Ekmek iki trendle büyüyor: Fabrikasyon ve butik
Türkiye'de ekmek tüketimi kişi başı 100 kg’ı geçiyor. Bu tüketimle Avrupa’da birinci sırada yer alan Türkiye ekmekçilik sektörü kabuk değiştiriyor. Sektörde iki yeni trend var: Fabrikasyon üretime yöneliş ve butik fırın sayısındaki artış
KEZBAN KARABOĞA
İSTANBUL - Ekmekçilik sektörü kabuk değiştiriyor. Küçük ekmek fırınlardaki ekmek üretimi yerini büyük fabrikasyon üretime bırakıyor. Büyük şirketler fabrikasyon üretim yapıp, ürünlerini bütün noktalara gönderiyor. UNO, Doygun Gıda bunlardan öne çıkanlar. UNO markalı ürünler Türkiye’nin 81 iline gidiyor. Doygun Gıda, 2 bini aşkın satış noktası ile tüketiciye ulaşıyor.
Ekmekte çeşitlilik artıyor. Klasik tek çeşit fırın ekmeğinin yerine, tam buğdaylı, tam tahıllı, çavdarlı, yulafl ı, cevizli, zeytinli ekmekler üretiliyor. Odunda, kara fırın ekmek anlayışı yerini unlu mamullere bırakıyor. Fırıncılar, tüketicinin tüm taleplerini karşılamak için çeşit ekmek, unlu mamul üretimlerini de kendi tezgahlarında yapıyor. Butik fırınların sayısı artıyor. Bu fırınlarda ürün çeşit sayısı çok ama şubeleri de yok. Buralarda ekmeğin yanında, ekmek çeşitleri, unlu mamuller yer alıyor. Bu gelişmenin tüm fırınlara yayılması bekleniyor.
Bir başka değişim de tüketiciler tarafında yaşanıyor. Tüketiciler artık tüm ürünleri ‘aynı mekanda’ görmek istiyor. Şık tezgahlarda sunulan ürünlerin alıcısı çok. Üretim mekanlarını, tüketici ile paylaşan “şeff af tesislerin” sayısı artıyor. Böyle olunca, üretimi yerinde görme imkanı bulan tüketicinin talebi artıyor. Sektördeki değişimleri değerlendiren Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, “Normal somun ekmeğin belli bir pazar payı var. Organik, kepekli, tam buğday, çavdar, yulaflı gibi çeşit ekmeklerimizin satışı artarak sürüyor. Tam buğday ekmeğine talep diğerlerine göre daha yüksek” dedi.
Avrupalı 'çeşit' ekmek seviyor
Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de günde 86 milyon adet, yılda 31.4 milyar adet ekmek tüketiliyor. Kişi başına ekmek tüketimi 100 kg’ı geçiyor. Bu tüketim miktarıyla Türkiye, Avrupa’da ekmek tüketminde birinci sırada. En az tüketimin olduğu ülke ise İngiltere. İngilizler, yılda 32 kilogramla en az ekmek tüketen ülke. Örneğin İspanya’da 36 kg, Bulgaristan’da ise 95 kg. ekmek tüketiliyor.
Ekmek tüketiminin bir kültür olduğunu ifade eden Halil İbrahim Balcı, “Avrupa’da ekmeği ‘çeşit olarak’ daha çok görme imkanı var. Tüketiciler, arzu ettikleri ekmeği dilimler halinde satın alırken, bir alımda farklı çeşitleri tercih ettiklerine şahit olabiliyorsunuz. Fransa ve Almanya'da çeşit çok. Buradaki ekmek çeşitleri, yapıldıkları malzemeden, yoğruldukları hamurdan, aldıkları şekilden, ekmeğin içinin yoğunluğundan ve üstlerine serpilen garnitürün türünden isimlerini alıyor” dedi.
‘Yemen’e gönderiyoruz’
Ekmekçilik sektörünün, teknolojiyi yakından takip ettiğini belirten Balcı, “2015, sektörün hem teknolojik hem de miktar olarak üretimin arttığı bir yıl olacak. Türkiye’nin gerçekleştirdiği ihracatı da göz ardı etmemek lazım. Başta Irak, S.Arabistan, Yemen, İsrail, Azerbaycan, Lübnan vb. ülkelere önemli miktarlarda ‘unlu mamul’ gönderiyoruz” dedi. Balcı, “Türkiye’nin un ihracatı, dünya buğday unu ihracatından yüzde 16.6 pay alıyor. Yaklaşık 1 milyar dolarlık ihracat, Türkiye’ye dünya 1’inciliğini getirmiştir ve unlu mamuller ihracatı Türkiye’ye 1.5 milyar dolarlık gelir sağlıyor” diye konuştu.
Antik Yunan'da 50'den fazla ekmek çeşidi vardı
Ekmeğin tarihi, 8 bin yıl önceye kadar uzanıyor. Piramitlerin inşasında çalışanlara emeklerinin karşılığının ekmekle verildiği biliniyor. Antik Yunan’da Ekmek Tanrısı en önemli tanrılardandı, 50’den fazla ekmek çeşidi vardı. Ortaçağ’da düz buğday, mayasız arpa ve çavdar ekmeğine ek olarak, susamlı, bademli ve şekerli ekmekler de tüketiliyordu. Pişirilen ekmeğin çeşidine göre Fırıncı Loncaları vardı. İngilizler, ekmeğin gramaj ve fiyatını tespit etmek için Ekmek Mahkemeleri kurmuştu. Bugün, makarnayı ekmekle birlikte tüketen günümüz Türkiyesi'nde ise ekmek hala baş köşede.