”Fındık yerine önerilen ürünlerin ciddiye alınacak tarafı yok”
FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar bakanlığın öneri paketini, "masa başına yapılmış, hiç bir uygulama imkanı olmayan, örnekleme yapılmayan bir hadise, ciddiye alınacak tarafı yok" diye değerlendirdi.
ANKARA - TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Gökhan Günaydın, "Fındık yerine önerilen ürünlerin hem ekonomik hem de ekolojik olması gerekir. Çarşamba Ovası'nda kesme çiçek yetiştirmeye kalksam, bu konuda ne bir tane uzman ne de bu işte çalışacak işçi bulabilirim" dedi.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığının fındık söküm alanlarında alternatif tarım ürünleri yetiştirilmesi halinde çiftçinin eline geçebilecek kazançlar hakkında yaptığı çalışmayı değerlendiren Günaydın, alternatif tarım ürünleri belirlenirken, bakanlığın bölgedeki demografik yapıyı dikkate almadığını öne sürdü. Fındıkta 2001-2003 döneminde uygulanan söküm politikasının sonuç vermediğine işaret eden Günaydın, bu yıl açıklanan stratejinin de başarılı olmayacağını iddia ederek, özellikle 750 metrenin üzerinde fındık yetiştirilemeyeceğine ilişkin yasağın mutlaka kaldırılması gerektiğini kaydetti.
FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar da bakanlığın öneri paketini, "masa başına yapılmış, hiç bir uygulama imkanı olmayan, örnekleme yapılmayan bir hadise, ciddiye alınacak tarafı yok" diye değerlendirdi.
Bakanlığın fındık yerine önerdiği alternatif ürünlerle ilgili çalışması hakkında ZMO Başkanı Gökhan Günaydın ve FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar'ın değerlendirmeleri şöyle:
Gökhan Günaydın (ZMO Başkanı): "Fındığa alternatif olarak gösterilecek ürünlerin hem ekonomik hem de ekolojik alternatif olmalı. Eğer ovalardan fındık söktürülmek isteniyorsa, buralarda Türkiye'nin açığı olan yağlık soya gibi ürünlere yönelmek lazım. Kesme çiçek öneriliyor. Saygı duyarım. Halen kesme çiçek sadece Antalya ve Yalova'da yoğunlaşmış. Çünkü ekonomide dışsallık kapsamında, bu alanda uzman mühendisler, hastalıkla mücadele edebilecek, bu işte çalışan işçiler burada yoğunlaşmış. Aynı işi Çarşamba Ovası'nda yaparsam, hastalık zararlılara karşı bir tane uzman, bir tane işçi bulamam. Dün fındığı yetiştiren üreticiye yarın kesme çiçek ürettirmek mümkün değil. Kesme çiçekçilik yap derseniz, teorik bir şeyi pratiğe dönüştürmek mümkün olmaz. Ürettirecek, bunları sattıracak firmalar da yok.
Bodur meyvecilik de iyi bir öneri, ancak fındık yerine meyveyi ovaya diktirmemeli. Bunun yerine ihtiyaç olan soya önerilmeli. Türkiye'nin 2 milyon ton soya açığı var. Ama üretim maliyeti yüksek olduğu için ithal ürünlerle rekabet edilemiyor ve üretilemiyor.
Sadece ekolojik alternatif değil, ekonomik alternatifi olacak ürünleri seçmek gerekir. Yeni ürünlere geçiş için üretim teknolojisi, tarımsal danışmanlık, paketleme ve pazarlamaya kadar bir çok sektörde gelişme gerektirir. Burada kamu elini taşın altına koymalı, projeler üretmeli. Strateji ile hedeflenen bu dönüşüm gerçekçi değil, olmayacağını düşünüyorum. 2001'de ve 2003'e denendi ve tutmadı. O gün başaramadığımızı bugün nasıl başaracağız? Üretici 3 yılda dekar başına 600 lira para alacak, 4. yıl ne olacak? Ürettiği üründen zarar ettiği sürece alternatif ürünler yürümez. Şimdiye alternatif ürünlerden zarar etti.
Fındığın avantajları, işgücü ihtiyacı ve gübreleme, mücadele gibi üretim maliyetleri düşük, bunun zamana yayılması üreticiye avantaj sağlıyor. Alternatif olarak gösterilen ürünlerin işgücü maliyeti ve üretim maliyeti açısından da alternatif olması lazım. Köylerdeki yaşlı nüfusu dikkate alınmadan emek yoğun üretimi tavsiye etmek gerçekçi değil. Köyler boşalmış iken fındıktan emek yoğun ürüne geçmek mümkün değil. Ovalarda fındık ekiminin yapılmasından yana değiliz ama üreticinin hangi sebeplerle fındık ektiğini bilmek ve buna uygun alternatifler önermeli. Kamunun elini taşıyan altına koymalı. Teknoloji aktarımı ve kredi ile destek sağlamalı. 750 metrenin üzerine alternatif ürün aramak maceradır. Hem toprak erozyonuna hem de kişilerin göçüne neden olur. 750 metrenin üzeri, yasak kapsamından çıkarılmalı."
Fiskobirlik Yönetim Kurulu Başkanı
Lütfi Bayraktar (FİSKOBİRLİK Başkanı): "Masa başına yapılmış, hiç bir uygulama imkanı olmayan, örnekleme yapılmayan bir hadise. Ciddiye alınacak bir tarafı yok... Fındık Stratejisi de öyle... Strateji açıklanırken, 176 bin hektarda fındık sökülecek dendi. Şimdi, 60-80 bin hektar alana yeniden ruhsat verilebilir deniyor. İki hafta önce (bu bir devrim) diyorlardı. Şimdi bazı alanlar ruhsatlandırılabilir diyorlar. Demek ki bu çalışma çok iyi incelenmeden yapılmış. Madem öyle bütün bunlar değerlendirilerek açıklama yapılsaydı. Yaptıkları yüzeysel bir çalışma. Hangi ortamlarda hazırlandığını biliyoruz. İhracatçılarla bir araya geldiler ve Türkiye'nin gündemine strateji diye getirdiler. Çiftçi fındığını söktükten sonra, fındık alanlarının genişletilmesine karar verilirse bu çiftçinin günahını kim karşılayacak. Bu tür meselelerde örnekleme olur. Çiftçi görür, ondan sonra gereğini yapar. Burada önerilen ürünlerin hepsi de bir yıllık ürünler. Söküm düşündüğünüz arazilerde örnekleme yapın, çiftçi sizin kazandığınızı görürse zaten kendi o ürüne geçer.
Hani Türk çiftçisi fındığını çok pahalıya satıyordu? Hani fındık çok para kazandırdığı için başka ülkelerde çiftçiler fındık üretiyordu? Demek ki çok kazanmıyormuş. Devlet önce örnek alanlarda bir yıllık ürünlerden çiftçinin çok kazandığını göstersin, bunu gören çiftçi zaten kendiliğinden fındığını söker. Çiftçiye bu konuda örnek olunsun ve zaman verilsin. Tutarsız, masa başında hazırlanmış bir çalışma..."