”Halka arz seferberliğini illere taşımak istiyoruz”

Erkan, şirketlerin kendilerine kaynak sağlama, dünyaya entegre olma gibi konularda sermaye piyasasını nasıl kullanacağını bilmediğini belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İZMİR - İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı Hüseyin Erkan, TOBB ile işbirliği yaparak başlattıkları halka arz seferberliğini tüm illere yaymak istediklerini belirtti.

İMKB tarafından açılan Gelişen İşletmeler Piyasası'nın tanıtımı amacıyla İzmir Ticaret Borsası'nda toplantı düzenlendi. Burada konuşan İMKB Başkanı Erkan, Türkiye'de reel sektörün sermaye piyasasıyla ilgili yeterli bilgisinin bulunmadığını, şirketlerin kendilerine kaynak sağlama, dünyaya entegre olma gibi konularda sermaye piyasasını nasıl kullanacağını bilmediğini belirtti.

Bu eksiği gidermek amacıyla TOBB ile işbirliği yaparak ulusal bir halka arz seferberliği başlattıklarını dile getiren Erkan, "Türkiye'deki en büyük bin şirketin sadece 120'si borsada. Borsada 322 şirket var, yaklaşık 200'ü KOBİ. KOBİ sayısını artırmak için çalışmaya başladık. Örneğin Antep'e gittik, oradaki oda başkanı 'Biz ayrı borsa isteriz, büyük şirketlerin borsasına nasıl ulaşacağız?' dedi. Bu Türkiye'nin borsası, mekan önemli değil, Türkiye'nin her yerinden ulaşabilirsiniz" diye konuştu.

"Yabancı kaçmıyor"

TOBB'un aracı kuruluşlar ve bazı bankalarla 6-7 yıl önce Gelişen İşletmeler A.Ş adı altında bir şirket kurduğunu ancak bu borsanın çalışmasının fizibl olmadığını kaydeden Erkan, isim hakkını alarak İMKB içinde ayrı bir piyasa yapılandırmasına başladıklarını kaydetti. Erkan, şunları söyledi:

"TOBB'un da desteğini alarak yola çıktık. Tanıtım toplantısına 500'ün üzerinde şirket katıldı. Halka açık şirketlerden de 44'ü geldi. Halka arz seferberliğini illere taşımak istiyoruz. Bunun için İzmir'de bir Ege Bölgesi Zirvesi yapabiliriz. Buna ihtiyaç var.

Sermaye piyasası dünyanın her tarafında sanayiye destek olur, sermayenin tabana yayılmasına destek olur. Yabancılar bizim ülkemize bizden daha fazla güveniyor. Bir halka arz oluyor, yüzde 60-65'ini yabancılar alıyor. 'Vay yabancı kaçıyor' diye çeşitli görüşler oluyor. Yabancı hiç gitmiyor, en kötü zamanda bile yüzde 50'nin altına düşmüyor. Bir ara yüzde 72'ye kadar çıktı. Şimdi yüzde 65'ler seviyesinde. Ama bunlar bireysel değil kurumsal yatırımcılar. Küçüğe, büyüğe çok bakmıyorlar, büyüme potansiyeli olan her şirkete yatırım yapıyorlar. Şirket tasarrufların yeterli olmaması önemli değil."

KOBİ'lerin sermaye piyasasından kaynak alamadığını, banka kredisi de kullanamadığını, sadece öz varlıklarıyla yatırım yapabildiğini belirten Erkan, şirket hissedarlarının halka açılırken en fazla "Benim kontrolüm elden gider mi ?" tedirginliği içinde bulunduğunu söyledi.

Erkan, halka arzla şirketinin tamamının değil az miktarının satıldığını, şirketlerin milli servet olarak algılanması gerektiğini kaydetti.

Sermaye piyasalarının, şirketlerden küçük ortağın hakkının yenmemesi ve onlara karşı şeffaf olunmasını istediğini ifade eden Erkan, halka arz gerçekleştiren şirketlerin tanıtım ve reklam konusunda da büyük getiri sağladığına dikkat çekti.

Gelişen İşletmeler Piyasasının, KOBİ'ler için açılmış yepyeni bir borsa olduğunu belirten Erkan, halka arzından işlem kriterlerine kadar her şeyin farklı olduğunu, daha basitleştirilmiş bir halka arz sürecinin bulunduğunu, ortak sayısı, karlılık, büyüklük, satış veya ciro gibi sayısal kriterler aranmadığını, yalnızca SPK'dan halka arz izni alınmış olmasının yeterli olacağını dile getirdi.

Erkan, bu piyasaya açılmak isteyen şirketlerin bir piyasa danışmanını yanına alacağını ve işlemlerini de bir piyasa yapıcısı aracı kurumla yapacaklarını belirterek, dünyadaki benzer borsalardan farklı olarak bu piyasaya gelen şirketlere sadece sermaye artışı yoluyla gelme imkanı getirdiklerini, böylelikle şirketlerin artırılmış sermayeyi halka satabileceklerini ifade etti.

5 yıllık vergi avantajı

Piyasaya vergi avantajları getirilmesi için Maliye Bakanlığı ile görüştüklerini, büyük ihtimalle oradan yeni avantajlar çıkacağını ifade eden Erkan, "Vergi avantajı olsa bile geçici olacaktır. Çok uzun süreli olmamalı. Geçici süreli vergi avantajı, piyasanın büyümesine yardımcı olacaktır. 5 yıllık süreyle olursa böyle bir imkan olur. Ancak görüşmeler henüz neticelenmedi"dedi.

Erkan, gelecek dönemde Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası ve diğer borsalarla işbirliğini sürdüreceklerini, bir elektronik altyapı ile emir dağılım platformu oluşturarak tüm borsalara uzaktan emir gönderimi yapılabileceğini, bunu gelecekte Avrasya borsalarıyla da kurmak istediklerini kaydetti.

Erkan, "Borsamızın 3.5 trilyon dolarlık işlem hacmini 10'a, 20'ye katlayacak potansiyelimiz var. Bunu değerlendirmek istiyoruz" dedi.

Bir katılımcının arzdaki ilgiyi artırma çalışmalarına rağmen talepteki ilginin daha önemli olduğunu, burada da konjonktürün çok önem taşıdığını belirterek, Akfen'in halka arzını örnek vermesi üzerine Erkan, şöyle konuştu:

"Konjonktür çok önemli, burada aracı kurumlarla birlikte çalışmak gerek. Zamanlama konusunda Akfen'de, Aksa'da aynı sorunları yaşadık. Bir gün önce konjonktür çok iyi, bir kaç kat talep geliyor, bir günde Euro bölgesi borsaları çöküyor, talepte geri çekilme yaşıyoruz. Buna rağmen şirketler büyük cesaretle niyetlendiği kadar olmasa da piyasaya geldi. Bundan sonra konjonktür düzgün olduğunda tekrar satışlarını yapabilir. Bunları iyi planlamak lazım. Biz seferberlik çalışmasını bugün, yarın için değil 5-10 sene sonrasını düşünerek yapıyoruz. Talep tarafını güçlendirmek için de bazı projelerimiz olacak. Yerlideki talep yetersizliği bizi üzüyor."

Bir katılımcının İsrail'in Gazze'ye giden yardım konvoyuna saldırısının piyasalara etkisiyle ilgili sorusunu yanıtlayan Erkan, "İsrail olayı siyasi bir konu. Bu, Türkiye'nin sorunu değil, tüm dünya birlikte hareket edecektir. Tabii ki piyasalar rahatsız olur ama bu geçici bir rahatsızlık olur, bu rahatsızlık da kısa sürede toparlanır gider. Önemli olan daha gerçekçi sorunlar" dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir