Hatay'ın çılgın projesi: Çin'in Shenzhen modeli!
Antakya OSB Başkanı Tahsin Kabaali'ye göre Hatay'ın üç çılgın projesi var: Hatay'ın Çin'in Shenzhen kenti gibi ‘serbest şehir' olması. Antep'i, Maraş'ı limana yolu 80 km kısaltarak bağlayan Hassa Tüneli ve 3 bin dönümlük Ahmet Tor Kışlası'nın lojistik OSB
İbrahim EKİNCİ
HATAY - Hatay'ın da bir 'çılgın proje'si var. Hataylılar projeye öyle diyor. Yazarımız Rüştü Bozkurt'la bizi havaalanından alan ve iki gün süreyle kentteki temaslarımızı organize eden ev sahibimiz Antakya OSB Başkanı Tahsin Kabaali'ye yolda soruyorum; "Hatay için 'serbest şehir' projesi vardı, bir gelişme var mı?"
Başkan çok heyecanlanıyor; "Bence Hatay'ın çılgın projesi bu. Ama valimiz takip ediyor, fazla bilgi sızmıyor" diyor. Başkan'a göre aslında Hatay'ın üç çılgın projesi var: Birisi bu 'serbest şehir', diğeri 750 milyon dolara malolması beklenen Hassa Tünel'i, üçüncüsü de lojistik OSB!
Hassa Tüneli çok önemli. Antep'i, Maraş'ı da İskenderun Limanı' na, yolu 80 km kısaltarak bağlayacak, 14 – 16 km'lik bir tünel! Dahası, Hatay'da sanayi yatırımı için elde kalan tek alan da tünelin başlangıç ucu Hassa bölgesinde. Amanosları Hassa'dan aşarak gelen tünel muhtemelen Payas civarında bir yerden çıkacak. Hataylılar da, Hataylı Adalet Bakanı Sadullah Ergin de birçok konuşmasında söyledi, söylüyor. Sanayi için en muhtemel bölge Payas civarı. Bakan Ergün, bir konuşmasında, "Hatay'da sanayi yeri sıkıntısı var. Yer bulunsa bugün 25-30 milyar dolarlık yatırım başlayacak. Tünel olursa o bölgede binlerce dönüm alan var" demişti.
Yani tünelin iki önemli ekonomik faydası olacak; Birisi Antep'i, Maraş'ı limana daha kısa yoldan bağlayacak, ikincisi Payas bölgesini sanayi yatırımına açacak. Yatırım yeri sıkıntısı had safhada. Takdirlik bir durum olarak, Amik Ovası'nın bittiği noktadan başlayarak yamaçlarda kurulan OSB'nin daha yükseklere doğru tırmanarak büyümesinin zorlukları var. Hatay'da düzlükler ova, tarım arazisi, sanayi yatırımı olmuyor. Yamaçlar zeytinlik. Yasa var, 1957 tarihli, zeytin alanları daraltılamaz diyor. 3 zeytin ağacı bile olsa olmuyor. 3 km. yakınına bina yapamıyorsunuz. Kalıyor dağlar, Hatay'da sanayi tabir yerindeyse bu yüzden dağa çıkıyor. OSB Başkanı Tahsin Kabaali, "Dağa doğru gidiyoruz" dedi. Tünel projesi yer problemini de çözmesi bakımından çok önemli.
Ahmet Tor Kışlası'na lojistik
OSB Lojistik OSB projesinde de bazı gelişmeler var. Hükümetin 16 lojistik merkez projesinin içinde Hatay yok. Ancak Trabzon, Mersin ve Hatay, il projesi olarak planlıyorlar. Antakya OSB Başkanı Tahsin Kabaali, "Lojistik OSB için Ahmet Tor Kışlası seçildi. 3 bin dönüm yerimiz var. Deniz, demir ve karayolunu birleştiriyor. Biri Antakya OBS'de, diğeri Osmaniye OSB'de iki cep deposu olacak" dedi.
Fakat ben asıl, 'serbest şehir' ya da 'serbest ekonomi şehri' projesine gelmek istiyorum. Bunun, çok istisnai bir proje olduğunu söyleyebilirim. Dünyada birkaç örneği olduğu belirtildi. Çin'deki Shenzhen örneği üstünde duruluyor. Peru'da böyle bir şehir varmış. Ürdün'de Akabe için böyle düşünülüyormuş… İzmir için 'serbest şehir olsun' teklifi gündeme getirildiğinde akla gelen modeller Hong Kong ve Singapur'du. Shenzhen, Hong Kong'un kuzeyinde. Çok hızlı büyüyen bir bölge. Dünyanın en kalabalık 15. şehri, 12 milyon nüfusa sahip. "Özel Ekonomik Bölge" politikasının ilk örneği olarak gösteriliyor. Yabancı yatırım mevzuatı oldukça liberal. Yüksekliği 200 metreyi geçen onlarca iş kulesi var. Konuyu takip eden yetkiliyi, Vali Celalettin Lekesiz'i ziyaret ediyoruz. Soruma şaşırıyor, "Nerden duydun?" diyor. Lekesiz, Hatay Devleti'nin şimdi Valilik olarak kullanılan tarihi meclis binasında, şöyle anlattı:
"Bir STK'nın önerisi olarak geldi. Özel ekonomi bölgesi, veya yeni nesil serbest bölge. Hatay'ı Çin'deki Shenzhen yapmak istiyoruz. Bu konuda uzmanlardan çalışma istedik. İstanbul'da iki kez buluşarak çalıştık. Bakan Ergin'e sunum yaptık. Çok etkilendi. Shenzhen, yılda 350 milyar dolar ihracat yapan bir şehir. 500 milyar dolar yabancı sermaye yatırımı çekmiş. Hatay da benzer koşullarda Ortadoğu'nun finans merkezi olabilir. Büyük ihracat yapabilir. Bakan, 'Tek sorun var, Adalet Bakanı bizden, yaparız diye düşünüyorsunuz ama birçok ilin bakanı var. Mersin de olur, niçin Hatay sorusunun altının doldurup Başbakan'a sunalım' dedi. O seviyeye getirdik. Başbakan'a sunmaya hazırız. Fakat konu hükümetin dikkatine de geldi. Bakan Zafer Çağlayan, bir açıklamasında, 'Bazı illerde özel ekonomi bölgesi düşünüyoruz' dedi. Acaba, başka iller mi devreye giriyor diye endişelendim, Sadullah Bey'i aradım. Antep'e adam gönderdim… Son olarak 20 kişilik bir heyete sunumunu yaptık, çok heyecanlandılar."
Hatay'ın serbest (veya özel) ekonomi bölgesi olmasıyla ilgili gelişmeler böyle… Umalım, konu heyecan kaybolmadan gelişsin, gerçekleşsin.
75 bin dönüm sanayi yeri
Hatay, demir çelik üretim merkezi. İskenderun, MMK, Tosyalı… Daha birçok üretici var. Vali Lekesiz, "Yer isteyen çok. En azı 500 dönüm istiyor. Bir kimya şirketi 'Yer ver, 2.5 milyar dolar yatıracağız, kısa zamanda 12.5'a çıkacağız' dedi. 'İki Petkim kuracağız' diyor Arap yatırımcılar. Hassa Tüneli ihalesi çalışılıyor. Gerçekleştiğinde 75 bin dönüm sanayi yeri kazanacağız. Kilis Valisi, 50 bin dönüm yerim vardı, veremiyordum, dedi. Hassa'yı Başbakanlık Yatırım Destek Ajansı'na gösterdim. 5 – 6 Mayıs'ta geliyorlar. Bakın, buraya yabancı yatırımcı bulun diyeceğiz" dedi.
Hataylı sanayiciler, Hassa'da bazı sanayileri toplayan, ihtisas OSB'leri olabileceği görüşünde.
Yatırımcı iştahı var. Ekonomi Bakanlığı'nın 2013 verilerine göre 2009'dan bugüne 222 yatırım için teşvik alınmış. Bunlarda öngörülen yatırım miktarı 4.7 milyar lira. Yer sıkıntısı nedeniyle ilçelerde OSB çalışmaları yapılıyor. Erzin, Kırıkhan, Altınözü Zeytincilik, Altınözü Enek Tarım İhtisas, İskenderun Lojistik OSB'leri çalışılıyor.
