Erdoğan: "Yatırım, eser, hizmet siyasetini ihmal etmeyeceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Seçim Beyannamesi'ni açıkladı. "Türkiye Yüzyılı Şehirleri İçin Gerçek Belediyecilik" başlıklı beyanname, 8 ana başlıktan oluşuyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İçeride ve dışarıda Türkiye'nin tökezlemesini, siyasi ve ekonomik olarak yeniden eski zayıf günlerine dönmesini bekleyen bir güruh var. Her ne kadar oklar bize çevrilmiş olsa da asıl hedef Türkiye'dir, asıl hedef tarihi ve inançlarıyla milletimizin bizatihi kendisidir." dedi.

Erdoğan, açılışı yapılan AK Parti Kongre Merkezi'nde, partisinin "Seçim Beyannamesi Tanıtım Toplantısı"nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasilerde seçimin, vatandaşın ülkesini yöneten hükümetten veya şehirlerini yöneten yerel idarelerden hesap sorduğu, muhasebe ve murakabe vazifesini yerine getirdiği kritik eşik olduğunu belirtti. Her seçimin, yeni bir tarihin, dönemin, sürecin başlangıç noktası olduğuna işaret eden Erdoğan, "Seçim, demokrasiyle yönetilen ülkelerde halk adına ülkenin idaresi sorumluluğunu üstlenen iktidarın en önemli meşruiyet kaynağıdır. Şayet bir ülkede halk, ister hükümet ister şehir düzeyinde olsun kendini yönetecek isimleri ve kadroları özgürce belirleyemiyorsa, orada demokrasiden söz edilemez." diye konuştu.

Erdoğan, geçmişte Türkiye'de açık oy, gizli sayım yöntemiyle demokrasiyle uyuşmayan seçimlerin yapıldığını hatırlatarak, şunları kaydetti: "Ama bu seçimleri ne milletimiz ne de tarih milli iradenin tecelli vesilesi olarak görmemiştir, kaydetmemiştir. Demokrat Partinin rahmetli Başbakan Menderes'in liderliğinde hükümete geldiği 1950 tarihi ülkemizde gerçek anlamda demokrasinin işlemeye başladığı tarihtir. Bugün 28'inci dönemiyle faaliyet gösteren TBMM'mizin 20 dönemi çok partili hayata geçirdikten sonra seçimlerle oluşmuştur. Daha önce ya darbe anayasalarıyla işaret edilen ya da Meclis tarafından seçilen cumhurbaşkanı, ilk defa 2014 yılında doğrudan halkın oyuyla belirlenmiştir. Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtiği 2018 yılında ve 2023'ün Mayıs ayında yapılan Cumhurbaşkanı ve Meclis seçimleri, ülke tarihimizin önemli dönüm noktaları arasındaki yerini almıştır."

"Millet, milli irade bayrağını yükseltti"

Yerel seçimlerin de bu tabloya benzer bir seyir izlediğini ifade eden Erdoğan, "Çok partili hayata geçildikten sonra ilk defa 1950 yılında yapılan mahalli idareler seçimleri bugüne kadar 14 defa tekrarlanmıştır. İnşallah çok partili dönemin 15'inci belediye başkanlığı seçimini 31 Mart'ta yine bir demokrasi şöleni şeklinde gerçekleştireceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan darbelere ve çeşitli yöntemlerle demokrasiyi askıya alma gayretlerine rağmen milletin her badirenin ardından milli irade bayrağını yeniden yükselttiğinin altını çizerek, "AK Parti'nin iktidara gelmesi, 28 Şubat Postmodern Darbesi'nin ve sonrasında yaşanan istikrarsızlık döneminin ardından böyle bir milli irade şahlanışı olarak vuku bulmuştur." diye konuştu.

