Gül: İşler artık normal mecrasına girdi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Gezi Parkı olaylarında yaşanan son gelişmeleri Ardahan'da değerlendirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ARDAHAN - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Gezi Parkı gelişmelerini değerlendirirken, "Memnuniyetle görüyorum ki işler artık normal mecrasına girdi. Zaten ilk günden itibaren söylediğim şey şuydu. Bunlar demokratik olgunlukla aşılacak konulardır ve Türkiye demokraside yeteri kadar yetkindir" dedi. 

Cumhurbaşkanı Gül, Artvin'deki temas ve incelemelerini tamamlayarak Ardahan'a geçti. 
Yolu üzerinde bulunan Şavşat ilçesi Cumhuriyet Caddesi'nde kendisini karşılayan vatandaşları selamlayan Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra Şavşat Kaymakamlığı'na ait Şavşat Evi'nde kahvaltı yaptı. 
Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Gül'ü, Ardahan'a gelişinde atlarla karşılayan Ardahan Rahvan At Binicilik ve Spor Kulübü Derneği üyeleri konvoya Valiliğe kadar eşlik etti. Bu sırada vatandaşlar da ellerinde gül ve karanfillerle Cumhurbaşkanı Gül'e yoğun sevgi gösterisinde bulundu. 
Cumhurbaşkanı Gül'ü valilik önünde kendisini bekleyen vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada, Ardahan'da olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. 

Çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye ve Ardahan bırakmak için uğraşıyoruz
Cumhurbaşkanı Gül, yol boyunca bütün çocukların ellerinde karneler gördüğünü belirterek şöyle konuştu: 
"Hepsinin gözlerinden öpüyorum. Onlara başarılar diliyorum. Biliyorsunuz okullarda küçükken hepimizin okuduğu ve şimdi de bütün çocukların okuduğu şiirlerde Edirne'den Ardahan'a kadar bu güzel vatandan bahsederiz. Türkiye'nin, bu güzel vatanımızın Serhat şehirlerinden birisi Doğu'da Ardahan'dır, sizlersiniz. Sizler burayı bekliyorsunuz. Sizler burada yaşıyorsunuz, sizler bu toprakları şenlendiriyorsunuz. Bizlerin, hepimizin, bütün devlet görevlilerinin, bütün kamu görevlilerinin, hükümetin, yerel yöneticilerin, herkesin var oluşu sizlere hizmet içindir. Sizlere hizmet etmek, sizlerin geleceğini daha iyi iyileştirmek, çocuklarımıza daha güzel Türkiye bırakmak, daha güzel Ardahan bırakmak, onlara daha iyi eğitim, daha iyi sağlık bütün bunlar için uğraşıyoruz. Ve sizler de görüyorsunuz ki her geçen gün, her geçen yıl Türkiye daha güzelleşiyor, daha zenginleşiyor bununla Ardahan'da aynı şekilde daha çok gelişiyor. Bu çerçevede Çıldır Gümrük Kapısı'nın ihalesinin yapıldığını eminim ki biliyorsunuzdur. Komşularla ilişkileri iyi tutmak, onlarla kapılarımız olur, görüşür, yasal yollarla ticaret yaparsak tabii ki iyi olur. Onun için işte bütün bu tedbirler de alınıyor. Sizler bizim değerli vatandaşlarımız, kıymetli vatandaşlarımız olarak hepinizin başımızın üstünde yeri vardır. Hepinize hizmet ibadettir. Hepinize hizmet çok büyük bir onurdur. Bilin ki bunun için varız." 
Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle tamamladı: 
"Bu çerçevede Çıldır Gümrük Kapısı'nın ihalesinin yapıldığını eminim ki biliyorsunuzdur. Komşularla ilişkileri iyi tutmak, onlarla kapılarımız olur, görüşür, yasal yollarla ticaret yaparsak tabii ki iyi olur. Onun için işte bütün bu tedbirler de alınıyor. Sizler bizim değerli vatandaşlarımız, kıymetli vatandaşlarımız olarak hepinizin başımızın üstünde yeri vardır. Hepinize hizmet ibadettir. Hepinize hizmet çok büyük bir onurdur. Bilin ki bunun için varız." 

Serhat şehri Ardahan'da bulunmaktan memnuniyet duyuyorum
Gül, daha sonra ziyaret ettiği Ardahan Valiliği'nde de açıklamalarda bulunarak gazetecilerin sorularını yanıtladı. 
Cumhurbaşkanı Gül, Serhat şehrimiz Ardahan'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Tabii ki Serhat şehirlerimiz, gerek Batı'da, gerek Doğu'da olsun hepsinin kendine özgü özellikleri vardır. Ardahan da bu özellikleri taşıyor. Buralardaki vatandaşlarımız Türkiye'nin komşuluğunu komşu ülkelere de gösteriyorlar. Bir anlamda Türkiye'nin sınırını bekliyorlar. Ardahan coğrafi olarak yüksek bir yerde. Afişlerde de en güzel biçimde ifade edildiği gibi Ardahan güneşiyle, çiçekleriyle, havasıyla ve yaylalarıyla ülkemizin kendine özgü güzelliklerinden birisine sahip olan bir ilimizdir. Tarım ve hayvancılık buranın ekonomik hayıtının en önemli unsurlarındandır. Ama bunun sadece Ardahan'la sınırlı kalmaması gerekir. Bütün ovaları ve yaylalarıyla Türk tarımı ve hayvancılığına çok büyük katkısı olacak bir ilimizdir" dedi. 

