Görüş ayrılığına düştüler
Yunanistan'ın borç öngörüleri konusunda ayrılığa düştü; 8 milyar Euroluk yardım riske girdi.
İSTANBUL- Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki görüş ayrılığının Yunanistan'a yapılacak 8 milyar Euroluk yardımı tehdit ettiği bildirildi.
AB yetkilileri, IMF'nin, AB'nin Yunanistan'ın borcuyla ilgili tahminlerini iyimser olarak değerlendirdiğini ve Yunanistan için hazırlanan 110 milyar Euroluk kurtarma paketinin 8 milyar Euroluk 6'ıncı diliminin onaylanmasının ertelenmesini istediğini söylediler.
IMF'nin, bu hafta sonu Brüksel'de yapılacak AB zirvesinin sonucunun beklenmesinden yana olduğu belirtildi.
IMF ve AB'nin 8 milyar Euroluk dilimi serbest bırakmaması halinde Yunanistan'ın temerrüte düşmesinden, Euro Bölgesi'nin büyük ekonomileri İspanya ve İtalya'nın da muhtemelen krizin içine çekilmesinden ve bankacılık sisteminin büyük güçlüklerle karşı karşıya kalmasından endişe ediliyor.
Borç krizinin aşılması için kapsamlı plan arayışı içindeki Euro Bölgesi liderleri, Yunanistan'ın borcunun azaltılması için yeni adımlar atılması, Avrupalı bankaların sermayelerinin artırılması ve krizin bölgenin büyük ekonomilerine sıçramasını önlemek için Euro Bölgesi kurtarma fonunun güçlendirilmesi konularında anlaşmak için çaba gösteriyorlar.
Fransa Maliye Bakanı François Baroin, geçen hafta sonu Paris'te düzenlenen G-20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankaları Başkanları toplantısında, 23 Ekim'de yapılacak AB zirvesinde Euro Bölgesi'nin borç krizinin aşılmasında "kararlı" önlemlerin kabul edileceğini söylemişti. Ancak daha sonra Almanya Başbakanı Angela Merkel'in yanı sıra diğer Alman yetkililerin, bölgenin borç krizinin tek bir zirvede çözülemeyeceği yönündeki açıklamaları zirveden beklenen olumlu sonuçlara gölge düşürmüştü.
Bu arada, Finlandiya Maliye Bakanı Jyrki Katainen yaptığı açıklamada, "her şeyi halledebilecek çözümlerin pazar günü düzenlenecek zirvede çıkabileceğini sanmadığını, ancak doğru yönü gösterecek kararların alınacağından emin olduğunu" söyledi.
Kanada Maliye Bakanı Jim Flaherty de "iki adım ileri bir adım geri" yaklaşımının rahatsız edici olduğunu belirtti.
