Hintli bakkal, süpermarket devlerine geçit vermeyecek
Yolsuzluk skandalları ve ekonomideki kötü gidişat nedeniyle imajı bozulan Başbakan Singh, iktidara geldiği 2004 yılından bu yana en önemli reform dizisini hayata geçirmek için kolları sıvadı
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Evrim Küçük
İnsanoğlunun altıda birini yani dünya nüfusunun 1.2 milyarını barındıran Hindistan'ın ekonomik geleceği uzmanlara göre bu yüzyılı şekillendirecek. Küresel ekonominin motoru olması umulan ancak son aylarda büyüme hikayesinde sona gelindiği iddia edilen Hindistan, kendisine yüklenen bu görevi yeniden hatırladı. Uzun zamandır uyguladığı politikalarla eleştirilen Manmohan Singh hükümeti, geçtiğimiz günlerde büyük bir reform paketi açıklayarak ülkenin içinde yatan kaplanı yeniden uyandırmak istediğini gösterdi. Hükümet, ülkenin perakende ve havacılık sektörlerini yabancı yatırımcıya açılmasını öngören cesur ekonomik reformlar başlattı ve kapsamlı bir özelleştirme programına start verdi. 'Ezber bozan adımlar' olarak nitelenen bu reformlar, yatırımcıyı memnun etti. Son bir hafta içinde ülkenin hisse senedi piyasalarına para girişi artarken, para birimi rupi yükselişe geçti.
Çin'i piyasa ekonomisiyle tanıştıran Deng Xiaoping'e Hindistan'ın yanıtı olarak nitelenen ancak son aylarda hükümetin karıştığı yolsuzluk skandalları ve ekonomideki kötü gidişat nedeniyle imajı bozulan Singh, iktidara geldiği 2004 yılından bu yana en önemli reform dizisini hayata geçirmek için kolları sıvadı. Aylarca süren siyasi felcin ardından Singh hükümeti, reformlarla hayata geri döndü. Hükümet 24 saat içinde, ekonomiyi liberalleştirmek için son sekiz yılda yaptığından daha fazla tedbir açıkladı. Geçtiğimiz hafta bütçeyi tehdit eden akaryakıt sübvansiyonlarının eylül başında kaldırılmasının ardından Başbakan bir adım daha ileri gitti ve yabancıların perakende, sivil havacılık, yayıncılık ve enerji işlemleri sektörlerinde hisse almalarına getirilmiş olan kısıtlamaları gevşetti. Bütçe açığını aşağı çekmek üzere Hint hükümetinin dizel fiyatlarında 14 aydır devam blokajı da kaldırıldı. İç politikadaki çekişmeler ve küresel ekonomik krizin etkisiyle darbe alan ekonomi için zamanın daralmaya başladığı dönemde açıklanan reformlarla büyümeye ivme kazandırılması ve kredi notunun onarılması hedefleniyor.
PERAKENDE, HAVACILIK VE YAYINCILIKTA YABANCIYA DAVET
Son aylarda Hindistan'ın ekonomisi birçok faktör nedeniyle zarar gördü. Küresel talebin azalmış olması ülkenin ihracatında da azalmaya neden oldu ve endüstri üretimini düşürdü. Haziran ayında Hindistan'ın üretimi geçen yıla kıyasla yüzde 1.8 düştü. Aynı zamanda hükümet muhalefetle girdiği politik çatışma içinde kilitlendi ve planlanan ekonomik reformların hiç biri yapılamadı. Yakın zamanda patlayan yolsuzluk skandalları ise yatırımcıların gözünde Hindistan'ın imajını kötü etkiledi. Hindistan'a yapılan doğrudan yabancı yatırım haziran ayında geçen yıla kıyasla yüzde 78 düştü. Nisandan hazirana kadarki yılın ikinci çeyreğinde Hindistan ekonomisi yüzde 5.5 büyüdü. Yılın ilk çeyreğinde de büyüme yüzde 5.3 ile son dokuz yılın en düşük seviyesine inmişti. Uzmanlar bir süredir hükümetin yatırımcıları ülkeye çekmek için derhal harekete geçmesi gerektiğini yoksa büyüme hızını yüksek tutmanın mümkün olamayacağı uyarısı yapıyordu.
Hükümet bu çağrılara kayıtsız kalmayarak reformlar için düğmeye bastı. Yeni reform paketi uyarınca yabancılar, yerli havayolu şirketlerinin yüzde 49'unu, perakende şirketlerinin yüzde 51'ini, yayıncılık gruplarının yüzde 71'ini ve elektrik endüstrisinin bazı alanlarında yüzde 49 hisse alabilecek. Analistler tarafından 'big bang( (büyük patlama) olarak nitelenen bu reformlar, Hindistan'ın iş dünyasına kapılarını açtığının göstergesi. Uzmanlar, yatırımcıların gelişmekte olan ülkelere ilgisinin giderek arttığı bu dönemde Hindistan'ın açıkladığı reformların, ülkenin güvenilir bir yatırım adresi olduğu mesajı taşıdığını ve Hindistan'ın yatırım pastasından alacağı payı artıracağını belirtiyorlar.
Reformların merkezinde perakende sektörü var. Tesco, Wal Mart ve Carrefour, Hindistan'ın 450 milyar dolarlık pazarına girmek için çok hevesli. Bu sebeple, yabancı şirketlerin yerli firmaların yüzde 51 hissesini almasına izin veren reformlar çokuluslu perakende devleri için bir davetiye niteliğinde. Üstelik uzmanlara göre süpermarket zincirlerini ülkeye çekecek bu tasarı akıllıca kurgulanmış çünkü Singh hükümeti, böyle bir yatırım isteyip istemediği şeklindeki kararı yerel yönetimlere bıraktı. Böylelikle her eyalet kendi bölgesini kontrol edebilecek ve süpermarketler büyük olasılıkla önce büyük kentlere yerleşecek. En düşük yatırım tutarının 100 milyon dolar olmasını öngören perakendedeki yeni düzenlemeler çerçevesinde yabancılardan lojistik zincirini geliştirmeleri ve benzeri tedbirler alması istenecek. Eğer bu gerçekleşirse, gıda fiyatlarının düşmesini sağlayacak bir rekabet ortamı oluşacak ve tarımsal atık miktarı azalacak (yabancı şirketlerin yatırımlarının en azından yarısını soğuk depolar kurulması gibi altyapıya harcaması gerekecek). Uzmanlara göre, yabancıların pazara girmesinin tüketici olumlu sonuçları olacak. Daha iyi lojistik hizmeti, rekabetçi firmalar, yabancı uzmanlığı ve teknoloji gıda fiyatlarını düşmesine yardımcı olacak. Büyük zincirlerin faaliyete geçmesinin Hintli çiftçiler için de faydalı olması bekleniyor. Süpermarketlerin, marketler ve tarlalar arasında uzun süre beklerken ürünlerin çürüyüp gitmesine neden olan aracıları ortadan kaldırarak çiftçilerin daha fazla kazanmasına, tüketicinin ise daha ucuz alışveriş yapmasına izin verecek. Bu arada yalnızca kendi ürünlerini satan IKEA benzeri yabancı markalara yönelik kısıtlamalar da hafifleyecek. Bu tip yabancı firmalar, yerel bir ortak olmaksızın mağaza açabilecek. Hindistan'da daha önce böyle firmalara, materyallerinin ve tedarikinin büyük bir kısmı yerel kaynaklardan sağlandığı takdirde faaliyet izni veriliyordu. Son reform paketi kapsamında bu kurallar hafifletildi.
YABANCI PERAKENDECİ İÇİN DOĞRU ADRES Mİ?
Hindistan'a yapılan yatırımları canlandırması beklenen reformlar uzun zamandır kapıda bekleyen perakendecileri sevindirdi. Ancak bazı uzmanlara göre, Hindistan'ın perakendecilik pazarı sanıldığı kadar doğru adres olmayabilir. Küresel perakende şirketlerinin bu ülkede kara geçmesinin, Wal Mart'ın yıllarca faaliyet göstermesine ve kısıtlamaların daha az olmasına karşın zarar ettiği Çin'den bile zor olabileceği belirtiliyor. Perakendecilerin işini en çok zorlaştıracak olan ise, mallarının yüzde 30'unu küçük ve orta ölçekli yerli firmalardan alma zorunluluğu. Kısa vadede bunun yerine getirmesi kolay bir gereksinim olduğu ancak uzun vadede perakendecileri zor durumda bırakabileceği ifade ediliyor.
