Dünyaya 5 trend yön verecek

DenizBank Finansal Hizmetler Grup Başkanı Hakan Ateş, önümüzdeki dönemde dünya ekonomisine yön verecek 5 trendi anlattı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ece CEYHUN

İSTANBUL - DenizBank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, yeni normal denilen dünya düzeninde başta Çin olmak üzere gelişmekte olan ülkelerin yaşadığı değişime ve dünya ekonomisi içinde aldıkları paya dikkat çekerek "Önümüzdeki 5 yılda dünya ekonomilerine 5 trend yön verecek" dedi. Ateş, Çin’in dünyanın en değerli markaları Apple, Google ve Microsoft’u 3 kere alacak kadar rezerv biriktirdiğine ve Güney Afrika’dan başlayarak yaptığı yatırımlara da dikkat çekerek "Dünyada anormal bir potansiyel ortaya çıktı. Kriz korkularından insanlar kendilerini arındıramıyor. Halbuki bu dönemde yatırım yapan kazanır. Yatırımcılara da bunu değerlendirmek düşer" diye konuştu.

Hayata Hoş Bakanlar Platformu’nun aylık olağan toplantısının son konuğu DenizBank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş oldu. Artık dünyada krizin bittiğini, tatlı bir tırmanış sürecinin yaşandığını ve bundan sonraki sürece de merkez bankalarının hazır olduğunu düşündüklerini anlatan Ateş, bu resimde korku yaratan tek unsurun Yunanistan ve İspanya gibi ülkelerin iflasları olduğunu kaydetti.

Işadamlarına "Önünüzü görebilmeniz için dünyayı bilmeniz lazım" diye seslenen Hakan Ateş, gelecek 5 yılda dünya ekonomisine 5 trendin yön vereceğini söyledi. 5 trendi güncel örneklerle anlatan Ateş’in değerlendirmeleri şöyle:

- Gelişmiş ülkeler bilanço tamir sürecindeler. Bu ülkeler kamu harcamalarını kısarken hane halkı tasarruf yapacak. Bankalar küçülecek ya da sermaye artıracak. Gelişmiş ekonomiler harcamayacak ama gelişmekte olan ülkelerde potansiyel var.

- Yapısal sorunu olmayan gelişmekte olan ülkeler çok daha hızlı büyüyecek ve büyüme motoru iç tüketim olacak. Finansal sektörleri kaldıraçlarını büyütecekler. Dünyanın bütün harcaması 100 lira ise bunun vaktinde 34 lirasını ABD, 23 lirasını gelişmekte olan ülkeler yapıyordu. Şimdi 100 liranın 33 lirasını gelişen ekonomiler, 27 lirasını Amerikan ekonomisi harcıyor. Mesela Çin’de General Motors ABD’deki satışlarından daha fazla, 18 milyon araba sattı.

- Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da bir entegrasyon süreci göreceğiz. Dünyanın petrol rezervinin dörtte üçü Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da. Bu ülkelerin nufüsları genç ve kişi başına düşen gelirleri düşük. Bu kadar büyük petrol rezervlerini elinde bulunduran bölge değişimden geçiyor. Eskiden bütün kararları ABD, Japonya ve AB alır diğer ülkeler takip ederdi. Şimdi BRIC-S var. Artık, bunların sözü altın. Bunlar onaylamadan hiç bir karar alınamıyor.

-  Doğu ülkelerinde iç talep patladı ve bu ülkelerdeki üretim kendi halkına yarar oldu. Artık sermaye piyasaları da doğuya kaydı ve oradaki şirket değerleri büyüdü. 2003 yılında dünyadaki şirketlerin değerine bakıldığında gelişmiş ülke şirketlerinin değeri 100 lira üzerinden 72 lirayken BRIC şirketlerinin değeri 6 liraydı. 2011’de ise gelişmiş ülkeler yüzde 50’ye indi gelişmekte olan ülkelerin şirket değeri yüzde 20’ye çıktı. Bu trend devam edecek.

- Gelişmekte olan ülkelere giden sermayenin amacı değişiyor. Mesela Volvo ve BMW’nin gelişmekte olan ülkelerde satışları düşerken gelişen ekonomilerde artmış. Eskiden gelişmekte olan ülkelerde üreterek gelişmiş pazarlara satan bu firmalar şimdi üretimlerini bizzat gelişmekte olan ülkelerde bitiriyor. Bu bankacılıkta da böyle. HSBC’nin 2005’te aktifinin yüzde 29’u gelişmekte olan ülkelerdeydi ve net karının yda üzde 34’ü bu ülkelerden geliyordu. 2010’da aktifinin yüzde 31’I gelişmekte olan ülkelerde ama net karının yüzde 46’sı gelişmekte olan ülkelerden. Biz Denizbank olarak Dexia bilançosunun yüzde 2.7’siyiz ama geçen sene karının yüzde 41’ini yaptık. Artık buralarda değerler oluşmaya başladı.

Çin taklit eder paradigması değişiyor

- Servetin batıdan doğuya doğru el değiştirdiği dünyada bu kadar enerji yollarının üzerindeyken bu kadar dinamik girişimci ve yaratıcı ruha sahip Türkiye’nin bu fırsatı kaçırmayacağı kanaatindeyim.

- Çin’de artık know-how batıdadır onlar üretir biz taklit ederiz paradigması yeni normal denilen dönemde değişti. Bunun da her gün yeni bir örneğini görüyoruz.

- Türkiye’nin cari açığının yüzde 90’ı aramalı ithalatından, enerji ve makine alımından kaynaklanıyor. Türkiye bir geçiş ekonomisi. Ya enerji darboğazını aşacağız, yada kalkınmamış bir ekonomi olacağız. Türkiye’de enerji ihtiyacının karşılanabilmesi için önümüzdeki 10 yılda bankaların her yıl 5-6 milyar dolar kredi vermesi lazım. Ayrıca yatırımcıların özkaynak kullanması lazım. Yatırım ihtiyacının iyi yönetilmesi lazım. GSMH’nın yüzde 6.5-7’sine gelen bir cari açığın yönetilebilir olduğunu düşünüyoruz.

81 ili kapsamak için 5 il kaldı

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, bankada 'iyi şubesi olan banka iyi olur çünkü iyi şubesi olan bankanın iyi müşterisi olur' felsefesi ile hareket ettiklerini belirterek yakın zamanda Ziraat Bankası ve İş Bankası'ndan sonra 81 ilde de şubesi olan üçüncü banka konumuna gelmeyi hedeflediklerini söyledi. Ateş, Mardin Kızıltepe'de açtıkları şube ile toplamda 543’üncü şube sayısına ulaştıklarını ifade etti. Ateş, "Şu anda 5 tane eksik ilimiz kaldı. Tunceli, Hakkari, Bayburt, Bingöl ve Gümüşhane. Gümüşhane’de de yer bulduk" dedi.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir