Erdoğan'ın güçlendiğini gördükçe kuduruyorlar

Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Gezi Parkı eylemleri ile ilgili olarak "Tayyip Erdoğan, Rabbimizin bu ülkeye, insanlığa gönderdiği bir müjdedir. Erdoğan’ın daha fazla güçlendiğini gördükçe kuduruyorlar. Kudurdukça da sağa sola saldırıyorlar" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA  - Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Taksim Gezi Parkı ile ilgili eylemler hakkında, "Bu eylemler Gezi Parkı eylemi değil, Recep Tayyip Erdoğan’ı tasfiye eylemidir. Ama boşuna uğraşmayın bu millet Recep Tayyip Erdoğan’ı yedirtmez" ifadesini kullandı.

Bakan Egemen Bağış, gündemdeki gelişmeleri değerlendirdiği yazılı açıklamasında, Türkiye’nin küresel güç olma yolunda en büyük adımları attığı dönemi yaşadığını belirtti. Ancak bu durumdan birilerinin rahatsız olduğunu dile getiren Bağış, şunları kaydetti:

‘’Birileri Türkiye büyüdükçe kendisinin küçüldüğünü hissetti. Birileri milletin sesi yükseldikçe kendi sesinin kısıldığını fark etti. Biz adalet dedikçe, kalkınma dedikçe birilerinin uykusu kaçtı. Zalime 'zalim' dedikçe, zulme 'dur' dedikçe, barış dedikçe, kardeşlik, huzur dedikçe, mazlumlardan yana durdukça birileri üç buçuk atmaya başladı. Aşımıza zehir katmak, birliğimize nifak sokmak, beraberliğimizi ayrılığa dönüştürmek istendi ve tekrar dünya lideri Başbakanımız  Recep Tayyip Erdoğan’a ve partimize karşı yeni kirli bir plan devreye sokuldu. Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lideri bize bahşettiği için Rabbimize hamdolsun. Tayyip Erdoğan, Rabbimizin bu millete, bu ülkeye, insanlığa gönderdiği bir müjdedir ve bu müjdeyi de bu millet baş tacı etmeye devam edecektir. Bugün birlik olma zamanıdır. Bugün küskünlükleri unutma, dargınlıkları bir kenara koyma günüdür. Bu milletin gerçekten nasıl etle tırnak, nasıl ayrılmaz bir bütün olduğunu ele güne gösterme vaktidir. Biz birlik ve dirlik olunca dünyada onun önünde durabilecek güç yoktur. Çünkü bizi harekete geçiren imkan değil, imandır."

"Tehditlerle, suikastlarla yıldırmaya çalıştılar duruşumuzu bozmadık"

Egemen Bağış, şöyle devam etti:

"Sayın Başbakanımızın dediği gibi biz bu yola çıkarken kefenimizi cebimize koyup çıktık. Bu yolun sonunda ölüm vardı, dönüşü yoktu. Biz öyle inandık, başımıza gelecekleri düşünmedik. Ülkemizi karanlıktan çıkarmak için karanlığın içine yürüdük. Pisliği temizlemek için çamurun içine girmeye razı olduk, baldıran zehri bize baldan daha tatlı geldi. Sayın Başbakanımızın liderliğinde bu ülkenin geleceği için çalışmaya söz verdik, yemin ettik. Yılmadık, yıkılmadık. Ceviz kabuğunu doldurmayacak sebepleri bahane ederek partimizi kapatmaya çalıştılar, halkımızın sinesine döndük. Tehditlerle suikastlarla yıldırmaya çalıştılar duruşumuzu bozmadık. Allah’a güvendik, O zayi edici değildir. Bunu bildik buna göre yaşadık. Türlü komplolar ve senaryolar ürettiler, doğru bildiklerimizden vazgeçmedik. Milletimize güvendik Allah’a dua ettik. Yolumuza çıkan badirelere halkımızın selameti ve geleceği için katlandık. İşte bu inançla ülkemize yeni destanlar yaşattık. Birlikte oluşturduğumuz bu kardeşlik sinerjisiyle de yeni destanlar yazacağız hiç merakınız olmasın."