Geride bırakılan 21 yıl boyunca vesayetin türlü baskılarına, terör örgütlerinin saldırılarına, envaiçeşit darbe girişimlerine, emperyalistlerin nice sinsi oyunlarına rağmen milletin emanetini yere düşürmediklerini, milli irade bayrağını hep yukarıda tuttuklarını vurgulayan Erdoğan, bu mücadelenin son örneğini 14-28 Mayıs 2023 seçimlerinde verdiklerini söyledi.

Erdoğan, 31 Mart'ta da bu imtihandan bir kez daha alınlarının akıyla çıkacaklarına inandığını belirterek, "Türkiye Yüzyılı'nın bu ilk seçiminde mesele sadece mümkün olan en çok belediye başkanlığını kazanmak değildir. Bununla birlikte 31 Mart'ta elde edeceğimiz netice, ülkemizi dünyada hak ettiği yere yükseltme hedefimize doğru yürüyüşümüzde bize güç verecektir, kuvvet verecektir, destek verecektir." değerlendirmesini yaptı.

 "Kimsenin eline malzeme vermemeliyiz"

Büyük hayallere kavuşmak için iyi hazırlıklar yapmak, samimiyetle ve azimle çok çalışmak gerektiğine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti: "Biz, ülkeye ve millete hizmet yolculuğumuza 30 yıl önce belediyelerde başlamış bir kadroyuz, böyle bir hareketiz. 'Halka hizmet, hakka hizmettir' düsturuyla önce şehirlerimizdeki başarılarımızla milletimizin gönlüne girdik. İktidara geldikten sonra da aynı hissiyatla vatan topraklarının her karışını yatırımla, eserle, hizmetle buluşturduk. Ülkenin sadece altyapı eksiklerini gidermekle, asırlık ihmallerini telafi etmekle kalmadık. Önce 2023 hedeflerimizle, ardından Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla ülkenin geleceğini inşa ettik. Evlatlarımıza büyük, güçlü, müreffeh, itibarlı bir Türkiye bırakma hedefimize çelme takması için kimsenin eline malzeme vermemeliyiz. İçeride ve dışarıda Türkiye'nin tökezlemesini, siyasi ve ekonomik olarak yeniden eski zayıf günlerine dönmesini bekleyen bir güruh var. Her ne kadar oklar bize çevrilmiş olsa da asıl hedef Türkiye'dir, asıl hedef tarihi ve inançlarıyla milletimizin bizatihi kendisidir. Şehirlerimizi Türkiye Yüzyılı'na hazırlayacak adımları atmakla bu sinsi niyetleri de Allah'ın izniyle boşa çıkarmış olacağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için sözlerini muhaliflere, rakiplere, yarıştıkları parti ve adaylara değil, doğrudan millete söylediklerini belirterek, vizyonlarını, Türkiye'nin tüm şehirlerini kucaklayacak şekilde hazırladıklarını söyledi.

Kısır hesaplarla uğraşanların aksine, ufuklarını geniş ve derin tutmaya çalıştıklarını dile getiren Erdoğan, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyerek ifade ettiğimiz Türkiye'yi ayakta tutan temel değerleri, bireysel hırsları için baltalamaya çalışanlara geçit vermeme kararlılığıyla hareket ediyoruz." dedi.

31 Mart'ta yapılacak yerel seçime kadar, gelmeyene gideceklerini, küskünü barıştıracaklarını, sevmeyeni sevdireceklerini, her eve, her iş yerine gireceklerini, kalbini kazanmadık kimse bırakmayacaklarını belirten Erdoğan, "Kararsızları ikna edeceğiz. Zaten gönlünde olduklarımızı ihmal etmeyeceğiz. Hiç kimseyi atlamadan teker teker herkese dokunacağız. Siyasetin sokakta yapıldığını unutmayacağız. Seçimin sandıkta kazanıldığını bileceğiz. Her seçimin önemli olduğunu, Türkiye Yüzyılı'nın ilk seçimi 31 Mart'ın da çok önemli olduğunu aklımızdan asla çıkarmayacağız. Sizlerden seçim gününe kadar anı değerlendirmenizi, seçim günü sandığı da namusumuz olarak görerek sahiplenmenizi istiyorum." diye konuştu.

Salondakilere, "31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazır mıyız, kararlı mıyız? 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirlerimizi gerçek belediyecilikte taçlandırıyor muyuz? Bunun için seçim gününe kadar kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Seçim akşamı Türkiye haritasını Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyamaya var mıyız? Seçimi güven ve istikrar ikliminin tesis ve tahkimin vesilesi haline getirmeye var mıyız? Kendimiz ve evlatlarımız için huzurlu, mutlu ve müreffeh bir geleceğin kapılarını beraberce açmaya var mıyız? Büyük ve güçlü Türkiye vizyonumuza sıkı sıkıya sahip çıkmaya var mıyız?" sorularını soran Erdoğan, "evet" yanıtı üzerine "Rabbim hepinizden razı olsun. Sizlerin bu sevgisi, coşkusu, vefası bizimle isimli olduğu müddetçe Allah'ın izniyle kimse hedeflerimize ulaşmamızı engelleyemez." ifadelerini kullandı.

 Seçim Beyannamesi Başlığı: "Türkiye Yüzyılı Şehirleri İçin Gerçek Belediyecilik"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti olarak mahalli seçimlerdeki ilk sınavı, "AK Eller, AK İller Yerel Kalkınma Başlıyor" diyerek 2004'te verdiklerini, ardından 2009'da "Her Şey Türkiye İçin. İşimiz Hizmet, Gücümüz Millet" sloganı ile tekrar şehirlerin hizmetine talip olduklarını anımsattı.

Siyasi ve sosyal kaos dönemlerinin, denemelerinin zirveye ulaştığı 2014'te "Daima Millet, Daima Hizmet. Millet Eğilmez, Türkiye Yenilmez" mesajıyla vatandaşların huzuruna çıktıklarını belirten Erdoğan, son mahalli seçimlerin yapıldığı 2019'da memleket işi, gönül işi heyecanıyla sandığa koştuklarını anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkemiz için yine önemli bir dönemde gerçekleştireceğimiz, 31 Mart 2024 seçimlerinde ise 'Gerçek Belediyecilik; Hazırız, Kararlıyız' diye gidiyoruz. Biliyorsunuz 29 Ekim 2023 tarihi itibarıyla Cumhuriyet'imizin ilk asrını bitirip, Türkiye Yüzyılı dediğimiz ikinci asrına girdik. Türkiye Yüzyılı, siyasetten ekonomiye, diplomasiden güvenliğe, hayatımızın her alanı gibi şehirlerimizi de kapsıyor. 'Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazırız, kararlıyız' diyoruz. 'Her anında, hep yanında' diyoruz. Bunun için seçim beyannamemizin başlığını 'Türkiye Yüzyılı Şehirleri İçin Gerçek Belediyecilik' olarak belirledik. Beyannamemiz 8 bölümden oluşuyor. Birinci bölüm 'AK Parti'nin yerel yönetim vizyonu', ikinci bölüm 'Katılımcılık, şeffaflık ve hesap verebilirlik', üçüncü bölüm 'Dirençli şehirler', dördüncü bölüm 'Türkiye 100. yılında şehir ve çevre', beşinci bölüm 'Toplumsal vefa, öncelikli şehir ekonomileri', altıncı bölüm 'Duyarlı ve kapsayıcı sosyal belediyecilik', yedinci bölüm 'Kültür üreten şehirler', sekizinci bölüm de 'Hizmet ve eser belediyeciliği' başlıklarını taşıyor. Her bir ana başlığın altında o alana ilişkin yaklaşımlarımızı ve tüm belediyelerimizin uygulayabileceği program çerçevelerimizi içeren alt başlıklar yer alıyor. Bu beyanname hem AK Parti'nin artık bir markaya dönüşen belediyecilik birikiminin bir özeti hem de milletimize yeni dönem için verdiğimiz sözlerin bir belgesi mahiyetindedir."

