Fed Başkanı, borsa balonuna iğne batırır mı?
Fed Başkanı, borsa balonuna iğne batırır mı?
Osman ULAGAY
ABD’de altı yıldır tırmanışını sürdüren ve son dönemde rekor ütüne rekor kırmaya devam eden Dow Jones ve S&P 500 endekslerinin peşinden, ileri teknoloji şirketlerinin hisselerini içeren Nasdaq endeksi de, 15 yıl sonra yeni bir rekora erişti geçen hafta. Japonya’da Nikkei 225 endeksi 15 yıldan beri ilk kez 20,000 puanı geçti. Almanya ve İngiltere borsaları da yeni rekorlara tırmandı bu ay içinde. Çin’de hızlı bir tırmanış yaşayan Şanghay endeksinin değeri son bir yıl içinde 4.4 trilyon dolar arttı. Başlıca hisse senedi borsalarında nerede duracağı belli olmayan bir furya yaşanıyor.
Bugüne dek kullanılan göstergelere göre hisse fiyatları aşırı değerlenmiş görünüyor ama bugünün dünyası birçok bakımdan dünün dünyasına benzemiyor. Bugünün dünyasında, faiz oranları çok düşük düzeylerde tutuldukça ve şirket karları da çok kötü olmadıkça, daha iyi seçenek bulamayan para, aşırı değerlenmeye aldırmadan hisse senetlerine yönelmeye devam ediyor ve borsalar yeni rekorlar kırıyor. Özellikle ABD’de, önemli şirketlerin, kârlarının önemli bir bölümüyle kendi hisselerini satın almaları da bu döngüye katkıda bulunuyor.
Kritik değişken ABD faizi
Bu süreçteki belirleyici değişken ABD faiz oranı, bu oran da ABD Merkez Bankası’nın (Fed) kararıyla belirleniyor. Bu nedenle Fed’in faiz oranlarını artırması, hatta artıma niyetinde olduğunu açıklaması bile borsaları tedirgin edebiliyor. Fed de faizlerle ilgili politikasını belirlerken, ekonominin büyüme temposu, istihdam ve enflasyon göstergeleri gibi verilerin yanı sıra, borsaların tepkisini de hesaba katmak zorunda kalıyor. Hisse senedi borsaları özellikle ABD ekonomisinde çok önemli bir role sahip ve hiçbir Fed başkanının “balonu patlatan kişi” diye anılmak istemeyeceği biliniyor.
Gelelim başlıktaki sorunun cevabına. Başta borsacılar olmak üzere herkes rahat etsin, ABD Merkez Bankası(Fed) Başkanı Janet Yellen’in bugünlerde iyice şişen borsa balonuna iğne batırması beklenmiyor. Fed Açık Piyasa Komitesi’nin dün başlayan ve sonucu bugün açıklanacak olan Nisan ayı toplantısından faiz oranlarının yükseltilmesiyle ilgili bir karar çıkması olası değil. Başka bir ifadeyle, Fed Başkanı JanetYellen’in ABD’de ve dünyanın dört bir yanında şişmekte olan borsa balonuna iğne batırmaktan bir kez daha kaçınacağı anlaşılıyor. Bunun ötesinde, ABD ekonomisinden gelen sinyallerin çok güven verici olmaması, Fed’in Haziran’da yapacağı toplantıda bile faizleri yükseltmeyebileceğini düşündürmeye başladı.
Böylesi hiç yaşanmadı
Fed’in bir faiz artışı konusunda acele etmeyeceğini ima etmesi bile, başta dolarla borçlanmış olan ‘Yükselen Pazar’ ülkeleri ve şirketleri olmak üzere herkesi bir kez daha rahatlatabilir ama şimdi ortaya çıkan tablonun geçmiştekilere hiç benzememesi aslında rahat kaçırabilecek bir olgu.
ABD’de borsa tarihinin en uzun süreli tırmanışlarından, yani “boğa” piyasalarından biri yaşanıyor ama ekonomide bunu destekleyecek, güven verici bir canlılık yok. Şirket karlılıklarının da çok parlak olmadığı anlaşılıyor. Bu ortamda şirketler karlarını yeni üretken yatırımlara yönlendirmek yerine kendi hisselerini satın alarak hisse değerlerinin yüksek kalmasını ve tepe yöneticilerin göz kamaştırıcı primler almasını sağlıyor. ABD şirketlerinin bu yıl kendi hisselerine yapacakları yatırımın ilk kez 1 trilyon doları bulması bekleniyor. Buna karşılık ücret artışları sınırlı kalıyor ve ekonominin büyüme performansı çok parlak görünmüyor.
ABD’nin ve dünyanın en büyük varlık yönetimi şirketi olan Blackstone’un tepe yöneticisi Larry Fink, kendi hisselerine yatırım yapan büyük şirketlerin yöneticilerini, tohumluklarını yiyen sorumsuz üreticilere benzetti. Kısa vadeli çıkarları için ülkenin geleceğini feda eden ve insana, inovasyona, teknolojiye yatırım yapacaklarına kendi hisselerine yatırım yapanları kıyasıya eleştirdi. (E.Luce, F.Times, 27 Nisan 2015)
Larry Fink haklı galiba. Salt borsa balonuyla yaratılan mutluluğun kalıcı olamayacağını artık düşünmek gerekiyor.