Karaman Türkiye'nin gıda merkezi olmaya talip
Geleneksel Garanti Anadolu Sohbetleri 84'üncü durağı Karaman oldu. Karaman iş çevreleri bisküvi, elma, bulgur üretiminde ülke çapında söz sahibi olan kentin Türkiye'nin gıda merkezi olmaya talip olduğunu ifade etti.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Yıldız DOĞRUER YEMİŞ
Hatice BAŞPINAR CARI
KARAMAN - Ülke üretiminin yüzde 30'unu karşıladığı bisküvide 'başkent' olarak anılan Orta Anadolu kenti Karaman, son 15 yılda tarım ve meyvecilik sektöründe büyük ilerleme sağladı. Bisküvi ağırlıklı gıda sanayinde 52 fabrikanın faaliyet gösterdiği kent, elmada da ülke üretiminin yüzde 15'ini karşılıyor. Karaman iş çevreleri, bulgur üretiminde de Türkiye'de yüzde 20 paya sahip olan kentin Türkiye'nin gıda merkezi olmaya talip olduğunu ifade etti. Gıda sanayine girdi sağlayan makine , ambalaj sanayi sektörlerinin de geliştiği kent artık göç alan bir konuma da ulaştı. Geniş düzlüklere sahip olmanın avantajlarını kullanmak isteyen Karaman Güneş Enerjisi İhtisas Bölgesi ile tüketiminin 6 katı elektrik enerjisi üretmeyi hedefliyor. DÜNYA Gazetesi ile Garanti Bankası'nın birlikte düzenlediği geleneksel Garanti Anadolu Sohbetleri 84'üncü durağı Karaman'da Demosan Otel'de iş dünyası ile buluştu. DÜNYA Gazetesi Başyazarı Osman Saffet Arolat'ın modaratörlüğünü yaptığı toplantıda Karaman sanayinin lokomotif sektörü bisküvi sanayi ve yine ilin tarım sektöründeki öncü üretimi meyvecilik alanında öne çıkan sorunlar ele alındı.
Toktay: Türkiye bulgur üretiminin yüzde 20'sini Karaman karşılıyor
Karaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Toktay: Burada Karaman bisküvi merkezi olarak adlandırıldı. Ancak biz Karamanlılar olarak gıda merkezi adıyla bilinmek istiyoruz. Bu ünvana talibiz. Bu anlamda tamamlayıcı bilgi vermek isterim. Türkiye bisküvi üretiminin yüzde 30'unu, bulgur üretiminin de yüzde 20'sini Karaman karşılıyor. Yani bu toplantıya bulguru ilave etmek gerekirdi diye düşünüyorum. Bu yüzden de bisküvi, bulgur ve elma üretimimiz ve bu üretimlere bağlı gelişen yan sanayilerimizle birlikte gıda merkezi olmak istiyoruz. Ayrıca 6 milyona yakın elma fidanı ve korumalı modern elma bahçesi dikiminde de Türkiye'de iller bazında birinci sıradayız. Bu sebeplerdendir ki, gelecekte Karaman gıdanın merkezi olacaktır.
