İşinizi yerde ararken 'Sosyal Medya'da Bulabilirsiniz

İş dünyası; teknoloji ile globalleştikçe, bir konuda uzmanlaşan insanların yaş, tecrübe, titr ve konum farketmeksizin birbirleriyle bilgisayar başında buluşabildiği, fikir paylasabildiği ve beraber üretebildiği sanal bir çalışma ortamı haline geliyor.

Apple bilgisayarı bozulan Amerikalı bir yazarın teknik servisi aradığında Hindistan'a bağlanması; açık kaynak ile viki dünyasında geliştirilen birçok teknoloji projesinin farklı ülkelerde çalışan gruplarla ilerlemesi; Twitter, Linkedin, Facebook gibi sosyal networklerin işimizi, zevklerimizi, arkadaşlarımızı ve tüketim tercihlerimizi samimi bir şekilde paylaştığımız sanal hayatımız haline gelmesi birçok fiziki sınırı yok ediyor.

Sosyal networkler ile, kişiler; fiziksel sınırlamalardan, zaman farklarından veya çekingenlikten ötürü ulaşamadıkları profesyonellere ulaşır, kendi görüşlerini açık yüreklilikle ve önerilerle beraber gerekli kişi ve şirketlere iletir hale geldiler. Nasıl gazeteciler uluslararası basın sayesinde, dünyanın her köşesinde yaşanan olayları bizlere taşıyorsa, sosyal networkleri kullanan profesyoneller de kendilerini uzmanlık alanlarında temsil etmeye ve kendi yetenekleri doğrultusunda dünyanın her yerinden iş teklifleri almaya başladılar.

Profesyonellerin buluştuğu sosyal network Linkedin'in kurucularından Nathan Egan'ın yeni kurduğu Free Source Agency, sosyal medyayı ve açık kaynak yazılımları kullanarak müşterilerine artı değer ve iş yaratıyor. Kalifiye satış önerileri; müşteri ilişkilerini güçlendirme, güçlü ve dinamik iletişim alt yapısı kurma ve 7/24 marka mesajı verme, mevcut kaynakları ve geçmiş başarıları maksimumda kullanma gibi alanlarda sosyal medyayı kullanarak hizmet veriyor.

Sosyal medya, Web 2.0 ve ekonomik yavaşlama ile, insan bulmak, yetenekleri ortaya çıkarmak ve efektif bir şekilde kullanmak, satışları arttırmak ve araştırma yapmak için ücretsiz devasa bir havuz oluşturdu. Bu uçsuz bucaksız havuzda kaybolmamak ve boğulmamak için, kulvarını net belirlemek ve sürekli antreman yapmak gerekiyor. Bireylerin ve kurumların markalarını oluşturabilecekleri, kendilerini diğer insanlar veya şirketler için kaynak haline getirebilecekleri platformlar sosyal networkler.

Pazarlama ve İK'da farklılaşma

Pazarlama ve insan kaynakları bu yeni oluşumlar içinde farklılaşıyor. Örneğin, şirketlerin milyonlarca dolarlık bütçeler ayırdığı pazarlamadan daha etkin Sosyal Etki Pazarlaması diye bir yeni kavram ortaya çıkıyor. Bireyin içinde bulunduğu network'e etkisi networkteki diğer bireylerin satın alma kararlarına etki ediyor. Benim Coca-Cola'yı seviyor ve sürekli içiyor olmam, Facebook'ta Coca-Cola fan kulübüne katılmam ve Twitter'da Cola'nın bana zindelik verdiğini yazmam, benim network'ümdeki insanların Cola'ya duydukları sempatiyi arttırıyor. Bu etki, tüketicinin kendi objektif görüşü olduğundan, şirketin reklam kampanyaları ve pazarlama aktiviteleriyle gerçekleştiremeyeceği bir etki.

İnsan kaynakları açısından, Linkedin, Twitter, Facebook, Wordpress, Youtube, vb. sitelere bakıldığında, en önemli özelliklerinin her hedef kitlenin içinde bulunduğu insanlara güçlü ve dinamik erişim sağlayan platformlar olduklarını görüyoruz. Bir işin en önemli kaynağı nedir? Çalışanlar ve Müşteriler.

İş Aramada Yeni Yaklaşım

Kişisel marka blogu yazarı Dan Schawbel'a gore; şu anki ekonomik koşullar ve internet teknolojisi ve yaygınlığı dikkate alındığında, geçmişte işe yarayan klasik iş arama yöntemleri artık eskisi kadar başarılı olmuyor. Hatasız ve pozisyona yönelik CV ve önyazı hazırlamak, şirketlerin web sitelerine veya kariyer portallarına başvuru yapıp beklemek çoğu zaman sonuç vermiyor. Az sayıda iş ve çok sayıda iş arayan ile artan rekabeti aşabilmek için iş arayanların işverenlerle etkileşim içinde olabilecekleri bir ortam gerekiyor. Zaman, her alanda olduğu gibi iş aramada da esnek, açık fikirli ve yaratıcı olma zamanı. Klasik yöntemleri tamamen iş aramanın dışına çıkarmamak gerekse de, başarı getirecek işi bulmak için sosyal medyayı aktif şekilde kullanmak bireyleri diğerlerinden farklılaştırıyor. Schawbel'e göre, klasik yöntemler iş aramanın yüzde 10'unu, sosyal medya ise, yüzde 90'ını oluşturmalı.

Sosyal Medyada İş Ararken…

1. İş aramak yerine insan arayın

• Çalışmak istediğiniz ilk beş şirketi belirleyin;

• Bu şirketlerde çalışan kişileri bulun;

• Kişilere direkt ulaşın. (Kişilere direkt iş talebiyle değil, kendinizi tanıtarak, şirkete, servis veya ürünlere duyduğunuz ilgiyi dile getirerek veya kişinin çalıştığı departman veya işle ilgili bilgi almak isteyerek yaklaşabilirsiniz.)

2. 'Dikkat Çeken' pazarlama ile iş bulun

Klasik iş arama teknikleriyle bulunan işlerde, işin ve şirketin içine girmeden kişiye gerçekten uygun olup olmadığını yalnızca iş tanımına bakarak anlamak oldukça zordur. Oysa, yeni yaklaşım, iş arayanın kişisel markasını güçlendirerek gerçekten sevdiği ve istediği işi kendine çekmesi üzerine dayalıdır. Bunu yapmanın yolu, sadece bir tüketici olmak veya çalışmak istenilen şirkete dışardan hayranlıkla bakmanın ötesinde, ‘içerik sağlayıcı' olmakla mümkün olur. Kişi, kişisel başarılarını, tutkularını, uzmanlık alanlarını kapsayan hatta çalışmalarından örnekler içeren bir blog oluşturarak “kendi markasını oluşturmaya” başlayabilir.

Bu uzun soluklu, çok çalışma, yazma, yaratıcılık ve istikrarlılık gerektiren bir projedir. Kısa sürede mucize beklenmemelidir, ancak bu işin en güzel yanı, kişinin kendine yatırım yapmasıdır: iş istemeden işe alımcıların dikkatini çeker. Kişisel blog oluşturmak için, ücretsiz blog sitelerine örnekler: www.wordpress.com; www.blogger.com; http://blogging.com/ ; www.blogcu.com.

3. Twitter'ı aktif kullanmak

Nathan Egan'a gore; Twitter, bağımsız yayın yapan ve tüm dünyaya sesini duyurabileceğin bir bağımsız radyo. Twitter, iş arayan ile işveren, müşteri ile marka arasında direkt bağlantı kuruyor. Twitter aramaları yaparak, işe alımcıları takip ederek, zaman zaman onlarla iletişime geçerek, şirketler hakkında başka türlü edinilemeyecek bilgilere erişmek mümkün. Kimseyi takip etmeden önce, profilinizi tamamlamanız gerekiyor.

Kendinizi tanıttığınız çok kısa bir özgeçmiş, nereli olduğunuz, sizinle ilgili daha detaylı bilgi alabilecekleri bir kişisel blog veya Linkedin profilinize bir link. Böylelikle, profilinizle ilgilenen bir işe alımcı ile ilişki kurmanız kolaylaşıyor. Örneğin, Twitter'da binlerce takipçisi olan biri, işten çıkarıldığını ve finans alanında iş aradığını yazınca, ona yardım etmek isteyen takipçilerinden iş ve proje teklifleriyle karşılaşıyor. Tabi bu tekliflerin kişinin sosyal network'te oluşturduğu güven ve prestijle direkt ilgisi var.

