Jandarma, İçişleri Bakanlığı'na bağlanıyor
İçişleri Bakanı Ala, "Jandarmanın yapısı da Emniyet Genel Müdürlüğü gibi olacak; atama da bizde olacak" dedi.
İçişleri Bakanı Efkan Ala, jandarma teşkilatının yapısının da Emniyet Genel Müdürlüğü gibi olacağını, jandarmadaki atama yetkisinin de İçişleri Bakanlığı tarafından yürütüleceğini söyledi.
Ala, NTV canlı yayınında FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Program sırasında, Ala'nın Meclis'te 65. Hükümet Programı okunurken olası bir darbe girişimine yönelik yaptığı konuşmanın görüntülerine yer verildi. Ala'nın konuşmasında "Darbe olursa, tankların üzerine çıkarız." dediği görüldü.
Tehlikenin geçip geçmediği yönündeki bir soru üzerine Ala, "Tehlike tamamen ortadan kalkmadı, onu söyleyelim. Hızlı kararlar alıyoruz, inşallah bu kararları çok hızlı biçimde alıp, uyguladıktan sonra ortadan kalkar." ifadesini kullandı.
Ala, Türkiye'de hiç kimsenin bir darbe teşebbüsüne fırsat vermeyeceğinin altını çizerek, 2002'den beri insanların hayatını kolaylaştıracak inanılmaz reformlar yapıldığına dikkati çekti.
"Türkiye'yi geriye götürecek böyle bir saçmalığa kim izin verir?" diyen Ala, millete inançlarının tam olduğunu söyledi.
Bakan Ala, "O zaman az bile söylemişiz. Milletimiz hem tankın üstüne çıktı hem de tankın önüne yattı. Şehitlerimiz oldu. Onlar bütün milletin şehitleri, dünya döndükçe o şehitlerimizin adı anılacak. Ne hayasızlıktır şu yapılan. İnanın ifade etmekte güçlük çekiyorum. Yatacak yerleri yok bunların. Bu nasıl bir ihanettir, nasıl bir saçmalıktır? Türkiye'yi bu hale düşürmeye kimin ne hakkı, haddi var?" diye konuştu.
Kayıp asker ve mühimmat iddiaları
Kayıp asker ve mühimmat iddialarının sorulması üzerine Ala, programa gelmeden önce Genelkurmay Başkanlığı ile bir görüşme yaptığını bildirdi. Ala, şöyle devam etti:
"Şu anda kayıp asker değil de kaçaklar var. Yani, soruşturma açılmış, yakalama kararı verilmiş, dolayısıyla gözaltına alınması gerekirken henüz gözaltına alınmamışlar var. Mesela, Muğla'da Sayın Cumhurbaşkanımızın otelini basmaya gidenler 36 kişi. Bunlardan 19'u yakalandı, 17'si de aranıyor. Bunun gibi. Her gün birkaç tanesi daha yakalanıyor. Yurt dışına çıkmak isterken, başka yerde sivil araçla dolaşırken yakalanıyor. Biz tabii onun da bazı tedbirlerini başından beri aldık. Bugün (dün) itibariyle 10 bin 856 kişinin pasaportunu iptal ettik. Bunun yaklaşık 10 bini kamu görevlisi. Yeşil pasaport, hizmet pasaportu sahibi."
Efkan Ala, şehit ve yaralı sayısı hakkında bilgi verirken, bu kişilerin haklarının ne yapılsa ödenemeyeceğini söyledi.
Ala, "Şu an itibariyle 246 şehidimiz var, yaralımız 2 bin 185 kişi. Şu ana kadar gözaltında 10 bin 607, tutuklu 4 bin 496 kişi var." dedi.
OHAL neler getirecek?
OHAL'in neler getireceğine yönelik bir soruya karşılık Ala, "Vatandaşın hayatında hiçbir değişiklik olmayacak, merak etmesinler. Şu ana kadar da bu görüldü zaten. Çünkü, eskiyle karıştırmayalım. Biz olağanüstü hali devleti düzene sokmak için yaptık. Yani devlet kurumlarına olağanüstü hal ilan ettik, milletimize değil. Eskiden halkı hizaya çekmek için ilan edilirdi, oysa biz devleti düzene sokmak için olağanüstü hal ilan ettik." şeklinde konuştu.
Ala, bir daha böyle bir teşebbüse kalkışılmaması ve gerekli tedbirleri almak için OHAL ilan edildiğini yineledi.
Hükümetin kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi aldığını anımsatan Ala, "Bir de bu konuya münhasır, darbe teşebbüsünde bulunan bu alçakların gözaltı süresi. Bunların düzenlemesi yapılacak, belki ihtiyaç duyar yargımız. Ayrıca birçok soruşturma devam ediyordu. Bu soruşturmalardaki tabii ciddi bulunan kamu görevlilerinin soruşturmalarını hızlandırma bakımından da çok etkili soruşturma yapma imkanı sunabilecektir." açıklamasında bulundu.
Ala, OHAL'in hükümete bir takım imkanlar verdiğini yinelerken, bunları kullanıp kullanmamada takdirin hükümette olduğunu söyledi.
Doğrudan alınan bir yetki olmadığını vurgulayan Ala, "Sıkıyönetimin aksine sivil idareyi güçlendiren bir hal tarzı. Bu da onun için ilan edildi. Burada hükümetin daha hızlı inisiyatif almasını sağlayacak imkan veriyor. Vatandaşımız müsterih olsunlar, zaten hepsi sokakta. Biz vatandaşımızın hayatında hissedilmeyecek biçimde bu süreci yöneteceğiz. İnşallah iyi zamanda iyi neticeler alınır." dedi.
Hükümet kanadından yapılan "Darbe girişimi Türkiye'yi işgale hazır hale getirecekti." açıklamalarının sorulması üzerine ise Ala, "Onlar, bunları kullananların projesidir. Bunlar kendileri kullanılmaya en müsait yapı." değerlendirmesinde bulundu.
Efkan Ala, bütün siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve medyanın tamamının darbe girişimine karşı durduğunu anımsatarak, şunları söyledi:
"Türkiye nadiren bir işgal karşısında ancak bu kadar bir şeye karşı durur. Şimdi topyekun bir karşı duruşun olduğunu düşünün. Türkiye razı olmayacaktı böyle bir şeye. Allah muhafaza gerçekleşme durumunda ne olurdu? Bütün bu kesimler harekete geçip, bu sefer de Türkiye ne hale gelirdi? Kaotik bir ortam. İşte Suriye gibi. Kültürel olarak Türkiye müthiş bir kaotik ortama girerdi. Bu kadar ihanet, dilimiz varmıyor. Yutkunuyoruz. Eğer başarılı olsa bu alçaklar, 'Türkiye şöyle şöyle olabilirdi.' demek için onlarca cümle geçiyor kafamdan, onları dile getiremiyorum. Yüreğim yanıyor. Bu ne rezalettir?"
Muhafız alayı ve yaverlik uygulaması
İçişleri Bakanı Ala, Cumhurbaşkanlığında muhafız alayı ve yaverlik uygulanmasının tekrar ele alınıp alınmayacağı yönündeki soru üzerine, bu konuların ele alındığını ifade etti.
Kimsenin darbe teşebbüsünü aklından geçirmeyeceği bir sistemin inşa edilmesi gerektiğini belirten Ala, "İstihbaratı elbette gözden geçireceğiz. Ama istihbaratı gözden geçirdiniz. Ne işe yarar? Sürekli 'Darbe oluyor.' diye istihbarat getirirse... Demek ki orada bir sorun var. 'Darbe oluyor.' diye istihbarat nereden gelecek, nerede darbe imkanı varsa, darbe imkanını oradan kaldıracaksın." diye konuştu.
"Mekanize Hazırlık Tugayı'nın Ankara'da ne işi var? Kaçıncı kez bu, bir şey olduğunda tankları yürütüyorlar." ifadelerini kullanan Ala, AK Parti'nin her krizden millet menfaatine bir fırsat çıkardığını söyledi.
Sürecin, yeni bir kurumsal mekanizma ihtiyacı hissettirip hissettirmediğinin sorulması üzerine Ala, yeniden yapılanma ihtiyacı bulunduğunu dile getirdi.
Ala, "Yeni kurumlar da olabilir. Belli kurumlarda toplanmış güç tekelini kesinlikle bölmek lazım. İstihbaratın da belki çeşitli biçimlerde yeniden ele alıp, çeşitlendirmek lazım. Bunların hepsini yapacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Kurumları küstürmemek ve kurumlarla diyalog içinde işleri yürütmek geleneğinden dolayı birçok şeyin geciktiğine işaret eden Ala, kurumların gelenekleriyle toplumun talepleri arasında çoğu kez uyum olmadığını dile getirdi.
Efkan Ala, darbe teşebbüsü sonrası kritik yerlerin korunması için yeni tedbirler aldıklarını da bildirdi.