"Her belediye kamu kaynaklarından adil bir şekilde yararlanmaktadır"

AK Parti'nin her alanda olduğu gibi belediyecilikte de kendi kendiyle yarıştığını, bu konuda AK Parti'nin, bırakın önüne geçmeyi, kendileriyle aynı seviyeye gelebilecek bir yerel yönetim vizyonu ve uygulamasını henüz göremediklerini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bir önceki seçimde belediye yönetimlerini bizden devralanların, şehirlerimize 5 yıl kaybettirme dışında, hiçbir katkılarının olmadığını milletimiz yaşayarak gördü. İşte bu sebeple seçim kampanyamızın merkezine 'Gerçek Belediyecilik' sözümüzü yerleştirdik. Amacımız, şehirlerimizi ve oralarda yaşayan insanlarımızı bu hizmetsizlik girdabından, bu şov ve ajans belediyeciliği illüzyonundan kurtarmaktır. Eser ortaya koyamamanın, halka hizmet getirememenin hiçbir bahanesi olamaz. Siz bakmayın birilerinin 'engellendik' edebiyatı yapmalarına. Bunların tamamı safsatadan, sorumluluktan kaçmaktan ibarettir. Bakanlıklarımız ve kurumlarımız defalarca, belediyelere kamudan aktarılan kaynaktan bu belediyelerin aldıkları payı açıkladılar. Diğer belediyelere ne veriliyorsa, hangi kritere göre tahsisat yapılıyorsa, bunlar için de aynısı geçerlidir. Ne bir eksik ne bir fazlasıyla, her belediye kamu kaynaklarından adil bir şekilde yararlanmaktadır."

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazandığı dönemi anımsatan Erdoğan, "Bakınız, İstanbul Büyükşehir Belediyesini aldığım zaman bizim borcumuz 2,5 milyar dolardı. Devrederken 1,5 milyar dolarla devrettim. Ama şimdi 3 milyar dolar İstanbul Büyükşehir Belediyesinin borcu var. Fazlası var azı yok. Bunların tek derdi, kendi beceriksizliklerini örtmek, uhdelerine verilen kaynağı başka amaçlar için kullandıkları gerçeğini gözlerden kaçırmaktır. Türkiye'nin son 30 yılında mahalli idarelerde sahip olduğumuz tecrübenin bize işaret ettiği hakikat bunu gösteriyor." ifadelerini kullandı.

Hükümet çalışmalarını yürütürken kimsenin siyasi kimliğine bakmadıklarının altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bakanlıklarımız ve kurumlarımız şehirlerimizle ilgili projeleri planlarken ve hayata geçirirken, sandık sonuçlarına veya belediye başkanının partisine göre hareket etmiyor. Bizim odaklandığımız tek yer, ülkemizin ve şehirlerimizin ihtiyacı, milletimizin beklentisidir. Nitekim, daha dün İstanbul'da açılışını yaptığımız, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızca inşa edilen metro hattı, bu anlayışın en son ve somut örneğidir. Aynı şekilde İzmir'de açtığımız şehir hastanesi bir başka örnektir. Türkiye'nin 81 vilayetinin her biri, demokrasi ve kalkınma atılımlarımızdan, yatırımlarımızdan, projelerimizden, icraatlarımızdan ihtiyacı olan payı almıştır, almayı sürdürmektedir. Bu gerçekler ortada olmasına rağmen, gözü ve gönlü şehrine hizmet etmek yerine başka yerlere dönük olanlara ne söyleseniz nafile. Şehirlerimiz, hizmetini göremediği bu insanların sadece gölgesine bakmaktan, sadece afişlerini seyretmekten, sadece propagandasına maruz kalmaktan bıktı, usandı, yıldı."

 "Seçim dönemlerinde verdiğimiz her sözün takipçisi olduk"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart'ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde, şehirlerin üzerindeki gölgelerin kalkacağını vurguladı.

