Fatih Altaylı 'Bize biraz müsaade' diyerek duyurdu! YouTube'a ara verdi

'Cumhurbaşkanını tehdit' suçlamasıyla 107 gündür tutuklu bulunan gazeteci Fatih Altaylı, YouTube'daki yayınlarına sağlık sorunları ve ekibinin yorgunluğunu gerekçe göstererek ara verdi. Altaylı, ekibine gönderdiği mesajda "Bize biraz müsaade" diyerek cezaevinde yaşadığı koşulların hem bedenen hem de ruhen yorucu olduğunu vurguladı. Kalbine takılan stentler, aort damarındaki genişleme ve omzundaki sağlık sorunları nedeniyle ertelediği kontrolleri yaptıracağını belirten Altaylı, bilgiye erişimdeki kısıtlılık nedeniyle kendini tekrar etmekten çekindiğini ifade etti.

Fatih Altaylı 'Bize biraz müsaade' diyerek duyurdu! YouTube'a ara verdi, Fatih Altaylı YouTube'a ara mı verdi? Fatih Altaylı YouTube'a neden ara verdi?

'Cumhurbaşkanını tehdit' suçlamasıyla tutuklu bulunan gazeteci Fatih Altaylı, YouTube üzerinden yaptığı güncel yorumlara bir süreliğine ara verdiğini duyurdu. Altaylı, kararının gerekçesi olarak sağlık sorunlarını ve ekibinin yorgunluğunu gösterdi.

"Hem bedenen hem de ruhen yorucu"

Altaylı, ekibine gönderdiği son notunda, "Bize biraz müsaade" diyerek yayınlara ara verdiğini açıkladı. Altaylı, mesajında kalbine takılan stentler, aort damarındaki genişleme ve omzundaki beze nedeniyle ertelediği sağlık kontrollerini artık yaptırması gerektiğini belirtti. Yazı yazarken yaşadığı zorluklara da dikkat çeken Altaylı, cezaevinde yaşamanın bedensel ve ruhsal açıdan yorucu olduğunu ifade etti.

Altaylı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Sevgili Emre, sevgili dinleyiciler... Cuma günü olan biteni biliyorsunuz. Tutukluluğuma devam kararı çıktı. Şaşırdım. Hâl böyle olunca planlarımda da değişiklik yapmam gerekti.

Daha önce de 3 Ekim'de tahliye olursam biraz tatil yapacağımı söylemiştim. Sen ve ekip de 2 yıldır tatil yapmadan çalıştınız ve siz de bu fırsatla tatile çıkacaktınız. Özellikle de sen...

Bengü'nün bana daha fazla kızmasını da istemiyorum. Ayrıca mahkeme salonunda boynundaki boyunluğu da gördüm. Ona da bir baktır, önlem almazsan sonra daha zor olur tedavisi.

Öte yandan kalbimde 7 yıl önce takılmış stentler var ve aort damarımda genişleme söz konusu. Her 6 ayda bir ölçüm yapılarak takip edilmesi gerekiyor. Normal şartlarda Eylül ayında bu ölçümü yaptırmam gerekiyordu ama cezaevinin yollayacağı tanımadığım bir doktor ve bilmediğim bir hastanede yaptırmak istemediğim için tahliye olma ihtimali ile ertelemiştim.

Tahliye olamayınca daha fazla ertelemek istemedim. Bu tetkikleri artık burada yaptırmam gerek. Daha önce sözünü ettiğim omzumdaki beze de tam hedefine ulaşamamış olmalı ki onun da koluma olan etkisiyle yazı yazmak, not almak artık çok acı verici bir hale geldi ve bunun da icabına bakılması şart. Merak etmeyin sağlığım yerinde ama tahliye olmadığım için bu konuları artık erteleyemem.

Bir yandan da yoruldum Emre. Cezaevi; bir odada, bir hücrede yaşandığı için kolay bir yer gibi görünse de insanı hem bedenen hem de ruhen yoruyor. Bu yoğun gündemde boğulmadan, biraz dinlenmek istiyorum.

Ayrıca bilgiye ulaşmanın zor olduğu bir yerde kendimi tekrar etmekten korkuyorum. Anlayacağın bir süre müsaadeni rica ediyorum. Cuma günü senin o yorgun, bitkin hâlini görünce size de haksızlık yaptığımı ayrıca gördüm. Hep beraber bize biraz müsaade. Herkese bol bol sevgi, selam..."

Ne olmuştu?

20 Haziran'daki bir YouTube yayınında kullandığı ifadeler nedeniyle 'Cumhurbaşkanını tehdit' suçundan 5 yıl hapis istemiyle yargılanan ve 107 gündür Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan Altaylı, 3 Ekim'de İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıkmıştı. Mahkeme, gazetecinin tutukluluğunun devamına hükmetmiş, duruşma ise 26 Kasım'a ertelenmişti.

Fatih Altaylı ne demişti?

Altaylı, 20 Haziran'da kendi kanalında yayınlanan "Fatih Altaylı Yorumluyor" programında Türkiye'de yapılan bir anketi değerlendirirken Osmanlı tarihinden örnekler vererek, "Bu millet padişahını istemediğinde boğmuştur" ifadelerini kullanmıştı. Bu sözlerin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatları 23 Haziran'da şikayette bulunmuş, 31 Temmuz'da iddianame kabul edilmişti.