Hindistan'ın büyüyen ekonomisi, demografik yapısı ve genişleyen orta sınıfı büyük perakendeciler için sağlıklı bir geleceğin habercisi fakat bu geleceğin ne zaman geleceği uzmanlara göre belirsiz. Tıpkı Çin'de olduğu gibi. Çin de büyük nüfusu ve artan gelir düzeyi ile perakendeciler için 'kutsal topraklar' olarak görülüyordu. Ancak yerli firmaların sunduğu fiyat avantajları ve küresel şirketlerin kalite konusunda tüketiciyi ikna etmekte başarısız olması nedeniyle Çin yabancı perakende gruplarını hayal kırıklığına uğrattı. Perakende sektörü uzmanlarına göre Hindistan, Çin'den de zor bir pazar.
Çünkü sektörün geneline bakıldığında kurumsal perakende şirketlerinin Hindistan'da hala yüzde 4'lük küçük bir tabana sahip olduğu görülüyor. Hintlilerin halen çok büyük bir bölümü yakınlarındaki bakkallardan alışveriş etmeyi tercih ediyor. Dünyadaki genç nüfusun neredeyse dört birinin bu ülkede yaşıyor olması, refah düzeyinin artmakta olması Hindistan'ın cazip bir pazar olarak görülmesini sağlıyor, yine de son yapılan araştırmalar bakkalların ağırlığını koruduğunu, kurumsal perakende şirketlerinin ise zor günler geçirdiğini ortaya koyuyor. Son zamanlarda ekonomi hız kesmesine karşın kiraların yükselmesi, artan faizlerin kredi sıkışıklığı doğurması perakendecilerin bakkallarla yarışmasını zorlaştırıyor. Geçtiğimiz aylarda 1000 mağazalık bir marketin kapanması da, olumsuz tablonun göstergesi.
BAŞARININ SIRRI YEREL DÜŞÜNMEK VE UCUZ OLMAK
Sektör uzmanları, ülkede bölgeler arasında büyük farklılıklar olduğuna, her 200 kilometrede bir insanların damak zevklerine kadar tüm alışveriş alışkanlıklarının değiştiğine dikkat çekiyor. Hindistan Rekabet Enstitüsü yetkililerine göre, Hindistan'da başarılı olmak isteyen şirketler şunlara dikkat etmeli:
1- Hindistan halkına yönelik, Hindistan halkının taleplerine uygun ürünler geliştirmelisiniz. Bunlar arasında kaliteli giyim, kaliteli gıda ürünleri sayılabilir.
2- Kişi başına gelirin düşük olduğunu göz önünde bulundurup düşük fiyatlı ürün ya da hizmet getirmelisiniz.
3- Batı'da uyguladığınız iş modelleri Hindistan'da geçerli olmayabilir çünkü kültür yapısı ve tüketim alışkanlıkları çok farklı. Örneğin bir ürünü büyük miktarda satamazsınız. İnsanlar küçük miktarlarda alışveriş yapar. Mesela, insanlar bir kere kullanacağı kadar şampuan alır ya da sigarayı paketle değil de tek tek almayı tercih eder.
4- Yatırım yaparken ülkeyi bir bütün olarak değerlendirmeyin ve eyaletleri tek tek ele alın çünkü her eyalet yatırım koşulları farklı. Ülke pazarına girmeden önce hangi eyalette ne gibi ürünlere ihtiyaç olduğu ve o kentin yatırım koşulların
neler olduğu üzerine detaylı bir çalışma yapın. Örneğin hükümetin perakende sektöründeki reformlarına her eyalet farklı tepki verdi. 28 eyaletten 9'u reforma destek verdiğini bildirdi. Muhalefet tarafından yönetilen ya da hükümet ortağı olan 11 büyük eyalet ise açıkça karşı. Reforma destek veren eyaletlerde nüfusu en az 1 milyon olan 19 şehir var. Bombay, Yeni Delhi gibi ülkenin en büyük şehirleri bunlara dahil. karşı çıkan eyaletler ise Kalküta ve Tamilce gibi büyük şehirleri barındırıyor.