Seçimlerin ardından şehirlerin "gönül belediyeciliği" ile bulaşacağını dile getiren Erdoğan, "İnşallah 31 Mart'ta bu gölgeler şehirlerimizin üzerinden çekilecek ve insanlarımız gerçek belediyeciliğin, gönül belediyeciliğinin üretkenliğine kavuşacaktır. Bunun için biz, her yerde ve her alanda, eser ve hizmet siyasetiyle ülkemizi kalkındırmanın, büyütmenin, güçlendirmenin mücadelesini veriyoruz. Gerisi lafügüzaftır." diye konuştu.

Erdoğan, kendi belediye başkanları ve adaylarından isteğinin, milletten alınan emaneti layıkıyla taşımaları, "şehremini" kimliğinden asla taviz vermemeleri, gece gündüz çalışmaları olduğunu söyledi.

"Hiçbir zaman, sadece seçimden seçime vatandaşımızı hatırlayan, seçimden seçime insanımızın kapısına giden bir kadro olmadık, olmayacağız." diyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Biz hiçbir zaman vatandaşımızı aldatmaya kalkmadık. Seçim dönemlerinde verdiğimiz her sözün takipçisi olduk, her projemizi hayata geçirdik. Herhangi bir sebeple gereğini ifa edemediğimiz veya geciktirdiğimiz vaatlerimizin hesabını da milletimize açık yüreklilikle verdik. Belediye başkanlarımıza, temel belediyecilik faaliyetlerini bihakkın yerine getirme yanında hemşehrilerinin her bir ferdine günün 24 saati, yılın 365 günü kapılarının ve gönüllerinin açık olması gerektiğini hep söylüyoruz. Aynı hareket tarzını, teşkilat mensuplarımıza, milletvekillerimize, bürokraside birlikte çalıştığımız arkadaşlarımıza da telkin ediyoruz.

Böyle bir yaklaşımla ülkeye ve millete hizmet edenlerin, ne şehirlerimiz ne insanlarımız arasında ayrımcılık, hele hele siyasi bağnazlık yapması asla düşünülemez. Bu sebeple, daha önceki 2023 hedeflerimiz gibi, bugünkü Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu da ülkemizin ortak değeri, halkımızın ortak hayali olarak görüyoruz. Ülkemiz ve milletimiz için iyi, güzel, hayırlı olan her şeyin başımızın üzerinde, kalbimizin en mutena köşesinde yeri vardır. Ürettiğimiz, hayata geçirdiğimiz, ülkeye kazandırdığımız iyi, güzel, hayırlı olan her şeyin sahibi milletimizdir. 'Türkiye Yüzyılı Şehirleri İçin Gerçek Belediyecilik' programımızı da, ülkemizde yaşayan her bir ferdin ortak değeri olarak milletimize armağan ediyoruz."

 "Eser ve hizmet siyasetimizin standartlarını yükselttik"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim beyannamesi üzerine bina ettikleri vizyonun 30 yıllık belediyecilik birikimi ve Türkiye'nin siyasi, ekonomik, askeri gücüyle ulaştığı küresel güç seviyesinin mahsulü olduğunu kaydetti.

Beyannamenin detaylarının basılı olarak dağıtıldığını da aktaran Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: "AK Parti olarak, demokrasinin ve kalkınmanın yerelden başladığına inanıyoruz. Reformlar yoluyla yerel yönetimlerin idari ve mali kapasitelerini güçlendirerek, bu yolu hep açık tuttuk. İnsan öncelikli, hizmet odaklı anlayışı tahkim ederek, milletimizi hayalleriyle buluşturduk.

