya Realine göre nispeten daha iyi bir performans sergilemiş oldu. Yani iç gelişmelere rağmen küresel etkilerin baskısı daha fazla yer tutmaya devam ediyor. Beklentileri yönlendiren konu ise hala aynı ve FED’in faizi nasıl ve ne zaman artıracağı üzerine yoğunlaşmaya devam ediyor. İlginç olan bu senaryoya gelişmekte olan ülke merkez bankalarının da kendi hamleleri ile katılmış olması. Aslında ateşe yeni odun atmaktan fazla bir tepkiye neden olmasa da Türk Lirası’nın akıbeti için kritik önem taşımaktalar. Son sıçramaların ardından bir süredir gözlemlenen sakin seyre uzun ömür biçmek makul görünmüyor. Zira ilk sıçrama sonrasında yukarı yönlü opsiyon fiyatlamalarında çok ciddi bir hareketlilik gözlemlendi ve oluşan fiyatlamalar son TRY hareketlerine rağmen yoğunluğunu korudu. Uzak bir seviye olsa da dört seviyelerinin de opsiyon fiyatlamalarına girmiş olması dikkat çekici bir gelişme. Seçim beklentileri ve FED’in faiz artırımının karışık bir takvim oluşturması nedeniyle sürecin yeniden yüksek volatiliteden beslenen bir performansa dönüşmesi ihtimaller arasında. Ayrıca Merkez bankasının son adımlarında önlem havasından ziyade döviz piyasasında likiditeye odaklanmışa benziyor. Bu durum bekle gör politikasında yakın görünen Merkez bankası için yeni bir yükselişe karşı önlemden ziyade, yükselişin eğimini azaltmak adına atılan hazırlık adımları gibi yorumlanabilir. Ancak bu durumu detaylı olarak anlamak için Merkez Bankasının iletişimine geçmişe nazaran biraz daha dikkat etmek gerekecek. Beklenti yönetimi anlamında zorlu bir sınav izleyeceğiz gibi görünüyor.