Fed çıkış haritası çizdi piyasalar alarm verdi

Genişlemenin üçüncü turundan çıkış stratejisi şekillendi. Fed, satın aldığı tahvili istihdam ve enflasyona göre kademeli olarak azaltacak.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME


 

İSTANBUL - Mart ayından bu yana piyasaların rotasını çizen 'Fed teşvikleri rafa kaldırabilir' tartışmaları dün küresel piyasaların gündemine yeniden oturdu. Amerikan Wall Street Journal, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) teşviklerden çıkış için yol haritasını çizdiğini yazınca, piyasalar bir anda alarm verdi. Parasal genişlemenin üçüncü turunun sona ereceği ve likiditenin azalacağı endişesiyle dolar güçlendi. Doların değer kazanması altın ve petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarını baskıladı. Emtia fiyatlarının gerilemesinde Çin'de sanayi üretiminin beklentilerin altında kalması etkili oldu. Uzun zamandır konuşulan 'ABD Merkez Bankası ekonomiye teşviki bırakacak' söylentileri temelleniyor. Fed'in ayda 85 milyar dolar tahvil satın alarak verdiği destekten çıkış planını çizdiği belirtildi. Buna göre Fed, satın aldığı tahvil miktarını çok dikkatli bir şekilde azaltacak. Fedíin adımlarını istihdam ve enflasyona göre atacağı ifade edildi.Geri çekilme adımlarına ne zaman başlanacağı konusu ise halen tartışılıyor. Wall Street Journal'ın haberine göre, yetkililer atacakları bir sonraki adımlara piyasaların aşırı tepki vermemesi için stratejiyi netleştirmeye çalışıyor. "Ani bir şok politikasına geçilmesini istemem" diyen Dallas Fed Başkanı Richard Fisher ise programın ilk etapta büyüklüğünü küçültülmesi gerektiğini söyledi.

Fed'in tahvil alımlarını artıracağını açıkladığı eylül ayındaki toplantısından bu yana borsalar ve tahvil piyasaları yükselişe geçerken önde gelen endeksler cuma günü yeni bir rekor daha kırdı. Bu nedenle bu programın ani ve sürpriz şekilde sona erdirilmesi durumunda borsaların ve tahvillerin yönünün değişmesinden endişe edilirken programdan çıkıştan gecikme durumunda ise piyasanın aşırı ısınmasına fırsat verilecek. Ayrıca bazı yetkililer geçmişte yapılan hataların tekrarından kaçınmak için tahvil programının bitirilmesinin çok erken olduğu düşüncesine de kapılabilir.

Enflasyon ve istihdama göre ayar

Fed'in programdan nasıl çıkacağına yönelik strateji bu ayın başında yapılan politika toplantısı öncesinde piyasalarda belirsizliğin kaynağını oluşturmuştu. Fed yaptığı toplantıda ekonomik duruma göre "tahvil alımlarını artırıp azaltabileceğini" açıklamıştı. Bu açıklama bazı çevrelerde Fed'in ekonomiye daha fazla yardımın gerektiğini kabul ettiği yönünde yorumlanmıştı. Nisan ayı istihdam verileri zayıf ve enflasyon ise Fed'in yüzde 2'lik hedefinin altında. Her iki veri de daha fazla teşvike imkan tanıyor. Fakat çoğu yetkili ekonomik iyileşmenin yolunda olduğuna ve enflasyondaki düşüşten endişe duymaya gerek olmadığına inanıyor. Bazı çevreler de Fed'in son açıklamasının programı yönetmedeki esnekliğini ortaya koyduğunu savunuyor.

