”IMF bazı konularda esneklik göstermeye başladı”

Bakan Şimşek, programın IMF'den gelen taleplerin, Türkiye'nin konjonktürüyle uyumlu olmaması nedeniyle tıkandığını belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Uluslararası Para Fonunun (IMF) bazı konularda esneklik göstermeye başladığını belirterek, "örneğin Gelir İdaresi konusunda esneklik göstermeye başladı" dedi.

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, CNN Türk Televizyonunda, güncel ekonomik gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı.

Şimşek, IMF ile gelinen noktaya ilişkin bir soruya verdiği yanıtta, IMF'nin daha görüşmelerin tıkanmasına neden olan iki konuda esneklik tanıyacağı görüşünde olduklarını belirterek, bunlardan birisinin Gelir İdaresi konusu olduğunu vurguladı.

Mehmet Şimşek, çapraz vergi denetimi konusunun ise IMF ile halen görüşüldüğünü kaydetti.

"Uygulanacak model, Türkiye'nin dokusuna uygun olmalı"

Gelir İdaresi konusunda, Türkiye'nin kendine uyan bir modeli bulmasının önemine dikkat çeken Şimşek, ABD veya diğer bir ülkenin Gelir İdaresi modelinin Türkiye'ye aynen monte edilmesinin yarardan çok zarar getirebileceğini, uygulanacak modelin, Türkiye'nin dokusuna uygun bir model olmasını gerektiğini ifade etti.

IMF'nin çapraz vergi denetimini istediğini belirten Şimşek, radikal değişikliklerin, Türkiye'ye para girişini ürküterek krizi daha da derinleştirebileceğini, yarardan çok zarar getireceğini kaydetti.

Gelir İdaresinin güçlendirilmesini kendilerinin de istediğini ve bu yönde adımlar attıklarını kaydeden Şimşek, etkin bir Gelir İdaresinin, daha verimli vergi toplayabileceğini söyledi.

Türkiye'nin, kendi koşulları ve küresel konjonktürle uygun olması halinde IMF ile bir program yapabileceğini belirten Şimşek, "IMF programının tıkanması, gelen taleplerin, Türkiye'nin ve dünyanın içinde bulunduğu konjonktürle uyumlu olmamasındandır" şeklinde konuştu.

Mehmet Şimşek, IMF ile bir uzlaşmaya ulaşılması halinde, Türkiye'nin yararına olacak, menfaatlerine uygun ve elini güçlendirecek bir programın yapılacağını ifade etti.

Şimşek, yarardan çok zarar getirecek bir programın ise uygulanmayacağını da vurguladı.

IMF ile anlaşılması halinde her şeyin güllük gülistanlık olmayacağını belirten Şimşek, IMF ile yapılacak bir programın döviz ihtiyacını azaltacağını, ancak bu durumun dünyadaki talebi etkilemeyeceğini kaydetti.

Türkiye'nin IMF ile anlaşma yapan ülkelere göre daha az riskli olduğuna dikkat çeken Şimşek, IMF anlaşması yapan Macaristan'ın sanayi üretiminin, aralık ve ocak ayında, Türkiye'den daha kötü bir düzeyde gerçekleştiğini söyledi.

IMF'nin, Türkiye'den, harcamaları kısması ve gelirleri arttırmasını istediğini belirten Şimşek, bunun orta vadede doğru olduğunu ancak, mevcut konjonktürde yanlış olacağını, çünkü IMF'nin çok kısa vadede açığın artabileceğini öngörmesi gerektiğini ifade etti.

"2010'dan itibaren dünya ekonomisi toparlanmaya başlar"

Şimşek, doğru adımların atılması halinde, 2010'dan itibaren dünya ekonomisinin toparlanmaya başlayabileceğini söyledi.

Şimşek, küresel krizin dibinin ne zaman görülebileceğine ilişkin soruya verdiği yanıtta, bunu tahmin etmenin güç olduğunu, bunun ortalama bir kriz olmadığını ve bu krizin daha uzun sürebileceği yönünde görüşlerin bulunduğunu söyledi. Doğru adımların atılarak uygulamaya sokulması halinde, 2010'dan itibaren dünya ekonomisinde toparlanmanın başlayabileceğini kaydeden Şimşek, mevcut küresel krizin devam etmesinin nedeninin kredi piyasasının tıkanması olduğunu ifade etti.

14.1 trilyon dolarlık tedbir paketi

Mehmet Şimşek, şimdiye kadar, bankalara ve piyasalara verilen garantiler ile canlandırma tedbirleri de dahil olmak üzere dünya milli gelirinin yüzde 25'i kadar tedbir paketi açıklandığını belirterek, bunun da 14 trilyon 100 milyar dolara tekabül ettiğini söyledi.

Bütün bu tedbir paketlerine rağmen bir iyileşme olmadığını belirten Şimşek, "Demek ki bu tedbirler doğru adrese yönelik değil" dedi.

