En zengin ülke de koalisyon güçlerine katıldı

2011’de kişi başına düşen gelirle dünyanın en zengin ülkesi olacak olan Katar, Libya’ya müdahaleye savaş uçaklarıyla katılıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DOHA/ANKARA - Yeraltı kaynaklarıyla bu yıl kişi başına düşen milli gelirde dünyanın en zengin ülkesi olması beklenen Katar, Libya'ya müdahale eden koalisyon güçlerine savaş uçaklarıyla katılarak Körfezin yeni küresel gücü olma yolunda ilerliyor.

Katar, zengin doğalgaz ve petrol yataklarıyla bölgede ekonomik ve diplomatik etkisini artırıyor. Yaklaşık 1,7 milyon nüfusa sahip Katar'ın, Uluslararası Para Fonu (IMF) değerlendirmesine göre bu yıl kişi başına düşen milli gelirde dünyanın en zengin ülkesi olması bekleniyor.

Uluslararası görevlere talip

Katar, ekonomik alandaki gelişmesinin ve zenginliğinin verdiği özgüvenle, uluslararası toplumda da etkin bir rol oynamaya çalışıyor.

Çok sayıda uluslararası spor organizasyonuna ev sahipliği yapan Katar, futbolda 2022 yılındaki Dünya Kupasına da ev sahipliği yapacak. Şimdiden stadyum inşaatı projelerine başlanan Katar'da, yaz aylarında düzenlenecek organizasyonda oyuncuların ve izleyicilerin sıcak ve nemden en az etkilenmesi için çalışmalar yapılıyor.

Libya'ya yönelik hava operasyonunda koalisyon güçlerine 6 savaş uçağı ve 2 nakliye uçağıyla destek veren Katar, geçen hafta Londra'da düzenlenen Uluslararası Libya Konferansında kurulmasına karar verilen “temas grubunun” ilk toplantısına da ev sahipliği yapacak.

Türkiye ile birlikte Lübnan'daki hükümet krizine de müdahil olan Katar, uzun süredir barış görüşmesi yapan Sudanlı grupları Doha'da misafir ediyor.

Georgetown Üniversitesi Katar Kampüsü Siyaset Bilimi Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Birol Başkan, Katar'da Osmanlı ve İngiliz dönemlerinden bugüne yaşanan siyasi süreç hakkında bilgi verdi.

İktidardaki Tani ailesine Osmanlı zamanında paşalık unvanı verilmediğini belirten Başkan, “Aileye kaymakamlık verilmiş. 1971'de de İngiltere'nin bölgeden çekilmesiyle bağımsızlıklarını alıyorlar. 1995'te Emir Şeyh Hamad, darbeyle babasından iktidarı alıyor ve ardından çok ciddi bir modernleşme süreci başlıyor” dedi.

Her çocuğun bakıcısı var

Katar'da kişi başına düşen milli gelirin 100 bin dolardan fazla olduğunu anlatan Başkan, ancak sadece Katarlıların gelirinin hesaplanması durumunda bu rakamın 500 bin dolara yaklaştığını kaydetti.

Başkan, Katar'ın zengin bir ülke olduğuna vurgu yaparak, şunları söyledi:

"Her ailenin lüks otomobilleri var. Katar, petrol zengini Arap ülkeleri içinde zenginliğin halka dağıtım kanallarını en iyi kurmuş devlet diyebilirim. Devlet, bir bahane olsa da halka para versem anlayışında. Evlenince para veriliyor. Ev yapmak için toprak veriliyor. Çocuk için kredi veriliyor. Her fırsatta halka nasıl para verip onları tatmin ederim düşüncesi içindeler.

Mezhebe dayalı çatışmalardan etkilenebilir

Katar'ın Sudanlı heyetlerin barış görüşmelerine aracılık ettiğini ve Yemen'de çözüm için girişimlerde bulunduğunu anlatan Başkan, “Bunlar halkta Katarlı olmanın gurur duyulacak bir şey olduğu imajını artırıyor. Bu başarılı bir milli kimlik oluşturma sürecidir. Şiileri diğer Körfez ülkelerine göre daha iyi içlerine çekebilmişler. Devletin Şiilere karşı önemli bir ayrımcılık politikası yok. Çok önemli zengin ailelerinden de Şiiler var” dedi.

Georgetown Üniversitesi Katar Kampüsü Siyaset Bilimi bölümünden Yrd. Doç. Dr. Mark Farha, Katar'da yönetimin geniş kitleleri mutlu eden politikalar uyguladığını söyledi.

Diğer Körfez ülkelerinin tersine Katar'ın yeraltı gelirlerini eğitim ve altyapı yatırımlarına dönüştürebildiğini ifade eden Farha, “Gelir dağılımı adaletli. Ancak mezhebe dayalı bölgesel bir karışıklık çıkarsa Katar da bundan etkilenebilir” diye konuştu.

Farha, Katar'ın İran ile de, ABD ile de, Suudi Arabistan ile de iyi ilişkiler kurmaya çalıştığını, küçük bir ülke oldukları için aslında bu politikayı gütmeye de mecbur olduklarını sözlerine ekledi.

 

 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir