DTP, 'İrticayla eylem planı' için suç duyurusunda bulundu

DTP'li Türk, Tuğluk ve Kaplan'ın avukatları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına bir dilekçe sundu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DİYARBAKIR - Demokratik Toplum Partisi (DTP)  Genel Başkanı Ahmet Türk ile Genel Başkan Yardımcıları Aysel Tuğluk ve Hasip Kaplan'ın avukatları, "İrtica İle Mücadele Eylem Planı" olduğu ileri sürülen belge ve ekinde olan "Bilgi Destek Planı"nın hazırlanmasını emreden ve hazırlayanlar hakkında suç duyurusunda bulundu. 

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gelen DTP'li Türk, Tuğluk ve Kaplan'ın avukatları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına bir dilekçe sundu.

Dilekçeyi sunmadan önce basın mensuplarına kısa bir açıklama yapan avukatlardan Gülcan Kartal, belgelerde DTP hakkında ithamların olduğunu ve dava açılması halinde 100 avukatla süreci takip edeceklerini söyledi.

Bir örneği adliye kapısında bekleyen basın mensuplarına da dağıtılan dilekçede, "İrtica İle Mücadele Eylem Planı" belgesiyle birlikte kamuoyuna yansıyan ek "Bilgi Destek Planı" belgesinde, (b) başlığı altında, DTP'yi açıkça hedef alan ifade ve çalışmaların bulunduğu belirtildi.

Belgede, DTP ile ilgili maddeler halinde bazı tespitlerin yapıldığı kaydedilen dilekçede, "9. bölümde de kapsamlı olarak, yasal bir partinin terörist olarak gösterilmesi, sınır boylarında bölge halkının terörle mücadele adı altında rahatsız edilmesi, karışıklık çıkarılması, propaganda ve psikolojik savaş yanında şiddet kullanılması, sonuç olarak TSK'nın DTP üzerinde alenen baskı kurmak için, sivil toplum kuruluşları, medya ve diğer alanlarda faaliyet yürütmesi belirtilmektedir" ifadeleri kullanıldı.

"DTP'nin milyonlarca oy alan ve Mecliste grubu bulunan bir parti olduğu, siyasi partilerin Anayasa Mahkemesince denetime tabi oldukları ve hükümet, meclis ve demokratik düzene karşı eylemlerin Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) ağır ceza ile müeyyide altına alındığı"nın ifade edildiği dilekçede, "TSK içindeki illegal bazı birimlerin yasa dışı yapılanmalara girmesi ve bu çalışmalar sırasında Mecliste olan bir siyasi partinin, mensuplarıyla çalışmasının, hukuk devleti ile devletin temel kurumu olan meclisi ortadan kaldırmaya teşebbüse yönelik ağır bir suç olarak nitelendirildiği" öne sürüldü.

Dilekçede, "Orijinal belgenin ele geçirilmesi, Adli Tıp raporları,  şüpheliler tarafından suç delillerinin yok edilmesi, adaletin yanıltılması, şüphelilerin korunması, kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesi, suç ortaklarının da ayrıca tespiti ve soruşturulmasını zorunlu kılmaktadır" ifadeleri de yer aldı.

"DTP ve kişiliklerine yönelik, 'Ergenekon' suç örgütünün yasa dışı faaliyetleri bulunduğu, bu çalışmayı yapanların silahlı olduğu ve anayasal düzeni yıkmaya çalıştıklarının anlaşıldığı" iddia edilen dilekçede, bu soruşturmanın mağduru olarak müşteki sıfatıyla başvuru zorunluluğunun doğduğu dile getirildi.

Dilekçede, "Anayasal düzeni yıkmak isteyen, Meclis, Hükümet ve milletvekilleri ile DTP'ye yönelik belgeleri hazırlayanların ve çalışmalara katılanların" tespit edilerek, "Anayasa'yı ihlal", "yasama organına karşı suç" ve "hükümete karşı suç" maddeleriyle cezalandırılmaları talep edildi.