EXPO 2020'de İzmir elendi

EXPO 2020'de ilk turda 33 oy alan İzmir, ikinci tur oylamasında 36 oy alarak elendi. Üçüncü turda 116 oy alan Dubai, EXPO 2020'yi kazandı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Fransa'nın başkenti Paris'teki OECD binasında yapılan BIE üyesi 167 ülke delegesinin katıldığı oylamada İzmir'in 36 oy alarak ikinci turda elenmesiyle Rusya'nın Ekaterinburg şehri ile Birleşik Arap Emirlikleri'nin Dubai şehri son tura kaldı. 

Son tur oylamasında Dubai 116 oy alarak ipi göğüsledi, Ekaterinburg ise 47 oy alarak ikinci oldu. Bir oy da kullanılmadı. 

Bu arada oylamaları izleyen Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Türkiye'nin ikinci turda elenmesinin ardından, son tura önde giren Dubai delegasyonunu tebrik etti. 

İzmir, ikinci turda elendi

Dünyanın en büyük organizasyonları arasında gösterilen EXPO 2020'de İzmir, ikinci turda elenerek yarışa veda etti. Oylamanın ilk turunda Ekaterinburg'un ardından 33 oy alarak yarışa devam eden İzmir, ikinci turda 36 oy alarak elendi.

EXPO 2020'nin hangi kentte düzenleneceğini belirlemek üzere toplanan Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) Genel Kurulu'nda yapılan oylamada ikinci turda 36 oy alan İzmir elendi. BIE üyesi 167 ülke delegesinin katıldığı Paris'teki OECD binasındaki toplantıda yapılan oylamada Birleşik Arap Emirlikleri'nden Dubai 87, Rusya'dan Ekaterinburg 41, Türkiye'den İzmir 36 oy aldı. 

İşte ilk açıklamalar:

Binali Yıldırım: Etik olmayan faaliyetlerle İzmir elendi

[PAGE]

"Etik olmayan faaliyetler sonucu İzmir maalesef yarış dışı kaldı"

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, EXPO 2020 oylamasının son turunda Ekaterinburg'u destekleyeceklerini belirterek, "Eğer son tura biz kalsaydık Rusya bizi destekleyecekti. Ancak son tura az bir farklı Rusya kaldı. Biz sözümüzün arkasındayız. Son oylamada İzmir'i desteleyen tüm adaylara çağrımız Rusya tarafında oylarını vermeleridir" dedi. 

Yıldırım, Paris'teki oylamada İzmir'in elenmesinin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. 

EXPO için 1,5 yıl boyunca çalışma yapanlara teşekkür ettiğini belirten Yıldırım, İzmir'den sivil toplum kuruluşları, iş alemi, yerel yönetim, vali ve belediye başkanının ekip ruhuyla çalıştığını anlattı. 

Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Ama burada bir şeye şahit olduk ki dürüst çalışmak yetmiyor. Bunu açık şekilde gördük eğer şehirleri müktesebatıyla, tarihiyle, tabiatıyla, doğal yapısıyla zenginlikleriyle karşılaştırırsanız İzmir hepsinin önünde gelecek bir şehirdir. Bu hakkı herkes teslim ediyor ve İzmir'e çok büyük şans tanıyorlar ama son anda bazı etik olmayan faaliyetler sonucu İzmir maalesef yarış dışı kaldı. Kısa süre önce Başbakanımız ile Putin görüşmesinde bir karar alınmıştı. 'Son turda elenen aday diğerini destekleyecek' diye. Eğer son tura biz kalsaydık Rusya bizi destekleyecekti. Ancak son tura az bir farklı Rusya kaldı. Biz sözümüzün arkasındayız. Son oylamada İzmir'i desteleyen tüm adaylara çağrımız Rusya tarafında oylarını vermeleridir. Bunu bekliyoruz." 

Yıldırım, Türkiye'nin bir bütün halinde çok çalıştığını, BIE üyesi ülkelerin yüzde 90'ının ziyaret edildiğini belirterek, "Biz müsterihiz, rahatız. Çünkü yapılması gereken, meşruiyet içinde yapılması gereken herşeyi yaptık" diye konuştu. 

Oylamanın etik olmayan yönlerinin bulunduğuna işaret eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Öyle anlaşılıyor ki oylama bir kez daha bir gerçeği ortaya koydu. Bu tür organizasyonların güvenilirliği bundan sonra biraz daha sorgulanacak. Aslında kaybeden İzmir değil, kaybeden Türkiye değil. Hiçbir etik değeri dikkate almadan her türlü işi yapmaya çalışan ve bununla sonuç alma gayretinde olan bazı adaylar. Doğrusu bence bundan sonra yapılacak şey bu organizasyonların seçim sistemleri ve usul esaslarının çok daha sağlam ilkelere, evrensel kurallara bağlanması gerekir. Bu vesileyle milletimiz İzmirliler şunu iyi bilsin. Bizim bakımımızdan değişen hiçbir şey yok. İzmir kaybetmedi. İzmir kazandı. Şu anlamda kazandı diyorum. Bizi gerek ülkemizin gerek İzmir'in hak ettiği her türlü hizmeti, her türlü gelişmeyi sağlamak yönünde yine bir takım olarak, İzmir ruhu olarak Türkiye ruhu olarak çalışmaya devam edeceğiz. Bizim temamız hala geçerli. Herkes için sağlık diyoruz. Sağlık olsun. Dünyanın sonu değil, asıl yarış şimdi başlıyor." 

Binali Yıldırım, İzmir'e yapılması öngörülen yatırımların EXPO'ya endeksli olmadığını, bu adaylıkların geçici, hizmetler ve projelerin kalıcı olduğunu sözlerine ekledi. 

Bağış: Kaybeden dünya barışı oldu

[PAGE]

Bağış: Kaybeden dünya barışı oldu

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İzmir'in EXPO 2020 oylamasında elenmesine ilişkin olarak, "Kaybeden İzmir olmadı, kaybeden dünya sağlığı, dünya barışı oldu" dedi. 

Paris'teki Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) Genel Kurulu'nda yapılan oylamada İzmir'in ikinci turda elenmesini değerlendiren Bağış, sağlık temasıyla düzenlenecek bir EXPO'nun en çok İzmir'e yakışacağını ancak maalesef bunun gerçekleşmediğini söyledi. 

Bağış, "Sağlık olsun. Kaybeden İzmir olmadı, kaybeden dünya sağlığı, dünya barışı oldu. İzmir dünyanın sağlık sorunlarını çözecek, sağlıklı yaşamın sırlarını paylaşacak bir reçete teklif ederken delegeler ne yazık ki bu fırsatı heba ettiler ve tercihlerini Dubai'den yana kullandılar. Dubai'yi de elbette başarısından dolayı kutluyoruz" ifadesini kullandı. 

Bakan Bağış, dünyanın ilk hastanesinin kurulduğu, Hipokrat gibi tıbbın babası sayılan şahsiyetleri bünyesinde barındırmış İzmir'in dünyaya sunacağı Ege güneşinin hiçbir şeyle ikame edilemeyeceğini de belirtti.  

Camilerin kiliselerle ve sinagoglarla bir arada kardeşçe yaşayabildiği nadir şehirlerden olan İzmir'in dünyaya sadece fiziksel değil, ruhsal sağlık için de etkili reçeteler sunma potansiyeline işaret eden Bağış, şunları kaydetti: 

"EXPO organizasyonunun dünyanın bütün coğrafyalarına ulaşması için İzmir ilaç gibi gelecekti. İzmir gibi şehirler EXPO düzenlememekle önemlerinden bir şey yitirmez. Ama aynısını EXPO için söylemek mümkün değil. İzmir EXPO'yu, EXPO da İzmir'i kaybetmiştir. Sorunlara, özellikle sağlık sorunlarına neşter vurmaktansa, onları halının altına süpüren zihniyet bilmelidir ki o sorunlar sonradan daha kötü bir şekilde nüksedecektir." 

"Politika ve önyargılar karışmamalı"

AB Bakanı Bağış, büyük çaplı organizasyonlarda önyargılara yer olmaması gerektiğini de vurgulayarak, "Türkiye'ye karşı Olimpiyatlar'da da hissettiğimiz önyargılardan kaynaklanan bu olumsuz tavrın EXPO gibi dünya çapındaki bir organizasyonda devam ettiğini görmek gerçekten üzücü. Artık bu gibi büyük organizasyonlara politika ve önyargılar karışmamalı" değerlendirmesinde bulundu. 