5- İş yapacağınız lokasyonu dikkatli seçin.
6- Bankacılık sisteminin ne olduğu, yasal düzenlemeler ve vergi düzenlemeleri gibi karşınıza çıkabilecek zorluklar konusunda dikkatli olun.
7- Kültürel yapıya da dikkat edin. Örneğin Hindistan'da 'hayır' cevabını çok sık almazsınız, ancak bu cevabın evet olduğu anlamına gelmez. İnsanlar genellikle istediğiniz şeyi reddetmezler fakat bu sizinle çalışmak istediğini göstermez. Bu yüzden insanları anlamak için bir çaba göstermeniz gerekebilir.
8- Almanya'daki gibi insanların çok dakik davranmasını da beklemeyin.
İnsanlar, zaman konusunda biraz esnek davranabilir.
HAVACILIK SEKTÖRÜNÜ CANLANDIRMASI BEKLENİYOR
Singh hükümetinin son hamlesinin ülkenin sorunlu havacılık sektörünü de canlandırması umuluyor. 2011 yılında nüfusun sadece yüzde 5'inin iç turizmde havayolunu tercih etmesi, sektörün önemli bir büyüme potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor. Ancak yolcu sayısı bu yıl sadece yüzde 2 arttığından bilet fiyatlarında yükseliş sürüyor. Yerli havayolu şirketleri ayrıca, yakıt masraflarını uluslararası seviyenin yüzde 40 üzerine taşıyan uçak yakıtı vergileriyle savaşmak zorunda. Ülkenin önde gelen havayolu şirketlerinden Jet Airlines'ın net borcu vergi öncesi gelirinin dört katına yakınlaşmış durumda. Kingfisher Airlines, kendi personelinin maaşlarını bile ödeyemiyor.
YATIRIMCI 'BIG BANG' REFORMLARINI BEĞENDİ
Hindistan yönetiminde çatlaklara ve sert muhalefete karşın açıklanan reformlar yine de yatırımcı tarafından beğenildi. Akaryakıt sübvansiyonlarındaki yüksek harcamalardan ötürü hükümetin bütçe açığı hedefini aşabileceği korkusunun atlatılması ve yabancıların ekonomik canlanmaya katkı sağlayacağı beklentisi meyvelerini vermeye başladı. Hindistan merkez bankası, hükümetin büyümeyi desteklemek ve mali durumunu iyileştirmek amacıyla başlattığı reformların ardından, para politikasının önceliğinin enflasyonla mücadele olduğunu belirterek bankaların zorunlu karşılıklarını düşürürken politika faizini değiştirmedi. Merkez bankası politika faizi olan repo faizini beklentiler doğrultusunda yüzde 8'de tuttu.Bankaların merkez bankasında tutmak zorunda olduğu karşılıklar ise 25 baz puan düşürerek yüzde 4.5'e indirdi.Kararın ardından para birimi rupi değer kaybederken, devlet tahvil faizleri de yükseldi.
Yabancı yatırımcılar da, Hint hisselerinde son 2 ayın en yüksek ölçekli alımını yaptı. Bütçe açığını aşağı ekmek üzere Hint hükümetinin dizel fiyatlarında 14 aydır devam eden blokeyi kaldırması ve 'Big Bang' olarak nitelenen reformlar sonrasında denizaşırı yatırımcılar Hint hisselerinde son 2 ayın en yüksek alımını yaptı. Citigroup Inc. ve Bajaj Allianz Life Insurance, hükümetin açıkladığı son reform paketinin Asya'ya bu yılki para akışını hızlandırabileceğini söyledi.
Offshore fonlar bu yıl Hint hisselerinde hükümetin son 3 yılın en düşük hızına işaret eden ekonomiyi canlandırmak için harekete geçeceği spekülasyonuyla 13.3 milyar dolarlık net yatırım yaparak, Çin haricindeki Asya piyasaları arasındaki en yüksek ölçekli yatırım hacmine işaret etti. Bu dönemde BSE Hindistan Sensex Endeksi yüzde 20 kazançla 1 trilyon dolarlık piyasa değeri bulunan ülkelerin borsaları arasında en iyi ikinci sıraya oturdu.
HİNTLİ FİRMALAR ORTAK ARAYIŞINA GİRDİ BİLE
Hindistan'ın perakende sektöründen notlar:
. 1.2 milyarlık nüfusa sahip ülkenin perakende sektöründe yıllık satış miktarı 450 milyar dolarlık büyüklüğe sahip. Sektörün yüzde 90'ı aile şirketlerinin ya da bakkalların elinde.
. Kurumsal perakende şirketleri ya da büyük zincirler pazarın sadece yüzde 10'u ancak yılda ortalama yüzde 20 hızla büyüyorlar. Büyümenin temelinde ise AVM'lerdeki artış, 300 milyon kişilik orta sınıfın her yıl yüzde 2 büyümesi var.
. Hindistan, toptancılar ve cash&carry şirketlerine de doğrudan yabancı yatırıma izin verdi.
. Pantaloon Retail, ülkenin en büyük halka açık perakende satış grubu ve Central, E-Zone, Hometown gibi markası altında giyim ve elektronik eşya satışı yapıyor. Grup, 1.5 milyon metrekare alanda 1300 satış noktasında faaliyet gösteriyor.
. İkinci sıradaki Reliance Retail, ülkenin en büyük halka açık şirketlerinden Reliance Industries bünyesinde. Süpermarket, hipermarket ve spor mağazalarında 1300 satış noktasına yayılmış durumda. Bu yılın başında, küresel bir perakende şirketiyle ortaklık kurma niyetinde olmadığını bildirmişti.
. Gayrimenkul sektöründe varlık gösteren K Raheja Group bünyesinde Shoppers Stop, 265 mağaza işletiyor. Zarar eden Hypercity mağazaları için yabancı ortağa açık olduğunu bildirdi.
. Tata Group'un çatısı altındaki Trent, 106 mağazayla hizmet veriyor ve Star Bazaar adı altında giyim mağazaları ve hipermarketler işletiyor. Daha önce Tesco ile, İngiliz şirketin tedarik zincirini ve altyapısını kullanmak amacıyla franchising anlaşması imzalamıştı.
. Telekomdan çimentoya kadar birçok alanda faaliyet gösteren Aditya Birla grubunun borsada işlem görmeyen perakendecilik iştiraki Aditya Birla Retail, More markasıyla 500 süpermarket işletiyor. Firma, yabancı ortaklıklara sıcak baktığını belirtiyor.
. Amerikan Wal Mart, şu an Hindistan perakende pazarında varlık gösteren en büyük yabancı oyunculardan biri. Hintli ortağı Bharti Enterprises ile cash and carry operasyonları yürütüyor ve mevcut 17 mağazasına bu yıl 12-15 yenisini eklemeyi planlıyor.
. Trent'in Star Bazaar mağazalar zinciriyle ortaklığı olan Tesco, bu ortaklık vasıtasıyla toptan satış pazarına da girmek istiyor.
. Alman Metro, Hindistan'da 11 toptan satış mağazası işletiyor. Metro, ülkede her yıl 5 cash and carry mağazası açmayı planlıyor.
. Carrefour, ülkede 2 cash and carry mağazasına sahip. Fransız şirket, süpermarket pazarına girmek için yerli bir ortak bulmaya çalışıyor.
Ekonomide büyüme hikayesi sona mı eriyor ?
Asya'nın üçüncü büyük ekonomisi Hindistan, genç ve devasa nüfusu, giderek büyüyen orta sınıfı, iddialı hedefleriyle dünya ekonomisinde canlanmanın motorları arasında görülüyor. Ancak son yıllarda birçok kişiyi heyecanlandıran ülkenin büyüme hikayesinde mutsuz bir sayfa açılmış durumda. Hindistan azalan büyüme ve inatçı bir enflasyon ile karşı karşıya. Bu de ülke ekonomisini güveni bir nebze de olsa sarsıyor. Ekonomik büyüme trendinin yavaşlaması, cari işlemler açığının fazlalaşması, hükümetin politik ortamın izin vermemesi nedeniyle reform yapmakta yavaş kalması, BRIC ülkeleri içinde en yüksek enflasyon oranına sahip olması Hindistan ile ilgili endişe yaratıyor.
