Emlak vergisine itiraz hakkı
Ali Seydi Koca / İzmir Konak Belediye Başkan Yardımcısı
Emlak vergisi, servet üzerinden alınan bir vergidir. Türkiye sınırları içinde bulunan binalar, arazi ve arsalar emlak vergisinin konusunu oluşturmaktadır. Bu vergi, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nda düzenlenmiştir. Kanun bina ve arazi vergisi olarak iki kısımda oluşmuştur.
Emlak vergisinin matrahı; arsa ve arazilerde birim metrekare değerine göre hesaplanan vergi değeridir. Binalarda ise, binanın inşaat sınıfl arına göre hesaplanan bina değeriyle (Maliye ve Şehircilik bakanlıklarınca belirlenen inşaat metrekare değerine göre hesaplanan) binaya isabet eden arsa değerinin toplanmasıyla elde edilen miktardır.
Arsa metrekare asgari birim değerleri takdiri, dört yılda bir gayrimenkulün bulunduğu yer belediyesi ve yasada öngörülen kurum temsilcilerince oluşturulan takdir komisyonunca yapılmaktadır. Büyükşehir belediyesi sınırları içindeki yerlerle ilgili, takdir komisyonunun kararları, ayrıca ikinci bir komisyon olan merkez komisyonunun onayına da tabidir. Dört yılda bir yapılan arsa metrekare asgari birim değerleri, takip eden diğer yıllarda Bakanlar Kurulu’nca bir karar alınmaması halinde, bu değerler yeniden değerleme oranının yarısı kadar artırılarak, yeni vergi değeri hesabında dikkate alınır.
2013 yılında yapılan ve kesinleşen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri, ilgili belediyelerde ve muhtarlıklarda uygun bir yere asılmak suretiyle emlak vergisi tarh ve tahakkukunun yapıldığı 2014 yılın başından mayıs ayı sonuna kadar ilan edilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 49. maddesi takdir komisyonu kararlarına karşı, kendilerine karar tebliğ edilen daire, kurum, teşekkül ile o yerin mahalle ve köy muhtarları 15 gün içinde ilgili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilmektedir. Bu nedenle arsa metrekare birim değerlerine göre hesaplanan emlak vergisinin asıl muhatabı olan gerçek ve tüzel kişi mükellefl eri söz konusu madde gereğince yargıya başvuru hakkından yoksun bırakılmıştır.
Ancak; Anayasa Mahkemesi Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 49. maddesinin Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti ve 36. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen hak arama özgürlüğü bağlamında, kişilere yargı mercileri önünde dava açma hakkı tanınması ilkesinden hareketle, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 49. maddesini anayasaya aykırı bulmuştur.
Anayasa Mahkemesi’nin 31/05/2012 tarihli kararıyla Vergi Usul Kanunu’nun, Mükerrer 49. maddesinin (b) fıkrasın da yer alan “Takdir komisyonlarının bu kararlarına karşı kendilerine karar tebliğ edilen daire, kurum, teşekküller ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları 15 gün içinde ilgili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilirler.” biçimindeki ibaresi, Anayasa’ya aykırılık nedeniyle iptal edildiğinden, emlak vergisi mükellefl erinin dava açma hakkı doğmuştur. İptal kararından sonra 2013 yılında yapılan ilk değer takdirine ilişkin emlak vergileri 2014 yılında ödenecektir.
İçinde bulunduğumuz 2014 Mayıs ayı itibariyle emlak vergisi birinci taksitinin yoğun olarak ödendiği bu günlerde, vergi ödeme sırasında mükellefl er, gayrimenkullerinin yeni emlak vergi değerlerinden haberdar olacaklardır. Gelecek yıllarda da, emlak vergisi hesaplamalarına, altlık oluşturacak bu arsa metrekare asgari birim değerleri konusunda haklı bir gerekçeye dayanmayan ölçüsüz artışlar hakkında ilgili daire, kurum, teşekküller ile mahalle ve köy muhtarlıkları vergi mahkemesi nezdinde dava açmadılarsa, mükellefl er bu haklarını kendileri kullanabilirler.