Suriye'den milyar dolarlık kayıp
Suriye olaylarının Hatay'a zararı, sadece ihracatın düşmesi değil. 2011 yılında 2.5 milyon kişi giriş çıkış yapmış. "Lazkiye'ye balık yemeye gidiyorduk, sıfıra düştü, nakliye durdu. Suudi Arabistan'a 52 günde gitti arabalar. Bin dolar destek vardı, kalktı. Yatırım iklimini öldürdü Suriye. Uçaklardan işadamları inerdi, şimdi yok. Kızıl Deniz bağlantılı cruise planlamalarını bitirdi" dedi OSB Başkanı Tahsin Kabaali. Hatay'ın Suriye'ye 100 milyon doları geçen ihracatı dramatik ölçülerde düşmüş. Turizm durdu. Esnafın günlük 2 milyon dolar olarak tahmin edilen ticareti bitti. Ayda 60, yılda 720 milyon dolarlık ticaretin bitmesi anlamına geliyor bu. Lojistikte transit geçişler durmuş. Frigo araçların yüzde 70'i yatıyor. Maddi değeri 600 milyon dolar. Ro ro ile gidişler yeterli değil. Suudi Arabistan'da 400 aracın rehin kaldığı oluyor. 2 – 3 ay sürelerle bekliyorlar. "Yüzde 80'i kredi ile alınmıştır. Çalıştıkları zaman Hataya'aayda 20 – 30 milyon dolar getirirlerdi" dedi, sanayiciler. Esnafın ticareti, ihracat, lojistik kayıpları kaba bir hesapla 1 milyar dolarlık bir kayba geliyor. Bu konuda Valilik ve HASİ- AD'ın çalışması olmuş, rapor ettik. HASİAD Başkanı Gülay Gül'ün verdiği rakamlar çarpıcı: Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan çıkan araç sayısı; Temmuz 2010'da 15.000, Temmuz 2011'de 15.000, Aralık 2011'de 7.980, Temmuz 2012'de 3.023, Ağustos 2012'de sadece 30 araç! "Dolayısıyla mal taşımacılığı yüzde 99.9 oranında azaldı" dedi Gülay Gül. Karşılıksız çekte yüzde 60'dan fazla artış olmuş. İcra dosyaları 30 bine çıkmış. Yol boyu galerilerde binlerce araç 'SATILIKTIR' tabelasıyla duruyor.
Ne yapılabilir?
[PAGE]
Ne yapılabilir?
Hatay'da gastronomi ve inanç turizminde yatırım açığı var. Sera yatırımları öneriliyor. Meyve - sebze, muz ve çilek üretimi özellikle gelişiyor, gelişebilir. Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı'nın yatırımcı rehberine göre; tıbbi aromatik bitkiler, markalı zeytincilikte yatırım açığı var. Hassa bölgesinde sanayi yatırımları yapılabilir. Kanatlı varlığı ve beyaz et üretiminde Hatay, bölgenin yarısı demek. Bu sektör gelişiyor. Rüzgar enerjisinde Türkiye'de ikinci büyük potansiyele sahip. Demir çelik sektöründeki gelişmeler, beyaz eşya, otomotiv ve gemicilik yatırımlarına imkan sağlıyor. Gemi söküm merkezi düşünülüyor. Teşviklerde 4'üncü bölgede yer alıyor. Bu arada Suriye nedeniyle ortaya çıkan olumsuzlukları gidermek için şu önlemler öneriliyor:
> Kredi, Bağ-Kur ve SSK primleri ödemelerinde faizsiz ertelemelere gidilmesi, DFİF'lerinin zamanında, nakit ödenmesi ve mahsup alanının genişletilmesi,
> Tampon bölgede, oluşan pazarın, bölgemiz firmaları adına düzenlenmesi ve kontrol edilmesi,
> Finans sıkıntısı çeken firmalara, özellikle nakliye sektörüne banka kredileri ile ilgili olarak özel düzenlemenin yapılması,
> Suriye'de kayıp yaşayan yatırımcı firmaların kayıplarının telafisi için çalışma yapılması.
Kabaali: En şeffaf OSB'yiz
Antakya OSB Başkanı Tahsin Kabaali, ellerinde yer kalmadığını anlatıyor. "Bin 368 dönümlük yeni yer kazandık. 200 dönümünü yıl sonuna kadar yatırımlara vereceğiz. OSB'nin 15 MW elektrik kullanımı için 17.5 milyon Euro enerji yatırımı yapacağız. Antakya, İskenderun, Payas… OSB'lerin hepsi yanlış kurulmuş, büyüme imkanları yok. Pınar Süt yer istedi veremedik. Amerikalı şirket Osmaniye'ye, başka biri Mersin'e gitti. Antakya OSB'den 86 milyon dolar ihracat var, bu yıl 100'ü geçeriz. Her kararı yatırımcılarla paylaşıyoruz. Kadroları liyakata göre atıyoruz. Aylık gelir gider tablosu yayımlıyoruz. Temel ilkemiz şeffaflık. 4 milyon borçla aldık, 6 milyon kaynağımız var şu anda. Birçok da proje yaptık. Bazı yeni parseller yarattık, ihaleyle sattık 65 dolardan. Hatay'da yatırımlar var. Bir ayakkabı şirketi 450 kişinin çalışacağı bir üretim tesisi kuruyor. Hatboru yatırım yapıyor. Yer sorunu olmasa, çok daha önemli yatırımlar gelir olur."
