İİT sonuç bildirgesi yayınlandı

İİT sonuç bildirisinde, İran'ın bölge ülkeleri ile Bahreyn, Yemen, Suriye ve Somali gibi üye ülkelerin içişlerine müdahalesinden ve teröre desteğini sürdürmesinden üzüntü duyulduğu bildirildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) zirvesinin sonuç bildirisinde İran'ın bölge ülkeleri ile Bahreyn, Yemen, Suriye ve Somali gibi üye ülkelerin içişlerine müdahalesinden ve teröre desteğini sürdürmesinden üzüntü duyulduğu bildirildi.

İİT 13. İslam Zirvesi'nin sonuç bildirisi, zirvenin sona ermesinin ardından yayımlandı.

Bildiride, İslam ülkeleri ve İran arasında, iyi komşuluk ilişkileri, içişlerine karışmama, bağımsızlık ve toprak bütünlüğe saygı, farklılıkları İİT, BM şartı ve uluslararası hukuk içerisinde barışı bir biçimde çözme, tehdit ve güç kullanmaktan geri durma temelinde işbirliğine ihtiyaç olduğu belirtildi. Tahran ve Meşhed'deki Suudi Arabistan misyonlarına yönelik saldırıların, diplomatik ve konsolosluk ilişkileri hakkındaki Viyana sözleşmelerinin ve diplomatik misyonların dokunulmazlığı yönündeki uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğu vurgulandı.

"İran'ın ifadeleri tahrik edici"

İran'ın, Suudi Arabistan'a karşı "terör suçu" işlediği belirtilenlerin "hukuki bir şekilde" idam edilmesi hakkındaki ifadelerinin tahrik edici olduğu bildiride ifade edildi. Tahran yönetimi, BM, İİT ve uluslararası sözleşmelere açıkça aykırı bir şekilde Suudi Arabistan'ın içişlerine müdahalede bulunmakla suçlandı.

Hizbullah 

Suudi Arabistan ve tüm üye ülkelere, terörle mücadele konusunda destek verildiği aktarılan bildiride, teröre karşı İslam ittifakının desteklendiği vurgulandı ve konuyla ilgilenen ülkeler ittifaka katılmaya davet edildi.

Terörün her türlüsünün kesin biçimde lanetlendiği belirtilen bildiride, Hizbullah da Suriye, Bahreyn, Kuveyt ve Yemen'deki terörist faaliyetlerde bulunduğu, terörist hareketleri ve grupları desteklediği, üye ülkelerin güvenliği ve istikrarına zarar verdiği gerekçesiyle kınandı.

Libya 

Bildiride, Libya'daki Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi'nin başkent Trablus'a intikal ederek göreve başlaması Libya Siyasi Anlaşması'nın uygulanması için önemli bir adım olarak değerlendirildi. 

Parlamentoya, ülkedeki tek yasama organı olarak ülkeyi yönetme konusunda yetkililere imkan verme, ülkenin tek meşru hükümeti olan yeni hükümetle temasta olma ve hükümetin terörle mücadelesine destek verme konusunda siyasi anlaşmadan kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, tüm ülkeler Libya'nın içişlerine müdahil olmaktan kaçınmaya çağrılırken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarını ihlal ederek ülkedeki silahlı gruplara silah temin edilmemesi gerektiği de vurgulandı.

Libya'ya herhangi bir askeri müdahaleye karşı çıkılırken, böyle bir durumun hem ülke hem de bölge açısından vahim sonuçları olacağının altı çizildi.

Terörizmle mücadelede, herhangi bir askeri hareketin Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin talebi üzerine ve BM sözleşmesi hükümleriyle uyumlu biçimde olması gerektiği kaydedildi.

Irak, Yemen ve Somali

Bildiride, İİT Konferansı'nın Irak'ın IŞİD ile mücadeledeki ve bölgeye kalıcı barış ve istikrar getirmedeki rolü vurgulanırken, IŞİD'in Irak'ın Kerkük ilindeki Tazehurmatu ilçesinde sivillere karşı kimyasal silah kullanması "insanlığa karşı suç" şeklinde nitelendirilerek kınandı.

IŞİD'in kontrol ettiği Felluce'deki durumdan duyulan derin üzüntü ifade edilirken, Irak hükümetine Felluce ilçesi başta olmak üzere Enbar ilindeki ciddi insani durum için gerekli tedbirleri alması ve ablukadaki halk için güvenli koridorlar sağlaması çağrısında bulunuldu.

İİT'nin Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin temsil ettiği anayasal düzeni desteklemeye devam ettiğinin de altı çizildi.

Bildiride, Somali'de elçilikleri bulunmayan İİT üyelerinden, ikili ilişkilerin güçlendirilmesi kapsamında bu ülkede elçilikler açması ve uluslararası forumlarda Somali'nin geleceğine yönelik daha aktif rol alması istendi.

Suriye

Bildiride, Suriye'de devam eden şiddet ve katliamlardan derin endişe duyulduğu kaydedilirken, ülkenin birliği, bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunmasının önemine atıfta bulunuldu.

BM öncülüğünde devam eden Cenevre'deki Suriye görüşmelerine verilen desteğin teyit edildiği bildiride, insan haklarının her şeyden üstün tutulduğu, kanun önünde eşitliğin tanındığı, çoğulcu, bir mezhebe bağlı olmayan, demokratik, sivil sistemle yönetilen bir Suriye'nin inşa edilmesini sağlayacak siyasi geçiş sürecinin beklendiği belirtildi.

Bildiride, üye ülkelere, hoşgörü, karşılıklı saygı, birlikte barış içinde yaşama ve karşılıklı saygıyı teşvik ile yanlış anlaşılmaları önleme noktasında diyalog mekanizmalarını güçlendirmesi ve radikal eğilimleri ve İslamofobiyi önlemede din ve toplum liderlerinin rolünün artırılması çağrısı yapıldı.

Sudan 

Uluslararası topluma, Sudan'ın dış borcunu silmesi çağrısında bulunulurken, tek taraflı dayatılan ekonomik yaptırımların ülke halkının refah ve kalkınmasını olumsuz etkilediği kaydedildi. Ayrıca, ABD'ye, Sudan'ı terörü finanse eden devletler listesinden çıkarması çağrısı yapıldı.

Özellikle Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el Beşir hakkındaki kararı ve suçlamaları da dahil olmak üzere Sudan'ın içişlerine yönelik her türlü yabancı müdahalenin tamamen reddedildiği vurgulanan bildiride, mahkeme kararının kalıcı olarak yürürlükten kaldırılması çağrısında bulunuldu.

-Trakya ve Ahıska Türkleri

Batı Trakya'daki Türk Müslüman azınlık sorununa desteğin yinelendiği bildiride, 12 adalardaki Müslüman nüfusla da birliktelik mesajı verildi. Bildiride, Yunanistan, Müslüman azınlığın hakları, kimlikleri ve kültürlerine saygı duymaya ve garanti altına almaya çağrıldı.

1944'te anavatanlarını terk etmeye zorlanan Ahıska Türklerinin, devam eden ülkelerine geri dönüş süreçlerinin öneminin altı çizilen bildiride, sürecin yakından takip edildiği ifade edildi.

Gürcistan hükümetinin 2014'te kabul ettiği "Ahıskalıların Ülkelerine Dönmesi Stratejisi"nin olumlu karşılandığının kaydedildiği bildiride, Ahıska Türklerinin dönüşünü kolaylaştırmak ve Gürcü toplumuna entegrasyonlarını sağlamak üzere daha kapsamlı eylem planının kabul edilmesinin teşvik edilmesi gerektiği aktarıldı.

Kırım Tatarları

Yarımadadaki gelişmeler ışığında, Kırım Müslüman Tatarlarının son durumlarıyla ilgilenildiğinin vurgulandığı bildiride, Kırım Tatarlarının statüsü, güvenliği ve emniyeti konusunun uygun şekilde ele alınması gerektiği belirtildi. 

Bildiride, Kırım Tatarlarının, din, kültür, eğitim ve mülkiyet haklarının etkin şekilde garanti altına alınması ve İİT Genel Sekreteri'nin, Tatarlarının durumunun araştırılması için gerekli çalışma ve bağlantıları kurması için faaliyetler yürütmesi gerektiği kaydedildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev'in 13 Nisan'daki ortak deklarasyonuyla başlatılmasına karar verilen İslami uzlaşı inisiyatifinden duyulan memnuniyetin vurgulandığı bildiride, söz konusu inisiyatifle İslam dünyasındaki ilişkilerde yeni bir paradigma elde edilmesinin hedeflendiği bildirildi.

Oluşturulacak inisiyatifle, uyuşmazlıkların iyi niyet ve yapıcı yaklaşımlarla barışçıl şekilde çözümlenmesinin, toprak bütünlüğü ve egemenliğe saygı ile başka devletlerin iç işlerine karışmamanın ve İİT'ye üye devletler arasında dostane ilişkilerin yürütülmesi ile İslam ümmetinin birliğinin güçlendirilmesinin amaçlandığı bildirildi.

Bildiride, Darfur'un kalkınması, güvenlik ve barışın tesisi amacıyla yürütülen Doha Barış Süreci'ne de destek yinelendi.

Myanmar'daki yeni hükümete, Arakan Müslümanlarının temel haklarının korunması ve temel vatandaşlık haklarının sağlanması için gerekli adımları atması çağrısında bulunulan bildiride, Arakan Müslümanlarına insani yardımların kolay şekilde ulaştırılmasına izin verilmesi gerektiği kaydedildi.

Bildiride, Filipinler'de hükümetin güvence vermesine rağmen "Bangsamoro Temel Yasası"nın Kongre'den geçmemesinden duyulan hayal kırıldığına da yer verildi.