Güneydoğu'da ekonomik kriz ve işsizlik

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Celal BALIK / Güneydoğu Anadolu Sanayici ve İşadamları Derneği İdari Müdür ve Danışmanı

Güneydoğu'da işsizlik zaten var olan resmi verilerin üstendedir. 2008 yılı Eylül Dönemi Hane Halkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre işsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine göre 1 puan artış gösterdi. Genç nüfusta, işsizlik oranı yüzde 20'yi aştı; kentlerde oran yüzde 23'ün üzerine çıktı. Bu şu demektir; kentlerde yaklaşık her dört gençten biri işsizdir. Bu veriler Güneydoğu'da yüzde 40 civarındadır. Bunun göstergesi ise yoğun işsizlik, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın yardımlarıdır. Konut sektöründe mevsimlik iş bulabilenlerde, bu sektörün ekonomik kriz ile durma noktasına gelmesiyle işsizlik oranı daha da arttı. Tarım alanlarında çalışanlarda geçen yılın kurak geçmesi sonucu iş bulamayanları da hesaba kattığımızda işsizliğin üst tepeye çıktığını görmekteyiz.

Bölge işadamlarının yatırım yapma niyeti, ekonomik kriz sonucu ve hükümetin izleyeceği makro ekonomik politikaların gecikmesi ile ağır davranması yüzünden gecikiyor. Geleceğin flu olması, yatırımcı için büyük risk taşıyor. Ayrıca hükümetin alması gerekli tedbirlerin net ve acil olmaması yatırımcılar açısından tedirginlik yaratıyor. Gecikecek bir tedbirin fayda sağlayacağı şüpheli.

Yatırımcıların önünü açacak tedbirlerin bir an evvel alınmaması veya gecikerek alınması telafi edilmeyecek tablolar ortaya koyacağından kimsenin şüphesi olmamalı. Bugün İşsizlik Fonu'ndan ödenen, kayıt içi çalışan sigortalılar için birkaç ay rahatlatıcı olacaktır. Ancak kayıt dışı çalışan ve bu sürenin uzaması sonucu işverenlerin daha fazla işçi çıkarması, sanırım daha kötü günlerin bizi beklediği gerçeğini unutmamak gerekir.

Burada yatırımcıdan çok en büyük görev hükümete düşmekte. Hükümetçe izlenecek makroekonomik politikalarla desteklenmesi kaçınılmazdır. Bu politikanın esas amacı toplam talebi canlandırmak olacaktır. Ancak genel bütçeye baktığımızda mal ve hizmet alımlarında yüzde 10 ile yüzde 16 oranında kesintiler görülüyor. Bununda bölgemizde yol yapımından tutun da DSİ, Milli Eğitim, sağlık yatırımları, tarım destekleme ödeneklerinden kesinti yapılacaktır. Bunun Güneydoğu'ya etkisini ileriki zamanlarda bu hep beraber göreceğiz. Umarım hükümet krizi atlatacağım diye tasarrufa giderken, kriz daha da derinleşmez...

Ekonomistler bu konuda alınması gerekli tedbirler için önerilerde bulunmakta. Yine reel sektör krizi aşmanın yöntemleri için hükümetle görüşmeler yapmakta. Hükümet bir an evvel reel sektörün önünü açacak tedbirleri almalı. Şüphesiz hükümet bu tedbirleri aldığı zaman, reel sektörde üstüne düşen görevi yerine getirecektir. Şayet bu tedbirler alınmasa ne olur? İşsizlik artacak, işverenler iflas edecek, bütçe açığı giderek artacak, geçen yıllarda oluşan ekonomik kriz katlanarak artacak, sosyal patlamalar gelişecektir. Ülke için, hele hele Güneydoğu için felaket yılları olacaktır. Umarız böyle olmaz, hükümet gerekli önlemleri alır, reel sektör temsilcileri, iş kesimi, akademisyenler ve ilgili hükümet temsilcileriyle soruna çözüm bulur.