Arazi fiyatları yatırımcıyı kaçırıyor
[PAGE]
Arazi fiyatları yatırımcıyı kaçırıyor
ATSO Başkanı Hikmet Çinçin
Bizde hizmet sektörü olur. Yatak kapasitemiz 2 bin 700 oldu. 2 tane 5 yıldızlı otelimiz var. Erzin'de sanayi bölgeleri planlanıyor. Dünya gastronomi şehri olarak adayız, belediye takip ediyor. Tünel projesi sanayi bölgelerini limana bağlıyor. Orada OSB'ler zinciri kurulabilir. Antep'i limana 80 - 90 km yaklaştırıyor. Yatırım açısından bakarsan, Antakya'da arazi pahalı. Elit World Otel, burada arazi pahalı diye gidip Van'da yaptı. Hataylı cesur, tüccar, genlerden geliyor. Gana'da, Senegal'de Hataylı var. Sudan ikinci memleket gibi. Global kriz döneminde bile büyüdü Antakya. Ortadoğu bizi çok etkiliyor. Arap – İsrail barışı hayali kuruyoruz.
HASİAD Başkanı Gülay Gül
Rusya da Suriye nedeniyle alımı kesti Hatay'da Ortadoğu ile ilişkili bir dinamik var. Cilvegözü'nün önemi biliniyor. Aslında bütün Ortadoğu ile bağlarımız koptu, nefes alamıyoruz. Dış politikanın istikrarsızlığı etkiliyor. Narenciyede, yaş sebze ve meyvede ciddi potansiyelimiz var. Rusya'yı Hatay doyuruyordu ama Rusya, Suriye nedeniyle alımlarını kesti. Transit geçişler kesildi. İstanbul'dan sonra en büyük TIR filosu burada, iş yapamaz duruma geldi. Hatay turizm paketleri Suriye ile birleşmişti. Onlar da kesildi. Suriyelilerle sosyal kaynaşma sorunları yaşıyoruz ama onlar aşılıyor. Bu sıkıntılı dönemde SSK ve vergiler ertelenebilirdi. Tek destek Ro Ro desteğiydi, o da bitti. Ortadoğu pazarını kaybediyoruz. Cilvegözün'de ticaretin açılması yönünde bir gelişme oldu ama fiziki şartlar yetersiz. 2.700 metrelik ara bölgede aktarma usulü ticaret yapılıyor. Suriye parası değer kaybedince biz pahalı kaldık. Böyle bir zamanda firma denetimleri çok arttı. Ortalama kar haddi istiyorlar. Yüzde 5'in altında niye kar ediyorsun, diyorlar. Devlet buraya güven vermeli. Hatay, devlet desteği görmemiş bir il. Tarih, ticaret ve turizm alanı olabilir. Burayı Ortadoğu'ya bağlayan bir demiryolu ağı gelmeliydi. Benim şirketim Gülteks, markamız Verdaa, Anadolu Markaları Yarışması'nda jüri özel ödülü aldı. Bitkisel kozmetik, tıbbi aromatik bitkilerde markalaşıyoruz. 200 yıllık geçmişe sahip ve kuruluşundan beri aynı amaçla kullanılan tarihi bir sabunhanede Antakya'nın yüzyıllar öncesine dayanan geleneksel sabun kültürünü, defnenin mucizevi özelliklerini taşıyoruz.