Genişleme ilelebet süremez mesajı

Son zamanlarda iş gücü piyasasında gözlenen olumlu işaretler parasal genişlemenin muhtemel sonlanmasına dair tartışmaları canlandırdı. Son tarım dışı istihdam verileri Amerikan ekonomisinin geçen ay beklentilerin üzerinde 165  bin yeni pozisyon yarattığını, işsizliğin yüzde 7.5'e gerilediğini ortaya koydu. Geçen hafta açıklanan veriler işsizlik maaşı başvurularının da son 5.5 yılın en düşük seviyesine indiğine işaret etti. CNBC'ye açıklamada bulunan yatırım danışmanlık şirketi Westpac'ten analistler, "Parasal genişlemenin düşürülmesinin zamanlaması verilere bağımlı. Bu yazın sonuna dek yeterince ciddi bir olasılık değil" yorumunu yaptı. J.P. Morgan Asset Management'tan küresel piyasa stratejisti Geoff Lewis, "Zamanlama halen bir parça belirsiz, fakat görüşümüz şu ki, bu yılın aralık ayından sonra ABD'de daha fazla parasal genişleme olmayacağı yönünde. Fed yetkilileri işsizlik oranı yüzde 6.5'e inene kadar faiz oranlarını artırmayacaklarını söylediler. Fakat bu, gelecek yılın ilk yarısına kadar gerçekleşebilir" dedi. Yatırım danışmanlık şirketi Macquarie Private Wealth'ten bölüm direktörü Martin Lakos da, "Merkez bankası açıkça piyasalara QE'nin sonsuza kadar yürürlükte olmayacağına dair mesaj vermeye çalışıyor. WSJ'nin haberine göre, FED'in bir seçeneği de ara vermek. Fed yetkilileri programın çapını küçültebilir ve etkileri değerlendirilirken bir süre aynı seviyede kalabilir. Ya da bir  seri halinde bazı adımlar da atılabilir. Ekonomik görünüme karşı güvenlerini kaybettiklerinde yetkililer alımları da artırabilir. Sonuç olarak strateji belirsizliğin hakim olduğu bir ekonomide esnekliği sağlamayı hedefliyor. Fakat Fed yetkililer programın nasıl sona erdirileceği konusunda bir sonuca varmaya yakın olsa da henüz bu adımın ne zaman atılacağı konusuna karar vermiş değiller.

Dolar güçlendi petrol ve altın düştü

Fed'in teşviklerden çıkış için yol haritası hazırladığına dair haberler haftanın ilk işlem gününde dolara destek verirken, emtia fiyatlarını yükseltti. G-7'nin haftasonu yaptığı toplantıda parasal politikalar ile para birimlerini bilinçli olarak zayıflatılmasına karşı taahhütlerini yinelemesi de doların güç kazanmasında etkili olurken, İtalya Merkez Bankası'nın Avrupa'da faizlerin gerekirse sıfırın altına inebileceğine dair yorumlarda bulunması euro üzerinde baskı yarattı. Dolar yen karşısında son 4,5 yılın yeni en yüksek seviyesini gördü ve 102.15 seviyesine çıktı. Euro/dolar paritesi de 1.2945 seviyesine indi. Doların değerlenmesi altın ve petrol fiyatlarını aşağı çekti. Altının onsu yüzde 1.5'in üzerinde değer kaybederek 1.426 dolara geriledi. ABD ham petrolündeyse değer kaybı yüzde 0.8 oldu. Varili 95 dolara geriledi. Brent petrol yüzde 0.7 değer kaybıyla 102.74 dolara geriledi. Blomberg'e göre dolar endeksi dün yüzde 0.2 daha tırmanırken, 24 emtiayı içeren S&P GSCI Endeksi yüzde 0.6 geriledi. Analistlere göre, emtia genel olarak dolardaki son yükselişten olumsuz etkilendi ve varlığa dayalı fonlarla ilgili son veriler de altına ilginin azaldığını işaret ediyor. Altının değeri son 7.5 ayda yüzde 20 düştü.

Faber uyardı: Borsalarda düşüş kaçınılmaz

Doktor Kıyamet olarak bilinen yatırım uzmanı Marc Faber, küresel borsalardaki rallinin sonunda düşüşün kaçınılmaz olduğunu söyledi. The Gloom Boom And Doom" adlı bloğun yazarı yatırım uzmanı Marc Faber, küresel borsalarda devam eden rallinin kendisini alıcı konuma getirmeye ikna etmediğini söyledi. Globe and Mail'e bir makale yazan Faber, "1987 yılındaborsaların bir günde yüzde 21 değer kaybetmesinin arkasında ne vardı? 2000 yılında Nasdaq'da yaşanan çöküşün nedeni neydi? 1989 yılında Japon borsasındaki derin düşüşe ne neden olsun? 2007 yılında küresel borsaların yüzde 50 değer kaybetmesinin asıl nedeni neydi? Biz bunların yaşanacağını o zaman önceden bilmiyorduk. Bir şeyler borsaları ralliye sürüklediği gibi aşağı da çekecek. Ya jeopolitik gelişmeler ya da farklı şeyler bilemeyiz ama bir şey olacak" dedi. Faber, "40 yıldır ekonomist ve yatırımcılarla çalışıyorum. Hayatımın hiçbir döneminde varlık piyasalarıyla reel ekonomisi arasında bu kadar iletişimsizlik olduğunu görmemiştim. Varlık piyasaları çok yüksek ama reel ekonomi ve kamuoyu diplerde" diye devam etti.