Kalın: Afrin'i ikinci Kandil yapmaya çalışıyorlar

YPG'nin sivillerin çıkışını engellediğini söyleyen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, YPG/PYD'nin Afrin'i ikinci bir Kandil yapmaya çalıştığını ifade etti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen basın toplantısında konuştu.

Kalın, "Sahada son derece dinamik gelişmeler yaşanıyor. MİT'in sahada ÖSO'nun koordinasyonu noktasında yoğun bir çalışması olduğunu hatırlatmak isterim. Zaman zaman Afrin operasyonunun DEAŞ ile mücadelede dikkati dağıttığı şeklinde beyanların geldiğini görüyoruz. Bu mücadele DEAŞ ile mücadele için engel değildir. Batılı ülkeler için de bir samimiyet testidir" dedi.

"Amaç Suriye topraklarının bütün terör örgütlerinden temizlenmesidir. Müttefiklerimizden beklentimiz bu yöndedir. Burada özellikle son günlerde gündeme gelen sivillerin Afrin'den çıkartılması konusunda YPG'nin bir takım engelleri var" diyen Kalın şu ifadeleri kullandı:

"Dün, BM Sözcüsü de bunu kayda geçirdi. YPG/PYD Afrin'i ikinci bir Kandil yapmaya çalışmaktadır. Hamdolsun bu müdahale ile Afrin'in ikinci bir Kandil olması engellenmiştir. PYD/YPG terör örgütünün Afrin'deki sivillerin çıkmasını engellemeye çalışmasını da bilmek lazım. Afrin'e eleştiriler getirmek yerine müttefiklerimizin YPG'nin savaş suçu ihlallerini dikkate alması gerekir. Münbiç'ten bir grup YPG'linin Afrin'e kaydırılması ile ilgili uyarılarımızı yaptık. Mutlaka devreye girmesi beklenir müttekilerimizden. Biz sahada gerekli tedbirleri almış bulunuyoruz. İstedikleri kadar güç kaydırmaya çalışsınlar. Kararlılığımız tamdır. Buradan YPG/PYD terör örgütünün de bir takım dersler çıkartması gerekir."

"Erdoğan Ruhani ile görüşecek"

Doğu Guta'da yaşanan hadiseler hakkında da konuşan Kalın, "BM kararı çerçevesinde 30 gün boyunca bir ateşkes ilan edilmişti. Son 10-12 günde yaşanan hadiseler bunun tam manasıyla uygulanmadığını gösteriyor. Yoğun bir diplomasi girişimini tekrar başladılar. Bugün öğleden sonra sayın Ruhani ile bir görüşmesi olacak Cumhurbaşkanımızın. Doğu Guta bağlamında şunun altını da çizmek isterim. Cumhurbaşkanımızın diplomasi çalışmaları çerçevesinde bütün imkanları netice almak için seferber etmiş durumdayız" diye açıklamada bulundu.

Kalın'ın konuşmalarından diğer satırbaşları şu şekilde:

- Birkaç gündür yola çıkmış olan Vicdan Konvoyu çalışması,  bir sivil toplum girişimi olarak ortaya çıktı. Bu konvoy da yarın Hatay'a gidecek. Farkındalık için bir çalışma yapacaklar. Bu gruptan bir heyeti de Cumhurbaşkanımız biraz sonra kabul edecek. Bu yönde yapılan çalışmaları bundan sonra da destekleyeceğimizi ifade etmek isterim. Doğu Guta'dan çıkacak diğer yaralıların sivillerin tedavisi ile ilgili gerekli hazırlıkları yapmış bulunuyoruz.

- Cumhurbaşkanımızın bundan sonra da Afrika ziyaretleri devam edecek. Bugüne kadar Cumhurbaşkanımız 26 ülkeyi ziyaret etti. Afrika'yı en çok ziyaret eden dünya lideridir. Amacımız bu ilişkileri daha da geliştirmek. Bundan sonra da yoğun temasımız ve işbirliğimiz devam edecek. 

- 26 Mart'ta Varna'da Türkiye-AB zirvesi gerçekleştirilecek. Cumhurbaşkanımızın da iştirakleri ile vize, mülteci yardımları, yeni fasılların açılması ve diğer konular etraflı bir şekilde ele alınacak. AB'nin üzerine düşen bir takım yükümlülükler var. AB'den kaynaklanan çok ciddi gecikmelerin olduğunu biliyoruz. ikinci 3 milyarın daha hızlı aktarılması konusunda biz çalışmalarımızı tamamladık. Fonlarla Suriyeli mültecilere ulaştırılması için gerekli çalışmaları yapmaya devam edeceğiz. Alman resmi makamlarının yaptığı açıklamada, Almanya'da Müslüman bireylere ve mekanlara yapılan saldırının 950 civarında olduğu tespit edildi. Bu çok endişe verici bir sayıdır. Günde 3'e yakın saldırı demektir. Biz Avrupa'da yükselişe geçen ırkçı suçlarından endişe duyuyoruz. Bu ırkçı, ayrımcı, islamofobik hareketler Avrupa'yı esir almış durumda. 

"Bir bayrağı yakmak nefret suçudur"

- (Yunanistan'da Türk Bayrağı'nın yakılması) 5 Mart'ta Atina'daki gösteride bayrağın yakılmasını nefretle kınıyoruz. Yunan makamlarından derhal bunların hukuk karşısına çıkarılması beklentimizi ifade etmek istiyorum. Bir bayrağı yakmak nefret suçudur. 