Şehirlerin, çarpık kentleşmeden altyapıya, ulaşımdan imara kadar birikmiş sorunlarını çözüme kavuştururken, bunu sadece bir başlangıç olarak gördük. Eser ve hizmet siyasetimizin standartlarını, ülkenin artan gücü ve milletin artan hayat seviyesine uygun şekilde sürekli yükselttik. Altyapı ve üstyapı projelerini şehirlere kazandırırken, bugünün değil geleceğin ihtiyaçlarını dikkate aldık. Kent estetiğini önceleyen, şehirlerin özgün mimarisini ve kimliğini koruyan projelere, yatırımlara, planlamalara öncelik tanıdık. Şehirlerin tarihi mirasını muhafaza ederek geleneği geleceğe taşımaya önem verdik."

Katılımcılığı, kapsayıcılığı, şeffaflığı ve hesap verilebilirliği güçlendiren her adımı desteklediklerinin, gönül belediyeciliğiyle mahalli idarelerde yeni bir hizmet standardı oluşturduklarının altını çizen Erdoğan, insanların dertleriyle dertlenen, sosyal belediyecilikte yenilikçi uygulamalara imza atan ve toplumun tüm kesimlerine dokunan bir anlayışı hakim kıldıklarını vurguladı.

Erdoğan, "Değer üreten projelerle, kültür belediyeciliğinde örnek uygulamalar ortaya koyduk. Tüm bu adımlarla 'AK Parti Belediyeciliği'ni markalaştırırken, sürekli kendi kendimizle yarıştık. Şimdi, bu ilkeleri tamamlayıcı nitelikte yepyeni bir vizyonla milletimizin huzurundayız. Uzun yıllara sari belediyecilik tecrübemize ve birikimimize dayalı yenilikçi yaklaşımları, Türkiye Yüzyılı şehirleriyle taçlandırmak istiyoruz." ifadesini kullandı.

 "Ülkemizi huzurlu, güvenli kentlerle donatacağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim beyannamesi kapsamında yerel yönetimlerde öncelik verecekleri çalışmalara ilişkin de şunları kaydetti: "Afetlere dayanıklı, dirençli ve sağlam yerleşim yerleri kuracağız. Şehirlerimizi iklim değişikliğine uyumlu hale getireceğiz. Akıllı uygulamalara ve yeni nesil dijital teknolojilere uyumlu altyapılar tesis edeceğiz. Yerel kalkınma odaklı, ekonomisi değer üreten yerel yönetim anlayışını güçlendireceğiz. Gençler, çocuklar, yaşlılar, engelliler, kadınlar ve tüm toplumsal kesimlere karşı duyarlı, kapsayıcılığı yüksek sosyal belediyecilik hizmetlerini geliştireceğiz. Güçlü aile-güçlü toplum anlayışıyla hareket eden yerel yönetimleri destekleyeceğiz. Kültür ve medeniyet tasavvuruna sahip çıkan, bu değerleri koruyup gelecek kuşaklara taşıyan projeler yürüteceğiz. Çevreye ve doğal hayata karşı hassas, yeşil kalkınma politikasını benimsemiş, sıfır atık modelini uygulayan, sürdürülebilir belediye yönetimlerinin daima yanında olacağız. Evlatlarımıza havası, suyu, toprağı ve çevresi temiz şehirler bırakacağız. Ülkemizi mimarisi estetik, tarihi ve kültürel varlıkları korunmuş, huzurlu, güvenli kentlerle donatacağız. Kırsaldaki hayat standartlarını yükselterek, insanların doğup büyüdükleri yerlerde kalmalarını teşvik edeceğiz. Etkin, verimli, adil, şeffaf ve sorumlu belediye yönetimi anlayışımızdan taviz vermeyeceğiz. Katılımcılığa, kaliteli hizmet üretimine ve vatandaş memnuniyetine odaklanan yönetimlerle belediyelerimizi geleceğe hazırlayacağız."

