İşyerlerinde sendikal faaliyet
Rıza EROĞLU / PwC İş ve Sosyal Güvenlik Hizmetleri Kıdemli Danışman
Mecliste kabul edilen ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak Resmi Gazete'de yayımlanan Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası ile daha önce iki ayrı yasada düzenlenen sendikalar ve toplu iş sözleşmelerine ilişkin hükümler tek çatı altında birleştirilmiştir.
Bu yazımızda yeni yasanın işletmeler açısından getirdiği önemli değişiklikleri kısaca ele almaya çalışacağız.
Üyelik yaşı
İş Yasası'ndaki asgari çalışma yaşına paralel olarak 15 yaşını dolduran ve işçi sayılanlar işçi sendikasına üye olabileceklerdir. Burada çalışanların işçilik niteliği önemlidir. Meslek Eğitim Kanunu'na tabi olarak işyerlerinde çalışan çırak ve stajyerler bulunmaktadır. Bunların önemli bölümü 15-18 yaş aralığındadır. İşçi niteliği olmayan çırak ve stajyerlerin sendikalı olması Yasa gereği mümkün değildir.
Aynı işkolunda ayrı işyerlerinde birden fazla sendikaya üye olma
İşletmelerde part-time çalışan işçiler daha önce aynı işkolunda farklı bir işyerinde daha çalıştıklarında işyerlerinden sadece birinde sendika üyesi olabilmekteydiler. Aynı işkolunda ve aynı zamanda, farklı işverenlere ait işyerlerinde çalışan işçilerin birden çok sendikaya üye olmalarına izin veren düzenleme ile özellikle part-time (kısmi süreli) çalışan işçilerin farklı sendikalara üye olmalarının önü açılmıştır.
İşyerlerinde sendikal örgütlenme
Bir kısmı önceki düzenlemeyle paralel olan sendika özgürlüğünün güvencesi konusunda en önemli değişiklik sendikal nedenle fesih halinde öngörülen sendikal tazminattır. Buna göre sendikal nedenle iş sözleşmesinin feshi halinde işçi 4857 Sayılı Yasa'nın 18, 20 ve 21'inci madde hükümlerine göre dava açabilecektir.
Bu ifade, 30 işçiden daha az işçi çalıştırılan işyerlerinde, sendikal nedenle iş akdinin feshinde sendikal tazminat talep edilemeyeceği anlamına gelmektedir.
Madde metninin sonunda ki "İşçinin 4857 sayılı Kanun'un yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez" hükmü, işe iade davası açma hakkı bulunmakla birlikte dava açmayan işçinin ayrıca sendikal tazminat talebinde bulunabileceğini ifade etmektedir.
Toplu iş uyuşmazlıklarının çözümünde özel hakeme başvurma
İşletme ve işçi sendikası anlaşarak toplu hak ve çıkar uyuşmazlıklarının her safhasında özel hakeme başvurabilir. Toplu çıkar uyuşmazlıklarında taraflar özel hakeme gidileceğine ilişkin yazılı anlaşma yaparlarsa bundan sonra özel hakem kararları toplu iş sözleşmesi hükmünde olacaktır. Ayrıca toplu iş sözleşmesine, taraflardan birinin başvurusu üzerine özel hakeme gidileceğine ilişkin hükümler konabilecektir.
Eski Sendikalar Yasasında da yer alan düzenlemeye rağmen özel hakem, işyerleri ve sendikalar tarafından yeterince başvurulan bir uzlaşma kurumu değildir. Ancak taraflar arasında doğabilecek uzlaşmazlıklarda özel hakeme başvurmak, uzlaşmazlığı hızlı ve doğru bir şekilde çözmek için her zaman uygulanabilecek bir yöntemdir.
Grev ve grev yasağı bulunan işyerleri
Yeni yasada kanuni grev, toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde işçilerin ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını korumak veya geliştirmek amacıyla Kanun hükümlerine uygun olarak yapılan grev olarak tanımlanmıştır.
Tanımdan yola çıkacak olursak toplu iş sözleşmesi süreci dışında yapılan grevler kanunsuz grev sayılacaktır. Yasaya göre, kanun dışı grev yapılması işverene, grev kararını alan, greve katılan ya da katılmaya teşvik eden işçilerin iş sözleşmelerini haklı nedenle fesih hakkı tanımaktadır. Paralel bir düzenleme ile kanun dışı lokavt yapılması halinde işçiler iş sözleşmelerini haklı nedenle feshedebilirler.
Yeni yasada eski Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası ile paralel olarak bazı sektörlerde grev yasağı getirilmiştir. Doğalgaz, elektrik, petrol üretimi, dağıtımı, tasfiyesi, petrokimya ve bankacılık hizmetlerinde grev ve lokavt yapılamayacağı hüküm altına alınmıştır.