Hurda kağıtta ihracatın şarta bağlanması stokları büyüttü

Türkiye'de kağıt üreten fabrikaların ihtiyacından fazla hurda kağıt toplandığını, ihracatın şarta bağlanması sonucunda bir çok firmada büyük miktarlarda hurda kağıt stoğu oluştuğunu belirten sektör temsilcileri, zorlaşan piyasa koşulları nedeniyle firmala

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

 
Sedat ALP 
 
İZMİR - Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın (DTM) 13 Haziran 2011'den itibaren hurda kağıt ihracatını en az 3 kağıt üreticisinden izin alma şartına bağlaması, hurda kağıt toplayan firmalarda kriz yarattı. Türkiye'de kağıt üreten fabrikaların ihtiyacından fazla hurda kağıt toplandığını, ihracatın şarta bağlanması sonucunda bir çok firmada büyük miktarlarda hurda kağıt stoğu oluştuğunu belirten sektör temsilcileri, zorlaşan piyasa koşulları nedeniyle firmaların kapılarına kilit vurmak zorunda kaldığını belirtiler. 
Sadece kağıt sanayisinin penceresinden bakılarak, hurda kağıt ihracatının engellenmesini doğru bulmadıklarını söyleyen Değerlendirilebilir Atık Malzemeler Sanayicileri Derneği(TÜDAM) Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Kılıç, Ekonomi Bakanlığı'ndan, bağımsız bir komisyon kurulmasını ve sadece kağıt fabrikalarının isteğinde yola çıkılarak değil, Türkiye'nin kağıt sektöründeki gerçek verileri ışığında, hurda kağıt ihracatının ele alınmasını talep ettiklerini söyledi. 
Türkiye'de yaklaşık 2.5 milyon ton hurda kağıt toplandığını, bu kağıtları geri dönüştüren kağıt sanayicisinin ise üretim kapasitesinin 2-2.2 milyon ton civarında olduğunu belirten Kılıç, kağıt sanayisinin ihtiyacından daha fazla hurda kağıt toplandığını belirterek, ihracatın önünün açılmasını istedi. Kılıç, ihracatın serbest olduğu dönemde bile Türkiye'de toplanan kağıdın ancak yüzde 3'ünün ihraç edildiğini belirterek, "Bu oran 2009 da 0.5, daha sonra yüzde 1.5- 2 seviyelerine çıkmış ve en son geçen yıl yüzde 3 sınırlarına kadar gelmiş" diye konuştu. 
Hurda kağıt ithalatı nasıl serbestse ihracatının da aynı şekilde serbest bırakılmasını istediklerinin altını çizen Kılıç, " Ticaretin önündü bir engel bu. İstanbul'da, Bursa ve Eskişehir'de birçok firma bu olumsuz piyasa koşullarından dolayı ekonomik kriz içine girip battı. Bizim temel prensibimiz, bakış açımız şudur; ticaret serbest olmalıdır. Ticaret su gibidir sıkıştırılamaz. Bugün kağıt fabrikaları nasıl gidip yurtdışından ihtiyacı olan hurda kağıdı Türkiye'ye getiriyorsa, burada toplanan kağıdın da ihraç edilmesinin önünde engel olmaması gerekiyor" diye konuştu. 
 
Daha çok kağıdın toplanması teşvik edilmeli
DTM'nin, hurda kağıt ihracatını, 3 kağıt üreticisi firmadan izin alınması şartına bağladığını hatırlatan Kılıç, uygulama ile ilgili şu bilgileri verdi: "Şart ne diyor; hurda kağıt ihraç etmek isteyen işletmeler, 3 tane kağıt işleyen firmadan bu kağıt benim kullanacağım esvapta bir kağıt değildir yazan bir belge alarak ihracat yapabiliyor. Dolayısıyla kağıt geri dönüşüm sanayinden bunun iznini alıyorsunuz, devletten değil. Zaten bu şarta bağlanmasını talep eden de bu kağıt fabrikaları. Dolayısıyla bu fabrikalar kağıdın dışarı çıkmasını istemez doğal olarak. "
Kılıç, hurda kağıt ihracatının yerli kağıt sanayisinin hammadde maliyetinin arttıracağını, bu durumun cari açığı büyüteceğini öne süren kağıt sanayisinin bu şartın çıkmasını sağladığına dikkat çekerek, " Bu kapasiteler, veriler ışığında hurda kağıdın ihracatın engellenmesi, hiçbir şekilde amaçlanan düşünceye uygun değil. Türkiye'de mevcut kurulu kapasitenin ihtiyacının çok çok üzerinde kağıt var. Şu an Türkiye'de toplanabilecek kağıdın miktarı 5.5-6 milyon ton civarında. Türkiye olarak kağıt toplama oranımız yüzde 40. Bu oran Avrupa'da yüzde 60. Türkiye'de tüketilen kağıdın yüzde 60'ı toplanamadığı için mecburen çöp sahalarına gömülüyor. Avrupa'da bu atıkların toplanması ile ilgili yönetmelikler çok sağlıklı uygulanır. Yani atıkların toplanması, ayrıştırılması ile ilgili atıkları üreten firmalar, bu atıkların toplanma maliyetlerini de ödemekle yükümlü. Bu şirketler yükümlüklerini yerine getirirken toplama ayırma maliyetlerini ciddi anlamda yerine getiriyor ve bu sayede toplama ayırma şirketleri bu atıkların toplanması ile ilgili ciddi miktarda atık topluyor. Bizim ülkede atık toplama operasyonlarını tamamen geri dönüşüm endüstrisi destekliyor" diye konuştu. 
 
[PAGE]
 
ÇEVKO, TÜRKÇEV gibi çevre örgütlerinin yeşil nokta ücretlerini toplama ayırma maliyetlerinin çok altında tuttuğuna işaret eden Kılıç, " Evsel atıkların toplama ayırma maliyetleri, bölgeden bölgeye 300 TL ile 500 TL arasında ton başına değişir. Çevreci örgütler olan ÇEVKO ve TÜRÇEV ise ton başına 20-25 TL civarında ödüyor. Yani toplama maliyetinin yüzde 10'u kadar bile değil. Dolayısıyla toplama operasyonları desteklenmiyor. Böylece atık kağıt, metal ve camın toplanmasını geri dönüşüm endüstrisi bir anlamda destekliyor. Eğer yeşil nokta örgütleri gerçek maliyetlerle bu toplama faaliyetlerine aktarılsa, Türkiye'nin ihtiyacının çok üzerinde kağıt toplanacağı için ihracatın şarta bağlanması söz konusu bile olmaz" şeklinde konuştu.
 
Rekabet Kurulu soruşturma başlattı
Kılıç, ihracat serbest olsa bile Türkiye'den ancak İstanbul, İzmir ve Bursa gibi limana yakın lokasyonlardan hurda kağıt ihracat imkanı olduğunu, navlun maliyetinin Ankara gibi illerden hurda kağıt ihracatını rekabetçi kılmadığını belirtti. 
Şu anda Avrupa'da kış şartları nedeniyle hurda kağıt fiyatının yükseldiğini, Asya'da ise yatay seyrettiğini belirten Kılıç, Türkiye'de de fiyatların 6 aydır yatay seyirde olduğunu aktardı. Kılıç, Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü'nün, özellikle hurda kağıdı şarta bağlandıktan sonra fiyatları yakın takibe aldığını belirterek, " Yetkililer bize, Türkiye'deki kağıt fabrikalarının bunu kendi lehine kullandıklarını gördükleri anda uygulamayı tamamen kaldıracaklarını söyledi. İhracatın şarta bağlanmasıyla ilişkin bir gelişme olup olmadığını bilmiyoruz ama Rekabet Kurulu, bu yıl içerisinde hurda kağıt işleyen fabrikalar arasında inceleme başlattı. Ön inceleme sonrasında soruşturma başlattılar. Şu anda bu soruşturma devam ediyor. Rekabet kurulu bizden de bilgi istedi. Sektörde geri dönüşüm fabrikaları da toplama firmaları da aynı gemi içindeler. Ben doğrusu burada kimsenin zarar görmesini, ceza almasını istemeyiz ama burada rekabeti ihlal eden bir durum varsa zaten gereken yapılacaktır" diye konuştu. 
 
İhracatın şarta bağlanması fiyatı domine ediyor
TÜDAM Yönetim Kurulu Üyesi ve Özmüşler Geri Kazanım AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özmüş de ihracatın şarta bağlanmasından sonra sektörde büyük miktarda hurda kağıt stoğu oluştuğunu, çok sayıda firmanın batma noktasına geldiğini açıkladı. Türkiye'deki kağıt üreten fabrikaların Romanya, Bulgaristan başta olmak üzere yurtdışından hurda kağıt aldığına dikkat çeken Özmüş, kağıt toplayıcılarının da iç piyasa tıkandığında ihracat olanağına sahip olması gerektiğini belirterek, " İhracatı şarta bağlıyorsan ithalatı da bağla. İhracatın şarta bağlanması fiyatı domine ediyor. Hurda kağıtta nem oranının yüksek olduğunu öne sürerek yüksek oranda fire uygular. İçerde oluşan olumsuz koşullar nedeniyle şu anda kağıt toplayıcıların elinde büyük miktarda hurda kağıt stoğu oluştu. Bursa'da oluklu kağıt stoğu birikti. Eskişehir'de 5 yıl üst üste vergi rekortmeni olan toplayıcı bir firma 180 çalışanını 60 kişiye indirmek zorunda kaldı" diye konuştu.