AK Parti Kongre Merkezi'nde, partisinin "Seçim Beyannamesi Tanıtım Toplantısı"nda konuşan Erdoğan, vizyonlarının özünü oluşturan "gerçek belediyecilik" sözünü, "üretken, adil, erişilebilir, vizyoner, şefkatli, sürdürülebilir, yenilikçi, kalkınmacı, çağdaş, güçlü, kapsayıcı, dinamik ve vatansever belediyecilik" olmak üzere 13 temel başlık üzerine bina ettiklerini söyledi.

Üretken, dinamik, çağdaş ve akılcı projelerle insanların günlük hayatını kolaylaştıracak gerçek belediyeciliğin, adil, şeffaf ve sorumlu yönetim anlayışıyla tüm bireylere güven vereceğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Erişilebilir olacak, herkesin taleplerini ve görüşlerini dikkate alacak, bunun için gereken iletişim ağlarını kuracaktır. Vizyoner projelerle geleceği öngörülebilir hale getirecektir. Şefkatiyle içindeki tüm canlılarıyla şehirlerimize sahip çıkarak değer katacaktır. Sürdürülebilir çözümlerle dünyaya ve insanlığa karşı sorumluluklarını bilerek hareket edecektir. Yenilikçi ve değişime açık adımlarla geniş bir dünya görüşünün temsilcisi olacaktır. Sürekli yeni kaynaklarla desteklediği kalkınmacı uygulamalarıyla şehrin potansiyelini harekete geçirecektir. Her işin temeli olan eğitimi, mesleki, kültürel, kişisel boyutlarıyla hayatın tüm alanlarına yayarak şehrini insanıyla bütünleştirecektir. Kapsayıcı bir yaklaşımla, dezavantajlı kesimler başta olmak üzere herkesin hizmetlerden ve imkanlardan faydalanabilmesini sağlayacaktır. Gençlerin dinamizmini, kendileri ve şehirleri için en doğru şekilde kullanabilmesini temin edecektir. Değerlerini bilen, tanıyan, yaşayan ve yeni nesillere aktaran insanlardan oluşan şehirlerle geleceğine güvenle bakacaktır. Elbette gerçek belediyecilik tüm bunlar için yerel yöneticilerin çalışkanlıkları ve azimleriyle, vatandaşımızın her adımında, her anında, hep yanında olmasını sağlayacaktır. Esasen her birinin altını onlarca, yüzlerce başlıkla donatabileceğimiz tüm bu ilkelerle, yaklaşımlarla, hedeflerle, adeta tuğla tuğla 'Türkiye Yüzyılı Şehirleri'ni inşa edeceğiz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin, genel ve yerel her seçimde açıkladığı büyük projeleriyle bilinen bir parti olduğuna vurgu yaparak, son dönemdeki seçimlerde artık seçim vaatlerinin merkezine büyük projeleri yerleştirmediklerini anlattı.

Bölgesel güç olmanın ötesinde, artık küresel ölçekte söz ve iddia sahibi ülke haline gelme yolunda ilerleyen Türkiye'nin her projesinin zaten büyük olduğunu ifade eden Erdoğan, bunun yanında, asırlık altyapı ihmallerini önemli ölçüde tamamlayan Türkiye'nin kendini, yeniden kurulma sancılarının yaşandığı dünyanın yeni yönetim ve ekonomi düzenine hazırladığını belirtti.

Erdoğan, "Yapay zekadan uzay faaliyetlerine kadar yüksek teknoloji temelli çalışmaların önem kazandığı küresel sistemin önde gelen aktörleri arasında yer almanın mücadelesini biz veriyoruz. Çünkü biz, ülkemizin sadece bugününü kurmakla ve kurtarmakla değil, aynı zamanda geleceğini inşa etmekle de mesul olduğumuzu biliyoruz. Milletimiz bize Cumhurbaşkanlığında ve Meclis'te ülkeyi yönetme, belediyelerde şehirlerimize hizmet etme sorumluluğunu verirken, böyle bir misyonu üzerimize yüklüyor." diye konuştu.

