”Hazine garantisi olmaksızın metro kredisi alırsanız, havlu atarsınız”

CHP Ankara adayı Karayalçın, Ankara'da izleyecekleri iktisadi ve toplumsal siyasete ilişkin bilgi verdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Karayalçın, Ankara Büyükşehir Belediyesinin borçları ve metro kredisine ilişkin olarak, "Ödeme sorunu çıktığında yeniden yapılandırma olabilir ama asla kabul edilemeyecek olan 'Ben bunu ödemiyorum' demektir. 'Ben bunu ödemiyorum' derseniz siz bir çizik yersiniz, 15 yılda da metro yapamazsınız. Yani İstanbul Belediyesi gider Hazine garantisi olmaksızın metro kredisi alır, siz de metro yapamazsınız. Sonra 'Metroyu Ulaştırma Bakanlığı yapmalıdır' demek zorunda kalırsınız, havlu atarsınız" dedi.

İstanbul'da ekonomi gazetecileriyle ile bir araya gelen Karayalçın, Ankara'da izleyecekleri iktisadi ve toplumsal siyasete ilişkin bilgi vererek, kentte seçimden sonra "İktisadi ve Toplumsal Konsey" adını verecekleri bir örgütlenmeye gideceklerini söyledi.

Ankara Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde çalışacak, yılda iki kez toplantıya çağrılacak konseyin, sanayi ve ticaret odası, ticaret borsası, esnaf odaları, sendikalar, meslek odaları ve üniversitelerden gelecek üyelerden oluşacağını anlatan Karayalçın, konseyin, Ankara'daki projelerin uygulanmasını kolaylaştıracak bir biçimde çalışacağını, belediyenin elindeki olanakların bir araç olarak kullanmasının, teşvik paketi olarak değerlendirilmesinin öngörüldüğünü söyledi.

Ankara'nın büyük sanayi potansiyeli bulunduğuna işaret eden Karayalçın, mekan olarak ise sanayinin sağlıklı örgütlendiğini söylemenin olanaklı olmadığını dile getirdi.

Mamak'a üniversite

Mamak'ta bir üniversite kurulması konusunda belediyenin teşvikte bulunmasını gerekli gördüğünü ifade eden Karayalçın, kurulacak bu üniversitenin Ankara'nın fiziki dengeleri için de önem taşıdığının altını çizdi.

Konseyin çalışmasıyla bağlantılı olarak Ankara İktisat Enstitüsü'nü de kurmak istediklerini belirten Karayalçın, bu enstitünün Ankara'nın iktisadi verilerinin toparlanması gibi hizmetlerinin yanı sıra dış pazar araştırmaları için de görev yapmasını planladıklarını söyledi.

Ankara'da Büyükşehir'in 100 kilometrelik bir çapa oturduğunu, balıkçılık hariç her türlü tarımsal etkinliğin gerçekleştirilebildiğini anlatan Karayalçın, "Kırsal Yerleşmeler Gelişme Merkezi" adını verdikleri bir kurum oluşturmayı gerekli gördüklerini bildirdi.

Ankara için öngördükleri sosyal projelere de değinen Karayalçın, bu projelerinin en önemlilerinin "Hemşehrilik Geliri" ve "Kent İşçiliği" projeleri olduğunu söyledi. Hemşehrilik Geliri Projesi'ni sosyal devlet anlayışının gereği olarak hazırladıklarını ayda 600 TL'lik yaşam düzeyini Ankaralılara taahhüt ettiklerini hatırlattı.

Kent İşçiliği Projesi'yle 25 bin kişiye iş imkanı yaratılmasının öngörüldüğünü belirten Karayalçın, iki projenin toplam büyüklüğünün 500 milyon TL dolayında olduğunu, bu projelerinin belediye bütçesinden, mühendislik projelerinin ise kredilerle karşılanmasının planlandığını söyledi.

Ankara Büyükşehir Belediyesinin bütçesinin 5,5 milyar TL büyüklüğe sahip olduğunu, bütçenin yüzde 10'luk bölümüyle sosyal projelerin uygulanmasının hedeflendiğini belirten Murat Karayalçın, projelerin çarpan etkisi de yarattığına işaret ederek, "530 milyon TL, çarpan etkisiyle 2,6 milyar TL gelir yaratacaktır" dedi.