İşler normal mecrasına giriyor
Açıklamasının ardından bir basın mensubunun, "Dün, Gezi Parkı'yla ilgili basına kapalı şekilde birileriyle görüştüğünüzü söylediniz. Bunlar kimlerdi? Bu görüşmelerden sonuç alabildiniz mi? Paylaşmanızda bir sakınca var mı?" sorusuna cevaben Cumhurbaşkanı Gül, "Yanlış anlaşılmasın, bu konuyla ilgili önde gelen, gerçekten iyi niyetli, herhangi bir siyasi, ideolojik, aklın içerisinde olmayan bazı değerli bilim adamları beni ziyaret ettiler. Yani basına açık yapmadığım görüşmeler gizli kapaklı değil, ama basına duyurmadan, meseleyi daha iyi anlamak için ilk günden dinlediğimiz bazı değerli kişiler var. Onları söylemek istemişimdir. Memnuniyetle görüyorum ki işler artık normal mecrasına girdi. Zaten ilk günden itibaren söylediğim şey şuydu. Bunlar demokratik olgunlukla aşılacak konulardır ve Türkiye demokraside yeteri kadar yetkindir. Kurumları, mahkemeleri ve düzeni ile Batı tipi demokratik standartların ve hukuk düzeninin hâkim olduğu bir ülkedir. Bunlar konuşarak, diyalogla, anlayarak çözülür, neticelenir demiştim. Şimdi bütün bunların böyle meşru bir zemin üzerinden gidiyor olmasından büyük bir memnuniyet duyuyorum. Hükümet, Sayın Başbakan, bakanlar onlarla görüşüyorlar, herkesi daha iyi anlamak için uğraşıyor ve eminim ki sonunda bir şekilde bir neticeye ulaşılacaktır" şeklinde konuştu. 

Sokak ve meydanlardaki kural dışı gösterilerin bitmesi gerek
Cumhurbaşkanı Gül sözlerini şöyle sürdürdü: 
"Ama bütün bunlar, meşru bir zemin üzerinde yürümeye başlamıştır. Bu nedir? Diyalogdur, konuşmadır ve neticede hukuki düzeninin, hukukun kararlarıyla ortaya çıkabilir bütün bunlar. Onun için bu saatten sonra artık herkese gerçekten sükûneti tavsiye ediyorum. Aklıselimle hareket etmenin mecburiyetini hepimizin hatırlaması gerektiğini bir kez daha söylemek istiyorum. Bütün esnafın, çalışanların, öğrencilerin herkesin artık kendi görevlerine, işlerine dönmesi ve herkesin daha fazla zarar görmemesi gerekir. Onun için de daha önce de sokaklar serbest bırakılmalı derken de bunu söylemiştim. Bunlar yasal, meşru platformlarda artık konuşulan konulardır. Sokakların, meydanların buralardaki kural dışı gösteriler, kural dışı çalışmaların bitmesi gerekir. Herkes işine gücüne dönmesi gerekir. Esnaflar, iş adamları, çalışanlar bunların hepsinin artık menfi bir şekilde etkilenmemeli. Öğrenciler de okula dönmeli ve herkes işiyle gücüyle meşgul olurken, bir taraftan bu meşru zeminler üzerinde muhakkak ki bir şekilde neticeye ulaşılacaktır. Onun için gelinen noktada bundan memnuniyet duyuyorum." 

Bir tepki verirken neyin ne olduğunu iyi bilmek gerekir
Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa Parlamentosu'nda (AP) Gezi Parkı odaklı gelişmelere ilişkin bir karar çıktığını kaydederek, konuya ilişkin görüşünü soran basın mensubuna cevaben de "AP, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile müzakere eden bir ülke olduğunu herhalde biliyordur ve müzakere etmenin, müzakereye başlamanın şartı da Kopenhag Siyasi Kriterlerini yerine getirmektir. Türkiye, yerine getirdiği için işleyen bir demokrasisi olduğu için hukuk düzeni olduğu için bizimle müzakere yapılıyor. O açıdan tepkiler verilirken neyin ne olduğunu iyi bilmek gerekir. Bunlar Madrid'de Atina'da, New York'ta ve Londra'da olan olaylarla benzer olaylardır" dedi. 

Suriye, muhaliflere karşı kimyasal silah kullandıysa süreç başka bir safhaya girer
Cumhurbaşkanı Gül, Beyaz Saray'ın, Suriye'nin muhaliflere kimyasal silah kullanıldığı açıklamasına ilişkin değerlendirmesini soran bir basın mensubuna da, "Bunlar çok önemli değerlendirmelerdir. Doğrusu buna ayaküstü bir açıklama yapmak istemem. Kimyasal silah kullanılması neredeyse küçük bir nükleer silah gibidir. Yani çok tehlikelidir bunun boyutları. Halepçe'de neler olduğunu biliriz. Unutulmaz, insanların hafızasındadır. O açıdan bunu eminim ki bütün diplomasi ve uzmanlar, en iyi şekilde değerlendiriyorlardır. Bu tespit kesin bir şekilde yapılırsa, muhakkak ki her şey başka bir safhaya girer. Suriye'deki şiddetin durması, iç savaşın durması, ateşkesin sağlanması her şeyden önce onların komşuları olan bizlerin arzu ettiği bir şeydir. Gözümüzün önünde bir ülkenin kendi kendini tükettiğini gördüğümüz için içimizin yandığını neredeyse her gün söylüyorum. Şehirler yıkılıyor, yakılıyor çok büyük bir acı yaşanıyor Suriye'de. Bunun durması ve Suriye'nin, bütün halkın temsil edildiği demokratik bir düzene geçebilmesi için ümit ederim ki Cenevre'de yapılacak toplantılar bir dönüm noktası olur" yanıtını verdi.