Hayatlarının her döneminde olduğu gibi bugün de millete layık olmak, beklentilerini hayata geçirmek için gece gündüz çalışmaktan şeref duyduklarını kaydeden Erdoğan, "Türkiye'yi dünyanın en büyük ülkeleri arasındaki hak ettiği yere çıkartma sözümüzün gerisinde işte böyle kapsamlı bir vizyon vardır. Adına 'Türkiye Yüzyılı' dediğimiz bu vizyonun hedefleri, elbette atfettiğimiz anlama uygun şekilde çok daha sofistikedir. Bu demek değil ki yatırım, eser ve hizmet siyasetimizi ihmal edeceğiz. Asla. Ülkemizin, şehirlerimizin, insanımızın tüm ihtiyaçlarını karşılayacak yatırımları yapmak rutin bir faaliyetimiz olarak hep sürecektir. Ancak, odağımızın merkezini çok daha ileriye taşıyarak yolumuza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

 "Mevcut sorunların çözüm adresi yine biziz"

Dünyadaki çatışmaların önemli kısmının merkezi durumundaki bir bölgenin, güven ve istikrar abidesi ülkesi olarak yoluna devam etmenin kolay olmadığına dikkati çeken Erdoğan, "Siyasetten ekonomiye her alanda çözmemiz gereken sorunlar, sıkıntılar, zorluklar mutlaka mevcuttur. Ülkemizi bugünkü gücüne, güvenlik ve refah seviyesine getiren yönetim olarak, mevcut sorunların çözüm adresi yine biziz, AK Parti. Dikkat edilirse, Cumhur İttifakı dışındaki partilerin ve siyasetçilerin böyle bir gündemleri zaten yoktur." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, günübirlik siyaset, polemik, çekişme üzerine kurulu gündemlerin bedelini, geri kalmışlık, ihmal edilmişlik, siyasi ve ekonomik vesayet olarak uzun yıllar ödediğine işaret ederek, şöyle konuştu: "Belediyelerde geçtiğimiz 30 yıl, iktidarda geçtiğimiz 21 yıl, bu kısır döngüyü kırarak ülkemize, Cumhuriyet tarihinin en büyük atılımlarını yaşattığımız dönem olmuştur. Bugün de aynı gaye ve heyecanla yolumuza devam ediyoruz. Ama ülkemizde hala eski Türkiye'nin hastalıklarını canlandırmak, ülkemizi yeniden kısır döngüye hapsetmek isteyen bir zihniyet var. Bunlar, kimi ideolojik saiklerle, kimi farklı iç ve dış çıkar bağlantılarıyla, kimi tamamen kendi hırsları veya beceriksizlikleri sebebiyle, adeta ülkeyi paçalarından tutup aşağı doğru çekmeye çalışıyor. Siyasetin cilvesi olarak gördüğümüz kimi söylemler dışında, vaktimizi ve bunun yanında enerjimizi sadece hedeflerimize doğru yürümek için kullanıyoruz.

Hırsı boyunu aşanlara diyoruz ki, hiç heveslenmeyin, size AK Parti'den ve Cumhur İttifakı'ndan ekmek çıkmaz. Yalan, iftira, çarpıtma ve algı oyunları üzerine bina ettikleri kirli kampanyalarla üzerimize gelenlere meydanı tabii ki terk etmiyoruz. Hakikat güneşinin karşısında eriyip gitmeyecek hiçbir yalan yoktur. Bu konuda muhatabımız doğrudan milletimizdir. Her ne kadar bazıları görmek, duymak, anlamak istemese de bizim siyaset anlayışımız ve yöntemimiz budur. İnsanımızın şöyle gönlünden kopup gelen bir 'Allah razı olsun' duasına hiçbir şeyi değişmeyiz. Önümüzdeki seçimlere, adaylarımızla beraber işte bu şekilde hazırlanıyoruz. Bu duygularla seçim beyannamemizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. AK Parti ve Cumhur İttifakı adaylarımıza başarılar temenni ediyorum."