Erdoğan: AP'nin gözü kör müdür?
Avrupa Parlamentosu'nu eleştiren Başbakan Erdoğan, AP'nin her türlü adalet duygusundan yoksun olduğunu savundu
ANKARA - Başbakanlık Konutu'nda AB ülkelerinin büyükelçileriyle öğle yemeğinde bir araya gelen Erdoğan, Avrupa Parlamentosu için sert eleştirilerde bulundu. Erdoğan, "Her zaman söylüyoruz, yine söyleyeceğiz, ne olmuştur referandumda? Kuzey Kıbrıs'ta Annan Planı'na yüzde 65 'evet' çıkarken Güney Kıbrıs'ta yüzde 75 'hayır' çıkmıştır. Nasıl oluyor da hala burada Türkiye ve Kıbrıslı Türkler suçlu hale getiriliyor. Bu Avrupa Parlamentosunun gözü kör müdür Allah aşkına? Bunu söylemeyeceğiz de neyi söyleyeceğiz? Biraz gözlerini açsınlar. Kulaklarını doğruya, hakikate açsınlar. Ve bu dilleri doğruyu, gerçekleri konuşsun'' dedi.
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: "Her türlü adalet duygusundan uzak olan bu yaklaşım, en hafif tabiriyle büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Avrupa Parlamentosunun işlevinin, Kıbrıs Rum tarafının sözcüsü gibi davranmak ve tüm mesnetsiz iddia ve taleplerini karşılamak olmaması gerekir. Avrupa Parlamentosunun yeni yasama dönemindeki Türkiye ile ilgili bu ilk sınavında iç politika saiklerine rehin düştüğünü görmekten üzüntü duyuyoruz"
Türkiye'nin bugün sadece bölgesel anlamda değil, küresel ölçekte de insanlığın karşı karşıya bulunduğu sorunların çözümü için eşsiz bir tarihi tecrübeye sahip olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Zira ben genişlemenin bir yorgunluk değil, bir güçlenme unsuru olduğunu düşünüyorum. AB'ye üye olan her yeni ülke, birliğin kültürel çeşitliliğine, değerlerine ve her şeyden önemlisi gelecek vizyonuna eşsiz katkılarda bulunmaktadır" dedi.
Erdoğan, "Ancak üzülerek ifade etmeliyim ki AB'nin bu tartışmalar çerçevesinde bir içe kapanma eğilimi göstermesi ve verilen sözlerin, atılan imzaları tekrar tartışmaya açması, kamuoylarımız açısından son derece motivasyon kırıcı bir maliyet taşıyor. Türkiye'nin AB ile üyelik müzakerelerine başlatan kararın altında bütün AB ülkelerinin imzaları bulunuyor. Buna rağmen halen Türkiye'nin AB üyeliğinin, bu bağlamda Türkiye'nin Avrupalılığının tartışılıyor olması, ne hakkaniyetle ne ahde vefa ile ne de tarihi gerçeklerle bağdaşıyor" dedi.
Türkiye'nin AB üyeliğine her zamankinden daha yakın bir noktaya geldiğini belirten Erdoğan, "Bugün katılım müzakerelerini yürüttüğümüz Avrupa Birliğine ilk üyelik başvurumuzun tarihi Avrupa Ekonomik Topluluğunun kuruluşunun iki yıl sonrasına 1959 yılına isabet eder. Sadece bu hususları dikkate alarak dahi şunu rahatlıkla söyleyebilmeliyiz, Türkiye'nin, Avrupalılığını da Avrupa Birliği üyeliğini de tartışmanın zamanı çoktan geçmiştir" dedi.
Erdoğan, "Türkiye'nin, Batılı vizyonu bu kadar güçlü bir zemine sahipken buna rağmen halen ayrıcalıklı ortaklık gibi maçın ortasında oyunun kurallarını değiştirmeye ve süreci sulandırmaya yönelik tekliflerin ortaya atılıyor olması, büyük bir samimiyetsizlik örneğidir. Nitekim, AB'nin genişlemeden sorumlu eski komiserlerinden Verhaugen geçtiğimiz günlerde, bu teklifleri son derece isabetli bir yaklaşımla (sahte bir ambalaj) olarak nitelendirmiştir. Türkiye olarak, AB'ye tam üyelik yolunda, artık sorgulanmaması, hatta bizim dahi tekrarlamaya lüzum görmediğimiz bir husustur" cümlelerini de kullandı.