Hükumet Sözcüsü Bülent Arınç: Merkez'in bağımsızlığından şaşmayız

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Hükumet Sözcüsü Bülent Arınç, "Merkez Bankamızın bağımsızlığı esastır. Bu ilkeden bugüne kadar şaşmadık, bundan sonra da şaşmaya niyetimiz yok" diye konuştu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında 5.5 saat süren Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Başbakan yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, 4 eski bakanla ilgili kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu ile ilgili, "Zannediyorum ki bu hafta içerisinde, AK Parti Grubu da Soruşturma Komisyonu'na vereceği üyeleri mutlaka bildirmiş olacaktır. Bildirmezse o zaman kasıtlı bir gecikmeden bahsedilebilir. Bunun sorumlusu AK Parti Grubu olur" dedi.

Arınç,  Başbakanlık Yeni Bina'da düzenlenen Bakanlar Kurulu Toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, 4 eski bakanla ilgili kurulan Meclis Soruşturma Komisyonuna, AK Parti'nin isim bildirmediğine yönelik, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in serzenişte bulunduğunu belirterek, "Bununla ilgili gelişme bekliyor musunuz önümüzdeki günlerde" yönünde soru yöneltmesi üzerine, Arınç, şunları söyledi:

"Sayın Cemil Çiçek'in serzenişi sadece bununla sınırlı değil. Aynı zamanda üye bildiren partilerin de üyeliklerine itiraz olduğundan bahsediyor. Bu, olsa keşke. Bazı siyasi partiler veya onların temsilcileri, iç tüzüğü okuma zahmetine bir katlansalar. Grup başkanvekilleri, Meclis Başkanvekillerini vesaire grup yönetimini kastediyorum. Bir meclis soruşturması komisyonu kurulmasına karar verildi. Tamam. Bütün partilerin oylarıyla oldu. Bildiğim kadarıyla 400'den fazla oy kullanıldı. Biz de 'evet' oyu verdik, gizli oylamada. Buraya üye olacak insanların, yani milletvekilleri üç liste fazlasıyla veriliyor ki içinden seçme imkanı olsun. Böyle bir imkan niye veriliyor? Çünkü Meclis Soruşturma Komisyonu adli bir görev ifa edecek. Savcının yapacağı görevleri yapacak. Dolayısıyla bu ismi geçen bakanlar hakkında bu olaylarla ilgili olarak dışarıda, basında, Meclis kürsüsünde veya herhangi bir konuşması sırasında olumlu ve olumsuz görüş bildirmemesi gerekir. Niçin? Çünkü ihsası reyde bulunmuş oldu. 'Bu bakanlar çok iyidir. Böyle bir şey katiyen yapmamıştır' diyen birisi, olumlu görüş bildirmiş ama 'hepsi aslında hırsızdır. Bunları yargılamaya bile gerek yok. Gerekeni yapın' diyen insan da olumsuz görüşünü bildirmiştir. Bu ihsası reydir. Yani komisyona girerken daha kanaatini önceden ifade etmiş. Dolayısıyla bunların üye seçilmesi mümkün değil."

"AK Parti Grubu bir tarama yapıyor"

"Geçmişte de bu uygulamalar oldu. İç tüğüzün maddelerini okusalar bunları görecekler ama zahmet etmiyorlar" ifadesini kullanan Arınç, şöyle devam etti:

"Bir ikincisi tabii bu komisyon üyeliklerinin seçiminde de ondan sonra kendi arasındaki komisyon başkanlığı ve diğer üyeliklerin seçimi de mutlaka bu ölçülere uygun olarak yapılmalıdır. Evet, diğer partiler bildirmişler. Bildirdiklerinin üçte ikisi bu kapsamda kaldığı için bunların değiştirilmesi, yerine yeni üyelerin isminin bildirilmesi gerekecek. Belki sadece bunu düşünerek AK Parti Grubu bir tarama yapıyor. O tarama yapmayı yapmak çok da zor değil. Arama motoruna girdiğiniz zaman hangi milletvekilinin, bu bakanlardan kiminle ilgili olarak nasıl bir konuşma yaptığını, nasıl bir görüş bildirdiğini ortaya çıkaracak. O yüzden kendi üyelerini böyle titizlikle seçiyor da olabilir. 'Yoksa hepsi bildirdi, hepsinin üyelerini çok iyi, iç tüzüge uygun ama AK Parti hala bildirmedi' demiyor, Sayın Çiçek.

