Hukuk Muhakemeleri Kanunu değişiyor

TBMM Adelet Komisyonu Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısının, 11 maddesini daha kabul etti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - TBMM Adalet Komisyonunda, yargılamanın doğru, hızlı ve etkin yürütülmesini sağlamak için hazırlanan 458 maddelik Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısının, 11 maddesi daha kabul edildi.

Komisyonda, bugün tasarının, geçen haftaki görüşmelerde atlanan 17 maddesi görüşüldü. Bu maddelerden 11'i kabul edilirken, 6'sı, daha sonra görüşülmek üzere yeniden atlandı.

Tasarının bugün kabul edilen maddeleriyle, davaya vekaletin kanuni kapsamı belirleniyor.

Tasarıya göre, davaya vekalet; kanunda özel yetki verilmesini gerektiren konular saklı kalmak kaydıyla, hüküm kesinleşinceye kadar, avukatın davanın takibi için gereken bütün işlemleri yapmasına, hükmün yerine getirilmesine, yargılama giderlerinin tahsiliyle buna ilişkin makbuz vermesine ve bu işlemlerin tamamının kendisine karşı da yapılabilmesine ilişkin yetkiyi kapsayacak.

Tasarıyla, avukata açık yetki verilmesi gereken durumlar geniş tutuldu.

Buna göre, ancak açıkça yetki verilmesi halinde, avukat; hakimi reddedebilecek, davanın tamamını ıslah edebilecek, yemin teklif edebilecek, haczi kaldırabilecek, tahkim ve hakem sözleşmesi yapabilecek, konkordato, sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması teklifinde bulanabilecek.

Avukat; ayrıca, davadan veya kanun yollarından feragat edebilecek, karşı tarafın davasını kabul edebilecek, yargılamanın iadesi yoluna gidebilecek, hakimlerin fiilleri sebebiyle devlet aleyhine tazminat davası açabilecek.

Dava için birden fazla avukat görevlendirilmiş ise avukatlardan her biri vekaletten kaynaklanan yetkileri, diğer avukattan bağımsız olarak kullanabilecek.

Avukat, açtığı veya takip ettiği dava ve işlerde, noter tarafından onaylanan ya da düzenlenen vekaletname aslını veya avukat tarafından onaylanmış aslına uygun örneğini, dava dosyasına konulmak üzere ibraz etmek zorunda olacak. Kamu kurum ve kuruluşlarının avukatlarının belgelerinin ise noterde onaylanmasına gerek olmayacak.

Vekaletnamesinin aslını ya da onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamayacak ve yargılamayla ilgili hiç bir işlem yapamayacak.

Mahkeme, vereceği kesin süre içinde, avukata, vekaletnamesini getirmek şartıyla dava açmasına izin verebilecek. Bu süre içinde vekaletname verilmez ise dava açılmamış sayılacak.

Avukatlar karşı tarafın zararlarını ödeyecek

Vekaletnamesiz işlem yapmasına izin verilen, ancak, haklı bir sebep olmaksızın süresi içinde vekaletname ibraz etmeyen avukat, celse harcı, diğer yargılama giderleri ve karşı tarafın uğradığı zararları ödemeye mahkum edilecek.

Bir tarafın avukat tutmak istemesi; avukatın istifası, azli veya dosyanın incelenmemiş olması sebebiyle, yargılama hiç bir şekilde başka bir güne bırakılamayacak. Ancak dosyanın incelenmemesi, geçerli bir özre dayanıyorsa, hakim bir defaya mahsus olmak üzere kısa bir süre verebilecek.

Hakim, taraflardan birisinin, davasını bizzat takip edecek yeterlikte olmadığını görürse, ona uygun bir süre tanıyarak, davasını avukat aracılığıyla takip etmesine karar verebilecek. Bu karara uymayan taraf hakkında, yokluğu halinde verilen hükümlere göre işlem yapılacak.

İstifa eden avukatın vekalet görevi, istifanın müvekkiline tebliğinden itibaren 15 gün süreyle devam edecek. Vekalet veren kişi, avukatının azlinden sonra davayı takip etmez ve 15 gün içinde de başka bir avukat tutmaz ise yokluğunda alınan kararlar uygulanacak.

Hakimlerden tazminat tahsili

Komisyonda, tasarının, ''Hakimin hukuki sorumluluğu'' başlıklı, ''Devletin ödediği tazminatı, sorumlu hakime rücu etmesini'' öngören düzenlemenin de yer aldığı, 51-52-53-54 maddeleri uzun süre tartışıldı.

Bazı komisyon üyeleri, toplantıya katılan, Yargıtayın 3. 4. ve 19. Hukuk Dairesi başkanlarıyla, üniversite öğretim üyeleri ve barolar birliğinin karşı çıktığı bu düzenlemeler, daha sonra görüşülmek üzere bir kez daha atlandı.

Hakimler için önemli düzenlemeler içeren bu maddeler, tasarının Adalet Bakanlığındaki hazırlık çalışmalarına katılan üniversite öğretim üyelerinin, bu maddeler üzerinde bazı değişiklikler yapmalarının ardından, komisyonda tekrar görüşülecek.

Komisyonda, ''Hakimin, uygun olmayan tutum ve davranışta bulunan avukatı, gerekli uyarının ardından duruşma salonundan çıkarmasına imkan tanıyan'' maddesi de tartışıldı.

"Uygun olmayan davranışlar"

CHP Ordu Milletvekili Rahmi Güner, bu düzenlemenin avukatlık mesleğini rencide eden bir hüküm olduğunu söyledi.

Uygun olmayan davranışları, hakimlerin de sergileyebileceğini ifade eden Güner, ''Avukatlık yaparken, duruşma salonunda sigara içen hakimler vardı. Hem duruşmayı yönetiyor hem de sigara içiyordu. Bir gün, tartıştığım bir hakim bana, 'hakkında tutanak tutarım' deyince, ben de ona, 'peki senin hakkında, sigara içtiğin için kim tutanak tutacak' dedim. Bu yüzden avukatlık mesleğini rencide eden bu düzenleme çıkarılmalı'' diye konuştu.

Tasarının görüşmelerine, Adalet Komisyonunda yarın devam edilecek.