Hükümet her yerde derhal polis şiddetini durdurmalı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sokaklarda özgürlük arayan insanlardan korkmamak gerektiğini belirterek, "Onların taleplerini yerine getirmek hükümeti zayıflatmaz" dedi.

Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Demirtaş, Gezi Parkı protestolarını değerlendirdi. 

Gezi Parkı'nda başından beri özgürlük talebinin ortaya konulduğunu, halkın sesinin iktidar tarafından duyulmasının istendiğini belirten Demirtaş, kendilerinin de bu yönde çaba harcadıklarını ifade etti. 

Hükümetin ilk günden beri kalabalıkların duygularını, taleplerini anlamaktan uzak olduğunu savunan Demirtaş, "Kendisi demokrasinin mabedidir, ona atılan her taş, ona yönelen her muhalefet, ona atılan her slogan demokrasiye karşı yapılmış bir harekettir duygusu içinde davranıyorlar. Sayın Başbakan hala bu duygularla, bu öfke diliyle konuşuyor. Gezi Parkı ile ortaya çıkan mesaj hükümet tarafından doğru algılanmaz ve bunun gereği doğru bir şekilde yerine getirilmezse, Türkiye'de özgürlük ve demokrasi beklentileri bir kez daha rafa kaldırılmış olur" diye konuştu. 

Demirtaş, insanların yaşam tarzına, kişiliklerine, kimliklerine, inançlarına, ideolojilerine hakaretvari bakış açısının, görmezden gelen ve yok sayan tutumun insanların isyanının asıl nedeni olduğunu savundu. 

Protestolara katılan gençlerin, iktidarın uygulamalarından rahatsız ve tedirgin olduğunu ifade eden Demirtaş, "Bunları anlayabilmeniz lazım. Öyle 'çapulcu' diyerek, küçümseyerek bu işi tanımlayamazsınız" dedi. Sadece kendine özgürlük isteyen bir anlayışın, ülkenin tamamını kucaklayamayacağını dile getiren Demirtaş, demokratik sistemin iktidara oy vermeyenlerin de korunduğu sistem olduğunu söyledi.

Demirtaş, Başbakan Erdoğan'ın kendi oy tabanının hassasiyetlerini de dikkate almadığını öne sürdü. 

"Şortunu, tişörtünü giy, Gezi Parkı'na git"
Protesto gösterilerine ülkenin her yerinde biber gazıyla müdahale edildiğini anlatan Demirtaş, "Gençleri alkolden kurtaracağız ayağına gaz bağımlısı yaptınız" dedi. 

İktidarın gençleri anlamaya çalışmasını isteyen Demirtaş, "Empati yapın, kasıntıyı bırakın, Başbakan olarak şortunuzu, tişörtünüzü giyin, siz de Gezi Parkı'na gidin. O gece gaza gelmezseniz, sabah çapulcu olarak uyanmazsanız bir şey bilmiyorum. Oradaki özgürlük arayan atmosfer sizi de etkileyecek" diye konuştu.

Demirtaş, protestocuların arasında Müslüman gençliğin de solcunun da liberalin de olduğu birçok kesimin bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Siz panzerlerden fıçı bira da sıksanız, zemzem suyu da sıksanız artık bu özgürlük arayışını kaldıramazsınız. Bunu ancak anlayarak ve talepleri yerine getirerek durdurabilirsiniz. Biat eden, diz çöken, boyun büken gençlik istemiyorsanız, bu gençlere saygı duymanız lazım. Sonuçta böylesine bir eğitim sistemi içinde bir çapulcu kolay yetişmiyor bu memlekette. Gençler baskıya, zulme boyun eğmiyorsa bu ülkenin değeridir. Korkmamız gereken şey, hiçbir haksızlığa, hiçbir zulme, hiçbir baskıya direnemeyen, boynunu büken, dizini çöken gençliktir. Sokaklarda özgürlük arayan insanlardan korkmamak gerekir. Onların talebini yerine getirmek hükümeti zayıflatmaz. Güçlü bir hükümeti demokrasiyi kurumsallaştırmakla, özgürlükleri anayasal ve yasal güvencelere kavuşturmakla sağlayabilirsiniz. Güçlü devlet dediğiniz ordusu, silahı büyük devlet değildir. Güçlü devlet demokratik devlettir, yetkiyi vatandaşına devretmiş devlettir. Öbür türlüsü Ortadoğu'da bolca var."