Benim bildiğim, anladığım kadarıyla arkadaşlar, Meclis Soruşturma Komisyonunun raporu, Meclis'te görüşüldükten sonra eğer bu kişilerin Yüce Divanı gerekiyorsa yargılanacaklar. Yargılanacakları için de Meclis Soruşturma Komisyonu kurulurken, gruplarda toplantı yapılamıyor. Grup kararı alınamıyor. Her milletvekili kendi vicdanı kanaatiyle, gizli oylamayla, 'soruşturma açılsın veya açılmasın' diyebiliyor. Vicdanı kanaatlarıyla herkes, 'soruşturma açılsın' dedi, herkes yine bu ölçüler içerisinde üye olarak seçmek ve onları bağımsız sadece vicdanlarıyla ve hukuk bilgileriyle baş başa bırakmak gerekebilecek. Zannediyorum ki bu hafta içerisinde AK Parti Grubu da soruşturma komisyonuna vereceği üyeleri mutlaka bildirmiş olacaktır. Bildirmezse o zaman kasıtlı bir gecikmeden bahsedilebilir. Bunun sorumlusu AK Parti Grubu olur." 

"Merkez Bankası başkanı görevinin başında"

Arınç, bir gazetecinin "Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın bugünkü sunumuna ilişkin değerlendirmesini istemesi ve "Hükümet, Merkez Bankası'nın yapısında ya da mevzuatında bir değişiklik öngörüyor mu ya da yasal bir düzenleme söz konusu olabilir mi?" yönündeki sorusuna karşılık ise "Merkez Bankası Başkanı, görevinin başındadır. Olumlu bir sunum yaptı. Bütün Bakanlar Kurulu üyeleri de bu değerlendirmelere katılmıştır" ifadesini kullandı.

 Arınç, "Bu konuda söylenecek başka bir cümle ya da kelime mümkün değildir. Ne bir kanunda değişiklik yapma tasarısı veya teklifi, ne de bir başka anlama gelebilecek bir çabanın içerisinde değiliz. Herkes görevini iyi bir şekilde yapmaya çalışıyor" dedi. 

"Afganistan'daki saldırı alçakça"

Bülent Arınç, Afganistan'da EMTA inşaat şirketinin üç çalışanını Kabil'e yaklaşık 150 kilometre mesafede Celalabat vilayetindeki şantiyeye taşıyan servis aracına yönelik uzaktan kumandalı bombayla saldırı düzenlendiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Maalesef EMTA çalışanlarından proje müdürü Fuat Taş, Ümit Ünal ve Halil Gün isimli yurttaşlarımız hayatlarını kaybettiler. Ahmet Şahinoğlu vatandaşımız da yaralandı, tedavisi üzerine ihtimam gösteriliyor. Üç yurttaşımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum. Şu ana kadar faili henüz bilinmeyen bir olayla karşı karşıyayız. Bu, bir alçakça saldırıdır. Onu lanetliyoruz. Türkiye ve Afganistan dost ve kardeş iki ülkedir. Birbirimize her alanda yardımcı olmak mecburiyetindeyiz. Bugüne kadar da bu ilişkilerimizi bozacak herhangi bir gelişme olmamıştır. Bu olaydan dolayı fevkalade üzgünüz. Gerek cenazelerin getirilmesi gerekse yaralı yurttaşımızın tedavisi konusunda elden gelen ihtimam gösterilmektedir."