Eski köye yeni adet getirmemiz gerekiyor
Recep ERGENÇ / Trabzon Sanayici ve İşadamları Derneği (TSİAD) Genel Sekreteri:
Türkiye, AB'ye tam üyelik sürecinde hazırlıklar sürüyor. Bu sürece önyargılı bakanlar, "Boşa gayret, bizi AB'ye almazlar" deyip, kolaycılığa kaçıp süreci görmezden geliyorlar. Katkı vermeyip; yan gelip yatıyorlar. Onlar için söylenecek tek söz; statükocu olduklarıdır. Değişime karşı durmak anlamına da gelen statükoculuk; Ülkemizin rekabette öne geçmesinin önünde en önemli engeli oluşturuyor.
Yaşadığımız AB sürecinde müzakere edilecek başlıklar ülke kalitemizin artırılması için büyük fırsatlar sunmaktadır. Öğrenmemiz ve eski köye yeni adet getirmemiz gerekiyor. Bütün öğrenmeler ve değişimin; rekabetçi ve dinamik bir toplumsal yapıya ulaşılmasına, açılan bütün fasıllarda standartlarımızın yükselmesine, katkı sağlamasını bekliyoruz.
Türkiye'nin AB'ye tam üyelik hazırlık süreci, ne sadece siyasilerin yasa ya da yönetmelikleri değiştirmesidir ne de sadece ekonomik iyileştirmeler işidir. Süreç demokrasi anlayışımızın "Oy ver gerisini koy ver" anlayışından, "katılımcılığı" esas alan birey olma, olmazsa olmaz anlayışa dönüştürülmesidir. Sivil toplum diyalogunun geliştirilmesi ve yerelleşme sürecidir.
10-24 Ekim tarihlerini kapsayan 15 gün boyunca 4 AB ülkesinin kırsal gençlik çalışmalarını inceledik.
Mersin'de kurulu İçel El Sanatları Vakfı (İÇEV) AB-Türkiye Sivil Toplum Diyalogu hibe programı için "AB - Türkiye Arasında Kırsal Gençlik Zinciri Oluşturulması" projesini üretti ve hibeden yararlanmaya hak kazandı. İÇEV'in belirlediği paydaş illerAnkara, İzmir, İstanbul ve Trabzon'dan toplam 16 katılımcı ile Bulgaristan'da Sofya, Palovdiv, Hisarya, İspanya'da Barceleno, Fransa'da Limoges,Limuzin ve İtalya'da Milano şehirlerini kapsayan çalışma ziyaretinde, kırsal gençlik ile çalışan STK'larla buluştuk. Kırsalda AB hibeleri ile kurulan çiftlikleri ziyaret ettik.Kırsalda mülkiyet ve miras hukukunun nasıl işlediğini, kırsal gençliğin iş kurarken STK'larca nasıl desteklendiğini; STK'ların kırsal gençlik için hangi hizmetleri ya da katkıları ürettiğini inceleme şansımız oldu.
Çalışma ziyareti programı çok titiz hazırlanmış. Bu titizlik İÇEV Başkanı Hilmi Dulkadir ile proje ortağı Bulgaristan'dan Europartner 2000 Vakfı başkanı Miroslav Nikolov'a ait. Ziyaretlerde, çok taraflı projelerde işbirliği yapacağımıza dair, son derece önemli iyi niyet mektupları imzaladık. Sonuç olarak özlemlerimize dayanarak şunu söyleyebiliriz; AB'de de genç nüfus kırsalda kalmak, çalışmak istemiyor. Ancak AB'de gençliğin kırsal alanda kalmasını, çalışmasını özendirecek pek çok STK çalışma yapıyor. Örneğin Limoges'in kırsalında bin nüfuslu bir yörede 52 STK faaliyet gösteriyor. Kırsala yönelik STK çalışmaları yerel yönetimlerce de destekleniyor.
Ülkemizde kırsala en yakın hizmet birimi kuşkusuz il özel İdareleridir. Bilinen, İl özel idareleri, kırsala yol ve su götüren kurum olarak tanınmaktadır. İl Özel İdareleri yeni bir vizyon ve misyonla; kırsalın sosyal ve ekonomik gelişmesinde aktif rol oynamalıdır. Bu noktada vurgulamalıyım ki Trabzon İl Özel İdaresi Meclisi ülkemize örnek olacak bir karara imza attı. Trabzon İl Özel İdaresi Meclisi'nin aldığı tarihsel nitelikteki karar ile "Trabzon kırsal gençliğin kendini ifade edeceği bir platform ve kırsal gençlik meclisi" kurulacağı kayıt altına alındı. Meclis bu kararı ve attığı adımla DOKAP bölgesinin "ağabeyi" olduğunu ortaya koydu. Karar ile kırsal gençlik çalışmalarında bulunan STK'larla da işbirliği yapılacağı kayıt altına alındı. Meclisin bu kararını taçlandıracak olan 2010 yılı mali bütçesinden gençlik çalışmalarına kaynak ayrılması olacaktır. Asıl çalışma bundan sonra. Trabzon İl Özel İdaresi Meclisi ve başkanı Haydar Revi'yi kutluyorum.