”Elmas endüstrisi asla 'hükümet politikalarıyla' gelişemez”
Dünya Elmas Borsaları Federasyonu Başkanı Paz, elmas endüstrisinin hükümet politikalarının yüksek vergilendirme yaklaşımıyla gelişemeyeceğini söyledi
İSTANBUL - Dünya Elmas Borsaları Federasyonu Başkanı Avi Paz, uluslararası deneyimlerin, elmas endüstrisinin "asla ve asla" hükümet politikalarının yüksek vergilendirme yaklaşımıyla gelişemeyeceğini öğrettiğini kaydetti.
Paz, Active Academy tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Altın Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kıymetli taş sektöründeki uzmanlık ve becerileri, ekonomik tarihi gibi unsurlar göz önünde bulundurulduğunda Avrupa ve Orta Doğu açısından elmas ticaretinin merkezi olma konusunda Avrupa ve Orta Doğu açısından ana bir katalizör görevi üstlendiğini ifade ederek, Türkiye'nin bunun faydalarını ortaya koyacak bir tutum sergileyeceğinden kuşku duymadıklarını söyledi.
Bu anlamda elmas endüstrisi ve ticareti açısından güvenilir ve başarılı bir platform oluşturulacağına ve Türkiye elmas borsasının da bu anlamda mükemmel bir yapıyı teşkil edeceğine inandığını vurgulayan Paz, şöyle devam etti:
"Türkiye'de avantajlar dendiğine basit bir soru aklımıza gelmelidir. Türkiye nasıl hala önemli bir elmas merkezi haline gelmemiştir? Peki böyle bir ülkeyi bir uluslararası merkez haline dönüştürmek için ne yapmak gerekmektedir? Bunun cevabı aslında 'vergilendirme' adını verdiğimiz tek sözcükte gizlidir. Uluslararası deneyimlerimiz bize şunu öğretti ki, elmas endüstrisi asla ve asla hükümet politikalarının yüksek vergilendirme yaklaşımıyla gelişemez. Yine aynı ülkeler bize öğretti ki, özellikle elmas endüstrisi, sonuna kadar sonuçları düşünülerek desteklenmesi ve güçlendirilmesi gereken bir endüstri."
Avi Paz, Çin ve Hindistan'da sektörün nasıl geliştirildiğini anlattığı konuşmasında, "İstanbul'a mesajım; Orta Doğu'nun Hong Kong'u olarak, bu becerileri ve bölgenin geçiş kapısı olma niteliğini göz önünde bulundurun ve elmas endüstrisi olarak gerekli adımları atın. Sizlerin yardımıyla birlikte biz size yeni pazarları açabilme imkanına sahip olacağız" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye hükümetinin de hızlı bir şekilde vergilendirme politikaları konusunda değişiklikler yapması kaydetmesi gerektiğini söyleyen Paz, vergilerin azaltılmasının sadece elmas endüstrisinin çıkarlarına yönelik olmayacağını, turizm, gayrimenkul, bankacılık gibi birçok sektörün de bu olumlu ilerleyişten etkileneceğini kaydetti.
"Sektörde en az 5-6 bin kişi işsiz kaldı"
İstanbul Kuyumcular Odası Yönetim Kurulu Başkanı Alaattin Kameroğlu da, kriz nedeniyle sektörde en az 5-6 bin kişinin işsiz kaldığı tahmininde bulunarak, 130 ton altının, değerinden biraz daha ucuz satılarak yaklaşık 4 milyar dolar sağlandığını anlattı.
Kameroğlu, 2-3 yıldır ÖTV oranının yüksekliğini her ortamda anlatmaya çalıştıklarını belirterek, "Ama siyasi iktidarın çekinceleri veya muhalefetten korkması veya ekonomi yazarlarının yorumlarından dolayı, haklı davamızda bir türlü sonuca ulaşamadık" dedi.
İthalatın düştüğünü kaydeden Kameroğlu, "Kaçak işler düştü çünkü. Ama işler canlansa, eğer vergi olursa gene kaçak girecek. 'Gene kuyumcular vergi vermiyor, 'kayıt dışı' denilecek. Bu vergiyle kayıt altına girmesi mümkün değil, gerçeği dile getirmemiz lazım. Buradan tekrar Ankara'ya sesleniyoruz; bizi kaçakçılıktan kurtarmak istiyorsanız, bunu kaldırınız. Eğer kaldırmazsanız, biz kaçakçılığa devam edeceğiz, bunun başka şıkkı da yok" şeklinde konuştu.
Kameroğlu, bir soru üzerine de, altın fiyatlarının yükselmemesi temennisinde bulunduğunu ifade ederek, "Böyle devam ederse işten çıkarma artar diye düşünüyoruz" dedi.
"Türkiye'nin güçlü bir emtia borsasına ihtiyaç var"
İstanbul Altın Borsası (İAB) Başkan Vekili Osman Saraç da, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, salonda geçen yıla nazaran daha zayıf katılım gördüğünü ifade ederek, "Zannediyorum kriz bu salona da biraz uğramış, fakat altının, mücevher sektörünün önemi, buradaki misafirlerden değil, rakamsal göstergelerden hareketle kendisini göstermektedir" dedi.
Birkaç yıl önce dünyada üretilen altının yüzde 80'inin mücevher üretiminde kullanıldığını, geçen yıl bu oranın yüzde 65'e, bu yıl yüzde 45'e indiğini kaydeden Saraç, küresel krizin, mücevherat talebini ciddi biçimde etkilediğini söyledi.
Saraç, finans sektörünün yoğun biçimde kıymetli madenlere ilgi gösterdiğine işaret ederek, geçtiğimiz yıllarda 6-7 olan yatırım fonu sayısının 19'a, yatırım fonlarındaki altın toplamının, bu yıl için 6 tona yükseldiğini ve bunun bir ivmeyi gösterdiğini belirtti.
Banka ve katılım bankalarının, altına dayalı ürünler geliştirdiğini hatırlatan Saraç, mücevherat sektöründe kısmi gerileme olmakla beraber, finans sektöründe alana ilgi duyulduğunu, eğilime paralel olarak İAB'de de üye artışı olduğunu anlattı.
Saraç, sektörün ithalat rakamının düştüğünü, işlem haciminin gerilediğini dile getirerek, bunların, krizin etkilerinin yansıması olduğunu, ancak sadece bu alanda değil farklı alanlarda da gelişmeye ihtiyaç duyulduğunu, altınla beraber mücevherat sektörüne ilgi göstermek gerektiğini kaydetti.
Uygulanan ÖTV oranına da değinen Saraç, "Dünyada örneği olmayan bir ÖTV oranıyla karşı karşıyayız. Görece refah ortamına geçtiğimiz zaman, ürünler lüks tüketim malzemesi olarak görüldüğü zaman, nihai tüketici üzerinde vergilendirilmesi, üretici üzerinde vergilendirilmemesi ve bu oranların mutlak suretle minimum rakamlara indirilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Saraç, Türkiye'nin güçlü bir emtia borsasına ihtiyacı olduğunu, yeni ürünlerle İAB'yi emtia borsası haline getirmeye çalıştıklarını ifade etti.
"Çeyrek altın 3-6 ayda 70 liraya gelir"
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği (İDMMİB) Başkanı İmam Altınbaş da altın fiyatlarının artık çok fazla yükselmeyerek geriye doğru gelmesini beklediğini bildirdi.
Dünyada fiziki altın kullanımının yüzde 50'ye düşmesine karşın, altın fiyatlarının aşırı değerlenmesini doğru bulmadığını ifade eden Altınbaş, "Bir şeyin çok değerlenebilmesi için kullanıcısının, talebinin çok olması lazım. Şimdi altın kullanılmıyor. Fiziken tüketilmiyor. O zaman bunun değeri neden artıyor? Dolayısıyla değerinin niye arttığını da anlamıyorum, bu fiyatların geriye doğru geleceğini düşünüyorum" diye konuştu.
Fiyatların, dünyada altının ons fiyatının düşmesi ile mümkün olabileceğini belirten Altınbaş, şunları kaydetti:
"Dünyada altının ons fiyatlarının 3-6 ay arasında 900 dolar seviyesine gelmesini bekliyorum. Buna paralel olarak 22 ayar 1,75'lik çeyrek altın fiyatları da geriye doğru gelir. Altının ons fiyatı düşünce, o da düşecek. Şimdi 88 lira ise onsun düşmesine paralel olarak 70 liraya doğru gelir. Bu da 3 ile 6 ay arasında olur."