Hindistan ekonomisi 2011 yılının son çeyreğin sürpriz bir yavaşlama göstermişti. Yıllık bazda son çeyrek yüzde 6.1 büyüyen ekonomi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 6.9 gerileme yaşamıştı. Bu daralmanın en önemli sebebi azalan kamu harcamalarıydı. Hindistan ekonomisinin en büyük sorunlarından biri de enflasyon. Merkez Bankası enflasyonu kontrol altına almak için art arda faiz oranlarını artırdı. Maliye Bakanı Pranab Mukherjee enflasyon beklentisinin yüzde 6-7 aralığında olduğunu söyledi ki pek çok analist bunu tutarlı bir hedef olarak görüyor. Ancak yine de enflasyon hem tüketim hem de ülkenin para birimi rupi üzerinde bir tehdit olarak kalmaya devam edebilir. Diğer bir sorun da, küresel zayıflığın ticaret ve finansman akışları üzerindeki olumsuz etkileri büyümeyi kısmasıyla yaşanabilir. Hindistan Merkez Bankası verilerine göre ülkeye gelen doğrudan yabancı yatırımları nisan-mayısta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38 düşüş gösterdi. 1 Nisan'da başlayan cari mali yılın bu ilk iki ayında doğrudan yabancı yatırımları 5.15 milyar dolardan 3.2 milyar dolar seviyesine geriledi.
BBC'nin analizine göre, ülke ekonomisindeki başlıca sorunlar şöyle özetlenebilir:
. Yavaş büyüme
Hindistan ekonomisinin 2011-12 mali yılında yüzde 7-8 oranında büyüyeceğine dair resmi öngörülerin ardından, Maliye Bakanı 2012 bütçe konuşmasında yüzde 6.9 oranında büyüme beklediklerini nihayet kabul etti. Ancak büyüme oranı yüzde 6.5 gibi daha düşük bir seviyede gerçekleşebilir. Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor'a göre Hindistan'ın 2012-13 büyüme oranı yüzde 5'in üstünde gerçekleşecek. Fakat Hindistanlı ekonomistler bu rakamın yüzde 4'lere kadar düşebileceğini söylüyor. Hatta izlenecek politikalar, yatırımlar ve piyasadaki hareketler bakımından her şey aynı şekilde devam ederse büyüme oranının yüzde 3'e kadar düşeceğini savunanlar var.
. Yüksek enflasyon
Toptan eşya fiyatlarında şu anda yüzde 7'nin altında olan enflasyon oranı önümüzdeki birkaç ay içinde yüzde 9-10'a kadar çıkabilir. Gıda maddelerinde enflasyon çift basamaklı düzeyde seyrediyor ve petrol fiyatlarındaki herhangi bir artış enflasyon artışını da tetikleyebilir. Yavaş büyüme ile yüksek enflasyonun birleşmesi, ya da durgunluk içinde enflasyonu ifade eden stagflasyona yakın bir durum, Hindistan için bir ekonomik karabasan olacaktır.
. Mali ve ticari açık
2011-12 mali yılı için öngörülen mali açık, gayri safi milli hasılanın yüzde 4.6'sından 5.9'a çıktı. 2012 bütçesinde bu oranın 2012-13'te 5.1'e gerileyeceği öngörülse de, ekonomistler bu konuda şüpheli. Düşük büyüme oranları, beklenenden az hükümet gelirleri ve gıda ve kırsal kesimde istihdama yönelik sosyal projeler nedeniyle beklenenden fazla gerçekleşen harcamalar yüzünden önümüzdeki mali yıl açık daha da artabilir. Geçen mali yılda ihracat yüzde 20 düzeyinde artış gösterdi; fakat ithalattaki artışın daha hızlı olması nedeniyle ticaret açığı 185 milyar dolara çıkarak rekor seviyeye ulaştı. Ticaret açığının artması ve kurlardaki diğer sorunlar nedeniyle Ağustos 2011'den bu yana Hindistan'ın döviz rezervleri 322 milyar dolardan 293 milyar dolara geriledi.
. Yatırımlarda çekimserlik
2011-12 döneminde özel sektör büyük yatırım taahhütleri altına girme konusunda temkinli davrandı. Birçok firma büyüme yatırımları için planlarını ertelemiş ya da iptal etmişti. Hindistan Merkez Bankası Nisan 2012 raporuna göre, "sanayi ve banka temsilcileriyle yapılan görüşmeler, yeni projelere yatırımların yavaş olmaya devam edeceğini gösteriyor" demişti. Banka, yatırım azlığı nedeniyle ekonomik büyümenin hız kazanmasının yakında muhtemel görünmediğini belirtiyor. Ülke içine yönelik doğrudan dış yatırımlar 2011-12 döneminde güçlü oldu; fakat Mauritius gibi vergi cenneti bölgelere aktarılan gelirlere yönelik geçmişe dönük vergi uygulamasına gidileceğine dair yeni bütçedeki hedeflerin dış yatırımları kaçırmasından korkuluyor.
Ekonomik reformlarına karşı genel grev yapıldı, koalisyon hükümeti sallandı
Hindistan'da hükümetin geçen hafta açıkladığı ekonomik reformlara karşı çıkan muhalifler bazı eyaletlerde tren seferlerini engelledi. Hükümetin yakıta uyguladığı devlet desteğini çekme ve ülkenin devasa perakende pazarını yabancı şirketlere açma kararının ardından yapılan genel grev çağrısına katılım ise yeterli desteği görmedi.
Muhalif partilerin çağrısı hükümet yanlılarından da destek bulurken, bazı okullar kapandı, kamyonlar ise yolları kapattı. Bununla birlikte bazı dükkan ve işyerleri açık kalmaya devam etti. Protesto çağrısının başkent Yeni Delhi ve Mumbai gibi büyük kentlerde etkisinin hemen hemen hiç görülmediği gözlendi. Uttar Pradeş ve Bihar gibi fakir eyaletlerde ise protestocular demiryolu ulaşımını engelledi, bazı kişiler de Başbakan Manmohan Singh'in kuklasını yaktı. Kimi göstericilerse Amerikan perakende devine atıfta bulunarak "Wal-Mart evine dön" pankartları taşıdı. Singh'in koalisyon hükümetinin geçen hafta sunduğu ekonomik reform paketi ülke genelinde büyük bir siyasi tepkiye neden olmuştu. Singh hükümetinin ekonomik reform paketinde yerel havayollarının hisselerini yabancı havayollarına satmasına izin verilmesi ve 4 devlet şirketinin hisselerinin önemli bölümünün satılması da yer alıyor.
Muhalifler yakıt fiyatlarındaki artışın yüksek enflasyona neden olacağını ve ülkedeki fakirlere zarar vereceğini ileri sürüyor. Muhalifler ayrıca perakende sektörünün yabancı büyük şirketlere açılmasının ülkedeki milyonlarca küçük perakende dükkanını ezeceğini belirtiyor. Bu arada Trinamool Kongre Partisi, ekonomik paketin geri çekilmemesi halinde yarın koalisyondan çekileceğini açıkladı. Ancak Maliye Bakanı Palaniappen Chidambaram, reformların uygulanacağını söyledi.
Trinamool Kongre Partisi'nin çekilmesi durumunda Hindistan azınlık hükümetine kalacağı ve Samajwadi Partisi ya da Bahujan Samaj Partisi'nin (BSP) dışardan desteğine bağımlı olacağı bildiriliyor. BSP, nasıl bir tutum takınacakları hakkında gelecek aya kadar karar vermeyeceklerini kaydetti.
Hükümet yetkilileri ise hükümetin 2014 yılında yapılması planlanan seçimlere kadar görevde kalacağından emin olduklarını bildiriyor.
Bu konularda ilginizi çekebilir