Başlarda samimi çevre dostu olarak başlayan eylemin bugün bambaşka bir çehreye büründüğünü kaydeden Bağış, "Bizi bileğinin gücüyle yenemeyeceklerini anlayan şer odakları her zamanki gölge oyunlarına başlamışlardır ve çocuklarımızı bu oyunlarına alet etmekten çekinmemektedirler. Fakat bu millet nasıl ki 10 senedir bu kışkırtmalara prim vermediyse bu 10 gün sonunda da vermeyecektir" ifadesini kullandı

"Batı medyası hata yaptı"

Bağış, bu vesileyle Batı medyasının da riyakarlığını ve Türkiye'ye karşı besledikleri duyguların gerçek rengini bir kez daha gördüklerini vurgulayarak, açıklamasında şunlara dikkati çekti:

"Batı medyası hata yaptı. Taksim’den Tahrir çıkar sandılar. Ama Taksim’den Tahrir çıkmaz. Farkında değiller ki bu millet özgürlük mücadelesini 2002’de yaşadı. Bizim ülkemize bahar geldiğini savunanlar şunu anlamalı: sizin ülkenizde hava kara kış olabilir fakat bahar Türkiye'ye geleli çok oldu. Bu ülkeye milletin baharı 3 Kasım 2002’de geldi. O yüzden hiç sivil direniş falan demesinler. Bu ülkede bir sivil direniş hareketi varsa o zaten AK Parti’dir. Bu eylemlerin gittiği nokta elbette milletimize ve ülkemize çok zarar verdi. Ama beni çok sevindiren şeylere de vesile oldu. Bunun için de Başbakanımıza ayrıca teşekkür ediyorum. Çünkü Başbakanımız sayesinde bazıları hayatında ilk kez camiyle tanışma fırsatı buldu. Gerçi adaba da uygun değildi ama olsun bu da bir vesiledir inşallah. Yine Başbakanımız sayesinde eylemciler bir araya geldiler, bir arada toplandılar, kandili Kur’an dinleyerek, namaz kılarak idrak ettiler. Hatta Taksim’de toplu olarak cuma namazı kıldılar. İnşallah bu eylemler hidayetlerine de vesile olur. Bunun için hep birlikte dua edelim. İnşallah bu alışkanlıklarını eylemler bittikten sonra da devam ettirirler."

"Gaza gelen sadece provokatörlerin kendileri olacaktır"

Eylemlerin bir direniş hareketi olarak yansıtılmaya çalışıldığını belirten Bağış, eylemlerin artık Gezi Parkı eylemi olmaktan çıktığını dile getirdi. Egemen Bağış, şunları kaydetti:

"Bu eylemler Gezi Parkı eylemi değil, Recep Tayyip Erdoğan’ı tasfiye eylemidir. Ama boşuna uğraşmayın bu millet Recep Tayyip Erdoğan’ı yedirtmez. Bu teşkilat Recep Tayyip Erdoğan’ı yedirtmez. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan milletin ta kendisidir. Bu itidal bu millette oldukça bırakınız oyunlar oynasınlar, bırakınız bizi gaza getirmeye çalışsınlar. Emin olun gaza gelen sadece provokatörlerin kendileri olacaktır. Milletin ta kendisi olduğu için bu millet Tayyip Erdoğan’ı sevdi, bağrına bastı. İşte şimdi bunu kaldıramıyorlar. Tayyip Erdoğan’ın daha fazla güçlendiğini gördükçe kuduruyorlar. Kudurdukça da sağa sola saldırıyorlar. Saldırmakla da kalmıyorlar, Türkiye’nin büyümesini, ilerlemesini, kalkınmasını engellemeye çalışıyorlar. IMF’ye borç bitti, 3. köprü temeli atıldı, 3.havaalanı ihalesi 30 milyar avroya yapıldı, faizler düşmeye devam etti. Çözüm süreci başladı, bu ülkede son 6 aydır silah sesi duyulmadı, dağlardan şehit haberi gelmedi. İşte oynanan oyun budur. Bu, büyüyen Türkiye’yi küçültme, terörü bitirmeme, ekonomiyi tepetaklak etme operasyonudur."