G8 ve G20 yapılanmal oluşan krizlere veya muhtemel gelişmelere çare olabilir mi?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

Dr. Mustafa TURHAN / Okan Üniversitesi Öğr.Üyesi

1973 Arap-İsrail Savaşı ile başlayan petrol fiyatlarındaki artış, 1974 yılında "Dünya Petrol Krizi" olarak gelişmiş ülkelerin önüne gelince ve Ocak 1973'de varili 2.59 dolar olan Ortadoğu Bölgesi petrol fiyatı Ocak 1974'de 11.65 dolara ulaşınca gelişmiş Avrupa Ülkeleri sıkıntıya düşmüşlerdir. İşte bu sıkıntılı günlerde İsrail'in işgal ettiği topraklardan çekilmesini" isteyen kararlar almışlar, hatta daha da ileriye gidip Arap Ülkelerine uygulanan silah ambargosunu bile kaldırmışlardır.

Petrol fiyatlarındaki aşırı artış ABD için çok büyük etki yapmamıştır. Çünkü, ABD ekonomisi enerji güvenliği bakımından Ortadoğu Bölgesi petrollerine bağımlı değildi. (ABD 7.6 milyon varil, Kanada 3.8 Milyon varil, Meksika 3.1 milyon varil, Nijerya 2.5 Milyon Varil, Venezuela 2.1 milyon varil ham petrol üretmektedir.). Ama, şu görülmüştü, Araplar başta olmak üzere "petrol üreten ülkeler" veya "enerji hammaddesine sahip ülkeler" elindeki gücü kullanarak siyası ve ekonomik olarak kriz çıkarabileceklerdir.

Öyleyse yapılması gereken iş, acilen toplanılması ve siyasi ve ekonomik konularda ortak tavır benimseyip politikaların uygulanmasını sağlamak olacaktı. Kasım 1975 yılına gelindiğinde ABD, Fransa, İngiltere, İtalya, Almanya ve Japonya bir araya gelir. Ev sahipliğini Fransa Cumhurbaşkanı Valery Giscard d'Estaing yapar ve Paris'e 45 km uzaklıkta, yeni bir tür koyun'u ile ünlü "Rambouilet Kasabası" nda Almanya Başbakanı Helmut Schmidt, İtalya Başbakanı Aldo Moro, Japonya Başbakanı Takeo Mika, İngiltere Başbakanı Harold Wilson, ABD Başkanı Gerald Ford ağırlanır. Bu bir araya geliş, bundan sonra da her yıl, hatta yılda iki defa bile toplanılıp kararlar üretmeyi getirir.

Haziran 1976'da San Juan, Dorado- Porto Riko'da ABD Başkanı Gerald Ford'un ev sahipliğinde "Rambouillet Toplantısı"nın devamı şeklinde yapılır. Bu toplantıya Kanada Başbakanı Pierre Trudeau katılır ve G-7 oluşur. Toplantıda Avrupa Komisyonu Başkanı Roy Jenkins de bulunur. Mayıs 1977'deki toplantı, Londra'da başbakan James Callagan'ın ev sahipliğinde olacaktır. Temmuz 1978 zirvesine Bonn'da Helmut Schmidt ev sahipliği yapar.

Temmuz 1991'de yapılan 17. Toplantı sonrasında Zamanın SSCB başkanı Mikhail Gorbachev liderlerle ayrıca bir araya gelmiştir. Haziran 1997'de ABD Başkanı Bill Clinton'un ev sahipliğinde yapılan 23.Toplantıya SSCB Başkanı Boris Yeltsin'in katılımı ile G7 artık G8 olmuştur.

G8'lerin aldığı kararlarının başka ülkelere de empoze ettirilmesi zamanı gelmiştir. Haziran 1999 Cologne- Almanya'da Başbakan Gerhard Schroder ev sahipliğinde yapılan toplantıda G 20'nin temelleri atılır. Eylül 1999'da Washington'da toplanan G8 Maliye Bakanları resmen G20 toplantılarını ilan etmişlerdir. Bugün, G20, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Güney Kore, Türkiye, İngiltere, ABD ve AB, DB, IMF'den oluşmaktadır.

G8 Ülkelerinin amacı; Hükümetler arası işbirliğini güçlendirmek, Karşılıklı anlayışı geliştirmek, Uluslararası örgütlerin faaliyetlerini canlandırmak, Gelecekte karşılaşılabilecek önemli sorunların çözümü için ortak çaba sarf etmek, Gelişmekte olan ülkelere yönelik daha kapsamlı işbirliği girişimlerini başlatmak, Zirvelerde alınan kararların uygulanmasını ve verimliliğini değerlendirmek şeklinde İken, G20 Ülkelerinin amacı; uluslararası finansal istikrarı geliştirmek, sanayileşmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler arasında muhtemel politika sorunlarına çözüm getirmek için çalışmalar yapması ve tartışma ortamının oluşmasını sağlamak şeklindedir.