HAGİAD Başkanı Aydın Toksöz
[PAGE]
HAGİAD Başkanı Aydın Toksöz
Savaş biterse patlama olacak 'Suriye kapası kapandı, ihracat bitti, biz de bittik, bu doğru değil. Yeni yollar bulmak mecburiyetindeyiz. Krizden önce Suriye'ye 107 milyon dolar ihracatımız vardı, önemliydi. Ro Ro'lar geldi ama sağlıklı çalışmıyor, ürünler bozuluyor. Giden dönemiyor ama bu arada konteyner ihracatı öğrendik. Yardımlar ihracat gibi gösteriliyor. Artışlar gösteriliyor oysaki kapılar kapalı. Turizm yatırımları oluyordu onlar durdu, yarım kaldılar. Gözde bölgemiz Harbiye'de in cin top oynuyor. Bu olaylar biter, lojistik yeniden canlanacak, turizmde potansiyelimiz var. Dünyanın bir numaralı mozaik müzesini açıyoruz. Kent sokakları restore ediliyor. Saint Pierre Kilisesi'nde çalışma var. Bu bölgede İskenderun sanayi, Antakya turizm ve hizmetle büyür. Sanayi için yer yok. Çok önemli yatırımlar da gelse yerimiz yok. Sebze meyve ihracatında birinciyiz ama çoğunu üretmiyoruz. Burada sera yatırımları yapılabilir. Çiçekçilik, kış sebzeleri olur. Narenciye paketleme ve depolama yatırımları olabilir. Turizm yatırımları olur. Savaş biterse patlama olacak.
Güventaş Gıda ortağı Nail Güven
Dünyanın en uzun plajlarından biri Yaş meyve sebze ihracatı önemli ama en önemlisi turizm. Sanayi sınırlı hem alan olarak hem de çeşitlilik olarak. Dünyanın en önemli plajlarından biri buradadır. Samandağ sahili 21 kilometredir. Dünyanın 3. büyük plajı ama tek bir tesis yok. Saint Pierre, dünyanın en eski 2'nci kilisesi. Tarihi varlıklar çok önemli burada. Ciddi yatırımlar gerekli, otel az. Demiryolu yok, sahil kullanılamıyor. Bir planı yok şehrin. Tanıtım olacaktı ama Türkiye'de bile tanıtımı yok. Suriye olayları iç turizmi de çok etkiledi. Fransa'nın tamamında bu kadar sahil yoktur. Antakya'nın geleceği turizmdir.
Ahmet Taner (MAT Yapı)
Ortadoğu krizi biterse potansiyeli açığa çıkar Antakya'da turizmden başka çıkış görünmüyor. Arsa arazi yok, dolayısıyla küçük firmalara yer var. Büyükler gelemeyince sanayi olmuyor. Hataylı çalışkandır, ticareti bilir ama birleşme yoktur. Suriye krizi öncesi iyi gelişmeler vardı. Şimdi tersine döndü. Ortadoğu krizi çözülürse potansiyeli ortaya çıkar.
Murat Sözer (Hatfil Ayakkabı)
Suriye'de 14 milyon dolar yatırım yaptık Ayakkabı ve mobilyada Hatay iyidir. Bu sektörlerin desteklenmesi gerekir. Ayakkabının yüzde 35'i Antakya'dadır. Klasik mobilyada çok önemlidir. Suriye'ye 14 milyon dolar yatırım yaptık. Havlu, bornoz ve dokuma fabrikası… Makineler duruyor, ofis malzemeleri yağmalandı, bekliyoruz. Bavul ticareti oldu, esnaf gitti. Tarım ve hizmette iyiz, imalat çok tercih edilmiyor. Teşvikten yararlanamadık.
Necmettin Karaoğlan (Karaoğlan Treyler)
Kamyonların yüzde 70'i duruyor Frigo araçlar üretiyoruz, yaş sebze ve meyve için. 4 bin, 4 bin 500 araç var. Şu anda yüzde 70'i duruyor. Maddi değeri 600 milyon dolar. Yüzde 80'i kredi ile alınmıştır. Çalıştıkları zaman ayda Hataya'a 20 – 30 milyon dolar getirirlerdi.
23 milyar liralık milli hasıla üretiyor
[PAGE]
23 milyar liralık milli hasıla üretiyor
> Nüfusu 1.5 milyon. Nüfus yoğunluğu bakımından 4'üncü sırada. 5 bin 400 km2 yüzölçümü var.
> GSMH'da ilk 10 il içinde. Milli hasılaya katkısının 22 – 23 milyar lira olduğu tahmin ediliyor. Bunun 3 milyar lirası tarımdan geliyor.
> Vergi gelirlerine katkıda 8'inci sırada. Adana'dan, Antep'ten, Konya, Kayseri, Trabzon gibi çok daha büyük kentlerden daha fazla vergi veriyor.