Koca: Güneş Enerjisi İhtisas Bölgesi kuracağız
Karaman Valisi Murat Koca: Kalkınma Bakanlığı'nın 2011 yılındaki sosyo-ekonomik araştırmasına göre Karaman 81 il arasında 32'nci sırada. 2003 yılındaki araştırmada 35'inci sıradaydı.Bir tarım kenti olan Karaman'da gıda sanayine girdi sağlayan makine, ambalaj sanayi sektörleri de gelişti. Böylece büyükşehirlere göç veren bir il konumundan göç alan bir il konumuna geldi. Yoğun şekilde göç alan ilimizde sanayi, ticaret ve hizmet sektörleri hızla gelişiyor. 1915'te kentte Karaman Milli Bankası adında bir banka kurulmuş. 100 yıl önce bir bankanın kurulmuş olması Karaman'ın ekonomiye verdiği önemi gösteriyor. Tarımı yeraltı su kaynaklarıyla yapıyoruz. Yaklaşık 65 bin hektar alanımız yeraltı suyuyla sulanıyor. Bu suları kullanmadan en kısa sürede modern tarım yapabilir konuma gelmek zorundayız. 2012 yılı verilerine göre toplam 506 milyon TL ihracat gelirimiz var. Karaman 10 ihraç ediyor, bir ithal ediyor. 10 bin hayvanla süt sığırcılığını OSB'de faaliyete geçirmek için çalışıyoruz. Günlük süt işleme kapasitemiz 2 bin ton ancak üretimimiz bunun 10'da biri. Çevre illerden ürün getirilse de yüzde 60 kapasiteyle süt işleyebiliyoruz. Yenilenebilir enerji sektöründe de gelecekte lider bir kent olacağız. İlimize Güneş Enerjisi İhtisas Bölgesi kurulmasıyla ilgili dosyamızı ilgili bakanlığa teslim ettik. Güneş potansiyeli yüksek olan illere oranla en fazla düz araziye sahip iliz. İlk etapta bunun için 3 bin 450 hektarlık bir alan bu iş için tespit edildi. Bu alanda ilimizin tüketiminin 6 katı enerji üretilebilecek. Güneş enerjisi üretimi için 4 milyar euroya kadar bir yatırım planlanıyor. OSB'de lojistik merkezi kurulmasıyla ilgili de çalışıyoruz.
Buzbaş: Biskuvi sektöründe fiyat ile rekabetten kaçınılmalı
[PAGE]
Buzbaş: Biskuvi sektöründe fiyat ile rekabetten kaçınılmalı
Gıda Sanayi İşverenleri Türkiye Sendikası (TÜGİS) Başkanı Nejdet Buzbaş: Türkiye gibi tüm gelişmekte olan ülkelerde ihtiyaç ekonomisi ağırlıklı, refah ekonomisinin tüketim şeklinin de belirli oranlarda yer aldığı kaotik bir tüketici kitlesi var. Bu demografik yapıyla, bisküvi sektörünü 2023'lü yıllara taşımaya çalışmalıyız. Nüfus çokluğumuz bir avantaj olarak karşımıza çıkıyor. Nüfus çokluğu bisküvi pazarını büyütecektir. Nitelikli gelişme; çeşitlerin hedef kitleye göre gelenekselden moderne doğru gözden geçirilmesini gerektiriyor. Nüfus artış hızındaki gerileme bisküvi sektörünü şüphesiz etkileyecektir. Ancak 2023 yılında nüfusumuzun 85 milyonu bulacağını ve orta sınıfa 11,5 milyon kişinin ekleneceğini unutmayalım. Yavaşlayan büyüme hızına rağmen ciro artışı ve karlılığı sağlayabilmek adına katma değeri ürünleri üretilmeli. Verimlilik ile sağlanacak rekabet üstünlüğü pazarı yönlendirecek, pazardaki oyunculara da şans tanıyacaktır. Bebeklerin ve 5 yaş altı çocukların ölüm hızı azalacak. 5 yaş altı çocukların taleplerine göre yeni bisküvi kategorileri oluşturulmalı. Bebe bisküvi kategorisi bebeklerden daha ziyade 65 yaş üstü tüketicilerin tüketim alanına girecek. 5 ile 14 yaş arası yaş grubunun azalmasını sektör ciddiye alarak ürün gamını tekrar gözden geçirmeli, yatırımlarını da buna göre yönlendirmelidir.15-64 yaş arası nüfusumuzun artması bisküvi tüketici sayısını hem artıracak hem de çeşitlendirecek. Türkiye'de kişi başına 4,5 kilogram olan bisküvi tüketimi 9 kilogramlara çıkartılmalı. Kentleşme nedeniyle tarımdan kopuşun ise iyi yönetilmesi gerekiyor. Hammadde tedariki sıkıntısına karşı bisküvi sektörünün sözleşmeli üretim sektörünü de takip etmesi beklenebilir. Küçülen hane halkı tüketim davranışları gözlenmeli, çeşit ve ambalaj büyüklükleriyle de bisküvi sektörü ilgilenmelidir. 65 yaşüstü nüfus oranımız da artıyor. Bu grup için sağlığa katkı veren ürünler üretmek için Ar-ge çalışmalarını bugünden başlatmalıyız. Bölgesel farklılıklar gittikçe azalacak, bisküvi pazarı yaygınlaşacak ve kolay ulaşılabilir olacak. Fiyat ile rekabetten kaçınılmalı.
Güç: Türkiye'nin Avrupa'nın gıda sepeti olmak gibi bir şansı var
Meyve Suyu Endüstrisi Derneği (MEYED) Eski Başkanı Alaaddin Güç: Karaman'ın meyvecilikte Türkiye'de çok önemli bir yeri var. En önemli varlığı elma. Onu üzüm, kiraz, armut ve erik üretimi takip ediyor. Karaman'da üretilen elma (350-400 bin ton/yıl) Türkiye üretiminin yüzde 20'sine tekabül ediyor. Karaman'da elmanın yanında 40 bin ton üzüm, 10 bin ton kiraz, 5 bin ton armut ve 5 bin tonda erik üretiliyor. Bu rakam Hollanda, Belçika, Yunanistan gibi ülkelerin toplam üretimlerinden fazla. Karaman son 15 yılda tarımın ve meyveciliğin değerini kavradı, ekolojik anlamda en doğru ürünlere yöneldi. Özellikle elma üretiminde ciddi bir ekonomik büyüklüğe erişildi. Karaman, Türkiye'nin tarım ve tarıma dayalı sanayi entegrasyonunda ihmal ettiği kentlerden. Bu entegrasyonunun istihdama yüksek katkısı var ve tarımı da sanayiyi de sürdürülebilir kılıyor. Avrupa öne çıktığı tarım ve tarıma dayalı sanayide gerileme sürecinde. Bu Türkiye açısından çok iyi bir fırsat. Türkiye'nin Avrupa'nın gıda sepeti olmak gibi bir şansı var. Son yıllarda Avrupalı üreticiler Türkiye'deki tarıma dayalı sanayi tesislerini satın alıyor. Karmey Karaman'da kuruldu, Aroma'ya devrolundu ve üçüncü defa el değiştirerek uluslarası bir firma olan Döhlerta rafından satın alındı. Türkiye iklim şartlarına bağlı olarak 2-2,5 milyon ton elma üretiyor. Bu üretimin ancak 40-50 bin ton civarını ihraç ediyoruz. Yani toplam rakamın yüzde 2'sini ihraç eder durumdayız. İtalya'da 750 bin ton, Fransa'da 600 bin ton sofralık elma ihraç ediliyor. Üretim fazla olmasına rağmen, Avrupa'ya göre ihracatımızın neden az olduğunu tartışmalıyız. Başlıca sorunları ortalama arazi / işletme büyüklüğü çok küçük ve örgütsüz, Düşük verim, düşük kalite, yüksek telefat da diğer sorunlar. Soğuk hava deposunda Karaman'da çok ciddi kapasite var. Klasik şartlarda elmayı en fazla 4 ay dalından kopmuş halini koruyarak soğuk hava da tutabilirsiniz. Oysa ileri teknolojiler kullanılarak bu süreyi 8 aya çıkartabilirsiniz. Klasik ağaç dikilirse gelir elde etmek için 6-7 yıl, yarı bodur ve bodur ağaçlar seçilirse için 3-5 yıl gerekiyor. Bu sürece göğüs germek, küçük işletmeler için son derece güç. Çiftçimizin bunun için sermayeye ihtiyacı var. Üniversite araştırmalarıyla çiftçi arasında verimli bir koordinasyon yok denecek kadar az. Hedef, yüksek verime ulaşmak, kalite dağılımını iyileştirmek, bölgesel ortak pazarlama stratejisini oluşturmak, markalaşmak, daha fazla bahçe kurmak olmalı. Artık büyük ekonomiye ulaşmak için büyük ölçekli işletme ve bahçe kurmak gerekiyor. Bu konuda modellerden biri küçük işletmelerin örgütlenerek ve sözleşme yoluyla birlikte "tek işletme" gibi hareket etmesi. Satın alma yolu ile büyük işletme oluşturulması başka bir model. Bu model sermaye gerektirir. Uygun hazine arazilerinin 49 yıllığına tahsisi ise daha başka bir model. Sosyal model olarak ise sanayici, tüccar, çiftçi, kamu birlikteliği ile büyük işletme oluşturmak gerekir.
Taner:İstihdam maliyetinin düşmesi için bodur fidanlar kullanılmalı
[PAGE]
Taner:İstihdam maliyetinin düşmesi için bodur fidanlar kullanılmalı
Alara Fidancılık Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Taner:Tarımsal mekanizasyon ve entegrasyon önemli. Türkiye'nin meyve ihracatında söz sahibi olması gerekiyor. Ulusal ve uluslararası meyve pazarında çeşitlilik konusunda çok yoğun talep söz konusu. Biz bu konuda ciddi bir politika geliştirmeliyiz. Modern tarımın en önemli konularından biri de fidan. Bir çok ülkede dolu yağışlarına karşı dolu savarlar kullanılarak ürünlerin korunması sağlanıyor. Bu gibi çalışmaların ülkemizde de artmasını temenni ediyoruz. Üretimi gerçekleştirirken, mevsimsellik, meyve piyasasındaki taleplerin gözardı edilmesi önemli sorunların başında geliyor. Üretimden sonraki aşamada özellikle de depolama ve soğuk hava zincirinde yaşanan sıkıntılar maliyetlerin yükselmesine ve ürün kalitesinin düşmesine neden oluyor. Bu konularda ciddi önlemler alınmalı ve doğru politikalar hayata geçirmeliyiz. Avrupa'ya göre tarımda kullanılan 3B formülünde önemli avantajlara sahibiz. Özellikle de işçi istihdamında güçlü bir konumdayız.İstihdam maliyetinin düşürülmesi için modern bodur fidanların kullanılması önemli. Meyve piyasasında yöre ve pazara göre seçim yapmak çok önemli. Bununla beraber meyve çeşitleri ve türlerini yaymalıyız. Meyve üretiminde farklı iklimleri kullanarak mevsimleri 60 günden 90 güne çıkarmak için çeşitli çalışmalar yürütmeliyiz. Verimlilik çalışması yaparak üretimi en verimli şekilde 365 güne yaymamız gerekiyor.
Akat:Güçlü bir ekonomi için şartlarımız olgunlaştı
İstanbul Bilgi Üniversitesi İİBF Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asaf Savaş Akat:1950- 1980 arasında yatay ekonomik gelişmeler söz konusuydu. 1980'den sonra ivme kazanmaya başladık. Kemal Derviş döneminden sonra ekonomik anlamda güç kazandık. Birçok ülke gerileme sürecine girerken biz bu dönemde ilerledik. Bundan sonraki dönemlerde de göstergelerin olumlu olacağına inanıyorum. Güçlü bir ekonomiye sahip olmak için şartlarımız olgunlaştı. Ekonomik göstergelerin olumlu yönde olmasının en büyük sebebi halkın iradesi. Yunanistan'da halk en ufak bir huzursuzlukta ayaklanıyor. Türkiye'de ise tam tersi bir durum söz konusu. Halk sebat gösterdi ve kimsenin beklemediği bir durum ortaya çıktı. Türkiye dış borcu konusunda büyük bir yol aldı. Nitelikli eleman eksikliği var. Bu konuda ciddi bir politika geliştirilmeli. 2023 vizyonu ve gelecek öngörüsü konusunda ümitli olunmalı. Göstergeler de pozitif. Gelecek için kaygı duymamızı gerektirecek bir durum yok. Sadece dış ticaret açığı ile ilgili çalışmalar yapmamızda fayda var. Enflasyonda kazanılan zafer yadsınmayacak kadar önemli.
