Gümrük idaresinin misyonu ve vizyonu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mehmet ÇARDAK / Gümrük Müşaviri

Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı'nın Web sitesinde yayımlanan "2009 Yılı Faaliyet Raporu"nda, gümrük idaresinin misyonu; "Uluslararası eşya, taşıt ve yolcu hareketlerini konulmuş kuralla çerçevesinde yürüterek ülke ekonomisine ve güvenliğine katkı sağlamak" şeklinde ifade edilmiştir. Vizyonu da; "Görev alanında belirleyici, sınırlarda Türkiye'nin vitrini, yeni nesil bir gümrük idaresi" şeklinde tanımlanmıştır.

Bu misyon ve vizyona göre, gümrük idarelerinin en temel görevleri; "Yasal ticareti kolaylaştırmak ve yasal olmayan ticareti engelleyerek, gümrük işlemlerini basitleştirmek" şeklinde özetlenmiştir.

Bu çerçevede, bütün kamu idarelerinin içinde olduğu gibi gümrük idarelerinde de, gümrüklerin çeşitli unsur ve araçlarını işletmek suretiyle kamu hizmetlerini ifa eden çeşitli unvanlara sahip kamu görevlileri bulunmaktadır. Ancak, hiçbir kamu görevlisinin bir sınırlama ölçüsü olan kamu yararı veyahut başka bir nedenle ve özellikle yazılı kurallarla belirlenmiş hükümlere aykırı olarak keyfi veya cezalandırma sonucunu doğuracak uygulamalarda bulunmaya hakkı bulunmamaktadır.

Nitekim 13.04.2005 tarihli ve 25785 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri İle Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 9'uncu maddesine göre; kamu görevlileri, tüm eylem ve işlemlerinde yasallık, adalet, eşitlik ve dürüstlük ilkeleri doğrultusunda hareket ederler, görevlerini yerine getirirken ve hizmetlerden yararlandırmada dil, din, felsefi inanç, siyasi düşünce, ırk, cinsiyet ve benzeri sebeplerle ayrım yapamazlar, insan hak ve özgürlüklerine aykırı veya kısıtlayıcı muamelede ve fırsat eşitliğini engelleyici davranış ve uygulamalarda bulunamazlar.

Aynı Yönetmeliğin 10'uncu maddesine göre de; kamu görevlileri, kamu yönetimine güveni sağlayacak şekilde davranırlar ve görevin gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını davranışlarıyla gösterirler. Halkın kamu hizmetine güven duygusunu zedeleyen, şüphe yaratan ve adalet ilkesine zarar veren davranışlarda bulunmaktan kaçınırlar. Kamu görevlileri, halka hizmetin kişisel veya özel her türlü menfaatin üzerinde bir görev olduğu bilinciyle hizmet gereklerine uygun hareket eder, hizmetten yararlananlara kötü davranamaz, işi savsaklayamaz, çifte standart uygulayamaz ve taraf tutamazlar.

Ayrıca kamu görevlileri; takdir yetkisini, kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda her türlü keyfilikten uzak, tarafsızlık ve eşitlik ilkelerine uygun olarak kullanırlar.

Kısacası; kamu görevlilerin, keyfi ve yersiz hukuk dışı uygulamalarda bulunmaları yasaklanmıştır.

Bu çerçevede, bütün gümrük personelinin; özellikle kamu görevlisi olduklarının bilinciyle 'Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri'ne uygun bir şekilde hareket etmesi, yasadışı ticareti engellemesi, yasal ticareti kolaylaştırması ve dürüst ticaret erbabına yardımcı olması gerekmektedir. Ayrıca, yazılı kurallarla belirlenmiş hükümlere aykırı olarak keyfi ve yersiz cezalandırma sonucunu doğuracak uygulamalardan kaçınmaya azami derecede özen göstermeleri de şarttır.

Keza, gümrük idare amirlerinin, idarelerindeki cari işlemlerde yukarıda belirtilen hususların uygulanması yönünde bütün idari tedbirleri alması da yasal bir zorunluluktur.

Kaldı ki, fazla çalışma ücretleri ile varsa yollukları iş sahipleri tarafından yatırılan gümrük personelinin kamu yönetimine güveni sağlayacak şekilde davranması ve görevin gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını davranışlarıyla göstermesi farzdır. Mesai dışı çalışma ücretleri ve yollukları iş sahiplerince yatırılan gümrük personelinin, halkın kamu hizmetine güven duygusunu zedeleyen, şüphe yaratan ve adalet ilkesine zarar veren davranışlarda bulunmaktan mutlaka kaçınmaları gerekir.

Aksi takdirde, iş sahiplerinden tahsil edilen kanuni rüşvet boğazlarında kalabilir. Bu sebeple de, bedelli hizmet veren gümrük personelinin asli görevi; yasal olmayan ticareti engelleyerek, yasal ticareti kolaylaştırmak ve basitleştirmektir. Yoksa gümrükçülerin, ödedikleri vergilerle maaşlarını karşılayan ve yatırdıkları fazla mesai ücretleri ya da yolluklarla servetlerinde artış sağlayan bu ülkenin cefakâr ve dürüst ihracatçısına veya kanuni temsilcilerine gümrük işlemlerinde zorluk çıkarmak gibi bir görevi yoktur. Bu yüzden de, bedelli hizmet veren gümrükçü meslektaşların, iş sahiplerinin işini görürken, Nasrettin Hoca'nın o meşhur 'Parayı veren düdüğü de çalar' sözünü her zaman akıllarında tutmaları gerekir. Ücretini hem peşin hem de istediğin kadar almasını biliyorsan, müşterini memnun etmesini de bileceksin be güzel kardeşim!