"Yönetim zafiyeti olduğu açık"

- (Pentagon'un açıklaması) Pentagon'dan orta, alt düzen sözcülerin açıklamaları geliyor. Bizim Amerikalı yetkililerle, Başkan, Bakan düzeyinde konulara muhalif açıklamalar yapıldığını görüyoruz. Burada yönetim zafiyeti olduğu çok açık. Terör örgütünün mensubuna askeri bir atıfta bulunmak bir terör örgütünü meşru kılmak demektir. Bilgi eksikliği yok, zihniyet sorunu var. 

Sondaj gerilimi

- (Doğu Akdeniz'deki petrol arama girişimi) Doğu Akdeniz'de petrol, doğalgaz vs. aramalarıyla ilgili kurulmuş bir rejim var, düzen var. Münhasır ekonomik bölgeler var. Burada hem KKTC ve Güney Kıbrıs tarafının ortak bir çalışma ile arama faaliyetlerini yapması yönünde bizim baştan ortaya koyduğumuz bir prensip var. Rum yönetimi bunu ihlal ediyor. Bundan sonra da bu ilkemiz değişmeyecek. Arama gemisinin oraya gelmesiyle ilgili bir sürecin ilerlediğini biliyoruz. 6. Filo henüz oraya gelmiş değil. Bizim girişimlerimiz bu çerçevede devam ediyor. Bizim ülkemizde olan bölgelerde biz arama çalışmalarına devam edeceğiz. Çağrı yapmak isterim. Doğu Akdeniz'i bir fayda noktası haline getirelim, çatışma bölgesi haline değil. 

"Gecikmeler kararın siyasi olduğunu gösterir"

- (Salih Müslim'in iadesi talebi) Salih Müslim ve diğer kişilerle ilgili bizim uluslararası anlaşmalar çerçevesinde talep hakkımız vardır. Bunları iade etmek isteyen ülkeler gerekli hukuki gerekçelere sahip olmak zorundadır. Bu kişileri Türkiye'nin hakkında kırmızı bülten çıkardığı bu kişileri iade etmek için yeterli hukuki gerekçe ve zemin bulunmaktadır. Bunun dışındaki gecikmeler, oyalamalar kararın daha ziyade siyasi olduğunu gösterir. Prag'da tutulması, Almanya'da ortaya çıkması vs. Burada Avrupalıların oturup düşünmesi lazım. Elini kolunu sallayarak imkan vermeleri ne anlama geliyor. Türkiye, buna tepki gösterdiği zaman niye Türkiye sert tepki gösteriyor diye tavır içinde olmamaları gerekiyor. Bizim beklentimiz önce Çekya'dan iadesiydi, şimdi Almanya'da bu süreç yürütülüyor. Nereye giderse gitsin, hukuki süreçleri izlemeye devam edeceğiz. Interpol ile ilgili olarak, yakın mesai içinde arkadaşlarımız. Belli sistemleri var. Çalışmalar devam edecek. Beklentimiz ivedilikle suçluların iade edilmesi. 

"Putin gerekli talimatı verecek"

- Doğu Guta'daki temel problemler, orada terör grupları var Nusra gibi. Bunların oradan çıkartılması ile ilgili bir çalışma var. Bu tam manasıyla hayata geçirilmedi. Rejim de bunu bahane ederek saldırmaya devam etti. Cumhurbaşkanımız, dün sayın Putin ile bunu görüştü. Sayın Putin de bu konu ile ilgili gerekli talimatları vereceğini söyledi. Önümüzdeki günlerde somut neticelerini göreceğimizi ümit ediyoruz. 

ABD ile üçlü mekanizma

- Washington'a arkadaşlarımız gittiler. PYD'ye verilen destek ve FETÖ meselesi, işin özündeki iki konu. Zaman zaman Türkiye batı ekseninden uzaklaşıyor, ilişkiler çok gerildi yorumlarını görüyoruz. Bu iki konu ABD için taktik konular olabilir ama bizim için artık bunlar stratejik beka konusu haline gelmiştir. Görüşmelerde de arkadaşlarımız bu konuyu açıkça ortaya koyacaklar. Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde 2200 kilometre karelik alan temizlendi. Orada ne PYD/YPG var, ne DEAŞ var, ne de rejim var. Hayat normale dönmeye başladı. Demek ki bu olabiliyor. Arkadaşlarımız bunu da ifade edecekler. FETÖ konusunda da beklentimiz malum. İade talebi dahil olmak üzere, Amerika'da işlediği suçlarla da ilgili ABD'nin adım atması... Arkadaşlarımız detaylı bir şekilde ele alacaklar. 

- Gündemimizde erken seçim yok. 

"Mağduriyet söz konusu değil"

- (Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi )Bu fabrikalar zarar ettiği için özelleştiriliyor. Daha önce de buna benzer özelleştirmeler yapıldı. Mağduriyet söz konusu değil. Gıda güvenliği konusunda her hangi bir şeye müsama göstermeyiz Bu şirketlerin özelleştirilmesinin amacı verimlilik ve üretkenlik açısından daha iyi bir noktaya taşınmasıdır. 

Bu konularda ilginizi çekebilir