Karadere: Karaman'da 120 milyon TL'lik kredi kullandırdık
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere: Karaman, özellikle bisküvi ve meyvecilik sektörlerinde son yıllarda yapılan yatırımlar neticesinde, verimlilik ve sanayi entegrasyonu açısından büyük ilerleme kaydetti. Garanti Bankası 91 milyar TL'lik kredi büyüklüğüne sahip. Özellikle 1997 yılı sonrasından itibaren KOBİ'lere özel çözümler ürettik. Karaman'da müşterilerimize verdiğimiz 120 milyon TL'lik kredinin 31,5 milyon TL'si KOBİ'lere verilmiştir. Üniversiteyi yeni bitirmiş ya da iş hayatına atılmak isteyen yeni girişimcilerin kredi sorununa çözüm olarak 'İşimi Kuruyorum Destek Paketi' hazırladık ve Avrupa Yatırım Fonu desteği veriyoruz. KOBİ'lere 'Kartım EASY' ile nakit sıkışıklığı yaşandığı dönemlerde rahatlık sunuyoruz. Ödemeleri Garanti güvencesine alıyoruz . 'Garanti KOBİ'lerin işi Turkcell Akıllı bulutla yükseliyor' imkanını sunuyoruz. 'Teşvikbul' ile KOBİ'lerin ulusal ve uluslararası teşvik, hibe ve destek programlarına cevap veriyoruz. 14 bin adet Garanti kredi kartı kullananı olan, 872 adet üye işyerine sahip, 4.9 milyon Tl ciro sağlayan, 75 milyon TL mevduat ve yatırım büyüklüğü olan Karaman'da Garanti'nin ikinci şubesi için yer bakılmaya başlanıldı ve yakında açılacak.
'Bisküvinin Başkenti' olarak anılan Karaman'da bisküvi ve türevlerini oluşturan gıda sanayisinde hizmet veren 52 fabrika var. İSO'nun "Türkiye'nin ilk bin şirketi' listesi de, bu unvanı doğruluyor. Listeye Karaman'dan 5 kuruluş girerken, ilk 500'de yer alan 3 firmanın da bisküvi üreticisi olması dikkat çekiyor. Üretimlerinin büyük bölümünün yurtdışına ihraç eden bu firmalar ülkemize önemli ölçüde döviz girdisi sağlıyor. Öte yandan, dış piyasalardan gelen yoğun talepler, yeni yatırımları ve kapasite artırımını zorunlu kılıyor. Doğru adımların atılması durumunda, Karaman'ın bu sektörde dünyaca bilinen bir "marka şehir" olmasının önünde herhangi bir engel görülmüyor. Tarım alanlarının yüzde 10'unda elma ve üzüm yetiştiriciliği yapılan Karaman'da öncelikli sektörlerden biri de meyvecilik. Karaman'ın verimli topraklarında yetişen "starking" ve "granny smith" cinsi 348 bin ton elma Türkiye'nin yıllık üretiminin yüzde 15'ini oluşturuyor. Ağaç başına 52 kilogram olan verim, Türkiye ortalamasının üzerinde oluşuyla dikkat çekiyor. Meyve üretiminde, son yıllarda yapılan yatırımlar neticesinde, verimlilik ve sanayi entegrasyonu konularında büyük ilerleme kaydedildi. Ancak bu ürünlerin katma değerinin arttırılması için, dondurulmuş gıda ve fonksiyonel gıda üretimine yönelik yatırımların teşvik edilmesi gerekiyor.