İlk 10 'kadın'la mümkün

Bugün Dünya Kadınlar Günü. İstatistiklere göre Türk kadınının ekonomideki yeri hala düşük. Cinsiyet eşitliği ve kadın işgücü oranı yüzde 70'lere çıkmadan Türkiye'nin gelişmiş ülkeler ligine çıkması ise hayal.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Kadın hakları ve cinsiyet eşitliği alanında son bir yılda kısmi ilerlemeler sağlamasına rağmen Türkiye'nin kadın-erkek eşitliği karnesi hala kırıklarla dolu. 2023 vizyonu ve dünyanın en büyük 10. ekonomisi olma kapsamında kadınların işgücüne katılım oranını yüzde 35'e çıkarmayı hedefleyen Türkiye'nin, ekonomi başta olmak üzere hayatın her alanında  kadınların önüne çıkan engelleri kaldırmadan ve kadın işgücünü yüzde 60-70'lere çıkarmadan "büyükler ligi" ne girmesi imkansız görünüyor.

Ekonomilerin uzun dönemli büyümeleriyle kadınların işgücü ve istihdama katılım oranları arasında olumlu yönde ve güçlü bir ilişki olduğuna artık şüphe yok. Ancak Türkiye'de kadınların çalışma yaşamına katılımı bırakalım gelişmiş ülkeleri, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan Türkiye'nin çok gerisinde olan bazı Afrika, Ortadoğu ve Uzakdoğu Asya ülkelerinin bile gerisinde bulunuyor.

Dünya Ekonomik Forumu 2011 Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu'na göre de Türkiye 135 ülke arasında 122'nci. Yani cinsiyet ayrımcılığının en güçlü olduğu 15 ülke arasında. Dahası son 20 yıl içinde kadınların işgücüne katılım oranlarında ciddi düşüşler olduğu görülüyor. 1989'da yüzde 36.1 olan kadın işgücü oranı, 2005'te yüzde 24.8'le en düşük seviyeye indi.

Sonraki yıllarda tekrar yükseliş trendine girerek 2011 sonunda yüzde 28.8'e ulaşsa da, bu rakam yüzde 53.1 olan AB ortalamasının yarısı kadar. Türkiye 2023'te kadınların işgücüne katılımında yüzde 35'e ulaşırsa, 12 yılda en fazla 1989'daki rakamları yakalamış olacak. Türkiye, yüzde 25.6'lık kadın istihdamı oranı ile yüzde 47 olan dünya ortalamasının da çok gerisinde.

Türkiye'de iyi şeyler de oluyor

Geleceğe umutla bakmamıza neden olan gelişmeler yok değil. TBMM'ye giren kadın milletvekili sayısı 78'e çıkarken, 2007'de yüzde 9.1 olan kadın vekillerin parlamentodaki oranı yüzde 14'e yükseldi. Halen yüzde 12'lik oran ile en çok kadın CEO'ya sahip ülkeler sıralamasında ikincilik sırasını koruyoruz.

Grant Thornton'un 40 ülkeden iş dünyası temsilcileri ile gerçekleştirdiği 'kadın yöneticiler' araştırmasına göre Türkiye'de kadın yönetici oranı bir önceki yıla göre yüzde 6 arttı. 2011 yılı başında araştırmaya Türkiye'den katılan şirketlerde her 100 üst düzey yöneticiden 25'i kadın iken, bu sene yapılan araştırmada 31'inin kadın olduğu ortaya çıktı. Türkiye yüzde 31'lik oranla yüzde 26'lık BRIC, yüzde 24'lük Avrupa Birliği, yüzde 22'lik Latin Amerika ve yüzde 18'lik G7 ve Kuzey Amerika'yı ve nihayet yüzde 21 ile dünya ortalamalarını geride bıraktı.

 Bakan Fatma Şahin'den DÜNYA'ya özel:

"Hedefimiz güçlü kadın, güçlü aile, güçlü toplum"

Sürdürülebilir kalkınmanın  gerçekleşmesinin ancak tüm bireylerin ekonomik, sosyal ve toplumsal hayata etkin katılımı ile mümkün olabileceğini belirten Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, başta kadınlar olmak üzere toplumda dezavantajlı olarak görülen gruplara hizmet götürmek ve özelikle kadınların eğitimden üretime yaşadıkları bir çok sorunu çözecek önemli  projeleri hayata geçirmek için çalıştıklarını belirtti.

Kadın istihdamının artırılması için yasal düzenlemelerin yanı sıra kadın girişimciliğinin desteklenmesi ve teşvik edilmesinin kadın işsizliğinin çözümünde önemli araçlardan biri olduğuna dikkat çeken Fatma Şahin, "Kadın girişimciliğinin desteklenmesi ekonomik kalkınma ve büyüme yanında, ekonomim krizlerden doğacak yeni durumlara ve yoksullukla mücadelede önemli bir çarpan etkisi var. İcracı bakanlık olarak büyük mali gücümüz var.

Kadının Statüsü Genel Müdürlüğümüz, özellikle kadınlarımızın eğitimden üretime yaşadığı birçok sorunu çözecek önemli projeler üretmek, girişimci sayısını artırmak, sermayeye, finansa  ulaşmada yaşadığı sıkıntıyı çözmek, yaşamın her alanındamaruz kaldığı taciz ve tehditleri bertaraf edecek önlemleri almak için çalışıyor" dedi.

Bakan Şahin kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik  çalışmaları hakkında da şu bilgileri verdi: "Göreve geldiğimiz anda bu alanda üzerimize düşeni var gücümüzle yapmaya çalışıyoruz. İki önemli çalışma yaptık. Önce İstanbul Sözleşmesi olarak anılan Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesiyle İlgili Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ni yasallaştıran ilk ülke olduk. İkincisi; Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunması'na dair kanunu Meclis'ten geçirmek üzereyiz.

Yeni kanunla birlikte şiddetle mücadele, koruma, önleme, kolluk kuvvetlerinin ve yargı mensuplarının nasıl hareket edecekleri ve kadının yaşam haklarının korunması için neler yapılacağı çok net olarak ifade edildi. İzleme, koordinasyon, takip, kadın sığınma evlerinin nicelik, nitelik, geçici maddi yardım, iş bulma, kurs aldırmaya kadar güçlü bir altyapı oluşturacak şekilde tüm yapıyı yeniden revize ettik."

Bu konularda ilginizi çekebilir