Gurbettekiler 'anavatana' geliyorlar
1960'lı yıllarda Almanya'ya işçi olarak giden ve bu ülkeye yerleşenlerin Alman vatandaşı çocukları ve torunları, son yıllarda artan "tersine göç"le Türkiye'ye çalışmaya geliyor
İZMİR -Türkiye'den 1960'lı yıllarda Almanya'ya işçi olarak giden ve bu ülkeye yerleşenlerin Alman vatandaşı çocukları ve torunları, son yıllarda artan "tersine göç"le anavatanlarına çalışmaya geliyor.
Türkiye İş Kurumu verilerine göre, 1960'lı yıllarda iki ülke arasındaki anlaşma uyarınca Türkiye'den Almanya'ya işçi olarak gidenlerin sayısı, Almanya'nın göçmen kabul etmediği 1974 yılına kadar yaklaşık 650 bini buldu.
İşçi olarak gidenlerin bir kısmı dönse de çoğu, Almanya'ya yerleşmeyi tercih etti. Başlangıçta "ikinci vatan" olarak anılan Almanya'ya yerleşenler, bu ülkenin vatandaşlığını aldı. İkinci ve üçüncü nesil Türkiye kökenli Alman vatandaşlarının, son yıllarda yurt dışında çalışmayı tercih ettikleri yerler arasında Türkiye, cazip konuma yükseldi.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Almanya Masası Koordinatörü İsmail Demiryürek, 1960'lı yıllarda başlayan Almanya'ya göçün, son yıllarda tersine döndüğünü ifade etti.
Yakın zamanlı araştırmada, 40 bin civarında kişinin, uluslararası firmalar ve Türk firmalarında çalışmak için Almanya'dan Türkiye'ye geldiğini belirten Demiryürek, "Oraya göç edenlerin çocukları çalışmak için Türkiye'ye geliyor ama arada ciddi fark var. Gelenlerin çoğu yüksek tahsilli gençler, gidenlere baktığımızda babaları, dedeleri, daha çok ağır sanayi sektöründe çalışmışlar" dedi.
Demiryürek, şöyle konuştu:
"Son dönemde Türkiye, ekonomik anlamda ilerledi. Çok kültürlü, çok dili olan insanlara ihtiyaç, özellikle uluslararası şirketler ve piyasayla yapılan işler, bu ihtiyacı gerektirdi. Bu ihtiyaç da Almanya'dan gelen genç nüfusla karşılanmaya çalışıldı. En fazla ithalat-ihracat yaptığımız ülke, Almanya. Buradan gelen gençlerimiz, ciddi anlamada köprü vazifesi görüyor."
Geri dönenlere bir araştırmada sorulan "Neden geri dönüyorsunuz, Almanya'nın vermediği ne" sorusuna, çoğu katılımcının, "Vatanda olma hissi vermiyor" yanıtını verdiğine işaret eden Demiryürek, "Orada doğmuş, büyümüş, her anlamda oranın yetiştirdiği bu gençlerin Türkiye'yi tercih etmeleri güzel. Biz de ülke olarak çok güzel istifade ediyoruz" dedi.
"İki ülke de bu durumdan faydalanıyor"
Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası İzmir Büro Müdürü Ünal Eren de şunları anlattı:
"Almanya'da büyük trend var. Üniversite mezunları çalışmak için Türkiye'ye geliyor. Bunların sayısı binlerce oldu. Bu trend devam ediyor gibi gözüküyor. Bize de (Nereye başvurabilirim, nerede çalışabilirim) diye başvurular geliyor. Gelenler, Alman kültürünü tanıdıkları ve Almanca bildikleri için genelde Alman firmalarında ya da Almanya ile çalışmak isteyen Türk firmalarında çalışıyorlar."
Avrupa'da, "serbest dolaşım hakkı verilmesi durumunda Türkiye'den yoğun göçün yaşanacağı" algısının bulunduğunun hatırlatılması üzerine Eren, "Böyle bir şey olacağını düşünmüyorum. Almanya'dan nitelikli insanlar, çalışmak için Türkiye'ye geliyor. Almanya, çok değerli bilgi kaybına uğruyor. Türkiye'ye gelen insanlar, 5 yıl gibi çalıştıktan sonra tekrar Almanya'ya dönüyorlar. Her iki ülke de bu durumdan faydalanıyor."
Eren, gelenlerin, iş fırsatları dışında biraz hasret biraz da macera için Türkiye'yi tercih ettiğini dile getirerek, "Ayrıca yaz tatilinde Türkiye'ye geliyorlar. Her şeyi çok güzel buluyorlar. Onun da etkisi bulunuyor" dedi.
"Türkiye'ye gelmeyi fırsat olarak gördüm"
Sosyal medya uzmanı 29 yaşındaki Pelin Cingöz ise geçen yıl Türkiye'ye taşınmaya karar verdiğini ve nisan ayından bu yana İzmir'de yaşadığını belirtti.
Almanya'da yaşayan ailesi ile Türkiye'deki akrabalarının, bu kararına çok şaşırdığını anlatan Cingöz, şöyle konuştu:
"(Herkes Avrupa'ya gitmek isterken sen nasıl oluyor da Türkiye'ye geliyorsun) denildi. Bunu, fırsat olarak gördüm. Şansımı denemek istedim ve geldim. İlk aylarda çok zorlandım. Geri dönmeyi bile planladım. Buraya geldiğinizde aslında ne kadar çok Alman olduğunuzu fark ediyorsunuz. Alman standartlarıyla etrafınızı değerlendirmeye başlıyorsunuz. Ama artık ülkeleri birbiriyle kıyaslamamaya karar verdim. İş konusunda, çok zorlandım. Almanya çok daha disiplinli. Saat 9'da başlayan işe herkes 5 kala 10 kala geliyordu. Burada ise 9.30, 10.00 gibi işe geliyorlar. Ona da alıştım artık. Ama yine de saat 9'da işe başlıyorum."
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı İzmir Bölge Koordinatörü Fırat Yaldız ise Almanya'dan İzmir'e dönen Türk kökenli Alman vatandaşlarının sorunlarını çözümüne yönelik "Geri Dönenler" adıyla ayda en az bir kez toplantı düzenleyeceklerini kaydetti.