Evlerde enerji üretimi

Serdar İSKENDER / TÜTEV Enerji Danışmanı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ekonomik ve sosyal kalkınmanın en önemli girdilerinden biri enerjidir. Petrol, doğal gaz, kömür gibi fosil enerji kaynaklarının hızla tükenmekte oluşu, sanayileşme, refah seviyesinin ve nüfus yoğunluğunun artışıyla, bu kaynaklara yönelik talep, dünyayı içinden çıkılmaz bir enerji krizine doğru sürüklüyor. Petrol, doğal gaz ve kömürün tükenir kaynaklar olmasının yanında, bu kaynakların yol açtığı ozon tabakasının incelmesi, sera gazı emisyonları, iklim değişiklikleri, küresel ısınma gibi çevresel sorunlar, enerji problemleri yaşayan gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin yeni arayışlara girmelerine vesile olmuştur. Enerji alanındaki bu gelişmeler enerji verimliliğini gündeme getirmiştir.
Sanayi ve teknoloji alanında yaşanan gelişmeler, enerjinin kullanımını ve maliyetlerini de arttırmaya başlamıştır. Enerjiyi üretmek kadar, üretilen enerjiden verimli şekilde yararlanmak da, enerji politikalarının önemli konularından biri haline gelmiştir. Enerji girdisinin üretim içindeki payının azaltılması, aynı üretimin daha az enerji tüketerek gerçekleştirilmesi enerji verimliliğinin temelini oluşturmaktadır.


Ülkemizde enerji ihtiyacı, nüfus artışına ve sanayideki gelişmelere paralel olarak her geçen gün artmaktadır. Fosil kaynaklar açısından fakir olan ülkemizde, ihtiyaç duyulan enerji, mevcut enerji üretim portföyümüzle karşılanamamaktadır. Ortaya çıkan enerji açığı, ithalatla karşılanmaya çalışılmaktadır. Ülkemiz ihtiyaç duyduğu enerjinin yüzde 70'ten fazlasını ithal eder duruma gelmiştir.
Enerjide dışa bağımlı olan ülkemizde, bu durumun sürdürülebilir büyüme ve sanayileşmeye engel olmaması için enerjinin verimli kullanılması, enerji üretimi kadar önemli olmuştur. Ülkemizde enerjinin etkin kullanılması, israfın önlenmesi, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi, çevrenin korunması için enerjinin verimli kullanımına gerekir. Yapılan çalışmalara göre, enerji verimliliğiyle, yıllık enerji tüketiminin yüzde 30'u kadar tasarruf sağlanabileceği hesaplanmaktadır.
Ülkemizde konutlarda kullanılan enerji, toplam enerji tüketiminin yüzde 30'una, kullanılan elektrik ise toplam elektrik tüketiminin yüzde 40'ına denk gelmektedir. Konut ve işyerlerinde kullanılan enerjinin büyük bir bölümü aydınlatma, ısıtma ve soğutma için kullanılmaktadır. Bir binada çatı, cam, duvar ve döşemeden kaynaklanan ısı kayıplarının, binanın toplam ısı kaybının yaklaşık yüzde 70'ine karşılık geldiği kabul edilmektedir. AB ülkelerinde çift cam kullanımı yüzde 50 iken, ülkemizde bu oran yüzde 20 seviyesindedir. Çift camlı pencerelerde ısı kaybı, tek cama göre yüzde 70 daha düşüktür. Binalardaki ısı kaybının en yoğun olduğu bölge olan çatılarda, AB'de çatı yalıtımı yüzde 40'ken, ülkemizde bu oran yüzde 10'dur. Bu örnekler ülkemizde konutlarda enerji verimliliğine gereken önemin verilmediğini göstermektedir. Konutlarda uygulanacak ısı yalıtımı çalışmaları için devlet eliyle teşviklerin yapılması büyük bir ihtiyaçtır.
Binalarda enerji verimliliği için tedbirler, proje aşamasında alınmaya başlanmalıdır. Binalarda, enerji verimliliğinin sağlanabilmesi, doğru tasarlanmış proje ve inşaata bağlıdır. Proje aşamasında, binanın konumu ve dış cephesinin fiziksel özellikleri, binanın maksimum enerji performansını sağlayacak şekilde belirlenmelidir. Enerji verimliliğine uygun olarak tasarlanmış ve inşaatı yapılmış binaların satışında, vergi ve KDV indirimi gibi mali teşvikler sağlanmalıdır. Bina dış kabuğundan oluşan ısı kayıplarının azaltılması, ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme tesisatının iyileştirilmesi, kişisel enerji verimliliği bilincinin yükseltilmesiyle ülkemizde 2 milyar dolara yakın tasarruf sağlanabileceği tahmin edilmektedir.
Enerji verimliliğinin artırılmasına yönelik yapılacak her çalışma, enerjide yurt dışına bağımlılığımızı da düşürecektir. İhtiyaç duyduğumuz enerjiyi üretmek için göstermiş olduğumuz gayreti, hassasiyeti, enerjinin tüketimi konusunda da enerji verimliliğine dikkat ederek göstermemiz gerekmektedir. Binalarda enerjiyi verimli kullanabilirsek, enerji arz güvenliğine de katkı sağlamış olacağız. Enerjiyi verimli kullanarak, bütün binalarımızı, enerji üretim santrallerine dönüştürebiliriz. En ucuz enerjinin, verimli kullanılan enerji olduğunun bilincine varılması, ekonomik büyümenin iyileştirilmesine ve çevrenin korunmasına da önemli katkıları olacaktır.
 

Bu konularda ilginizi çekebilir