Şimşek, Türkiye'deki bankaların hem likiditelerinin yüksek hem de sermaye yeterlik oranlarının çok iyi olduğunu, ancak kredi vermekten imtina ettiklerini belirterek, bu konuda bir mekanizma üzerinde çalıştıklarını söyledi.

Şimşek, ''önümüzdeki dönemde krize karşı ne tür tedbirler alınacağı'' yönündeki soruyu yanıtlarken, talebi canlandırma ve kredi mekanizmasını çalıştırmaya yönelik yeni tedbirler alınacağını ifade etti.

İşsizlik

Bakan Şimşek işsizlikle ilgili soruyu cevaplarken, Türkiye'deki işsizlik artışının, esas itibariyle yeni çalışma çağına gelip iş gücü piyasasına giren ve iş bulamayanların getirdiği bir sorun olduğunu söyledi.

"Büyümenin artı olma olasılığı düşük"

Bakan Şimşek, ''Şu anda bütçeyi hazırlasaydınız büyümeyi ne koyardınız?'' şeklindeki soru üzerine de mutat bir rakam vermeyeceğini belirtti ve ''Şu anda piyasanın ve uluslararası kuruluşların tahmini neyse ona yakın bir şey koyardık. Muhtemelen eksi bir şeyler koyardık. IMF'nin tahmini eksi 1,5, piyasanın tahmini de benzer'' dedi.

Dolardaki yükseliş

Şimşek, önümüzdeki dönem için insanlara bir önerisi bulunup bulunmadığının sorulması üzerine de Türkiye'nin temellerinin sağlam olduğunu söyledi.

Türkiye'nin krize, geçmişe göre, bazı ülkelere göre, hatta IMF programı olan ülkelere göre daha yüksek oranda bir direnç gösterdiğini ifade eden Şimşek, ülke  nüfusunun genç ve dinamik olduğuna dikkat çekti. Şimşek, ''Bugün itibariyle yatırım yapacaksınız ki kriz sona erdiğinde daha iyi bir konumda olacaksınız ve bunun avantajını yaşayacaksınız'' diye konuştu.

Şimşek, ''Merkez Bankası'nın dolar 1,80'i gördükten sonra müdahale etmesini nasıl değerlendirdiğinin sorulmasına karşılık da kurlardaki hareketin arkasında güçlü bir hacim yoksa ve dolayısıyla spekülatif bir hareket olduğuna ikna olunursa Merkez Bankası'nın müdahale ettiğini söyledi. Şimşek, ''Belli bir noktadan sonra kurlar bazen ülkelerin temel makro bileşenlerinden bağımsız olarak hareket edebiliyor o noktalarda müdahalenin anlamı var'' diye konuştu.

"Bütçe açığı ve borçlanma ihtiyacı artacak "

Ayrıca Şimşek, Fatih Üniversitesi Genç Girişimciler Kulübünce tarafından düzenlenen "Ekonomik Kriz Döneminde Türkiye Ekonomisi" konulu sempozyumda yaptığı konuşmada, sanayi üretiminde ihracata dayalı sektörlerde büyük düşüş yaşandığını belirterek, bugün yatırımcıların önlerini iyi göremediğini, stok tutmak istemediklerini söyledi.

Devlet Bakanı Şimşek, Türkiye'nin bu krizden dünya ekonomisinden yüksek pay aldığı için etkileneceğini, temelleri sağlam olduğu için ise direnç gösterdiğini söyledi.

Türkiye'nin uzun yıllar kronik bütçe açıkları verdiğini, bu açıkları son yıllarda neredeyse sıfırladıklarını hatırlatan Şimşek, kamu kesiminin son 4 yıldır borçlanmadığını, borç ödediğini anlattı.

Şimşek, "Tabii bu yıl bütçe açığı da artacak, borçlanma ihtiyacı da artacak. Bu çok doğal çünkü gelirlerimiz düşecek" dedi.

Borç dinamiklerinde büyük iyileşme olduğunu belirten Şimşek, Türkiye'nin net dış borç stokunun milli gelirine oranının da düştüğünü hatırlattı.

Türkiye'nin eskiden enflasyon liginde dünyada ilk 10'da olduğunu ifade eden Şimşek, "Bugün 60. sırada dahi değil. Biz Türkiye'yi cazip hale getiriyoruz" dedi.

Türkiye'nin önemli bir probleminin de işsizlik olduğunu anımsatan Şimşek, "İşsizlik var, artıyor. Artış aslında mevcutların işini kaybetmesinden çok iş piyasasına girip de iş bulamayanlardan kaynaklanıyor. Türkiye her yıl 700 bin kişiye iş bulmak zorundadır. Kriz ortamında mevcutların korunmasında bile ciddi sıkıntı olabilir" diye konuştu.