Gaziantep'te yıldız savaşları
İlker ERSERİM / Serbest Muhasebeci, Mali Müşavir
Siz de farkındasınızdır, son zamanlarda Gaziantep, özellikle otelcilik sektörü açısından baş döndürücü bir ivme kazandı. Zaten sayısı hiç de az olmayan otel sayısına, yakın zamanda 2 otel daha eklendi. Şu an yapımı süren ve 2009 yılında faaliyete geçmesi planlanan 2 otelimiz daha var. Özellikle yakın zamanlara göre kıyaslandığında Gaziantep'in bu konuda bölgedeki şehirlerden uzak ara önde olduğunu görüyoruz. Örneğin daha yoğun sanayi ve nüfusa sahip Adana'da bizim ulaştığımız sayının çok altında yıldızlı otel var.
Yeni yapılan Ortadoğu Fuar Merkezi ve her geçen gün daha sık gördüğümüz fuar organizasyonları, zaten bu yatırımları zorunlu kılıyor. Ancak yılda bir veya yapılacak birkaç büyük fuar, yapılan yatırımların geri dönüşünü sağlayabilir mi? Elbette hayır! İşte tam bu noktada bir kez daha Gaziantep'in çok güçlü bir organize sanayi bölgesine sahip olmasının önemi ortaya çıkıyor. Yeni yatırımlarla buraya kurulacak bölge bayilikleri ve yabancı yatırımların burayı cazibe merkezi olarak görmesi, firmaların misafirlerini burada ağırlamayı gerektiriyor. Bu da otelcilik sektörünün gelişimine gün geçtikçe daha da fazla ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.
Peki, otelcilik sektöründe her şey tozpembe mi? Yanıt aslında çok basit, hayır! Fakat Türkiye'de birçok alanda görülen yapısal sorunlar bunlar... Sektörün yerine oturabilmesi için yine birçok alanda olduğu gibi zamana ihtiyaç var. Örneğin yeni açılan ve açılacak oteller bir krizi de tetikleyebilir. Bu geçiş döneminde çağın gereklerine ayak uyduramayan hizmet işletmeleri elenebilir. İşte asıl yıldız savaşları bu noktada patlak verecekmiş gibi görünüyor. Yani gereksiz yapılan yatırım otel için söz konusu olamaz. Sadece yapılan yatırımın iyi yönetilememe sorunu vardır.
Bu yönetim yanlışlarının temelinde bu iş için çekirdekten yetişen kişilere yönetimin verilmemesi, tam tersine yatırımı yapanın otel gibi riskli bir hizmet işletmesini bir ticarethane gibi yönetmesinden kaynaklanmaktadır. Bugün kazançlı sayılan markalaşma ve yenilenme konusunda adımlar atmayarak günü kurtarmaya çalışanlar, fiyat politikasını rakibine göre belirleyip para kazanmayanlarla yenilenme ve markalaşma yolunda adım atanlar arasında bir rekabet yaşanacağı açıkça gözükmektedir. Ve asıl savaşın, otel sahiplerinin hizmet kalitesini artırmaya yönelik atacakları adımlarla daha da alevleneceğini, bu savaştan kârlı çıkan Gaziantep ve otelin kendisi olacaktır.