İzmitli genç işadamından 'bilişim'e önemli kaynak
KOCAELİ'DEN / Mehtap AKBAŞ ÇİFTCİ
İzmit Genç İşadamları Derneği (İZGİAD) yaklaşık 4 aydır bilişim sektörü ile ilgili hummalı bir kitap çalışmasının içerisindeydi. Proje Koordinatörlüğünü başkan Nurhayat Güldüren ile Aydın Saraç'ın yaptığı çalışma nihayet tamamlandı. Öncelikle belirtmeliyim ki bilişim sektörüne yönelik böylesine kapsamlı bir araştırmanın Kocaeli'nden çıkması son derece şık oldu. Çünkü, Kocaeli'nde GOSB, TÜBİTAK ve Yeniköy olmak üzere 3 tane teknopark mevcut. Amerika'daki gibi bir teknoloji üretim merkezi yani Silikon Vadisi ise yine burada kurulacak.
İşte İZGİAD tam da bu süreçte sektör temsilcilerinin nelere dikkat etmeleri gerektiğini, fırsat ve tehditleri, sektörün güçlü ve zayıf yanlarını tespit edip, hepsini bir kitapta toplamış. 3.3 trilyon dolarlık dünya bilişim pazarında sadece yüzde 0.8'lik paya sahip olduğumuz düşünülürse, bu kitap sayesinde öğrenilecek çok şey var demektir. Hafta sonu okuduğum kitapta en fazla gözüme takılan ayrıntı bilişimde inovasyon oldu. İş dünyasında sıkça duymaya başladığımız bu süreç sayesinde dünyada birçok şirket hiç sermaye koymadan dahi milyar dolarlık servetlere sahip oluyor. Avrupa Komisyonu Rekabetçilik Kurulu verilerine göre de inovasyon dünyada artan bir hızla yayılıyor, evrenselleşiyor haliyle bu da daha fazla yaratıcılık istiyor. Dikkat edilmesi gereken ürün, süreç, pazarlama ya da organizasyonel anlamdaki çalışmaları buluşla karıştırmamak gerekiyor. Çünkü yaratıcı fikir beraberinde bir başarı getirmemişse 'inovasyon' olarak kabul edilmiyor. Zira tarih boyunca birçok önemli fikir ürün ya da hizmete dönüşemeden yok olup gitti.
İZGİAD'ın tanıtım töreninden sonra tanışma ve sohbet etme fırsatı bulduğum TÜGİK Başkanı Erkan Güral'a göre de gelecek inovasyonda. Güral, özellikle son dönemde artan KOSGEB ve kalkınma ajanslarının sağladığı kredilerin özellikle KOBİ'ler için son derece faydalı olacağını düşünüyor. İZGİAD'ın imza attığı bu projede buna güzel bir örnek.
Bu arada Erkan Güral'le ilgili birkaç dipnot…
Aslen Kütahyalı olan Erkan Güral, 50 yıllık sanayici bir ailenin 3. kuşak temsilcisi. Porselen, seramik, turizm, ambalaj, cam sofra eşyaları gibi alanlarda faaliyet gösteren şirketlerinde yönetim kurulu üyesi. Bu mesainin haricinde dernekler, sivil toplum örgütleri ve sosyal sorumluluk alanlarında çok daha yoğun bir koşuşturması var. İstanbul ve memleketi Kütahya arasında sürekli mekik dokuyor. Tüm bunlara yetişebiliyor olması zamanı iyi yönettiği şeklinde yorumlanabilir. E tabi hızı seven otokrosçu bir işadamı için bu çok zor bir meziyet olmasa gerek.
Birkaç saatlik izlenimime göre TÜGİK Başkanı'nın en belirgin özelliği temkinli ve pozitif yapısı. Hükümetin ve Merkez Bankası'nın bir süredir uyguladığı daraltıcı para politikaları ile yurtdışındaki siyasi gerginlikler Erkan Güral'ın 2012'ye iyimser bakışını olumsuz etkilememiş. O Türkiye'yi bu yarışta açık ara lider görüyor. Kendi şirketlerinde 'kriz' kelimesini yasaklamış. Kriz dönemlerinde ayakta kalmak elbet zor. Böyle zamanlar için Erkan Güral'ın işadamlarına tavsiyesi ise; inovasyon ve yüksek moral.