Karayalçın, Türkiye'de proje duyarlığının, merkezi yönetimden yerel yönetime kaymakta olduğunu gözlemlediklerini söyledi. "Ankara Hakemliği" uygulamasını da getireceklerini ifade eden Karayalçın, Başkanlar Kurulu adını verdikleri bir yönetim kurulu oluşturacaklarını kaydetti.

"İmar siyaseti saydamlaştırılmalı"

Murat Karayalçın, rantların önüne geçilmesi için imar siyasetinin saydamlaştırılması gerektiği görüşünü dile getirerek, Ankaralıların yaşadığı sokakta boş arsasında ne yapılacağını internetten izleyebileceğini anlattı.

Karayalçın, "Bu müthiş bir meydan okuma. Belediyenin tüm harcamaları 15 gün arayla belediye internet sitesinden yayınlanacak. Kendimin, eşimin, oğlumun ve gelinimin, belediyedeki üst düzey yöneticilerin mal varlıklarını internet sitesine koyacağımızı söylüyorum. Bu da bireysel bir meydan okuma..." dedi.

Proje Demokrasisi adını verdikleri projelerine de değinen Karayalçın, "Projenin toplusal hinterlandında bulunan insanları karar sürecine katmak gerekir" dedi. Belediye şirketlerinin denetlenmesini de sağlayacaklarını anlatan Karayalçın, denetim sonuçlarının belediye başkanına gösterilmeden halka sunulacağını, böylece istifa etmek zorunda kalan genel müdürlerden kurtulacaklarını söyledi.

"Ben bunu ödemiyorum' derseniz siz bir çizik yersiniz"

Metro kredilerinin kolay bulanabileceğini düşündüğünü dile getiren Karayalçın, "Daha önce bu kredileri bulmuş biriyim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hazine garantisi olmaksızın bu krediyi alabiliyorsa bu, güven veren yönetimin projesinin kredi bulabileceği anlamına gelmektedir" dedi.

Karayalçın, piyasalardaki sıkışıklığın hatırlatılarak kredinin nasıl temin edileceğine ilişkin bir soru üzerine, şunları kaydetti:

"Doğrusu bizim metro için almış olduğumuz kredinin Melih Gökçek yönetimi tarafından geri ödenmemesi nedeniyle sorumlu tutulmamız ne ölçüde hakkaniyet kurallarına sığar bilmiyorum. Yani 1 milyar dolarlık kredi bulmuşuz, ben ayrılırken metroda yüzde 80 oranında gerçekleşme vardı. Ama Sayın Melih Gökçek "kredi benim kredim değil" diyerek bunu ödemedi.

Yönetim sürekliliği anlayışına değinmek isterim. Bu, Türkiye Başbakanının 'Atatürk Barajının kredisini rahmetli Özal almıştı, ben bunu ödemem' demesi gibi bir şey. Böyle bir şey olur mu? Kızılırmak suyunun Ankara'ya taşınması için 1 milyar dolarlık bir harcama yapıldığı tahmin ediliyor, 700 milyon dolar kredi kullanmış Melih Gökçek yönetimi. Şimdi ben geldiğimde 'Arkadaşlar kusura bakmayın, bunu Melih Gökçek almıştı bunu o ödesin" diyebilir miyim?"

Karayalçın, bugün Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 4,5 milyar TL borcu olduğunu bildiklerini ifade etti.

Ödeme sorunu çıktığında yeniden yapılandırma olabileceğine işaret eden Murat Karayalçın, "Ama asla kabul edilemeyecek olan, 'ben bunu ödemiyorum' demektir. 'Ben bunu ödemiyorum' derseniz siz bir çizik yersiniz, 15 yılda da metro yapamazsınız. Yani İstanbul Belediyesi gider Hazine garantisi olmaksızın metro kredisi alır, siz de metro yapamazsınız. Sonra 'Metroyu Ulaştırma Bakanlığı yapmalıdır' demek zorunda kalırsınız havlu atarsınız" diye konuştu.