Esnaf ve sanatkârların sorunları ve çözüm önerileri
Galip İMAMOĞLU / Esnaf ve San. Kredi Kef. Koop. Müd.
Ülkemizde, 491 meslek dalında 1 milyon 922 bin 429 esnaf ve sanatkâr, 3 bin 130 esnaf ve sanatkârlar odası, illerde örgütlenen 82 esnaf odaları birliği, 13 mesleki federasyonu ile Ülkemizin en yaygın ve en fazla üyesine sahip 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu ile kurulmuş kamu kurumu niteliğine haız meslek kuruluşunda hizmet veren kişilerdir.
Özellikle işletme sayılarının çokluğu ülke çapında istihdama sağladıkları büyük katkı ile ekonomimizin can damarını oluşturmaktadır.
Esnaf ve sanatkârlar; Ülkemizin ekonomik ve toplumsal hayatında vazgeçilmez öneme sahiptir. Ekonomik ve sosyal kalkınmanın dengeli biçimde dağıtılması ve sürdürülmesinde yaptığı katkı işsizliğin azaltılması istihdamın ve üretimin artırılması, değişen piyasa koşullarına hızla uyum sağlayan yapısıyla toplumsal acıdan vazgeçilmez yönleridir. Ülkemizdeki işletmelerin %99.9'unu oluşturan istihdamdaki payları %81, katma değerdeki payları %59'dur. İhracatın %26'sını gerçekleştirmektedir. KOBİ tanımı içinde yaralan işletmelerin %96.5 ise mikro büyüklükte küçük ölçekle işletmeler olarak bünyesinde 1-9 işçi çalıştıran toplam olarak bünyesinde yaklaşık 8 bin kişi istihdam eden esnaf ve sanatkarlarımız bu yönüyle de ülkemiz açısında çok önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Türkiye de esnaf ve sanatkârlarımız aileleri ve çalışanlarıyla birlikte değerlendirildiğinde ülke nüfusunun 5’te birini oluşturmaktadır. Ülkemizde esnaf ve sanatkârlarımız; Emeğini alın terini yoğun teknoloji ile birleştirerek ülke kalkınmasına istihdam ve işsizliğin önlenmesine büyük katkılarının yanında, değişen makro ve mikro ekonomik dengeleri çok çabuk ve kolay tolere ederek bölgeler arasındaki büyümeye hızla katkı sağlamaktadır. Bunun yanında büyük sanayi işletmelerinin tamamlayıcısı, nitelikli meslek elamanlarının yetişmesine katkı sağlayarak destek olmaktadır, Rekabet koşullarına süratle uyum sağlayarak, Ekonomik yelpazede orta sınıfta denge unsuru olmaktadır. Özellikle veresiye alışveriş kültürü toplumdaki aylık geliri olmayan kesim açısından önemli bir etken olup oluşacak ekonomik kriz ve kaosu tolere etme açısından da çok önemlidir. Türkiye bir Arjantin olmadıysa bunun sebebi küçük esnafın özveri ve başarısıdır.
Dünyada ve ülkemizde son yıllarda büyük değişmeler ve gelişmeler yaşanmaktadır. Özellikle 2009 yılından sonra ülkeleri etkisi altına alan küresel mali kriz global sermayenin lokal sermaye üzerindeki egemenliği, iktidarların yanlış politikaları esnaf ve sanatkârlarımızı ciddi anlamda olumsuz etkilemiştir. Ülkemizin ekonomik toplumsal ve siyasal hayatında göz ardı edilemeyecek yere sahip esnaf ve sanatkârlarımız, bu kriz nedeniyle etkisi giderek ağırlaşan birçok sorunla karşı karşıyadır. Esnaf ve sanatkâr camiasının büyüklüğü düşünüldüğünde, yaşanan bu olumsuz etkiler toplumun geneline yansıyacağı açıktır. Acilen bu kesimi rahatlatacak rasyonel tedbirlere ihtiyaç vardır.
Türkiye’de esnaf ve sanatkârlarımızın durumunun iyileştirilmesi, işçinin, memurun ve çiftçinin gelir düzeyinin iyi olmasına bağlıdır. Halen en büyük sorun piyasalardaki talep daralmasına bağlı azalan iş hacmi ve bunun yansımalarındaki sorunlardır. Öncelikle; ekonomik sosyal ve siyasal sorunlar teknolojik gelişim, gros, hiper ve süper marketlerin kontrolsüz mantar gibi çoğalmasıyla birlikte oluşan haksız rekabet, uygulanan bölgesel teşvikler, hızla artan ithalat girdileri ve kendi kontrolleri dışında gelişen piyasa koşulları. Bütün bu olumsuzlukların yanında: Uygun koşullu finansman sorunu, yetersiz mevzuatlar, yetersiz pazarlama ve mesleki bilgi eksikliği, planlama, adaletsiz vergi ve sosyal Güvenlik sistemi, işyeri temini ihracat ve danışmanlık hizmetlerinin yetersiz ve eksikliği ana başlıklar olarak esnaf ve sanatkârlarımızın başlıca sorunlarıdır.
Çözüm olarak; Ülke ekonomisinin canlandırılması ve esnaf ve sanatkârlarımızın hak ettiği ve AB ülkelerindeki meslektaşlarının seviyesine ulaştırılması için acilen yasal düzenlemelerin yanında özel teşvik ve destek paketleri hazırlanmalıdır. Kısaca sıralamak gerekirse;
1. Yeni işyeri açacak esnaflarımıza 5 yıl süreyle vergi indirimi,
2. Diğer meslek guruplarında uygulanan akaryakıt indiriminin şoför esnafında sağlanması,
3. Şoför esnafının, araçlarının yenilenmesi için 1 kereye mahsus ÖTV ve KDV alınmaması,
4. SGK prim teşvikinin genişletilerek esnafların istihdam ettiği işçilerde de uygulanması,
5. Çırak ve kalfaların SGK primlerinin devletçe karşılanması
6. Esnaf ve sanatkârların kullandığı enerjide indirim sağlanması,
7. Düşük faizli kredi finansman desteğinin artırılması ve faiz oranlarının düşürülmesi,
8. Sanayinin altyapısında istihdam edilecek kalifiye eleman yetiştirecek kurumların ihdas edilerek yaygınlaştırılması,
9. Esnaf ve sanatkârların prim borçlarının yeniden yapılandırarak uzun vadeye yayılması,
10. Prim borçlarına uygulanan gecikme faizlerinin yıllık enflasyon oranında olması
11. SGK genel kurullarında tarım sigortalıları ile kendi nam ve hesabına çalışan esnaf ve sanatkârlarımızın ayrı ayrı temsil imkânı sağlanması,
12. Emekli esnaflarımızdan kesilen sosyal güvenlik destek primlerinin kaldırılması,
13. AVM'lerin ilçe ve il dışına çıkarılması,
14.-Otomotiv sektöründeki firmaların bakım ve servis hizmetlerinden vazgeçmeleri.
Kısaca esnaf ve sanatkârlarımız, Ahi kültürünün üstün vasıflarına mensup, devletine, milletine bağlı, ülkesine hizmeti vazife ve şiar edinmiş, bilgi ve becerisini alın terine katarak ülkesine hizmet eden güzide insanlardır. Umuyoruz ki en kıza zamanda esnaf ve sanatkârlarımız ülkemiz ekonomisi içinde sosyal ve siyasal yaşamında hak ettiği yeri alacaktır.