Dördüncü çeyrek için iyimser beklentiler
Yeşim Sarışen / YapıKredi Yatırım
Ağustos diplerinden toparlanan global hisse senetlerinde yükseliş eğilimi devam ediyor. Geçen hafta açıklanan FOMC tutanaklarında da gördüğümüz üzere Amerika Merkez Bankası (FED) ayrıca Avrupa ve İngiltere Merkez Bankaları’ndan gelen açıklamalarda da Çin/EM kaynaklı risklere vurgunun öne çıktığını görüyoruz. Bu görünüm genişlemeci para politikalarının devam edeceği beklentisi ile birlikte kısa vadede riskli varlıklardaki toparlanmaya destek oluyor.
Kısa vadede FED faiz artırımı beklentileri de başta olmak üzere global merkez bankaları para politikaları ve Çin’deki yavaşlamanın derecesi global piyasaları şekillendiren ana makro risk olayları olmaya devam edecek. ABD’de açıklanan zayıf Eylül ayı tarım dışı istihdam verisi başta olmak üzere İmalat Endeksi (ISM) yeni siparişler verisi gibi birçok zayıf makro veri açıklanmış durumda. Tüm bunların ışığında 2015 yılı FED faiz artırım beklentileri zayıflamış ve aşırı satım bölgesindeki riskli varlıklarda tepki yükselişleri yaşanmış olsa da global büyüme endişelerine dair soru işaretlerinin tekrar ön plana geçebileceğini hatırlatalım. FED fon kontratlarına göre Ekim ayı faiz artış olasılığı yüzde 10, Aralık ayı ise yüzde 38 seviyesinde.
Geçtiğimiz hafta dolar endeksi zayıflarken, gelişmekte olan ülke varlıkları ve emtialar başta olmak üzere riskli varlıklarda yükselişlerin etkili olduğunu gördük. Yükselişin başladığı 29 Eylül’den bu yana MSCI Dünya endeksi yüzde 7,96, gelişmekte olan ülke piyasalarına baktığımızda ise MSCI EM endeksi dolar bazında yüzde 10,7 artıda.. Aynı dönemde TL varlıklarda da yükselişlerin etkili olduğunu görüyoruz. 75.000 direncini geçerek yukarı hareketin güç kazandığı BIST-100 endeksi, 29 Eylül’den bu yana yüzde 6,68 yükseliş gösterdi. Eylül ayında sert yükselişle 2012 yılı zirvelerini aşan ve 329’u gören Türkiye 5 yıllık CDS spreadi ise 270’nin altına geri çekildi. Son üç yılın zirvelerini test ederek yüzde 11,8’in üzerini gören gösterge faizi kritik yüzde 11 desteğinin altına indi.
Baz senaryomuz, FED kararı ve içerde de seçim sonuçlarının netleşmesi ile birlikte dördüncü çeyreğin ortalarına doğru aralarında Türkiye’nin de bulunduğu riskli varlıklar açısından daha olumlu bir piyasa ortamı yönünde.
Bu hafta makro tarafta ABD perakende satışlar, enflasyon verisi, İngiltere, Euro bölgesi ve Çin enflasyon verisi ile Çin ihracat/ithalat verileri takip edilecek önemli makro veriler olarak sıralanabilir.