"Mitingin amacı ne?"
Göstericilere tavsiyelerde de bulunan Demirtaş, "Gösterici arkadaşlarıma da naçizane tavsiyem, özgürlük taleplerinizden, demokratik, sivil, özgürlükçü anayasadan vazgeçmeyin, birlik beraberlik içinde olun. Şiddete başvurmayın. Hükümet de her yerde derhal polis şiddetini durdurmalıdır" dedi. 

Başbakan Erdoğan'ın yarın Taksim Platformu ve Gezi Parkı temsilcileriyle görüşeceğini, ancak bir yandan da göstericilere müdahale edildiğini belirten Demirtaş, "Bu nasıl bir diyalog ve müzakereci anlayış?" diye sordu. 

Demirtaş, halkın iktidardan demokratik bir açılım beklerken, AK Parti'nin miting hazırlığında olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: 

"Ankara ve İstanbul'da mitinglere katılacaklar, 'Hayır Başbakanım, bunlar özgürlük istiyor. Bunlara özgürlük vermeyin' mi diyecek? Merak ediyorum, bu mitinglerin amacı tam olarak nedir? Eğer parti içinden birileri sizi yemeye çalışıyor ve birileri de yedirtmeyecekse, mitingi AKP Genel Merkezi'nin bahçesinde yap. Yeme, yedirtmeme meselesi parti içi meseleyse halkı bu işe karıştırma. Halkı karşı karşıya getirmenin ne anlamı var? Bir Başbakan'ın böyle bir tutum içinde olması ülkedeki gerilimi, kamplaşmayı, kutuplaşmayı daha da artırmaz mı? AKP'ye oy veren insanlar özgürlük istemiyor mu? Onu mu demek istiyorsunuz?" 

Çözüm süreci
Selahattin Demirtaş, çözüm sürecinde birinci aşamanın büyük ölçüde sağlandığını ve ölümlerin durduğunu ifade ederek, bunda herkesin ve Abdullah Öcalan'ın büyük emeği olduğunu söyledi. 

Hükümetin, anayasal ve yasal konuları içeren ikinci aşamada ne yapacağını ortaya koyması gerektiğini dile getiren Demirtaş, "Ölümlerin durmuş olması çok büyük bir kazanımdır. Şimdi bunun üzerine demokrasiyi inşa etmeyecksek, barışı nasıl kalıcı hale getireceğiz? Hükümet üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek zorundadır. Bunu yapmazsa barışı korumak, hükümete emanet edilemeyecek kadar ciddi meseledir. Halk demokrasiyi inşa etme konusunda daha güçlü, kararlı tutum ortaya koyacaktır" dedi. 

Demirtaş, önümüzdeki 15 günün kritik önemde olduğunu ifade ederek, hükümeti yakından izleyeceklerini ve baskılarını artıracaklarını söyledi. Bu aşamadan sonra işlerin bozulmasına izin vermeyecklerini vurgulayan Demirtaş, şöyle konuştu:

"Masadaki iki taraf da demokrasinin kurumsallaşması için çabalarsa topluma karşı en büyük sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz. Bunu başaramazsak halka karşı borçlu olarak gideriz. Sayın Başbakan'ın bunu iyi bilmesi lazım. Özgürlüğü, demokrasiyi kurumsallaştırmayan gider. Öyle darbeyle falan değil, çok güvendiğiniz sandıkla gider. Gerçekten de sandık demokrasisine güveniyorsanız, atmanız gereken adımlar var. 'Seçim barajını ben koymadım' diyor. Doğru, Kenan Evren koymuş. Şimdi Kenan Evren'in çıkardığı yasaya bu kadar sarılan bir demokrat olur mu?"

Seçim Yasası ve Siyasi Partiler Yasası'nın değiştirilmesini isteyen Demirtaş, "Seçime gideceksek yiğitçe gidelim. Seçimi de isterseniz erkene alalım" dedi.