UNIVERSIADE gibi dünyanın en başarılı organizasyonlarından birini gerçekleştiren İzmir'e EXPO'nun verilmemesinin altında sadece önyargıların yatabileceğini kaydeden Bağış, "Bu zihniyetin şifaya muhtaç olduğu açıktır ve eminiz ki bu şifa kaynağını, yani İzmir'i ve Türkiye'yi kaçırmaktan pişmanlık duyacaklar" dedi. 

Hükümetin EXPO'nun İzmir'e kazandırılması için her şeyi yaptığının altını çizen Bağış, mülki idare, sivil toplum örgütleri ve İzmirlilerin EXPO heyecanını kente yaşatmak için her türlü fedakarlığı omuzladıklarını söyledi. 

Bağış, "Türkiye bir bütün olarak bu hedefe kilitlenmiştir. Bu konuda ne yapılması gerekiyorsa hükümetimiz daha fazlasını yapmıştır. Buna rağmen, ne yazık ki olmadı. Ancak bu çalışmalar ve çabalar asla boşa gitmeyecektir. İzmir neticede yoluna yeni hedeflerle, yeni ve modern bir yönetim anlayışıyla devam edecektir ve inanıyorum ki önümüzdeki yerel seçimler de bunun için bir milat olacaktır" dedi. 

Kocaoğlu: "Onurlu bir şekilde üçüncü olmak evladır"

[PAGE]

Kocaoğlu: "Onurlu bir şekilde üçüncü olmak evladır"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, EXPO 2020 organizasyonuna ev sahipliği yapacak kentin belirlenmesine ilişkin, "İzmir'in hak ettiğini hepimiz biliyoruz ama başka türlü ilişkiler dönüyor. O ilişkilerle işimiz yok. Bu şekilde kazanmaktansa onurlu bir şekilde üçüncü olmak evladır" dedi. 

Kocaoğlu, Paris'teki Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) Genel Kurulunda gerçekleştirilen oylamada İzmir'in ikinci turda elenmesi sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, sonuca üzüldüklerini söyledi. 

Adayların olanakları ve zenginlikleri alt alta konulduğunda, İzmir'in diğerleriyle kıyaslanamayacak avantajlara sahip olduğunu belirten Kocaoğlu, şöyle devam etti: 

"İzmir'in hak ettiğini hepimiz biliyoruz ama başka türlü ilişkiler dönüyor. O ilişkilerle işimiz yok. Bu şekilde kazanmaktansa onurlu bir şekilde üçüncü olmak daha evladır. EXPO hedefi kapsamında İnciraltı'nda kurulması öngörülen sağlık kampüsünün tamamlanması halinde İzmir, EXPO'dan elde edeceği kazanımın daha fazlasını alabilir. Buranın planlanmasında belli bir aşamaya gelindi. Bu planın, katılımcı bir anlayışla tamamlanması gerekiyor. Burayı planlayıp ayağa kaldırdığımızda EXPO'yu yapmış gibi oluruz, bunun da ötesine geçeriz. EXPO'nun sadece şovuna harcayacağımız 2-3 milyar dolar parayı teşvik olarak verdiğimizde oraya en az 40-50 milyar dolar yatırım getiririz. Kenti de kalkındırırız, amacımıza da ulaşmış oluruz. Bunu yapmak için sadece İnciraltı'nın el birliği ve gönül birliğiyle planlanması gerekiyor. Hükümetimizden planlamanın, konseptine uygun yapılması konusunda talebimiz var. Bunun da yerine geleceğine inanıyorum. Projeyi gerçekleştirmek İzmir'i, EXPO'ya ihtiyaç olmadan kalkındırabilir. İzmir kendi dinamikleriyle ayağa kalkacak, gelişecek bir kenttir." 

Kocaoğlu, EXPO için hazırlanan taslak planın özü itibarıyla aynen korunması, sadece alışveriş merkezi ve konutların plandan çıkarılması gerektiğini anlattı. 

Sağlık yerleşkesi ve ortasında 300 dönüm alanda alışveriş merkezi inşa edilmesinin planlandığını vurgulayan Kocaoğlu, "Buraya gelecek trafik ve yoğunluk düşünüldüğünde orada sağlık konseptinde bir ilerleme mümkün olmaz" diye konuştu. 

Kocaoğlu, İzmir'in EXPO'ya tekrar aday olup olmayacağı konusundaki soru üzerine, bunu daha sonra değerlendirmekte yarar gördüğünü sözlerine ekledi. 
 

Bu konularda ilginizi çekebilir