İşte 5G'nin hayatımızda yaratacağı farklar

Didem ERYAR ÜNLÜ 

Veri tüketimindeki inanılmaz artış, yeni teknik çözüm ihtiyacını artırıyor. Arkamıza dönüp bakacak olursak, geçtiğimiz 30 sene içinde 1G'den, 3G'ye geçtiğimizi görüyoruz.

1981'de kullanıma giren 1G, ilk nesil kablosuz telefon teknolojisi olarak tanımlandı. Bu teknoloji, hücresel ağ sistemi kullandı. Analog veri akışı teknolojisi kullanan 1G’nin en büyük eksikliği veri iletişimi sağlamaması ve telefon görüşmelerinin diğer kişiler tarafından dinlenmesini engelleyememesiydi. Bu sorunlar, 1992’de 2G ile aşıldı. 2G’nin getirdiği en büyük yenilik, analog veri yerine, sayısal veri kullanımını sağlaması oldu. 

2001'den bu yana ise mobil cihazlarla interneti birbirine bağlayan ve akıllı telefonların gelişimini sağlayan 3G teknolojisi kullanılıyor.

NTT Docomo firması tarafından 1998 yılında Japonya'da duyurulan 3G teknolojisi, 2002'de ABD'de; 2003'ten itibaren Avrupa'da kullanılmaya başlandı.

3G, Türkiye'de 2009 yılında kullanıma girdi. 3G, yani üçünü nesil teknolojisinin, 2G'ye göre getirmiş olduğu en büyük yenilik, iletimin ses yerine veri odaklı olmasıydı.

NTT Docomo, 2004 yılında 4G'ye bağlı LTE teknolojisini duyurdu. 2009'da ilk 4G testi dünyanın önde gelen telekomünikasyon şirketlerinden biri olan Verizon tarafından yapıldı.ABD'nin Boston ve Seattle kentleri arasındaki test başarıyla tamamlandı. ABD ve Güney Kore'de oldukça yaygın olan 4G, Avrupa'da da kullanıma girmeye başladı.

4G, kablosuz telefon teknolojisi anlamına geliyor. Diğer GSM standartları gibi hücresel bir ağ sistemi kullanması ve üçüncü nesilde ortaya çıkan kapsama alanı sorunu başta olmak üzere bazı sorunları çözmesi bekleniyor. 4G, veri indirme hızını 3G'nin on katına çıkartıyor.

4G’yi görmeden 5G’ye geçtiler bile

Bu arada 4G tam olarak yerleşmeden, telekomünikasyon şirketleri ve araştırmacılar 5G'ye odaklanmaya başladılar bile. Bunun nedeni, veri tüketimindeki inanılmaz artış; her bir yeni ürünü veya teknolojiyi hızla kabullenmemiz ve bu yeniliklerin kolaylıkla hayatımızı değiştirebilmesi olarak sıralanabilir.

Akıllı cep telefonları sayesinde artık harita kullanmıyoruz; CD doldurmuyoruz; haberleri telefondan okuyoruz;  telefonda oyun oynuyoruz; bankaya telefondan gidiyoruz; konser biletlerimizi telefondan alıyoruz. Peki, neredeyse ihtiyacımız olan her şeyi telefon ve tabletler üzerinden yapabilirken, 5G teknolojisi ne işe yarayacak?

La Nouvelle Observateur’e göre, uzun bir sürecin başında olan araştırmacılar da kendilerine bu soruyu soruyorlar. Samsung, Huawei ve Ericsson, 5G sürecinin en hareketli isimleri arasında. Dergiye açıklamalarda bulunan Ericsson Mobil Ağlar Direktörü Hanna Maurer Sibley, veri artışının inanılmaz boyutlara geldiği bir süreçte, telefon operatörlerinin bu trafiği en iyi şekilde taşımak zorunda olduklarını söylüyor.

Sibley, “TV yayınlarını veya HD filmleri, metro istasyonlarında veya otobüs duraklarında canlı seyretmek veya sürekli olarak müzik dinlemek istiyorsak, verilerin geçtiği hatların gitgide büyümesi gerekir” diyor.

Akıllı cihazların pil ömrünün daha uzun olması ve çevremizdeki tüm nesnelerle iletişime geçebilmesi de, tüketici beklentisinin olmazsa olmazları.

Multi-hop

Fakat, 5G’nin getirmesi planlanan yenilikler oldukça farklı.

Hedeflerden birisi, veri alışverişinin doğrudan kullanıcılar arasında yapılması ve böylece ağların tıkanmasını engellemek. Bu yönteme, “multi-hop” adı veriliyor. Örneğin, bir arkadaşınız, sizin aramakta olduğunuz bir filmi izliyor. Filme ulaşmak için operatöre bağlanmak yerine, arkadaşınızın tabletine bağlanıyorsunuz.

Üzerinde çalışılan bir diğer yenilik de, birbirine bağlanan elektrik ağları sayesinde internete ulaşmak. Sibley’e göre, 5G, 2020 yılına doğru hazır olacak.

Evlerimizi, mutfak eşyalarımızı uzaktan kontrol etmeye alışacağız. Daha sonra, internet sayesinde birbiriyle konuşabilen otomobillerimiz olacak. Bu otomobiller tek başlarına ilerleyebilecekler; diğer otomobillerle iletişim içinde olduklarından, kazalar önlenecek. Bu da 5G’nin her yeri, mükemmel bir şekilde kapsaması anlamına gelecek. En küçük bir hata, büyük felaketlere yol açabilecek.