İhmal var, kasıt yok

Şimşek, Kılıçdaroğlu'nun oy kullanamamasıyla ilgili olarak "Türkiye Cumhuriyeti devletinde her polis evlere gidip seçmen mi kontrol ediyor? Manidar olan bu." dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL- CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun oy kullanamamasında ihmal olduğunu ancak kasıt bulunmadığını söyledi.

Şimşek, İstanbul İl Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, şantajın, baskının ve rüşvetin kol gezdiği bir seçim süreci yaşandığını ve bu süreçte iktidar partisinin kaynağını bilmedikleri ölçüde çok para harcadığını ileri sürdü.

CHP'nin 780 bin gibi çok mütevazı bir bütçeyle bu süreci geçirmesine karşın iktidar partisinin sadece dağıttığı kahvenin bedelinin 1 milyon TL olduğunu öne süren Şimşek, AK Parti'nin bu süreçte devletin gücünü kullandığını iddia etti.

Şimşek, şöyle devam etti:

"Bu süreçte büyük baskılar, büyük korkutmalar oldu. Toplumun bütün katmanları bir sis perdesi adı altında bu seçim sürecini yaşadı. Başbakan önce medyaya, sonra iş adamlarına, sendikalara, sivil toplum örgütlerine baskı yaptı, halka yaptı. Balıkesir'de İl Başkanı engellilere '544 TL para ödüyoruz. Evet demezseniz böyle olur' diye yazı gönderdi. İstanbul Bağcılar'da para dağıttılar. Türkiye'nin birçok yerinde bunlar yaşandı. Parayla oy satın aldılar."

CHP'nin bu süreçte büyük bir mücadele verdiğini ve başarılı da olduğunu dile getiren Şimşek, "Ama mutsuzuz" dedi.

CHP'nin oyu yüzde 37

Şimşek, Kılıçdaroğlu'nun 23 Mayıs kurultayından sonra yüzde 24'lerde olan parti oyunun bu seçimle yüzde 36-37'ye çıktığını, bu oranın İstanbul'da yüzde 40 olduğunu savunarak, "İlk defa 1970'li yıllardan sonra CHP yüzde 40 oyları telaffuz eder oldu. Başbakan Erdoğan'ın İstanbul'un ayak seslerini artık düşünmeye başlaması gerekiyor. Önümüzdeki haftadan itibaren seçim hazırlıklarına başlayacağız. Artık biz düşünmeyeceğiz, onlar düşünsünler. Artık makarna, pirinç ile oy alma dönemi bitmiştir. İmanımızı, dinimizi kullanarak oy alma dönemi bitmiştir. Herkes yanında olduğu halde yüzde 55. Bu ilk raunt. İkinci raundu hep beraber görüp yaşayacağız" diye konuştu.

Şimşek, seçim günü yaşananların demokrasi adına büyük ayıp olduğunu, seçim günü 1100 çevik kuvvet polisinin Bakırköy'de oy kullanmak istediğini, binini engellediklerini, ancak 100'ünün oy kullandığını söyledi.

Polislerin oy kullanabilmesi için görev kağıdının olması gerektiğini anlatan Şimşek, "Hayır yok, 'mobiliz'... Recep beyin mobilleri. Bu mu demokrasi? Seçim öncesinden Eğitim-Sen'i çağırdılar sandık başı görevlisi olsun diye. Görev vermediler. Eğitim-Bir-Sen'e görev verdiler, AKP'li belediyelerde çalışan memurlara verdiler. Antalya'da saat 12.30'da kalkacak uçaklar 17.00'ye ertelendi. Halkalı'da subay evlerinde otobüs seferleri de iptal edildi" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun oy kullanamaması

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Şimşek, Kılıçdaroğlu'nun oy kullanamamasına ilişkin bir soru üzerine, 29 Mart seçimlerinden sonra genel başkanın Kağıthane'deki ikikametinden ayrıldığını belirtti. Daha sonra yılda bir yapılan seçmen güncellemeleriyle ilgili polisin muhtara gelerek Kılıçdaroğlu için "Kağıthane'de oturmuyorsa iptal edin" dediğini dile getiren Şimşek, "Eğer taşınmışsa taşınana 'sizin buradan kaydınızı sildim' diye muhtarın bilgi aktarması lazım.  Çok manidar olan bir şey var. Türkiye Cumhuriyeti devletinde her polis evlere gidip seçmen mi kontrol ediyor? Manidar olan bu. Aslına bakarsanız her şeyden haberi olan bir gazete var. Bu gazete daha önce bilgi alıp yazmış. Yazdığı zaman da birçok şeyin anlaşıldığı ortaya çıkıyor" diye konuştu.

"Muhtar AKP'li meclis üyesinin eniştesi"

Şimşek, muhtarın AK Parti'li bir meclis üyesinin eniştesi olduğunu da savundu.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun bu duruma çok üzüldüğünü dile getiren Şimşek, şunları kaydetti:

"Burada muhtar bu bilgiyi verebilirdi veya bizim arkadaşlarımız soruşturabilirdi. Fakat onlar nereden bilsin? Burada bir suçlu bulalım meseleyi halledelim noktasında değiliz. Burada kasıt olduğunu düşünmek hata olur. Ama üzücü bir şey. Polis memurları her eve gelip burada seçmen olarak kimler oturuyor diye soruyor mu? Muhtarlarımız o kadar cevval mi? Manidarlık burada yatıyor. Bu da bir suç unsuru mudur? Suç unsuru olarak değerlendiriyor olsak suç duyurusunda bulunurduk. Tarafgirliktir sadece. 2009 Temmuz ayında muhtar bu işlemi yapmış. İhmal var ama kasıt yok. Çok önemli bir tecrübe edindik. Genel Başkan seçmenden özür diledi. İl Başkanı olarak ben de özür diliyorum."

Şimşek, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun oy kullanamayacağını 2 gün önce öğrendiğini, kendilerinin de bu konuda bilgilerinin olmadığını ifade etti.

İl Başkanı Şimşek, aldığı bilgiye göre Kılıçdaroğlu'nun 29 Mart yerel seçimleri öncesi oturduğu Kağıthane'deki apartmanın görevlisi Mahmut Yalçın'ın bugün polisler tarafından gözaltına alındığını ve 4 saat tutulduğunu da söyledi.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir