İkinci parti olursak ayrılırım

Erdoğan, "TSK'yı teamüllerle yönetemeyiz. TSK'nın kanunu vardır, yasası vardır ve Yüksek Askeri Şura bir istişari kuruldur" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

RİZE - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2011 yılında yapılacak genel seçimde son kez milletvekili adayı olacağını söyledi.

Başbakan Erdoğan, memleketi Rize'nin Güneysu ilçesinde katıldığı "Anadolu Soruyor" adlı programda, uydudan yayın yapan bazı yerel televizyonların temsilcilerinin sorularını canlı yayında yanıtladı.

Soru üzerine Cumhurbaşkanı seçim sürecine değinen Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı seçimi olayında, Dışişleri Bakanımızın Cumhurbaşkanı adayı olmasını ilan ettiğimizden birkaç gün sonra eski cumhurbaşkanlarımızdan birisi 'Cumhurbaşkanlığı eline gelmiş olan bir kimse, bu makamı elinin tersiyle itmez' dedi. Peki, şimdi biz bunu uyguladık. Uyguladığımıza göre, acaba ne değişti?" diye sordu. Erdoğan, sağda, solda bazıları ileri geri konuştuğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"2011 seçimlerinde eğer benim partim seçimlerde ikinci parti çıkacak olursa (ki böyle bir şeyi hiç beklemiyorum inşallah) ben genel başkanlıktan ayrılırım. Niye? Birinci derecede partinin o konuma gelmesinden kendimi sorumlu tutarım" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de bir şeylerin değişmesi, bir şeylerin anlaşılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Eğer Batı toplumlarında bu yapılabiliyorsa, bizim de bunu yapmamız lazım. Yani şu koltuklara bizim çakılı kalmamamız lazım. Yani burada başarısız olduğu zaman bir adam gidebiliyor, bunu göstermesi lazım. Farklı şekillerde daha sonra hizmet imkanları doğabilir ama orada çakılıp kalma. Eğer seni getirecekse orası getirsin ama sen oraya çakılıp kalma. Bunun örneklerini ortaya koymamız gerekiyor" dedi.

"TSK teamüllerle yönetilemez"

Bir gazetecinin, Yüksek Askeri Şura (YAŞ)'da önemli kararlar alındığını ve hükümetin inisiyatif kullandığını belirterek, "Sivil-asker ilişkileri, sizin döneminizde rotasına giriyor mu? YAŞ'tan dolayı komutanlarda bir kırgınlık var mı?" sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, "Herşey aslında, istenilen... Zaman zaman olmasa bile rotasındaydı. Ama bu defa olay biraz daha farklı bir şekilde değerlendirildi" dedi.

Teamüllerin başka, yasaların başka olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Biz Türk Silahlı Kuvvetlerimizi teamüllerle yönetemeyiz. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kanunu vardır, yasası vardır ve Yüksek Askeri Şura bir istişari kuruldur" diye konuştu.

Erdoğan, Genelkurmay Başkanı'nın atanmasında Bakanlar Kurulunun karar verdiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Yani teamül vesaire falan bu tür şeyler çalışmaz. Yeri gelir teamülü kullanır. Bu da olur, olmaz diye birşey yok. Ama teamülün dışına çıkılmaz mı, çıkılır. Burada da tabii ki bu işin bedelini ödeyecek olan kamuoyunda, halk karşısında neresidir? Sivil yönetimdir, sivil idaredir. Dolayısıyla bu dünyada böyle, batıda böyle. Biz NATO ülkesiyiz, NATO ülkelerinin hepsinde böyle. Biz olması gerekeni yaptık."

TSK şaibe karldırmaz

"Biz generallerimizin kalkıp da 'şu şöyledir, bu böyledir' gibi, isimleri üzerinde herhangi bir spekülasyona girmeyi de istemeyiz" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu konularla ilgili birşey varsa bu da zaten askeri yargı kendi içinde yapabileceği gibi ama sivil bir zeminde olmuş şeyler varsa sivil yargı yapması gerektiği şekilde yapar, yapması da lazım. Çünkü bu kurum şaibe kaldırmaz. Silahlı Kuvvetlerimizin şaibesiz bir şekilde geleceğe yürümesi lazım. Burada kimsenin bu kuruma şaibeler kondurmaya ya da şaibelerle dolaşmasına zemin hazırlamaya... Bu bizim için de geçerlidir, en üst rütbedeki Genelkurmay Başkanı'ndan altındaki generallere varıncaya kadar onlar için de geçerlidir. Bizim burada her zaman için Genelkurmay Başkanımızla ve generallerimizle el ele vermemiz lazım, dayanışma içinde olmamız lazım. Bu tür spekülasyonlara fırsat vermemek gerekir. Bu tür yanlışlar yapanlar varsa bunları da asla o kurumun içerisinde bırakmamız lazım."

YARSAV üyesi yargı mensuplarına nasıl güveneceğim "Ülkede gerilim politikası oluşturuyor" havasını vermemek için çok dikkatli ve titiz davrandıklarını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün bir kısım medya, şu anda hiçbir zaman bir araya gelemeyenlerle bir araya geldiler. Bugün CHP, MHP, BDP, o malum medya, hatta YARSAV falan... Bunlar bir araya geldiler. Şimdi ben YARSAV üyesi olan yargı mensuplarına nasıl güveneceğim, nasıl güvenebilirim? Çünkü açık, net kalkıp da iktidarı eleştiriyorsa hakaretler ediyorsa ben böyle bir yargı mensubuna nasılm güvenebilirim? Ben orada böyle bir oluşuma karşıyım. 'Efendim Avrupa...' Avrupa Birliğinin söylediği, tümünü kuşatan bir yargı birliğidir. Herkesin istediği gibi orada bir birlik kurması değildir."

"Su akar Türk yapar"

Başbakan Erdoğan, hidroelektrik santrallerine ilişkin tartışmalara yönelik soru üzerine, "(Su akar Türk bakar) hep bu konuşulmuş. Ben diyorum ki 'Su akar Türk Bakar' ifadesini bir kenara koyacağız, artık 'Su akar Türk yapar' diyeceğiz" dedi.

Erdoğan, HES'lere yönelik olumsuz söylemleri eleştirdi ve şu anda sadece İyidere-İkizdere bölgesinde 22 HES çalışması olduğunu anlattı. Erdoğan, "Tabi bu çevreciler adı altında bazıları yargıya sürekli gittiği için, yargı da tabii her türlü müracaatı kendine göre değerlendiriyor. Müteşebbisler burada çok ciddi sıkıntı içindeler" dedi.

 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir