Kamuyu aydınlatma ve şeffaflık
Doç. Dr. İclal ATTİLA
Piyasadaki oyunun kurallarının ve işlemesinin adil olmasını hepimiz bekleriz. Böyle olması, piyasadaki işlem hacmini ve yatırımcı miktarını artırmanın en önemli yoludur. Piyasa oyununun adil olduğu yerde yatırımcı piyasaya güvenir ve güven kaybolduğunda da yatırımcı piyasadan kaçar. Piyasaya güveni kaybolmuş bir yatırımcının güvenini yeniden kazanmak ise zaman alır. Çok sayıda yatırımcının yer aldığı yatırımcının güvenini kazanmış etkin sermaye piyasası, her yatırımcının arzuladığı bir durumdur. Zira etkin sermaye piyasasında hiçbir yatırımcının tek başına piyasayı etkileyecek gücü yoktur.
Günümüzde yatırımcıların büyük çoğunluğu etkin piyasalarda işlem yapmayı tercih edip oyunu kurallarına göre oynamak istese de piyasalarda yatırımcıların güvenini sarsacak birtakım işlemler de olabilmektedir. Gelişmiş finansal piyasalar piyasa etkinliğini bozucu işlemlere sınırlama veya yasaklama getirmekle beraber, bu piyasalarda az da olsa piyasa etkinliğini bozan işlemlere rastlanılmaktadır. Örneğin, manipülatif işlemler ve “içeriden öğrenenlerin ticareti” piyasa etkinliğini bozan bu türden işlemlerdir. Manipülasyon karşımıza ya finansal bilgi manipülasyonu (bilanço makyajı) ya da hisse senedi manipülasyonu şeklinde çıkmaktadır. Finansal bilgi manipülasyonu şirket yönetimi ile diğer paydaşlar (hisse senedi sahipleri, yatırımcılar, devlet, bankalar vb) arasında olan bir haksız kazanç işlemidir. Bu amaçla şirket yönetimi gerçeği yansıtmayan finansal bilgi (finansal tablo) sunarak diğer paydaşları aldatıp bundan haksız kazanç elde etmeye çalışır. Muhasebe skandalları olarak da ifade edilen bu durum sadece gelişmekte olan piyasaların değil ABD gibi en gelişmiş piyasaların bile karşılaştığı bir durumdur. Hisse senedi manipülasyonu ise piyasadaki yatırımcıların (oyuncuların?) birbirlerine karşı yaptığı haksız kazanç eylemidir. Bu amaçla genellikle gerçek olmayan işlemlerle ya da yanlış bilgi yayarak yatırımcılar birbirlerini aldatıp bundan haksız kazanç elde etmeye çalışır. Her ne kadar bazı piyasa oyuncuları için manipülatif işlemlerin kolayca yapılabildiği piyasalar cazip olsa da gerçek yatırımcılar manipülatif işlemlerin yapıldığı piyasadan uzak durmak isterler. Piyasa etkinliğini bozan işlemlerden birisi de içeriden öğrenenlerin ticaretidir. İçeriden öğrenenlerin ticareti borsa terimleri sözlüğünde şu şekilde açıklanmaktadır: “Sermaye piyasası araçlarının değerini etkileyebilecek, henüz kamuya açıklanmamış bilgileri kendisine veya üçüncü kişilere menfaat sağlamak amacı ile kullanarak, sermaye piyasasında işlem yapanlar arasında fırsat eşitliğini bozacak şekilde haksız yarar sağlamak veya bir zararı bertaraf etmektir.”1 İçerden bilgilenenlerin” var olduğu bir piyasada bilgi asimetrisi vardır. İçeriden öğrenenlerin ticaretini yapanlar, diğer yatırımcıların sahip olmadığı bilgiyi kullanarak piyasada dengelerin kendi lehlerine çalışmasını sağlar. Böylece mevcut koşulları bozarak, piyasa etkinliğini bozarlar. Bu yüzden şirketlerin tüm paydaşlara karşı şeffaf olması hayati öneme sahiptir. Bu noktada, “ne derece şeffaf olunmalı” konusu da tartışılmalıdır. Sorunun cevabı kamunun bilme hakkı ile şirketin bilgi saklama hakkının kesiştiği noktadadır. Şirketin bilgi saklama hakkından kasıt, şirket ile ilgili her türlü bilginin toplanması, kullanılması ve açıklanması hakkının şirkette olmasıdır. Kamunun bilme hakkı ise menfaat sahiplerinin şirket ile ilgili konularda kendilerini ilgilendiren her türlü bilgiye ulaşabilmesi demektir. Bunun için pay ve menfaat sahipleri şirketin yönetimi, finansal ve hukuki durumu ile ilgili olarak düzenli ve güvenilir bilgiye erişim ihtiyacı duyarlar. Bu yüzden, şirketlerin ticari sırları dışında kalan, şirketin pay ve menfaat sahiplerini etkileyebilecek her türlü bilginin kamuya açıklanmasına ihtiyaç vardır. Şirketlerin kendi aleyhlerine sonuçlar doğurabilecek olsa bile açıklanması gereken bilgileri zamanında açıklaması şeffaflık açısından önemlidir.
Yukarıda açıklanan haksız kazanca yol açan işlemler arttıkça piyasada oluşan menkul kıymet fiyatlarının gerçeği yansıtması da imkânsız hale gelecektir. Bu yüzden yatırımcılar arasında bilgi paylaşımı konusunda fırsat eşitliğini bozucu bu eylemleri engellemek ve piyasaların etkin çalışmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almak sermaye piyasasını düzenleyen kurumların en önemli meşguliyet ve görev alanlarından birisi olmalıdır.
(1) Borsa Terimleri Sözlüğü, http://borsa.terimleri.com/Icerden_Ogrenenlerin_Ticareti.html