Ethem Sarısülük yaşasaydı 'şüpheli' olacaktı

Mayıs ayında Ankara Üniversitesi'nde çıkan olaylar nedeniyle soruşturma açıldı. Açılan soruşturmada polis kurşunuyla öldürülen Ethem Sarısülük'ün de "şüpheliler"arasında yer aldığı ortaya çıktı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA- Ankara Üniversitesi'nde 15 Mayıs 2013'de çıkan olaylar üzerine yürütülen soruşturmada 13 kişi hakında "toplantı ve gösteri yürüyüşlerine muhalefet ettikleri" ve "polise görevini yaptırmakmak için direndikleri" iddiasıyla dava açıldı. Ankara'daki Gezi Parkı olayları sırasında polis kurşunuyla vurulup hayatını kaybeden Ethem Sarısülük'ün de bu soruşturmanın "şüphelileri" arasında yer aldığı ancak, ölümü nedeniyle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği ortaya çıktı . 

Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesinin kabul ettiği iddianamede, sanıkların da arasında bulunduğu grubun, Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen patlamalar üzerine "Ey Davutoğlu, yarına kadar istifa ettin ettin. Yoksa biz yarın Dışişleri Bakanlığına geliyoruz, istifanı alıyoruz" adıyla eylem düzenlemek üzere 15 Mayıs 2013'te Ankara Üniversitesi Cebeci yerleşkesinde toplandıkları ifade edildi. 

"Davutoğlu İstifa"

Demokratik Yurtsever Gençlik, Türkiye Komünist Partisi, Gençlik Muhalefeti ve Öğrenci Kolektifi mensubu yaklaşık 150 öğrencinin "Davutoğlu İstifa" pankartı açarak, kortej halinde Dışişleri Bakanlığı önüne yürümek üzere harekete geçtikleri kaydedilen iddianamede, polisin de bunun üzerine Kurtuluş'taki Ankaray istasyonu yakınında barikat oluşturduğu, emniyet yetkililerinin de "grubu yönetip yönlendirdiği gözlenen" şahıslara uyarı ve ikazda bulunduğu anlatıldı. 

Grubun, buna rağmen bakanlığa yürüyeceğinin belirtildiği, saat 13.35'te dağılmamakta direnen eylemcilerin basın açıklaması yaptığı, sonrasında ise vatandaşların geçmesini kısmen engelleyecek şekilde oturma eylemi yaptığı aktarılan iddianamede, sonrasında yürüyüşe geçen ve ikazlara rağmen dağılmayan eylemcilere polisin gaz sıkarak müdahale ettiği kaydedildi. 

Eylemcilerin de Cemal Gürsel Caddesi üzerinde barikat oluşturarak, bölünmüş yolun bir tarafını trafiğe kapattıkları, kaldırım taşları, maden suyu şişeleri ve sapanlarla emniyet mensuplarına saldırdıkları ifade edilen iddianamede, olayların saat 16.30'a kadar devam ettiği aktarıldı.  

Bu saatlerde bazı Eğitim-Sen yöneticileri ile öğretim görevlilerinin önce öğrencilerle, ardından emniyet güçleriyle görüştükleri bildirilen iddianamede, bu kişilerin, "sorumluluğun kendilerine ait olduğunu, grubun bakanlığa yürümekten vazgeçtiğini, basın açıklaması yapmak üzere Yüksel Caddesine gitmek istedikleri, ardından da dağılacakları" yönünde beyanda bulundukları belirtildi. 

Ethem Sarısülük de şüpheliydi 

Görüşmenin ardından grubun yerleşkeden çıkarak kaldırımda yürüyerek, saat 17.30'da Yüksel Caddesi'ne ulaştığı kaydedilen iddianamede, burada yapılan basın açıklaması sonrasında grubun dağıldığı bildirildi. 

Eylem sırasında atılan taşın isabet ettiği Komiser Yardımcısı Gürkan Luş'un basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde yaralandığına yer verilen iddianamede, olaylarda çekilen görüntüler üzerinde yapılan inceleme sonucunda 13 sanığın tespit edilen eylemleri özetlendi.    

İddianamede, sanıklardan 3'ünün "izinsiz toplantı ve gösteriye katılmak" suçundan 6'şar aydan 3'er yıla, diğer 10 sanığın ise "izinsiz toplantı ve gösteriye silahla katılmak" ve "polise görevini yaptırmamak için direnmek" suçlarından 1 yıl 8'er aydan 10'ar yıla kadar hapisleri istendi. 

İddianamede, "şüpheli Ethem Sarısülük hakkında vefatı nedeniyle ek kovuşturmaya yer olmadığı" kararı verildiği belirtildi. 

Bu konularda ilginizi çekebilir