Buradan ortaya çıkan şudur. G8 Ülkeleri, Dünya GSYH' nın %65'ini, Dünya mal ticaretinin ise %50 den fazlasını teşkil etmesi hiçbir uluslararası anlaşmaya dayanmasa bile, ekonomik gücü elinde tutması ile, siyasi ve ekonomik güç olarak dünyanın gayri resmi hükümeti (1.) gibidir.

2007 toplantısı küreselleşmenin politikalarının çizildiği, sosyal güvenlik sistemlerinden karbon salınımlarına, korsanlıkla sahtecilikle mücadeleye ve iklim değişikliğine kadar etkin rol oynanması karara bağlanmıştır. G20 Ülkeleri, Dünya nüfusunun üçte ikisini, dünya milli gelirinin yüzde 90'ını, dünya ticaretinin de yüzde 80'ini oluşturmasına rağmen toplantı kararları ancak tavsiye niteliğindedir.

En son Toronto'da yapılan G20 toplantısında alınan kararlar "2013 yılına kadar bütçe açıklarının yarı yarıya indirilmesi", bankacılık sistemlerinin daha güvenli işletilmesi", "ülke borçlarını düşürmek" gibi kararların uygulanmasında bile başta ABD olmak üzere anlaşma sağlanamamıştır. Mesela, Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn, "Bütçe açıklarının yarı yarıya azaltılmasından konuşmak sorunu fazla basitleştiriyor, çünkü bu ülkeden ülkeye değişen bir şey. Ülkelerin doğru tedbirleri hayata geçirmesine daha fazla ilgi gösteriyorum" sözleri ile küresel canlanmanın gerekliliğine vurgu yapmıştır. Seul-G.Kore'de Kasım 2010'da tekrar bir araya gelmesi beklenen G20 Ülkelerinin liderleri ekonomik canlanmanın sürdürülebilirliği ve borçların indirilmesi ile ilgili konuşacaklardır.

Burada en birinci önemli nokta. G20'ler içersindeki G8'lerin toplanıp neler konuşacağıdır. G8 Ülkelerinin liderleri 2011'de 37.Toplantılarını Nice-Fransa'da Nicolas Sarkozy'nin ev sahipliğinde yaptıklarında muhtemelen yeni bir kriz beklentisini konuşacaklardır. Çünkü bir varsayım, " G8, finansal krizlerin yayılmasında en önemli etken olduğu" tezinin(2.) halen geçerliliğini korumasındandır. İkinci bir nokta ise, belki de en önemlisi, "uluslararası barış ve güvenliği korumak", "hak eşitliği ve halkların kendi geleceğini belirleme ilkelerine saygı göstererek milletlerarasında dostça ilişkiler geliştirmek", "uluslararası ekonomik, sosyal, kültürel, insani sorunların çözümünde işbirliği yapmak ve temel insan hak ve özgürlüklerine karşı saygıyı teşvik etmek", "bu ortak çıkarların elde edilmesi hususunda milletler arasında uyum sağlayıcı bir merkez olmak." Amacında olan ekim 1945'de resmen kurulan "Birleşmiş Milletler Teşkilatı" (BM) neden karar alamamaktadır.

BM, hem Genel Kurul'da hem de Silahsızlanma ve Uluslararası Güvenlik konularının konuşulduğu Birinci Komitede, Ekonomik ve Mali İşlerin konuşulduğu İkinci Komitede, Sosyal, İnsani ve Kültürel konuların konuşulduğu Üçüncü Komitede , Özel Politika ve Sömürgeciliğin Sonlandırılmasının konuşulduğu Dördüncü Komitede , Yönetim ve Bütçe konularının olduğu Beşinci Komitede ve de Hukuki konuların konuşulduğu Altıncı Komite bir çok karar alabilir ve tavsiyelerde bulunabilir.

Barış ve güvenliği korumak amacında olan "Güvenlik Konseyi" ve Uluslararası ekonomik, sosyal, kültürel, eğitim, sağlık ve ilgili konularda çalışmalar yapmak, rapor hazırlamak ve tavsiyede bulunmak amacında olan "Ekonomik ve Sosyal Konsey" ne yaptığı veya ne yapamadığı tartışma konusudur. G20 toplantısının ülkemizde yapılmasını isterken geçmişte alınan kararların niteliğine ve geçerliliğine bakmak gerekmektedir.

(1.) Münife DANACI, "G-8 Grubu ve Heiligendamm Süreci", Uluslararası  Ekonomik Sorunlar Dergisi, , Dışişleri Bakanlığı Yayını, Şubat 2008.

(2.) Murat ÇETİNKAYA, ..ve diğerleri, "Finansal Krizler ve G8 Ülkelerinin Finansal Krizlerin yayılmasındaki Etkileri", Uluslararası Finans Sempozyumu 2008, Marmara Üniversitesi. Aralık 2008.