4. Linkedin

Linkedin, eleman ve iş arama alanında en önemli sosyal medya kaynağı. Öncelikle ücretsiz ve en üst düzey yöneticilerin bile dahil olduğu bir kalifiye çalışan veritabanı niteliğinde. Linkedin'de şirket ve işe alım uzmanlarının dikkatini çekebilmek için yüzde 100 tamamlanmış bir profil oluşturmak gerekli. Diğer arama motorlarındaki gibi, anahtar kelimelerin seçimi kişiyi daha fazla aramada gündeme getiriyor. Profesyonel özgeçmiş ve hedeflerin yazıldığı bölümde kişinin deneyimlerini, projelerini ve gerçekleştirmeyi hedeflediklerini açıkça belirtmesi, aramalarda doğru işvereni çekmesi açısından önemli.

Ayrıca, müdür ve çalışma arkadaşlarının görüşlerini belirttiği tavsiye mektupları da iş başvurularında büyük fark yaratıyor. Linkedin'de network'unu geliştirmek, email adres defterindeki kontaktları, müşterileri ve çalışma arkadaşlarını Linkedin'e davet ederek mümkün. Kontaktların kontaktlarını da içine alan network ile ulaşılabilen profesyonel sayısı her gün artıyor ve yeni iş fırsatları doğuyor. Bugün farklı sektörlerden 40 milyonun üzerinde profesyonelin Linkedin'de profili var. Binlerce işe alım uzmanı, halihazırda çalışan ve aktif olarak iş aramayan yetenekleri takip ederken, iş arayan yeni mezunlar veya iş değiştirmek isteyen profesyonellere de fırsatlar sunabiliyor. Birçok işveren, belli pozisyonlar için yazılı basın veya web bazlı kariyer portalları yerine sadece Linkedin'de ilan vermeyi tercih ediyor.

5. Facebook

Facebook 250 milyon kullanıcısıyla en büyük sosyal network. Profesyonel kullanımı sosyal amacının ardında kalsa da, kurumsal işe alım uzmanlarının ve kafa avcılarının, özgeçmiş kontrolü için sıklıkla başvurdukları bir platform Facebook.

Careerbuilder.com sitesine göre, beş işe alımcıdan biri adayların özgeçmişlerini Facebook'tan kontrol ediyor. Dolayısıyla, birçok kişinin Facebook'ta arkadaş ortamında paylaştığını düşünerek paylaştığı bilgiler, resimler ve videolar, kişilerin işe alınmasında son sözü söyleyebiliyor.

Sosyal Medya ile İş Yaratmak

Sosyal medya; iş yapma alışkanlıklarını, başarı kriterlerini ve bunun bir sonucu olarak doğru iş ortağı seçmeyi kökünden değiştiriyor. Sosyal medyada şirketlerin bulunması şirketin büyüklüğünden ve iş alanından bağımsız olarak önem kazanıyor. Pazarlama, müşteri ilişkileri ve Pazar araştırması gibi konularda sosyal medyanın kullanımı, şirketi hem daha etkin kaynak kullanımına ve maliyet kısmaya, hem de müşterileriyle birebir etkileşime sevk ediyor.

Şirketler, bu alanda iş yapmak için, dışardan servis almak veya sosyal medya stratejisti olarak birini işe almak arasında tercih yapmaya gidiyor. Burada önemli olan, kişinin sosyal medya alanında başarısını bu alanda çalıştığı yıllara göre değil, başarılı network kurma, kişisel veya kurumsal marka oluşturma ve yatırım geridönüşünü ölçmesi gibi sonuç odaklı bir yaklaşımla değerlendirmek. Bir şirketin sosyal medyanın avantajlarını öngörebilmesi için, marka oluşturma/markalaşma, müşteriyle etkileşim, pazar bilgisi, potansiyel müşteri bulma, en iyi çalışanı takıma katma ve en önemlisi coğrafi sınır tanımama gibi alanların şirkete, satışlara ve marka değerine getireceği katkıları tartması gerekiyor.

Financial Times'tan Medya ve Teknolojiye Özel Sosyal Medya

Financial Times, gazetenin etkinlikleriyle konferanslarını yeni bir sosyal network ile biraraya getirmeyi planlıyor. Kullanıcı dostu, basit, efektif ve güvenli bir sistemde web bazlı networking imkanı sağlayacak bu site; dijital, mobil medya ve telekomünikasyon sektörlerindeki üst düzey yönetimin aynı platformda buluşturulmasını hedefliyor. Bu özel sosyal network'e bir senelik üyelik ücreti 2.000 £. Üyeliğin içinde, FT Global konferans ve etkinlik serilerinden birine ücretsiz katılım, diğer etkinliklere ise yüzde 20 indirimli katılım mümkün. Ayrıca, yüzyüze networking etkinliklerine davetli oluyor ve bir senelik gazete aboneliğine de hak kazanıyorlar.