> Genel ihracatta 9'uncu sırada. Yine Konya, Kayseri gibi illerden önde. Yaş meyve sebze ihracatında birinci. İhracatı 2 milyar doları aşıyor. 1.250 milyon dolar demir çelik, 450 milyon dolarlık yaş meyve sebze ihracatı yapılıyor, (Türkiye ihracatının yüzde 19.5'i.) > Uluslararası filo büyüklüğünde Türkiye ikincisi. 10 bin TIR var.
> Muz üretiminde hızla yol alıyor, 2'nci sırada. > Binlerce kişi Arapça biliyor. Arap ülkelerinde hizmet sektöründe çalışmayı, ticareti kolaylaştıran bir fark bu.
> 'Hatay halkında para vardır' diyorlar. Bölge insanının ticareti bildiği, dünyanın en ücra köşelerinde Hataylılara rastlanabileceği anlatılıyor. Hemen her aileden yurtdışında birilerinin olması döviz girişi sağlıyor.
> Hatay'da sanayide 26 bin kişi çalışıyor. Bunun 12 bini demir çelikte. > Toplam 850 firma var. Kayıtsızlarla birlikte bin 500. Hatay ekonomisinde sanayinin ağırlığı yüzde 16. 'DÜNYANIN MANAVI OLABİLİRİZ'
> 1 milyon 200 bin dekarlık Amik Ovası ilin hayat kaynağı. Vali Lekesiz, "Bu ova Hollandalıların elinde olsaydı 22 milyar milli hasıla 122 olurdu! Aradaki fark kadar kaybımız var demektir. O yüzden stratejik yol haritasına ihtiyacımız var. Bunu yaptık. Dünyanın manavı olabiliriz. Muzdan 5 – 6 bin lira kazanan 50 bin lira kazandı. Muz seraları yapılıyor. Çilek çok iyi" dedi
> Hatay, turizmde, özellikle inanç ve kültür turizminde olağanüstü varlıklara sahip. Vali Lekesiz'in anlatımıyla, "İnsanlığın ortak öyküsünün geçtiği bir yer." Ancak bunu henüz ekonomiye yeterince dönüştürmüş değil. Dünyanın ikinci büyük mozaik müzesi, dünyanın ilk kilisesi (St. Pierre), Anadolu'nun ilk camisi (Habib-i Neccar Camii), Yahudilerin Anadolu'daki ilk yerleşim yeri, Türkiye'nin tek Ermeni köyü (Vakıflı) Hatay'da.
> Gastronomide Türkiye'nin en önemli illerinden biri, 460 çeşit yemek var mutfağında.
> Hatay Sanayi İl Müdürlüğü'nden sağlanan verilere göre, Hatay'da 807 sanayi tesisi var. 248'i (Yüzde 31'i) gıda 128'i metal eşya, 121'i kimya firması. İstihdam edilen 26 bin 564 kişinin 11.704'ü (% 44) metal ana sanayisinde.
> Türkiye'de otomotiv yan sanayi filtre üretiminin yüzde 63'ü Hatay'da yapılıyor. 12 tesis var
> Erkek ayakkabıda Türkiye toplma üretiminin yarıya yakının Hatay'da üretiliyor.
> İldeki tarım alanlarının yüzde 18'i zeytinlik. Türkiye üretiminin yüzde 10'u. 65 Zeytinyağı prese tesisi faaliyette
> Antakya'da mobilya ve ağaç işleri sektöründe üretim yapan yaklaşık 1.500 firma var. Bu firmalardan işlerini büyüten 100'ü, küçük sanayi sitesinden ayrılarak, sanayi sitesinden büyük, OSB'den küçük bir ara statüde yeni bir yere taşınıyor.
Aktarma alanı düzelirse günlük 300 TIR'a çıkılır
HASİAD'ın rapora göre Cilvegözü'nde büyük zorluklar aşılabilir. Bu konuda raporda şöyle deniliyor: "Cilvegözü'nün kapalı kalması bölge ekonomisine de büyük darbe vurmuştur. Cilvegözü ile Babl Hava kapıları arasındaki 55 dönüm ara alanın fiziki şartlarının ihtiyaçlara cevap verememesi ve Suriye'ye gönderilecek olan insani yardım malzemelerinin (ilaç, gıda, su, yaş sebze meyve v.s) boşaltma işlemlerinin yapıldığı 35 dönüm alanın yeterince geniş olmaması ve altyapısının yetersiz olması nedeni ile sınır kapısında uzun kuyruklar oluşuyor. Reyhanlı Belediyesi'nin çalışmaları yetmiyor. Ara alanın, gerekli düzeltmelerin yapılarak kullanılabilir duruma gelmesi ile bir süredir kesintiye uğrayan ticaret, normal dönemlerdeki potansiyele yaklaşabilir. Çalışmalar tamamlanırsa bu gün için günlük 150 TIR aktarma kapasitesi olan bu alanda, çalışma saatleri de artırılarak 300 TIR'a çıkmak mümkün.
100 mobilyacı büyüdü yeni bölge geliştirildi
> Antakya Maragozlar ve Hızarcılar Odası Başkanı Mehmet Ali Yapar: Buranın en eski ihracat ürünü mobilyadır. Zigon sehpa ve aksesuarda üretim çok iyidir. 70 bin zigon sehpa üretiliyor. Hepsi ihracat. Doğu'ya doğru satılıyor. 2012'de buradan 54 milyon dolarlık mobilya ihracatı oldu. 2006'da 6 milyon dolardı. Fuarlara başladık, gelişti. Her şey üretiyoruz. Sadece klasik değil. Atölye tipi üretim vardır. Ekonomik, hafif koltuklar çok iyi gidiyor. Antakya TSO önderliğinde proje yaptık. Küçük sanayi sitesinde ortak kullanım alanı oluşturduk. Orada gelişmiş makineler olacak. 7.5 milyonluk yatırım. Tek bir atölye için fazla. Her şey onaylandı. 400 metrekare dikey büyüme yaptık sanayide. Katlı binalarda çalışıyoruz. Büyükler gidecekler. Küçük sanayi siteleri ile OSB'ler arası bir statü geliştirdik. Devlet desteği de var. Para toplayıp 465 dönüm aldık. 100 firma oraya gidecek. Yerler 2 – 3 – 4 bin metrekareye kadar gidecek. Tabi onlar yine büyüyecek 5 – 6 yıl içinde oraya da sığmayacaklar. Binaların yüzde 60'ını devlet yapacak, altyapının tamamını yapacak. İş yerlerini teslim aldıktan sonra 2 yıl sonra 11 süreyle geri ödeyeceğiz.
Hatay'ı harcamayalım
ANALİZ / Rüştü BOZKURT
[PAGE]
Hatay'ı harcamayalım
ANALİZ / Rüştü BOZKURT
Önce bir özrüm var: 26 Nisan 2013 günü KOBİ'den ekimizde yayınlanan " Hatay Valisi ile söyleşi" başlıklı yazımda, valimizin soyadını Lekesiz yerine Çilesiz diye yazmışım. Yaş kemale erince insan böylesi hatalardan kendini arındıramıyor. Hywel Ceri Jones, geleceği yeniden inşa ederken, üretim iç örgütlenmesi, endüstri-devlet ilişkileri ve devletler arasındaki ilişkileri ayrıntıda gözlemek gerektiğinin altını önemli çiziyor; son 30 yıldaki bilimsel ve teknolojik gelişmelerin sosyo-ekonomik yaşamda açtığı yarığın yanlış tarafında kalanların sayısının arttığını söylüyor. Jones'in işaret ettiği gelişme etkili ve dengeli kalkınma arayışını alabildiğine yaygınlaştırıyor. Bunun ülkemizde somut yansıması, her ilimizde, ilçemizde hatta büyük beldelerimizde maddi ve kültürel zenginlik üretilmesi için taleplerin giderek yükselmesi şeklinde oluyor.
Hatay 'e her yıl değişik nedenlerle birkaç iniyoruz. Kente dışardan bakan bir insan olarak, bardağın dolu ve boş yanını gözlemeye gayret ediyoruz.
Geleceği inşa ederken Hatay'ın harcanmaması için düşündüklerimi paylaşacağım:
[PAGE]
Geleceği inşa ederken Hatay'ın harcanmaması için düşündüklerimi paylaşacağım:
1. Hatay'ın bütününde gözlediğim olumlu gelişme, valisinden sivil toplum örgütlerine kadar sorumluluk taşıyan herkesin bir "tasavvuru" olmasıdır. Bu özel yerleşim bölgemizi daha zengin kılabilmek için tasavvurların neler olduğunu diğer sütunlardaki haber ve yorumlardan bulacaksınız. Tasavvuru olmayanın, bir şey tasarlaması, tasarrufta bulunarak ortaya bir iş çıkarması mümkün değil. Hatay'da ortaya konan tasavvurların fizibilitesini yapmak, olabilirliklerini nesnel biçimde ortaya koymak gerekir ama, "…bunlar hayal ürünü, hayata taşınamaz" diye daha başından karşı çıkmanın değeri de yoktur; anlamı da… Plansız asla olmaz…
2.Hatay'ın tasavvurlarının zenginliğe dönüşmesi, herkesin geçimini sağlayacağı bir işe kavuşması, çevrenin içinden çıkılmaz hale getirilmemesi için bu satırların yazarının çok kesin bir inancı var: Diğer illerimizde olduğu gibi, Doğu Akdeniz Havzası ve onun bir parçası olan Hatay'ın da 1/100.000'den 1/1000'lik uygulama planlarına kadar mekânsal planların mutlaka yapılması gerek. Hatay'ın geleceğini harcamak istemeyen herkesin planların yapılmasına, ödünsüz gözetim ve denetimle korunmasına destek vermeleri gerekir. Bireyler, topluluklar, toplumlar, kamu örgütleri, STK'lar plan bilincini yükseltemezlerse, bugün ortaya konan tasavvurlar hayata taşınsa bile eksikli olacaktır; gereksiz bedeller ödenecektir, istenen sonuç da yaratılamayacaktır.
3.Kadım uygarlığın merkezlerinden biri ve avcı-toplayıcı toplum aşamasından, tohumun toprağa atılması ile oluşan yerleşik toplum aşamasına geçilişin ilk tanıkları arasında yer alan Hatay'da, tarihin derinliklerinden gelen birikimler kadar, çok kültürlülüğü taşıma olgunluğu da turizm için önemli bir potansiyeldir. Potansiyelleri bilmek yetmez, ulaşılabilir ve erişilebilir olanlarını da belirlemek gerekir. Havayolu ve karayolu ulaşımını önemli ölçüde çözmüş olan Hatay'da konaklama sorunlarını çözmek de büyük bir maliyet gerektirmez. Unutmayalım ki yapıları kurmak işin en kolayı, içine hayat katma ise entelektüel ve sistem kapasitesi gerektirir. Bu bakış açısıyla, aşırı değerlendirmelerle bir "turizm ümidi pompalaması" yapılmamalı; abartılı beklentilerden kaçınılmalıdır. Hatay'ın geleceğini harcamamak için, turizmde nelerin olabileceğini, nelerin olamayacağını, gerçekçi verilere, net bilgilerle, dünya turizmindeki eğilimleri iyi anlayan stratejilere dayanarak ilerlenmeli.
Tarımsal projeler gerekli
4.Hatay'ın geleceğini harcamak istemiyorsak, OSB'nın bugün geldiği noktayı, genişleme imkanlarını, bu yörede rekabet üstünlüğü yaratacak üretim alanlarını keşfetmeli, bu konuda hem yöre girişimcilerine hem de yurtiçinden ve yurtdışından gelecek olanlara rehberlik etmeliyiz. Böylesi bir hazırlık olmadan kendimizi de başkalarını da yanıltabiliriz; kaynak israfına yol açabiliriz. Ayrıca mobilya sektörünü, zeytin işleme tesisleri, lojistik imkanlarını da projelerle, fizibilitelerle konuşularak geleceğe taşınmalı. 5.Bir gazete köşe yazısı kapsamında, Hatay'ın geleceğini harcatmama konusunda üzerinde durulması gerek diğer konu da tarımsal üretim. Tarım alanında önemli çalışmaların yapıldığını, strateji belirle gayretlerinin sürdüğünü biliyorum. Atılan adımların ayrıntılı biçimde ele alınarak, "rekabet edebilir-ömür" odağından bakarak somut projelere dönüştürmek gerekiyor. Zeytin üretimini yeni baştan ele alarak değerlendirmek önemli bir gündem maddesi… Muz üretimindeki gelişmeleri ileri boyutlara taşıma gündemdeki bir diğer konu… Alternatif üretim olarak çilekte atılan adımları sıklaştırmak mümkün… Rekabet edebilir hayvancılık konusunun ortak bir plana ihtiyacı var. Modern seracılık konusunda ise ciddi bir fizibilite ihtiyacı ortada…
Son sözüm şu: Hatay'da arayış var, istek var, sadece hesaba kitaba dayalı önderlik gerekiyor.