”İspanya'ya güveniyoruz”
Davutoğlu, Türk dinamizminin, ekonomik dengesizlikler ve gelecekteki nüfus ile ilgili meydan okumalar açısından AB’ye “stratejik bir opsiyonu” sağladığını belirtti
MADRİD - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türk dinamizminin, ekonomik dengesizlikler ve gelecekteki nüfus ile ilgili meydan okumalar açısından AB’ye “stratejik bir opsiyonu” sağladığını belirterek, Türkiye’nin AB üyeliğine destek konusunda İspanya’ya olan güvenine vurgu yaptı.
Yılın başında AB Dönem Başkanlığı’nı üstlenecek olan İspanya’yı ziyaret eden Ahmet Davutoğlu, İspanya’nın en büyük gazetesi El Pais’de yer alan “İspanya ve Türkiye’nin AB’ye Katılımı” başlıklı makalesinde Türkiye ile İspanya arasındaki ilişkilerin anlamı ve önemine vurgu yaptıktan sonra “Uzun ortak tarihi sayesinde İspanya, Türkiye’nin AB’ye girmesinin yarattığı potansiyeli tam olarak kavradı” dedi.
Avrupa liderlerinin, AB’yi, 21. yüzyıldaki meydan okumalar için hazırlamaya istekli olduklarını kanıtlamak için olağanüstü fırsatlarının bulunduğunu belirten Davutoğlu, AB’nin yerine getirmesi gereken iki görev olduğunu, bunları da Lizbon Antlaşması'nı sorunsuz bir biçimde uygulanmaya koymak ve kamuoyunu, başta Türkiye olmak üzere, genişleme lehinde harekete geçirmek olarak sıraladı.
"Türkiye'nin Avrupa kimliğinin hala sorgulanması şaşırtıcı"
Davutoğlu, Türkiye’nin Avrupa kurumları üyeliğine işaret ederek “Türkiye ile AB arasında ilişkilerin kurulmasından 50 yıldan sonra ülkemizin Avrupa kimliğini hala sorgulayanların bulunduğunu görmek, şaşırtıcıdır” diye yazdı.
Var olan meydan okumalar ve fırsatların karşısında Türkiye’nin AB üyeliğinin yaratacağı katma değere odaklanma gereğini vurgulayan Davutoğlu, finansal kriz, enerji güvenliği, yasa dışı göç, salgınlar, iklim değişikliği, organize suç, Müslüman ve Batılı toplumları arasındaki karşılıklı anlayış eksikliği, aşırılık ve terörizm gibi meydan okumalara dikkat çekerek, “Türkiye’nin AB’ye tam üye olarak girmesinin önemli bir fark oluşturabileceği”nin de belirtti. Davutoğlu şöyle devam etti:
"Ülkemiz, Birliği güçlendirmeyi arzu ediyor"
“Eğer Ortadoğu, Kafkaslar veya Balkanlar gibi bölgeleri, yada Afganistan ve Pakistan gibi durumları düşünürsek, tümünde Türkiye olumlu bir güç oluşturuyor. Dış politikamızın ana amacı, daima, her yerde barışın, istikrarın ve refahın korunması oldu. Demokrafik nitelikleri ile birlikte, giderek artan Türk dinamizmi, AB’ye ekonomik dengesizlikler ve gelecekteki nüfus ile ilgili meydan okumaların çözümü açısından stratejik bir opsiyon sağlıyor. “
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye’nin AB’ye tam üye olduğunda üzerine düşen sorumlulukları üstleneceğini ancak bu aşamada “ahde vefa” ilkesini ve AB’nin inandırıcılığını zedeleyen çeşitli siyasi engellerle karşılaştığını vurguladığı makalesinde Türkiye’nin AB üyeliğinin hemen gerçekleşmeyeceğini ancak zamanı gelince Türkiye’ye AB’nin geri kalan bölümü ile eşit kriterler ve kuralların uygulanacağını, bunun da tüm tarafların yararına olacağını kaydetti. Davutoğlu şöyle devam etti:
“Kimi ülkeler için Türkiye’nin (AB’ye) girmesi, bazı sorunlar yarattığının farkındayız. Ancak, ülkemiz, Birliği güçlendirmeyi arzu ediyor ve müzakereler bittiğinde Türkiye’nin AB’nin bir parçası olmasının avantajlarının anlaşılacağından ve daha iyi takdir edileceğinden eminim. İspanya’nın ilke olarak ve geleceğin vizyonu ile aldığı pozisyona büyük önem veriyoruz. Liderlerinin yapıcı ve geniş ufuklu yaklaşımı nedeniyle İspanya’ya ve Türkiye dahil, tüm Avrupa’nın yararına, örnek oluşturacak biçimde AB’ye başkanlık edeceğine güveniyoruz.”
"İspanya'dan teşvik edici faaliyetlerde bulunmasını bekliyoruz"
Ayrıca Bakan Davutoğlu, 2010'un ilk yarısında AB dönem başkanlığını üstlenecek İspanya'dan "Türkiye'nin AB üyeliğini Avrupa'da teşvik edici faaliyetlerde bulunmasını" beklediklerini söyledi.
Resmi ziyaret için İspanya'nın başkenti Madrid'de bulunan Davutoğlu, Türk basınına yaptığı açıklamada, Türkiye'nin AB üyeliğini destekleyen İspanya'nın dönem başkanlığından diğer beklentilerini, "Türkiye'nin AB ile müzakere fasıllarının açılmasında karşısına çıkarılan teknik sorunların ortadan kaldırılması ve yeni fasılların açılması", "Avrupa içinde Türkiye'nin üyeliğine ilişkin katkılar sağlanması", "AB'nin KKTC'ye yönelik ambargonun kaldırılması gibi taahhütleri yerine getirmesi ve daha tarafsız olması için çalışması" diye sıraladı.
Davutoğlu, Fransa'nın gündeme getirdiği Orta Doğu için yeni bir konferans düzenlenmesi önerisiyle ilgili bir soruyu yanıtlarken de, "Biz, olaya barış perspektifiyle bakıyoruz ve bu yüzden Orta Doğu'da iyi niyetli yapılan her açılımı destekleriz. Gazze savaşından sonra Şarm El Şeyh kentinde yapılan toplantının ardından 8 ay geçti, ama Gazze'de aynı felaket, sorunlar devam ediyor. Hedefini tam belirlememiş ve tam destek almamış konsferanslar, toplantılar, gereksiz hayal kırıklıkları yaşatabiliyor. Biz Türkiye olarak Obama'nın da Orta Doğu politikasını destekliyoruz. Fransa'nın da böyle bir girişimi olursa bunu da destekleriz" açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin "her iki tarafın da açık olması halinde" İsrail ile Suriye arasında yeniden bir arabuluculuğa hazır olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Türkiye, bu arabuluculuğu prestij için veya bir taraf adına barış istemek için yapmıyor. Konuya tamamen bölgesel barış kapsamında bakıyor" şeklinde konuştu.
Bu arada, İspanya'ya resmi ziyarette bulunan Davutoğlu, programında olmadığı halde, Kral Juan Carlos tarafından da kabul edildi.
Madrid'deki temaslarını tamamlayan Davutoğlu, akşam saatlerinde Barcelona'ya geçerek burada Türkiye Başkonsolosluğunun açılışını yapacak.