Kaynak tartışmasının merkezinde vergi politikası

ŞENOL KOCAER / Hesap ve Rekabet Uzmanı, LL/[email protected]

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Günümüz modern devletleri birer vergi devletidir. Devletler, harcamalarını önemli ölçüde vergilerle finanse ederler. Günümüzde hayatımızın her anında yanımızda olan devletin temel yaşam kaynağı vergilerdir. Dünyada devlet, vergi ve ölümden kaçış yoktur. Devlet bütçesinde harcamalar, yürütülmesi planlanan kamu hizmetlerine göre dağıtılır. Eğitim, sağlık, bayındırlık, sosyal güvenlik harcamaları yapılır. Personel çalıştırılır, bina, taşıt ve kırtasiye alınır. Yatırımcılar teşvik edilir, muhtaçlara yardım edilir. Bir anlamda, tüm vatandaşların yaşamına dokunulur, gelir ve servet dolaylı olarak tekrar dağıtılır. Dünyaya eşit gelen ve eşit ayrılan insanın eşitsizlikleri sürekli olarak artırılır veya azaltılır. 

Türkiye’de her zaman bir istatistik ve ölçme sorunu vardır. Vatandaşımız her ne şekilde olursa olsun kayıt altına alınmak istemez. Kazancını da muhtaçlığını da kendi içinde yaşar; aile içinde, mahalle içinde dayanışır. 

Türkiye’nin harcama bütçesine göre seçimlerde en fazla tartışılan cari transferler ve bunun alt kalemi olan hane halkına yapılan transferlere ilişkin bilgiler Tablo 1'deki gibidir: 

Hane halkına yapılan transfer içinde en büyük paylar ise tarımsal destekler, burslar ve harçlıklar, bireysel emeklilik devlet katkıları, özürlü yardımları ve 65 yaş aylığı kalemlerinden oluşmaktadır. Hane halkına yapılan transferler GSYH’nin %1.3’ü ve bütçe harcamalarının %5’ini oluşturmaktadır. 

Hem kamu harcaması hem de vergilendirme toplumsal zenginliği yeniden dağıtmak demektir. Vergi sistemi ise her ülkede her zaman karmaşık olmuştur. Hangi kaynaklardan ne oranlarda vergi alınacağı veya alınmayacağı siyasi iktidarların rengine bağlıdır. Fakat, son yıllarda vergi rekabeti sonucu dünyada temel eğilim vergi oranlarının azalması yönündedir. Türkiye’de de 2006 yılında kurumlar vergisi oranı %30’dan %20 ’ye; gelir vergisi üst dilimi 2005 ve 2006 yıllarında %45’den %35’e indirilmiştir. Vergi oranları vergi politikasının araçlarından biri olup Laffer eğrisi bizlere farklı vergi oranlarında aynı vergi hasılatını elde etmenin mümkün olduğunu göstermiştir. 

OECD verilerine göre SGK primleri dahil vergi yükümüz yıllardır artış göstermekle 2013 yılı için %29,3 olup OECD ortalaması olan %34,1’in altındadır. OECD ülkelerinde vergi gelirleri daha çok dolaysız vergilerden oluşur iken Ülkemizde ise dolaylı vergiler önemli bir ağırlığa sahiptir. 

İngiltere’de Thatcher Hükümeti'nin gidişine neden olan “Poll Tax” örneğinde olduğu gibi Batı'da seçimler gelir vergisi oranlarına göre kazanılmakta veya kaybedilmektedir. 

Dünya eşit gelen ve eşit ayrılan insanın eşitsizliklerini ve geçim sıkıntısını azaltmayı hedefleyen politikaları duymak güzel. Bu ise devlet bütçesinin hem harcama hem de gelir yönünde daha adil ve sosyal hale dönüştürülmesini gerektirmektedir. 

Ülkemizdeki seçimlerde de kamu hizmetlerinin ve kamu gelirlerinin tartışılır hale gelmesi gelecek adına umut vericidir.

2-035.png

kj.png